Bilimsel Araştırma ve Yayın Teknikleri
       Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
   Öğretmenlik Uygulamaları
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
          Okul Deneyimi II
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
          Okul Deneyimi I
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
          Toplum ve Çevre
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
Evrimin Mekanizmaları ve Bilimsel Kanıtları
          Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
             Bilim Tarihi
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
Biyolojide Önemli Konular (Seçmeli II)
       Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
  Biyolojide Önemli Kavramlar
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)

Öğretim Teknolojileri ve Biyolojide Materyal Geliştirme
                     Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)

Öğrenme Öğretme Kuram ve Yaklaşımlar
        Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
   Özel Öğretim Yöntemleri II
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
    Özel Öğretim Yöntemleri I
Prof.Dr. Nasip DEMİRKUŞ(2008)
          Fen Teknoloji ve Toplum
Prof. Dr. Nasip DEMİRKUŞ (OCAK 2008)

       VERİLEN DERSLER                     ÖÖYI , ÖÖYII ,OMK, OTM, BÖKAV , BSKON, BT , EV , ÇEV , ODI, ODII , ÖUYG , BAYT, FTT, BMAT  BİK  FEL  



  VAHŞİ-DOĞAL LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE NADASI SORULARI



Fen Teknoloji ve Toplumla İlgili Bazı Beyin Fırtınası-Nadası; Ödev, Soru ve Etkinlikleri  2005   2006  2007  2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 
 
DinSiyaset, Devlet,  RejimDemokrasi, Çevre, Bilimsellik, Kavram ve Evrim ile İlgili Sorular Sorunlar ve Çözüm Önerileri  


Siyaset, Bilim, Rejim ve Yönetimlerin Dindeki Konumlarından Yararlandırılışı İnsanlığın Geleceği İçin Önemlidir

- Din siyasete, ekonomiye, politikaya ve yönetimlere dayalı acımasız ve ölçüsüz menfaat kurallarını deşifre eder ve daha insancıl-rahmani kuralları ortaya koyuşa kaynak teşkil eder ve yardımcı olur.
- Siyasette din olmazsa ya da siyasetçinin gerçek dini ve inancı olmazsa dinin yerini menfaat dayalı ekonomi borsası, politik ve siyasi zekâ oyunları alır.
- Din siyasetçiyi, ekonomisti, politikacıyı, yöneticileri ve insanları ahlakı yönden rafine ve/veya filtre ederek kötü, iyi amelleri ve amaçlarını su yüzüne çıkarır. Hatta siyasetçinin ya da politikacının veya inanan insanın enderin samimi ahlaki ölçüsünü açığa çıkarır.
- Siyaset Dinle bağdaştırılmazsa bu sefer inançlı kitleden illegal (gayrı ahlakı ve gayrı resmi) yönden yararlanışın ve kullanışın yolu motive olur.
- Aynı durum din yönetim ve bilimle ilişkisel düşünülüp ya da yönetim ve bilimin dindeki konumları doğru tespit edilip insancıl çözümler üretilmezse bu sefer bilim ve yönetim cahili inançlı kitleden illegal (gayrı ahlakı ve gayrı resmi) yönden yararlanışın ve kullanışın yolu motive olur. Bu nedenle her medrese ve dini eğitimin mutlaka bilimsellikle güncellenip ilişkilendirilişi elzemdir.
- Biz İslam'iyeti insanlık için gönderilmiş bir din olarak kabullenip doğru değerlendirilmezsek bu sefer insan fıtratına doğru empati duymayan inanca /imana gerek duyan cahil radikal dindar kitlelerin ortaya çıkışına neden oluruz.
- Uzaya açılmadan önce tüm insanlığın bu dine sahiplenişi ve liyakatli değerlendirişi insanlığın işini gelecekte kolaylaştırmış olur.
- Bir anda düşünün Allah (C.C) bu dinleri göndermeseydi ne olurdu? Sorusunun yanıtı dinin değerini, önemini ve gereğini izahat için yeterlidir. Demirkuş 2013

-Her Türlü Sosyal Çeşitliliği İç Dünyasında Doğru Konumlandıramayanlar, İnsancıl Evrensel Olamazlar.
-İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarıyla Verimli İlişkilendirilemeyen (Dizayn Edilmeyen) Anayasaların Toplum ve Halklara Vereceği Hizmetler Beyhudedir.
-Var Olan Dünyevi ya da Ulusal Anayasalara, İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarını Sığdırmaya ya da Uydurmaya Çalışmak Hendeği Devenin Üstünden Atlatmaya Benzer.
-İlahi, İnsancıl Evrensel ve Doğa Yaslarını, Ulusal Anayasalar İçine Sığmadığı Gibi Onları İşlevsiz, Verimsiz ve Zararlı Kılar.

-Hayır Üzere, Değişmek İstemeyeni (Fert, Örgüt, Kavim, Devlet, Vb.) Allah CC'HU değiştirmez (Rad, 13/11).
 

                                                    
       
Ortaçağ dönemi Vahşi Laiklik anlayışı değil de (toplumları dinden ya da rejimlerden soyutlayan bölücü laiklik) uygulayışta İslam dininde laikliği teminat altına alan ayetler üzerine meclislerde yeddi yeminle laikliğin teminat altına alınışı önemlidir.
        “Devletin doğal laikle, seçim ve yönetim şekliyle, halkın inanç, kültürel ve tercih değer yargılarına dayalı yaşam şeklini disipline, asimile ve şizofren ediş” cümlesi ile bunun tam tersine “Halkın inanç, kültürel ve tercih değer yargılarına dayalı yaşam şekline göre devletin insani laiklik, seçim ve yönetimini disipline ediş” cümleleri arasındaki farkın gerekliliğini kavrayış çok önemlidir. Laikle; halkın değer yargılarına dayalı yaşam şekli ile devletin yönetim, rejim, seçim ve bilim arasında şizofren kişiliğin ortaya çıkışına neden olunmamamladır.
       Aslında doğal laiklik önce ortaçağda dini kurallara itaat etmeyenleri yani orta çağdaki dini doyurucu ve yeterli görmeyen bazı bilim insanları ve sanatçıları toplu dinden aforoz olarak ortaya çıkartılmıştır. Sonrada doğa yasalarını asimile ederek eşyayı köleleştiren yani teknolojiyi yaratan bu insanlar, laikliği haklı olarak ortaçağda; vadesi dolmuş yetersiz ve geçersiz dinlerden halkları ve insani yapay rejimleri korumak için ortaya atılmıştır. Ancak tüm dinler laikliğe her zaman baskındır. Onun için rejimleri korumak için İslam'iyet'teki insani ve evrensellik ötesi laikle ilgili ayetleri uygulayışa yeminli koyuş daha liyakatlidir. Bir din laiklik ve yaratıkların koruyuşuna gereksinim duyuyor ve her şeyi içermiyorsa geçersiz ve/veya en azından aciz ve yetersizdir. Allah (C.C) kıyamete kadar dinini koruyacağına ve âlim göndereceğine dair ayet ve hadisler vardır. İslam'iyet zaten insani laikliği koruyan ve teminat alan ayetleri içerir.
        Laiklik, her sahada işe yaramaz eylemlerin düşünce sistemi kıblesine sahip insanların “o eylemleri için” toplumsal yasalardan bir uçurum tersine olanlar için bir bekçi köprü ise işe yarar, değilse bu günkü gibi din ve devletin birbirine karışmama zihinsel otistiki, düşünsel ve insani bölücülüğü, kangrenleştiriciliği, imanı, insani ve ahlaki ilişkilendiriciliği körelticiliği, dini hayata tatbik/uygulayış gereksizliği, din cahilliği, bilim cahilliği için insanlığı kendine bekçi kılar. Ola ki dini hayata diyet siyaseti hayata tam uygulayış değil de dini hayata tam samimiyet siyaseti diyet uygulayış daha doğrudur. Laiklik ya da laik bir toplum dini koruyamaz din (islamiye) ve Müslüman'lar Laikliği teminat altına alabilir. Yani laiklik dinin ve Müslüman'ların koruyuşuna muhtaçtır. Lekum dinikum …Ayet var. Demirkuş 2008
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız (Din aşılmazdır) (hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerinin asıl hikmeti burada yatar.
 Vahşi ve Doğal Laiklik;dünyevi rejimlerle yönetilen Müslüman fert, toplum ve devletler için sünnet, diğerleri için farz olan asrın bir kuralı olabileceğinden emin olun.Yani geçersiz, gereksiz, zararlı rejim, yönetim sistemleri, düşünce sistemleri ve dinlerden kendini kurtarmanın acı ve gerçek asri bir kural olabileceğinden emin olun.
        Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani ReKâbet ; Demokraside, Siyasette, Eğitimde, Ekonomide… Vb her türlü doğal, doğal ya da Doğal zayıf ve güçsüzlerini; çökerten, besi yeri olarak kullanan, eleyen ya da öldüren reKâbettir. Uyum sağlayamayanı öldürücü yok edici-antagonisttik olan; Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani ReKâbet sadece çıtayı atlayanları yaşatıcıdır.
        Rahmani ReKâbet (Diğer Adıyla Zarurettir):Rahmani Ahlakla; Adil , Vicdanlı, Akıllı… Vb öncelikleriyle; demokraside, siyasette, eğitimde, ekonomide… Vb her türlü insani ve gerekli yaratıkların zayıf ve güçsüzlerini; liyakatli yaşatan reKâbettir (Uyumlu-Liyakatli sinerjitik birliktelik) yani zayıflarını yaşatır ve tedavi eder. Zayıflarımız zayıf oldukları her şeye (şeylere) karşı bizim erken uyarı sistemlerimiz gibi çalışır ya da bizi erken uyaran hayırlı sebepleri vardır. Yani zayıfların varlıklarının ve yaşatılışının hayırlı sebepleri vardır. Zayıflar en azında hastalık ve istenmedik etmenlerine karşı canı bedelinde bizi uyarır. Hâlbuki doğal olan evrim ya da evrimleşme vahşice zayıflarını ve güçsüzlerini öldürür ya da güçlülere malzeme (ör. Karuni kapitalizm) eder. Hâlbuki Şeytani ve Doğal/Vahşi/Cahili ya da Hayvani ReKâbet; zayıflarını ya öldürür ya yok eder ya da kapitalistler gibi besi yeri olarak yaşatırlar.
        Rahmani (insani ve doğal döngü için gerekli zayıfları yaşatan ve tedavi eden) , şeytani (Kapitalistlerin zayıflarını besi yeri olarak yaşatması) ve hayvani/cahili (hayvanlar arasında zayıflarını eleyen ya da yem olarak kullanan) reKâbetler arasındaki farkın farkındalığını kavrayıp kurallarını peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ilişkilendirişe çalışın. Vahşi/Doğal/Hayvani /Cahili ve Şeytani; Siyasetin ve Demokrasinin deşifre edemediği, kudurtmadığı ya da kudurtamadığı; fert, toplum… Vb insan tipi, her türlü istendik değer yargıları (inançsal İslam'i değer yargıları dâhil) geleceğimizin öğretim, öğrenim, eğitim, yönetim, rejim… Vb sistemleri için çok büyük değer taşmaktadır ve çok çok önemlidir.

Sonuçta, bilimi daha etkili biçimde kullanan kapitalistler;Müslüman'ları yanlarına çekmek için;kafircikleri alt edelim diye bazı Müslüman kavimleri menfaatleri gereği hidayete erdirme(Taliban ve İran hidayeti), bedava teknolojiler takdim ederek (Pakistan nükleer enerji... Vb) planlarını uygulamaya koyan Karunizm (kapitalizm) komünist sitemin başını hidayete erdirmeyi başarmıştır.
      Bu gün ise kapitalistler;demokrasi sistemini yayacağım bahanesiyle Gayri Müslim inanç ehline (eski din ehli kavimlere, birleşmiş milletler, sosyalistler ve ılımlı komünistlere) göz kırparak veya yanlarına alarak hidayet ettiği müslüman ülkelere rableşmeye kalkışıyor ve Karunizm (kapitalizm) için Büyük Ortadoğu besi yerini hazırlıyor gibi. Kapitalizmin tarihi ortaklarına oynadığı oyunlarıyla örtüşen örneklerini hayvanlar âleminde (av ve avcı ilişkilerinde) görmek olasıdır.

         Siyaset; dünyevi rejim ve yönetimlerde hayvani, cahili ve şeytani kullanılır, samimiyet Rahmani ve insani kabul edilmelidir. Bu nedenledir ki dinde yönetimde samimiyet ve liyakat temel alınır. Siyaset ve yalan diyet olarak uygulanır. Demirkuş 2011

        Vahşi ve doğal ya da liyakatsiz laiklikle; şeytan ve imamı iblise (Azazil ibn-i Menazil) ve onlara uyanlar; tüm insanlığa ve dinlere gizli açık elini kolunu sallayarak karışacak, dindekiler ve insanlar laiktir diye onun hilkat garibesi davranışlarına saygı gösterilecek anlamı çıkıyor.





Beyin Fırtınası ve Nadası Sorularının Amaçları:
1-Öğrencilerimizin zihinsel yapısını ve zihinsel bağışıklığını;Müsrif, Patojen(Öldüren), Fosil, İlkel  Teknoloji ve zararlı kültürel asimilasyonlara karşı baskın kılmak.
 Kısaca, piyasadaki, batıdan, dünyanın herhangi bir yerinden gelen; abur-cubur çöplük ahlakı toplumsal ve teknolojik ürünlerden, eksik veya yanlış terbiye eğitimi alan kişilerin zarar görmemesi için bu abur ve cubur çöplük ahlakı ürünlerin zayıflatılmışları veya öldürülmüşleri planlı hazırlanarak kişi fıtratı ve yaşının kaldırabileceği ve etkili olabileceği dozda peygamber ahlakı değerlerle alternatifli ilişkilendirilerek verilmelidir. Videoları izleyin.
2-İfrat, tefrit, güdük ve fanatik-kasti bilimsel-siyasi akımlara karşı; doğru-hızlı bedensel tepkiler-eylemler ve zihinsel alışık tepki (refleks)ler göstermek;baskın zihinsel yapı-mantık sistemlerini öğrencilerimizde -güçlendirmek ve geliştirmek.
3-Yararlı özgünlüklerimizi, birlik ve beraberlik değerlerimizin önemlerini bilinçli olarak korumak ve geliştirmek.
4-Zihinsel olarak; öğrencilerimizi geleceğe uyum sağlatmak, doğal, hayvani-meleği doğa ötesini doğru tanımak-tanıtmak.
5-Öğrencilerin zihinsel mantık ve zihinsel gelişim ivmelerini; sabit, değişken, bilinmeyen, tanımı titrek ve diğer temel kavramlarla doğru ilişkilendirmek
6-Fert ve toplumsal açıdan;doğa üstü, hayvani-meleği doğa ötesi ve geleceğe yönelik:verimli, özgün, baskın-üretici ve terbiyeli;bedensel, eylemsel, zihinsel ve düşünsel gelişme, yararlı alışık tepki (refleks) ve bağışıklık sistemlerinin öğrencilerimizde güçlenmesini sağlamak.
7-Tüm bildiklerini;geçmiş, günümüz ve gelecekle vaktinde güncellemek-hayata doğru uygulamak. Bu bilgilere dayalı olarak;yaratıklardaki, tüm döngülerdeki(dijital/hesabi,sanal, zihinsel, düşünsel, hayali, toplumsal, doğal ve tüm enerji hallerine ait döngülerin) ve siyasetteki mantık sistemlerini; hızlı ve güçlü asimile ederek onu aşmak ve eğitim-öğretim-yönetim-sınav sistemleriyle ilişkilendirerek geleceğe yönelik doğru-özgün çok yönlü; beyinler, zihinler yaratmak ve çözümler üretmek.
8-Öğrencilerdeki güdük sentez (birleştirici) sıfatlarının kaynağını yararlı ve Rahmani akaitlerle beslemek ve bereketlendirmek, bu sıfatları aktifleştirip doğru disipline etmek.
9-Bilim ve ilimi kullanarak:insan, doğa ve teknoloji arasındaki mantık fermuarlarının dişlerini doğru eşleştirip; asrımızı, insan, doğa ve teknoloji arasındaki ilişkiyi algıda değişmezlik derecesinde doğru tanıyıp teşhis etmek ve uzun vadeli; eğitim, öğretim ve üretim amaçlı çözümler üretmektir. Edinilen bilgileri ders notlarına ve uygulamalara güncellemek.
Videoları izleyin.
10.Öğrencilere:asrımızın, dünyanın ve ülkemizin; siyasi, toplumsal, ekonomik ve teknolojik konumlarını, farkındalığını, bilincini kazandırmak ve buna göre davranış geliştirmek.
11-Sonuç olarak;insanlığın hayvanların miracına indiği bu doğa beldesinde; doğayı ve yaşadığı dünyanın; toprağını, gazını ve yağını abur cubur ve liyakatsiz hortumlayan, eriten ve insana hayvandan daha aşağılık değer veren insanlardan; doğada daha liyakatli yaşayan ve tüm yaratıklara yararlı, çalışkan, peygamber ahlaklı ve liyakatli nesiller yetiştirmek için; herkesi fıtratı ve olanakları oranında, zihinsel-bedensel düşünce ve eylemlerinin bileşkesini;peygamber ahlakının,hakikatin ve gerçeklerin kıblesine çevirmek üzere eğitmek ve öğretmektir.1, 2, 3
Çıkarsayış;Tüm öğrencilerden 1-2 aylık sürede yazılı ödev olarak;soruların yanıtları alındıktan sonra, ders hocası tarafından öğrenci yanıtları tek tek incelenir.Önemli notlar alınır her soru için sınıfa doğru yanıt vermek üzere hazırlanır. Gerekirse bazı sorular gerekçeli değiştirilir, değişik sorular sorulur veya sorular kaldırılabilir. Verilen yanıtlar, ip uçları ile birlikte, öğrencilerle her sorunun realitesi, soruluş nedeni, amacı ve hedefi liyakatine oturtulmaya çalışılır.
Yorum ve Sonuç;Bu gün verilen öğretim, öğrenim ve eğitim; uzak - yakın Bâtının(Amerika ve Avrupa), uzak doğu(Çin) ve yakın kuzeyin(Rusya) uygulamalara, gözlemlere, deneyimlere, denemelere  dayalı toplumsal bilimlere ve nesnel  verilere dayalı fen biliminin  metriksi içindeki doğal (doğal) eğitim ve öğretimdir. Asıl olan bilimi ilimin ve insanın içinde doğru konumlandırmaktır. Hâlbuki bugün yapılan öğretim, öğrenim ve eğitimle insanlar doğal bilimin ve nesnel evrimin çarkları içine itilip;teknoloji üretilirken ahlaki yönden vahşileştiriliyorlar. Bu mantıktan hareketle bu gün insanları vahşileştiren yönetim, öğretim, öğrenim ve eğitim yerine daha insani-ahlaki merkezli, yönetim öğretim, öğrenim ve eğitimle yer değişmek gerekir.
Çözüm;
 Orta çağ dinlerini tatmin edici bulmayan, sorgulayan ve değişmek isteyen batıdaki bilim bilginleri (bilim insanları?!) ortaçağ engizisyonları nedeniyle zorunlu olarak eski dinlerle olan bağları dini kurallara itaatsizlikleri nedeniyle dini laikle halktan uzaklaştırılmışlardır. Daha sonrada din laikliği ile; ortaçağ din ve yönetim ehli tarafından doğanın kucağına itilen bu doğa meraklısı ve öğrenme heveslisi insanların bilimi geliştirip halkı aydınlatmasıyla bu sefer halk dinde yakasını kurtarmak için tersinir laiklik ve yönetim sistemini getirmiş ve din tebaası yönetimlerini kısmen egale etmiştir. Papalar haklı olarak doğruluğuna inandıkları bir dine itaat etmeyen asileri (bilim insanları?!) laikle dışladılar ve haklıydılar. Kendilerini ve halkı tatmin etmeyen vaadi dolmuş dinden/lerden ve dini yönetimden yakasını kurtarmaya çalışan bu bilim bilginleri de (bilim insanları da) haklıydılar ve deniz düşen yılana sarılır hesabıyla haklı olarak insani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını, kendilerini (kişiliklerini) ve zihinsel, düşünsel ve batini hammadde hamurunu! vahşi-doğal veya yapay bilimselliğin; deneyimsel, deneysel ve kanıtsal farzlarına/kanunlarına dayalı olarak doğaya rötuşlatıp doğa ve bilimin hamuru içinde evrim yasalarıyla (doğal doğa yasalarıyla) kendilerini ve bilinçlerini şekillendikleri için (doğal yontma taş, cilalı taş… Vb dönem insanı gibi) bilim ve doğayı ilahlaştırmış-fetişleştirmiş ve bu metriksi (doğa ve bilim kefenini) aşmaları da beklenemez. Onun için bunlar gerçekten bilim bilgini (bilim insanı?!) olup öldükten sonra yok olacağına inanırlar. Belki de bazı bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) düşünce sistemi tamamen!! bilimin farzlarına dayalı olarak şekillenip hayata uygulandığı için bilimi ve doğayı fetişleştirerek doğal düşünüyorlar. Belki de bilen (inananlar/Rahmani alimler) bilmeyenin/lerin halinden anlayıp kendini doğru konumlandırmazsa bilmeyene helak olmayı hak eder. İnanıyorsanız üstün sizsiniz (ayet var). Doğal, vahşi, yapay bilim ve tüm enerji halleri insanın düşünsel değer yargıları ya da düşünsel batini kalp havuzu/yaşam-hayat havuzu içindedir. İnsanların tüm değer yargılarını yapay bilimin (insani düşünsel kökenli keşif edilen bilimin tüm yasalarının düşünsel, eylemsel, nesnel... Vb tüm zamanlardaki tatbik/uygulayış alanı) ve doğal bilimin (doğal doğadaki acımasız bilimin tüm yasalarının düşünsel, eylemsel, nesnel... Vb tüm zamanlardaki tatbik/uygulayış alanı) değer yargılarına veya içine; öğretim, öğrenim ve eğitimle rötuşlayarak sığdırmak; inananlığa zülüm ve liyakatsizliktir. Hiç bir bilim, yaratık… Vb şey Kuran-ı Kerim'in değer yargılarını ve İslam dinini aşamaz, her şey yani tüm enerji-enerji halleri, varlıklar ve yaratıklar Allah (C.C) ilmi dâhilindedir. Ayetler ve hadisler vardır. Allah (C.C) İnsanı denildiğinde tüm kişiliklerine ait işletim sistemleri (düşünsel /nesnel/kültürel... Vb dinamik değer yargıları mimarisi) etkileşimli çalışır durumdaki insan kast edilmektedir. Kısaca tüm kişilik çeşitleri, boyutları ve zamanları içeren Kuranda sunulan peygamber ahlakı, Bâtını, zahiri, doğa ötesi, ilahi, yaşanmış, yaşanan ve yaşanacaklarla ilgili derli toplu mükemmel bilgi işletim sitemi/leri yüklü insan kast edilir. Bu insan tipinde; akıl ruhsal kişiliğin(ruhun) işletim sistemi, zekâ fıtrat-i kişiliğin (nefsin) işletim sistemi, Enesi-Egosu-Özgün olgun fıtratı-tercihi… Vb kişilik sistemlerinin hepsi bir arada ve her an çalışır durumda diridir ve hazırdır. Ben uyurum kalbim uyumaz (Hadis var). Bilim; akıllı, zeki ve vicdanlı yaratıkların çevresine uyum, gelişim, çevresini ve kendilerini; konumlandırış, tanıyış ve kullanış aracıdır. Bilgi ise bilim ve ilimin veri tabanıdır. Bilim yaratıkların geçici enerji yaşam döngüsünde deneyim, öğretim, öğrenim ve eğitime dayalı ortaya çıkardıkları ilim versiyonu ürünüdür. İlim, ezeli, ebedi ve Baki olan Allah (C.C) Âlim Sıfatına tabiidir ve ölümsüzdür. Aslında bilimin kökeni de ilimdir. Sanki bilim doğa kökenli canlı ve yarı canlı yaratıklar tarafından eşyayı ve tüm yaratıkları tanıyış, kullanış, amaçlı konumlanış... Vb düşünsel dikitlerini temsil eden bilgi tabanlı zekâ ve düşünsel işletim sistemi önceliği ile çalışan bir araçtır. İlim ise ilahi/peygamberi kökenli olup, eşyayı, tüm yaratıkları ve kendini tanıyış, kullanış, amaçlı konumlanış... Vb düşünsel sarkıtları temsil eden bilgi tabanlı düşünsel Akıl işletim sistemi önceliği ile çalışan bir araçtır. Yaratıkların genetik, fıtratı, deneyimleri ve ilahi/peygamberi kökenli ölümlü ve geçici hayata uygulanan ilim versiyonuna bilim deniyor. Bilim ve ilim mürşit olamaz ancak araçtırlar. Ör. Peygamberler; Peygamber Ahlakı Mürşididirler. Ünlü bilim uzmanları; sahalarının mürşididirler. İnsanlarda bilim ve doğa insanı değil Allah (C.C) insanıdırlar. Onun için Bilim-İlim İnsanı, Bilim-İlim Adamı, Bilim-İlim Kadını Kavramları bazı insanlar için yanlış ve liyakatsizdir. Bilim Uzmanı, Bilim Eksperi, Bilim-İlim Ustası, Bilim ve İlim Alimi, Bilim Bilgini, Bilirkişi, Bilen Zat kavramları bazı insanlar için daha liyakatlidir. Bilim; ilimin yaratıklardaki; irsi ve/veya sonradan öğrenilen ya da üretilen hayatla ilgili ölümlü-sonlu örüntüsü-örgüsü gibidir. Bilim bilginin (Bilim insanın?!) düşünsel işletim sistemi sadece öğretilen bilim dalı işletim sistemli merkezli olup; düşünsel ve hayatsal tatbikatlarda diğer kişilik işletim sistemleri güdük kalmaktadır (otistik bilim kişiliği). Ruhbanlarda düşünsel işletim sisteminin merkezini Akıl, ruh ve vicdan işletim sistemi kişiliği işgal etmiş diğer kişiliklerin hepsi bu kişiliğin hükmündedir (otistik ruhban bilim kişiliği). Doğal kabilelerdeki kişiliklerde bilim bilginlerinden (bilim insanlarından) farklı olarak doğal koşullarla yaşayarak bugüne kadarki kavimce geliştirdikleri doğal düşünsel işleştim sistemi merkezli genellikle doğal tabuların bileşkesindeki doğal kişilik işletim sistemleriyle yaşarlar. Diğer tüm kişilikleri bu Doğal tabusal kişiliklere çekinik ve güdüktür (otistik Doğal tabusal kişilik). İnsanların düşünce sistemlerini ve zihinsel alt yapılarını geçerli dini, akli, insani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarından kopararak ya da İslam'iyet'te ortaçağ dinleri ceketini ve iftirasını giydirerek;Müslüman'ları ve insanlığı sadece otistik doğa ve bilimin farzlarına rötuşlatarak doğayı ve insanlığı liyakatsiz kullanarak ya da kullandırarak bilimi ve doğayı fetişleştiren deccalı kişilik, zihniyet ve sistemleridir. Bu yöntemlerle geleceğin liyakatsiz, günah keçisi cahil katillerini yetiştirmektedirler. İnsanlığın en derin deccalı ve kahpe rabliklerinin vebalini ve günahını; günah keçisi olarak kullandıkları mazlumlara, cahil insanlara ve hükmündeki Müslüman'ım diyen mazlum cahillere üsteleten hilkate garibesi çapulcu ilahlık makamındakilerdir. Kaldı ki, İslam'iyet'te bazı halifeleri namazda ya da kuran okurken canice, haince ve kahpece öldüren katiller bile idam edilmediler. Bir kavle göre hayvanlık-vahşilik ve insanlık arasındaki en önemli fark; hükmündeki;bilgiyi, olanakları, işi ve leşi liyakatli paylaşma ile doğru orantılıdır. Demirkuş 2009. Denemek için çek leşi gör işi. Ya da bayan hakları çıplaklıkla doğru örtünme ile ters orantılı olmanın bekçiliğini namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) dürüst cahil yönetici insanlara yaptırtmak, Örneğin, baş örtüsünün hakikatine doğru empati/eşduyum duymadığı için, içine sindiremediğini itiraf eden dürüst ama din cahili politikacılar yetiştirmek ve bu mantıkla bu tip insanları İslam'iyete karşı kullanmak deccallık ve kahpeliktir. Bu yüzden Müslüman'ım diyen bir ülkenin birçok başörtülü vatandaşların ahi alınarak gayri Müslim'lerin insafına-vicdanına terk ve teslim edildiler. Siyasi veya siyasi olmasın kanunlar mazlum ve haklıları korumak için vardır.
     Batı, uzakdoğu ve yakın kuzey; var olan koşullarda zorunlu olarak eğitim sistemleriyle nesnel, eylemsel, bedensel ve zihinsel tüm yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını, doğal doğanın bilimsel farzlarına dayalı olarak budamak, yontmak ve şekillendirme gereği duymuş ve bilimin farzlarına dayalı bilim bilgini (bilim insanı!?) yetiştirmek zorunda kalmıştır. Ancak orta çağ döneminin vaadi dolmuş dini işletim sistemi hala bu bilim bilginlerinin (bilim insanların!?) bilinç altındaki boşluğu-nesnel ve zihinsel gen havuzlarını doldurmakta ve bu insanlar zihinsel bedenlerinin hala eski dinlerin metriksi içinde olduğunun farkında değiller. Dinin metriksi aşılmazdır!! Hadis var. Aslında bilimi insanın içinde (batini kalp, zihinsel havuz… Vb) liyakatli, doğru ve ilişkisel konumlandırıp; bilim bilgini, bilim mühendisi, bilim uzmanı... Vb insan, bayan, erkek yetiştirmek daha liyakatlidir. Ancak bu şekilde bilim insana araç olur yoksa Bâtının dinden yakasını kurtarmak için yetiştirdiği bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) hemen hepsi bilimi aşamaz yani bedensel ve zihinsel ürettikleriyle doğanın bir parçası olmaktan kendini/lerini kurtaramaz ve bilime-doğaya malzeme ve yem olmak zorundadır. kendini/lerini kurtaramaz ve bilime-doğaya malzeme ve yem olmak zorundadır. Kısaca bilim ve doğa insanlığın gelişimi için araç olacağına insanlığın hesaplanamaz nesnel ve düşünsel havuzları doğaya ve bilime liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitimle yem, araç ve malzemem edilmektedir. İslam'iyet'te bilim dinin içeriğinde ilimin dünyevi alt kümesidir. Din aşılmazdır. Hadis var. Batıdaki, kuzeydeki ve uzak doğudaki;cahi, liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitim sistemlerinin sonucunda; medeni, bilimsel ve vahşi-doğal ahlaklı insanların ortaya çıkmasına neden olunmaktadır. Bu liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitimle batıdaki orta çağ din-bilim çatışması ve zihinsel doku uyuşmazlığı mantığıyla bilimsellik yapay ve hayvani ahlak farzlarıyla; insanlarımız; İslam'i inanç, akli, insani geçerli ve hayırlı yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla ters düşürülerek yapay olarak zihinsel ve yaşamsal doku uyuşmazlığı yaratılmıştır. Bu kadar harika çocuklardan bu kadar başarısız öğretmen, insanlar ve halklar neden çıkardığımızın nedenleri açık. Şimdi kaybettiklerimizi en liyakatli geri kazanmanın çözümlerini arıyoruz ve araştırıyoruz. Yani yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarımıza ait hiçbir özgünlük kalmadığı için özgün nefesimiz kesilmiş ve ülkemize tamamen batıya, kuzeye ve uzak doğuya;insandan bilimsel karpuz tarlası bekçiliği, işçiliği ve taşeronluğu yapılmıştır ya da yaptırılmıştır. Bâtının yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına hizmetçi bilim bilginleri (bilim insanları?!), işçiler ve sermaye sınıfı yetiştirmişiz ve yetiştiriyoruz. Bilimin insanı olmaz (israftır-liyakatsizdir), insanın bilimi olur. İnsan bilimden daha kapsamlı ve amaçlı bir yaratıktır.Din, bilimsellik ve bilim öğrenme aracıdır yol gösterici değildir. Yol göstericiler ya da mürşitler peygamberler,bilginlerdir ... Vb insanlardır. Bilim insanı-bayanı-adamı olmaz (batı için zorunlu geçerli kavram), bilim bilgini, bilim mühendisi, bilim uzmanı... Vb erkeği veya bayanı olur. Kısaca; gerçekte ve doğal olarak dinin, bilimin, rejimin… Vb. şeyin insanı olmaz ki batı bu durum hayat bulduğu için insanlar otistik din ve bilim uzamanı (bilim insanı?) olmuşlar. Bu insan tipinin özellikle din bilim ilişkiselliği açısından tüm bildiklerini diğer bildikleriyle ilişkisel düşünselliği körelmiş ve tümel düşünsel ve uygulayış ilişkiselliği cahilleşmiştir. Bu açıdan bu asır ki öğretim, öğrenim ve eğitim sistemi eksik, cahilce ve kesin yanlıştır. Özellikle üniversiteler ilk, orta ve lisedeki bilgilerin ilişkiselliğini tamamen körelticidir. Doğrusu akıllı olan insanın/insanların bilimi, dini, rejimi.... Vb. şeyi olur.
      Batıda ki;alfabeler, harfler, bilimsellik ve rejimlerden alıntılar acelelikle olduğu gibi yani ıslah edilmeden ülkemize çiğ ithal edilerek, hiçbir özgün değer yargısı dikkate alınmadan batılı neye heveslenilmişse olduğu gibi ülkemiz insanına zorunlu bir çuval olarak giydirildiği için insanlarımız ne olup bittiğinin farkına varmadan İslam dini ile bilimi ve teknoloji arasında ilişki kurmadan laikle İslam'iyete ortaçağ dinlerinin bilimselliğe tepkisinin bilimsel ceketi giydirilerek batılı yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına yem olmuş ve bu günkü sonuçlara ulaşılmıştır. İnsanları liyakatsiz öğretim, öğrenim ve eğitim süresince; doğallaştıran, vahşileştiren, şeytani alimleştiren (iblisleştiren ve ), cahilleştiren; alfabelerin, dillerin ve lisanların yeryüzünde varlılığından emin olabilirsiniz ya da farkındalığını anlamamız gerekir. İnsanları liyakatli öğretim, öğrenim ve eğitim süresince; insanlaştıran ve peygamberi âlimleştiren alfabeleri, dilleri ve lisanları yeryüzünde geliştirmemiz insani bir farzdır. Çok ilginçtir ki; insanlık, çeşitli canlı ve cansız yaratıkları ıslah ederek evcilleştirmeyi başardı, ancak en önemli toplumsal iletişim aracı olan kavimlerin özgün; alfabe, dil ve lisanlarını; bilimsel, mantıksal ve akli prensiplere dayalı ıslah edici kayda değer örnek akÂdemik ve bilimsel hemen hiçbir çalışma yapamadı. Toplumsal iletişim açısında insanlığın mantık ve akli iletişim basiretlerini bağlamayan, köreltmeyen ya da vahşileştirmeyen tam tersine akışkanlık getiren peygamberi, akli ve mantıki ortak bir dil, lisan ve alfabe geliştirmeyi başaramadık. Uzaya açılmadan önce insanlığın buna acilen gereksinimi vardır. Geçmişte dünyaya hâkimiyetini kuran kavimlerin dil ve lisanları bu gün etkinliğini kayıp etmiştir. Bu günkü hâkim kavimlerinde; alfabeleri, dilleri ve lisanları aynı akıbete gideceklerinden şüphem yoktur. Onun için hiçbir kavimin vahşi-doğal; alfabe, lisan ve diline taraf olmadan, modası geçmeyen insanlığın ortak payda peygamberi, dili, lisanı ve alfabesini; akÂdemik, bilimsel ve uygulamalı çalışmalarla geliştirmeliyiz. Ör, yaban-doğal elmaları, yaban armutları, yaban inekleri, yabani atları, doğal toprağı, doğal çölleri... Vb yaratıkları ıslah edebildik ve evcilleştirdik. Ancak doğal dil, lisan ve alfabelerimizi ıslah edemedik ve evcilleştiremedik yani akli ve mantıki olarak eleştirel düzenlemedik. Bu nedenle Yeryüzü kültür alfabelerinin hepsi Doğal zekâların, deneyimlerin ve denemelerin evrimsel ürünüdür. Akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlakla ıslah edilmesi ve geliştirilmesi gerekir ki insan beyni, zihni ve kalbi insani iletişimde en az kusurlu kemale ersin. Bu amaçla insanların beyin, zihin ve kalp havuzundaki bilgilerin;görsel, işitsel, eylemsel, davranışsal, tatsal, bilişsel… Vb kodları günlük hayatta iletişim de kullanılan alfabe ve lisanın; harf, sembol, kelime, kavram ve kodlarından, daha sade ve daha çok benzerdir. Örneğin,kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin tüm insanların ( bazı engelliler ve bazı istisnalar hariç) zihnindeki bilişsel, eylemsel, görsel, tatsal, kokusal, davranışsal... Vb kodları hemen hemen aynı dır. Ama kültür dillerinde kırmızı elmanın, yaratık görüntülerinin ya da doğadaki tüm ( hayvan, bitki, rüzgâr... Vb seslerinin) seslerinin her kavimdeki isimlerin/kavramların ya da kavramisimlerini zihin havuzundaki kavramsal kodlanışı farklı olduğu için iletişimi vahşi, doğal ve zor olmaktadır. O zaman çözüm olarak;"Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusu" Kuralına uygun olarak kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerinin zihinsel bilgi biriminin ifadesine ve konumuna en uygun kavramlarla iletişim, öğretim, öğrenim ve eğitimle ortaya çıkarırsak her kes kırmızı elmayı, yaratık görüntülerini ya da hayvan seslerini daha rahat anlar, günlük hayatta ve iletişimde kullanır. Bunu tüm kavimlerin (insanların) beyinleri, zihinsel havuzları ve batini kalplerindekileri de kodlanmış kültürel isimler, kavramlar/kavramisimler hepsi için düşünüp günlük hayatta hepsini kırmızı elma mantığı ve örneği gibi uygularsak insanlığın akli, mantıki ve peygamberi (Rahmani/insancıl/Hz. Muhammed AS’A Peygamberlik (S.A.V) gelmeden önceki 40 yıllık insani ahlakı/Hz. İbrahim dini olan hanîfliğe tâbi olmuş) ahlaklı ortak iletişim alfabesi ortaya çıkmış olur. Tüm kavimlere ait yazımsal ve konuşsal ya da hem konuşsal hem de yazımsal:alfabelerinin, lisanların ve dillerinin; Âdemin dilinde vardıkları ortak payda ve özgün;işitsel, yazımsal, görsel, dokunsal, tatsal, hissel … Vb özellikleri bilgisayar ortamında kökenlerine/köklerine, hecelerine/ ses parçalarına kadar sadeleştirilerek yeniden matematiksel iletişim ve alfabe mantığıyla ya da kozmik (evrensel) ötesi atom altı parçacıkların çeşidinin her birini kozmik alfabe kabul ederek oluşturulan yani kuantum alfabesi sade iletişim mantığıyla veya her yaratığı matematiksel küme elemanı kabul ederek ve her şeyi, tüm bilimleri-tüm kâinat ve yaratıkları bu kozmik matematiksel kümeler denizi içinde yüzen elemanları temsil eden “Kozmobiyomatematik, Evrensel, Uzay canlı matematik... Vb (Simetri, Kuantum, Standart, Sicim-İp-Halka, Paralel Evrenler, Şişme, Evrim...Vb her şeyin kuramlarına uyumlu)” alfabe mantığıyla; ilişkisel, organize, disipline ve kategorize edilerek hayata uygulanabilir. Demirkuş 2010. Çözüm;Tüm sorun kültürel dillerde iletişim amaçlı kullandığımız; hece, ses, vurgu, kavram, isim ve kavramisimleri; şekilsel (analog), kökensel (homolog), özgün, sesteş, anlamdaş, değişken ve geçişken benzerlik tabanlarına göre mantıki kurgularını bilgisayarda düzenleyerek; matematiksel iletişim sembollerindeki gibi en doğru algılanabilir şekil de zihnimizde ki bilgilerle ( bilgi birimleriyle) ve çevremizde ki her şeyle algıda değişmezlik ve algıda özgünlük ilkelerine dayalı ilişkilendirmektir. Kavmin azınlığı ve çoğunluğu olmaz herkesin ve grubun fert bile olsa ya da vahşide olsa alfabesi, dili ve lisanı aslidir hiçbir bahane ile diğerlerine asimile ettirilemez. Tüm kavimlerin ana dil, lisan, alfabe için geliştirilen çözümler akli, mantıki ve bilimsel tevhit edilerek insanlığın tek dil, tek lisan ve tek alfabesine kaynak oluşturacak şekilde;bilimsel, akÂdemik çalışmaların yapılması gerekir. Tüm Kavimlerin Özgün Ana Dilindeki; Alfabe, Dil ve Lisanlarını Islah İçin Çözüm; Peygamber ahlaklı insanları yetiştirmedikçe ve dilimiz/dillerimiz; algıda değişmezlik ilkesine olanaklarımız ölçüsünde değiştirmedikçe ya da yaklaştırmadıkça yani peygamberi özellikler sahip insanları yetiştirip doğru adreslerde görevlendirmedikçe, var olan ve gün geçtikçe genişleyen ve büyüyen yarı doğal kültür, alfabe ve dilleri akli ve mantıki ıslah etmedikçe doğaya uyum, küreselleşme sıkıntısı ve adaletsizliği çeken özgün kavimler olarak kalmaya mahkûmuz. İnsanların zihninde ve bilinç altında yer alan bilgilerin benzerliği ve algıda değişmezlik oranı;iletişimde kullanılan yarı doğal ve yarı doğal kültür dillerindeki kavramsal ifade ediliş havuzundaki çeşitlilik ve özgünlülük kaoslarından daha yüksektir. Doğal insanların ya da Âdem AS öncesi ve/veya sonrası insansıların; (ruhsuz, akılsız, insani ilimsiz, eşyayı liyakatli tanımaz yani doğal-nesnel-düşünsel-zihinsel döngü düzenlerinin cahili ve doğal vicdanlı) yaşam döngülerindeki çevresel koşulların tehlikesi, paylaşım duygularının gelişmesi ya da paylaşım zorunlulukları dilsel iletişim ve dilin evrimleşmesi olumlu yönden güdülenmiş olabilir. Algılanarak kabul gören bilgilerin zihinde kategorize edilerek kodlanışı tüm insanlık zihin havuzunda çok benzerdir. Bilgi birimlerinin, kümesinin, kümelerinin ortak paydası geniş, özgünlükleri ve farklılıkları azdır ya da algıda değişmezlik–algıda benzerlik ilkelerine daha uygundur. Ancak zihindeki bilgi birimlerinin farklı kültür dillerinde farklı kavramlarla kodlanışı, ifade edilişi ya da uygulanışı iletişimde Doğal bir iletişim kaosu/karışıklığı/kargaşayı ya da hercümerci oluşturmaktadır. Örneğin kırmızı elmanın bilgi birimi olarak tüm insanlık zihin havuzundaki kodlanışı çok benzer ancak kavram olarak kodlanışı çok çeşitli ve vahşidir. Bu kargaşanın ıslahı en az çevremizde ıslah ettiğimiz ya da evcilleştirdiğimiz hayvanlar ve bitkiler kadar önemlidir. Kırmızı elma mantık kurgusundan (Algıda; Özgünlük/Özgün Pay, Değişmezlik/Ortak Payda, Değişkenlik/Değişken Pay, Değişirlik ... Mantık Kümesi Kurgusundan) hareketle zihinsel olarak insanlığın ortak payda ve benzerlik olgusundaki kavramlardan hareketle algıda değişmezlik ilkesi ve zihinsel kavram havuzları arasındaki deşifreyi doğru ve mantıklı yapmak gerekmektedir. Islahat yapılırken; şuan ya da bu güne kadar zihnimiz ve çevremizi bu yarı doğal mantığa uydurarak yaşıyoruz. Bu yarı doğal dil kargaşasını; insanlığın bilgileri zihinsel kodlanış ortak payda mantığı ve algıda değişmezlik kurallarına uygun–uyumlu; akli, mantıki, bilimsel, deneyimsel, uygulamalı ve akÂdemik disiplinlere dayalı olarak öğretim, öğrenim ve eğitimle ıslah etmemiz gerekir. Bu mantık kurgusundan hareketle kavimlerin özgün dillerinde ve insanlık ortak payda dilinin ortaya çıkışında zihinsel kodlanış mantığıyla en çok örtüşen, benzeşen mantık kurgularıyla ve aynı zamanda matematiksel iletişim mantık kurgusuna uygun yeni dil ve alfabeler geliştirilmelidir. Zihnimizdeki kodlanmış bilgilerin ya da bilgi birimlerinin (kavramların değil);görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal, düşünsel, zihinsel, hissel, sezgisel ve diğer duyusal/duyuşsal özelliklerine göre; ilişkisel konumlanış, disipline ediliş ve etkileniş mantık kurgusunun deşifre edilişi çok önemli gözükmektedir. Ortak payda bilgileri Âdemin dili katmanını oluşturur bunlar genellikle nesnel yaratıkların görsel, şekilsel ve eylemsel bilgi birimleri katmanıdır. Özgünlükler ve ayrıcalıkların en çok olduğu kavramlar düşünsel (soyut) kavramlar ve ayrıntılı bilgi birimlerine yönelik bilgi birimleri katmanıdır. AkÂdemik seviyede; dildeki her kelime, bağlaç, kavram, deyim atasözü, vecize, sözleri hatta ithal edilmiş yazılı ve sözlü atasözü her şey akÂdemik disiplin ve sistematik mantık çerçevesinde dil, edebiyat, fen… Vb tüm dallarda kulanım üzerine bölümlerinde ulusal ve uluslararası seviyede;halka açık internet ortamı dâhil, akÂdemik çalışmalarla, toplu anket ve tartışmalarla farklı akli, mantıki, basireti açıcı... Vb alternatifleri gerekçeleriyle ortaya konmalıdır. Aslında insanların zihnindeki bilgi birimlerinin çoğu benzer ve çevredeki olay, olgu, süreç… Vb ile aynıdır ya da benzerdir. Duyuşsal (görsel, işitsel, tatsal, dokunsal, kokusal ve hissel duyularımızla) olarak zihnimize girip kayıt olan bilgi birimleri çevredekilerle benzer ve tüm insanlıkta ortak payda benzer zihinsel doku katmanıdır. İnsanlığın ortak, lisan, dil ve alfabenin esas bilgi birimi kaynağı bu dokudur. Düşünsel olarak zihnimizde ürettiğimiz düşünsel bilgilerimizde zihnimize kayıt olur. Ör. unutulmayan bir rüya ya da düşünsel kurgularımızdan unutmadıklarımız. Zihinsel havuzumuzun içinde yer alan; nesnel, düşünsel ve sanal kâinatlar; zihinsel ürettiğimiz ya da duyuşsal edindiğimiz ve bellediğimiz bilgi birimlerinin;geçmiş, gelecek ve güncel deposu ya da hard diski (dinamik veri depo diski) gibidir. Zihindeki doğal kayıtlar hemen tüm insanlarda aynıdır. İletişim kültür alfabelerinin; yazımsal, işaretsel, eylemsel ve konuşsal çeşitliliği ve/veya sadece konuşsallık çeşitliliği, insanlıkta hoş görüyü artırırken ortak payda iletişimini zorlaştırır. Beyin sanki zihinsel bilgi birimleri deposunun hatırlayıcı biyolojik bağlantılar ve biyolojik hatırlama moleküllerin adeta nesnel çekirdeği gibidir. Bilgi hatırlandığı an bazen geçmişte ki mekandan çağrılır ya da o mekanda algısal tecelli (algısal ışınlama) olur ve hatırlanır. Kuranı Kerim ve Allah (C.C) gönderdiği; kitap ve sayfalarında kullanılan (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil); yazılı dil, mantık, ilişki, peygamberi konuşma ve okuma (Dar Anlamda; Suhuflar, İncil, Tevrat, İncil, Kuran Dili ve Konuşması; Arapça ve İbranice değil) akışkanlığı dışındaki tüm gelmiş geçmiş; alfabe, lisan ve dillerin insanlığın mantıki ve akli iletişim basiretlerini vahşileştirici ve köreltici etkilerini kanıtlamak zor değildir. Bütün dillerin yazım, konuşulan şekli, ifade… Vb kurallarının anatomisi Doğal dır. uluslararası seviyede kabul görebilen bilimsel insani mantıksal anatomisi ve kuralları çerçevelerde mukayese edilerek ıslah edilip değiştirilişe gereksinimi vardır. Bu mantık Kuran-ı Kerimi CC Kitabındaki mantık kurallarından esinlenerek ortaya konulmuştur. Yani kurandaki ayetler ve hadisler baz alınarak doğadaki yapay ve doğal doğal alfabelerdeki kuralların ıslah edilişine gereksinim olduğu otoya çıkmıştır. İnsanları yeryüzünde; vahşi, doğal, hayvani, insani, iblisi, peygamberi, şeytani çok çalıştırmanın hak edişleri arasındaki farkları ve farkındalıkları anlamaya çalışın.Fazla çalışmakla hak edişin sınırlarını düşünün. Hak edişle her şeyin elde edilemeyeceğinden emin olun. Cahilce ve Şeytanice Hak edişine tapınma gayretini düşünün. “Azmin elinde hiç bir şey kurtulmaz” cümlesinin cehaleti ve gizli, şirkini; fert, toplum, devlet… Vb bazında; Rahmani, Cahili/Hayvani ve Şeytani Çok çalışmaların arasındaki farkındalığı; geçmişten geleceğe ilişkisel leştir ve günümüze güncelleyip örneklendirişi deneyin. Hakkına tapınma, yaptıklarına tapınma ve Hak (C.C)'NE tapınmalar arasındaki düşünce kaosu, kavram yanılgısı, düşünce yanılgısıyla kafa bulandırmayı ortaya atanların ve hayata uygulayanların bedbahtlığının farkındalığını alamaya çalışın. Peygamber ahlaklı;kardeşlik, öğretim, öğrenim ve eğitimle ilişkilendirin. Hayatın yaşam terazisi üzerinde iradi tercihlerimizin hasılatı yolcusuyuz. Demirkuş 2010
      Bir din her şeyi içermiyorsa geçersiz, vahşi, geçici ve/veya yetersiz bir dindir. İslam'iyetin dışındaki tüm dinler bu kategorilere girer. Bu nedenle hiçbir şey dine (İslam'iyet'te) aykırı değil ancak helale aykırılığı dine aykırılık diye yutturanlar vardır. Gerçek ve geçerli dinlerin korunmaya değil insanların yaşantılarında peygamberi hayır görmeleri için uygulanış için gönderilmişlerdir. Dini korumak için 400 yıl matbaa, 100 yıl evrim öcü göstertmiştir. Laikte, bilimde ve siyasette dini kötüye kullanma bahanesi ve gizli düşünce demir perde izolasyonu ile insanların inançları ile yaşam döngüleri arasındaki ilişkisel örgüyü demir perde Berlin duvarı örneğinin ötesinde büyük bir cehalet ve bilinçli yapılıyorsa ihanet yatıyor gibidir. Çünkü bir din korunmaya muhtaç ve her şeyi içerip çözümler üretmiyorsa; ya yeteriz, ya kısmi bir zaman dinline aittir Ya da doğal ve yetersiz dindir. Ne acıdır ki Müslüman'ım diyen birileri bile bu açıdan İslam'iyeti diğer vahşi, kısmi ve belli bir zaman boyutuna ait dinlerle aynı kefeye koymaları büyük bir talihsizliktir. Ayni zihniyet dine aykırıdır 400 yıl matbaanın bekaret kemerini İslam'iyete reva görüp ya da zaruret ve cehalet bahaneleriyle İslam'iyet'ten gayri Müslim'lerin yaralanışına engel olmuşlardır. Ayni zihniyet bu asır 100 yıldır evrim dine aykırıdır ve 100 yıldır dini siyaset afatından koruyoruz bahanesiyle liyakatsiz laiklik kemendini İslam'iyetin yayılışına vurmuşlardır ya da reva görmüşlerdir. Yaratıkları, Hayatı ve bilimi İslam'iyet'le ilişkilendireceğine tam tersine dini korurum diye dinle 400 yıl dinle matbaanın, 100 yıldır dinle laikliğin, 100 yıldır dinle evrimin ilişkilenip tanışmasına radikal kementler vurmak dini korumak İslam'iyet' hizmet olduğuna inanılır ve güvenilir gibi değildir. Bilim İslam'iyet'te Müslüman'ın (insanın) yitiğidir (hadis vardır). Dini aşamazsınız ya da din aşılmazdır (hadis vardır). Hiçbir şey İslam'iyete aykırı değildir veya hiçbir şey İslamyeti'n dışında değidir. Sözde bazı cahil inanç ehli asırlarca helale aykırı şeyleri;gerçek imana ve dine aykırıdır diye insanlarımızı kavram ve düşünce yanılgısına sokmuşlardır. Önemli olan her şeyi İslam'iyet'teki;helal, haram, mekruh, ifrat, tefritlerin… Vb sınırlarına göre;gerçek eğitimle, insanlarda doğru-liyakatli konumlandırmak ve doğru tepkiler, alışık tepkiler (refleskler) ve davranışlar geliştirtmek/geliştirmektir. 21. Yüz Yılda, bilimi; insanların geçerli, doğru inanç, yapısal, özgün, ortak payda ve kültürel yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarıyla ilişkilendirerek sunmak öğretim, öğrenim ve eğitimin çok önemli farzlarından biri olmalıdır. Demirkuş 2009
    Bizim yapacağımız bilim; Müslüman insanın esfeles-safilin çanağındaki yitiğidir(bu anlama yakın Hadis var). Doğayı, İnsanı, Şeytanı, Bilimselliği, Bilimi… Vb her şeyi İslam'iyet'te doğru konumlandırıp ilişkilendirerek; liyakatli öğretim, öğrenim ve eğitimle, insanların Bâtını kalp, düşünce ve zihin sisteminde liyakatli, verimli, ilişkisel ve doğru çimlendirerek yeşerterek, hayatla ilişkilendirilerek ve güncelleyerek severek asimile ettirtip, peygamber ahlakıyla hayata uygulatmak ve güncelletmektir. izleyin
                 Aşağıdaki ödevde yanlış, edepsiz, akla, mantığa, İslam'a aykırı, ölçüsüz veya eksik soru/lar ve önerme/ler varsa, yanıtlarınızda hocanıza  doğrusunu öneriniz.




2005 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI



2006 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI
4-Bir fert, toplum veya dünya düzeninde;%70-%100  arası liyakatsizlik(yakışmazlık)olabilir mi? Ör,inanmaması gerekenlere kasten yapay himaye edilmiş, inanması gerekenlerde kasten ateist edilmişse dinin hali toplum gözünde ne olur? Ya da bir din; münafıklara, din düşmanlarına ve çok yüzlülere işgal ettirilebilir mi? Farz edelim ki her şeyi tam tersine dizayn edilmiş bir fert veya toplum  yaşıyor?  Gerçekten yaşıyor mu/ yaşatılıyor mu? neden?!  Somut bir örnek verebilir misiniz? Böyle kokuşmuş, deşifre ve malzeme bir toplumu dünyayı düzeltmek/onarmak mı? Yeniden yaratmak mı daha akılcı olur? Liyakatsiz (yakışmazlık) hiç bir şey cezasız kalmaz? Önermesi doğrumu? Değilse doğrusunu siz yazın.
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?. .
1, 2 Öğrenci Yanıtları

116-
A- Batıyı  engizisyon metriksinden(ortamından) kurtarmak için benimsenen büyük laiklik aracı (Laiklikle batıl din cehaletinden insanlığa terfi etti) ;İnsana/lara, Kavime/lere ve devlete/lere yararlı olmayan din-yönetim sistemleri için aşılmaz bir uçurum-handikap, tam tersine ise;vazgeçilmez bir hizmet aracı olmalı önermesi ve temennisi doğrumudur? Neden? Yakın batıda antilaikliğe dönüş başladı önermesi doğru mu?
B-
Laik gelecekte;devlet ile liyakatli din ve fertler için köprü liyakatsizler için uçurum ve aşılmaz dere olmalı. Önermesinin eksiğini tamamlayınız.
İpucu
;Belki de, toplum ve devletin dininden hayır görenlerden yararlanması-hayır görmesi için; büyük laiklik (makro laiklik) ve küçük laiklik (mikro laiklik ) sistemini diriltmemiz ve revize etmemiz gerekecektir.Ferde özgü laiklik (mikro laiklik) işe yaramaz fertlerin inançlarının (inanç sahibi münafıkların, yaramaz insan münafıklarının, kapitalistlerin ve din-bilim-insan cahillerinin) afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır. Makro laiklik ise batıl işe yaramaz inanç sistemlerinin afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır. 1, 2, 3, 4, 5, Öğrenci Yanıtları


123-Bir din tarih boyunca her türlü rejimle yaşamayı % 99 ispatlamışsa ve bu kesinse; rejime musallat veya şer bir din muamelesini görüyorsa/ gördürülüyorsa;sizce sebebi ne olabilir? Laikliğin gerekliliği, dinde hayır görenlerin sayısı ve ön planda yer almayışları, multimünafık ve din muhaliflerinin rant-menfaatleri açısından, ekonomik ve siyasi bağımsızlık açısından düşünün,dini için devletini talan mantığı, devletini haraca bağlama mantığı.
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?. .
1, 2, 3, 4 Öğrenci Yanıtları




2007 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI

238.Namuslu ve dürüst insanların ayıbını örtmekle, insanların arasına bölücülük-fitne ekmek ve çok yüzlü münafıkları, cahilleri (kendin ve çevresini bilmezleri) ve liyakatsiz köktencileri deşifre etme arasındaki çizginin/lerin kriterleri ne olmalı sizce? İpucu;herkes zaman zaman  isteyerek istemeyerek suç ve günahlarla muhataptır (tövbe, af, hoşgörü, ceza). Ama bunları bilerek; sistem, zekâ, el, etek, sitem, göz, ahbap, çavuş, dindaş, ırkdaş.. Vb yordamlarıyla menfaatleri için huy ve meslek edinmek ayrıdır.Tek ve çok yüzlü gizli ve açık münafıkları -şok akıllıları, fanatik-radikal kapitalistleri… Vb fert ve toplumları; içerden namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır)-dürüst inanç ehli dışarıdan namuslu (namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb Rahmani ve/veya şeytani insanlarla; namuslu, dürüst, vicdanlı... Vb kara cahil , kasti cahil ve/veya çocuksu cahil insanlar karıştırılmamalıdır) ve dürüst insanların örtüşen adil-dürüst ortak paydasıyla deşifre edilmesi son derece hassas ve gerekli bir konu olduğunu düşünün. Kısaca devletin ve insanlığın rahat etmesi için;dinde hayır gören insanların, tek-çok yüzlü derin münafıkların, cahillerin (kendin ve çevresini bilmezleri), liyakatsiz radikallerin menfaatlerini  sabırla korkmadan deşifre etmesi ve insana parçalatılması evla gibi gözüküyor.1, 2, 3,Öğrenci Yanıtları
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?.


263.Dinde bazı kuralları bilerek veya bilmeden kötüye kullananlar varsa; bununla mücadelede, mutlaka samimi-dürüst insanlarla, dinde samimi olanlar ve dinde hayır görenlerle istişare edip, kısaca siyasetin, dinin, bilimin, demokrasinin, hukukun milletlerin hatta komünist ve milliyetçilerin çok yüzlü münafıklarını, menfaatperestlerini öylece fıtratına uygun defetmek-deşifre etmek gerekir.Aksini yapmaya kalkmak, belki hendeği deveden atlatmaya çabalamaktan farksızdır?! Önermesinin çözüme yönelik amacını ifade etmedeki eksik ve yanlışları nedir/lerdir? 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10a- 10, 11, 12, 13, 14,15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, Öğrenci Yanıtları
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?.


280.Münafıklar (çok yüzlü fert/toplum/lar, devlet/ler, millet/ler... Vb) menfaat farzları için hemen değişirler.Cahiller ise münafıkların; yanlışın /ların-değişmezliğin-yılmaz avukatları olduğunu bilmeyenlerdedir. Cahiller haklı, doğru ve gerçek (sanal, soyut ve somut) değişimlerin tersini savunan avukatlığını yapan ve icra eden kendini bilmez kişiliklerdir. Onun için çok yüzlü münafıklar cahilleri kullanmayı çok sever. Cahil ve münafık kavramları; ifrat ve tefrite iyi örnek teşkil ederler. Önermeleri Doğru mu? Cahillerden uzak durunuz! Sizce Neden Allah C.C. Değişmek istemeyeni değiştirmezmiş (Rad, 13/11)? İpucu;İnsan İçin Yaşamak; Geleceğe Liyakatli Değişmektir (Uyum Sağlamaktır) Demirkuş 2007.Vaktinde; doğru eğitim ve değişim şart. İnsanların zihinsel ve bedensel olarak: pozitif, nötr, negatif ve varyasyon aşamazlarına/aşılmazlarına ulaşmanın yolu; var olanların hepsini aşmasından/aşmaktan geçer. Ulaştığı bu aşmaz, aşılmaz hudutlardan kavradığı, sağladığı bilgileri asrına güncelleyerek; geçmişini, zamanını ve geleceğini razı edip rahatlattıktan sonra; geleceğe yönelik çözüm ve yollar açar. 1, 2, 3 Öğrenci Yanıtları
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler.
Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?.


302.21.yy'da bir insanın!! Öğretim, öğrenim ve eğitimle ilgili olarak;zihinsel işletim sisteminin temel öğelerini sırasıyla ;
ayetler, kanunlar, eşyanın kusursuz tanımları, matematiksel temel işlem ilişkileri, hadisler, kanunların uygulamaları, deneyimler, ayrıntılar ve teoriler arasındaki çelişkisiz-örtüşen ilişkiler oluşturmalıdır. Önermesinin eksiğini tamamlayınız.
     İpucu;
Bir din;insanın sanal dünyası-sanal araçları için yeterince, doyurucu-doğru ve pratik altyapı, deneyim ve envantere sahip değilse, değişen koşullara bağlı olarak gelişen her türlü toplumsal olguya fıtratların yelpazesine uygun zorlamayan (ifrattan tefrite kadar sıra dışı fıtratlara) doğru konum-çözüm getiremiyorsa-üretmiyorsa, bilimle çelişiyorsa veya bilimi aşamıyorsa ya da bilime katkıda bulunmuyorsa; geçersiz ve yetersiz bir din olduğundan emin olun. Eğitim sistemlerimizde okul ile cami, ilim ile bilimin çakışan örtüşen temel noktalarından genel konulara kadar acele etmeden yol almalıyız ki dinden dolu dolu yararlanıp dindeki çok yüzlü münafıkları ve insandaki güdükleri egale edip onların yerine dürüst insan ve dininde hayır gören Müslüman'ın ön plana çıkarıp tüm insanlığın geleceği hayır görsün.Devletimiz o zaman; dinin fanatiklerinden ve patojen (öldüren)bilimin zararından emin olur veya rahat eder.Bazı dinlerin envanter eksikliği nedeniyle evrimin bazı gerçeklerine ve diğer bilimsel gerçeklere engizisyon sürecinde ve orta çağda;insanları çaresiz bırakıp fıtratlarını zorladığı için, sihirbazların kafasını vurmanın rövanşlarını bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) asılmasına kadar çok büyük çelişki ve derin tarihi izler yaşatmıştır. Vahşi ve Doğal Laiklik bu açıdan önem taşır. Zaten envanter eksikliği nedeniyle bu dinlerin bilme ve insana vereceği şeyler çok kısıtlıdır. Yani bu dinler bilime karşı sınavını tamamlamış neticede insandan laik puanını almıştır.0, 1, 2, 3 Öğrenci Yanıtları

317.Din nedir? Din hangi koşullarda siyasete malzeme edilmemeli hangi koşular da doğal siyaseti kök hücre siyasetine (insanisiyasete) çekmeli? Neden bir fert veya devlet hiçbir koşulda (özel haller hariç) dinini pazara çıkarmamalı (diniyle alış veriş yapmamalı) pazarlamamalı? İpucu;Dinin tüm insanlığa davet için geldiğini düşünün.Kimin adına kime kimin dininin alış verişi yapılıyor!! Dininizle alış veriş yapmayınız-ayet. Ortaçağda insanlara çile çektirten dinler laiklikle diskalifiye edilip, insanda laiklik puanını almıştır. Ortaçağ da parayla günah çıkarmanın, engizisyon çukuru ve laikliğin zorunlu ortaya çıkışını düşünün. belki de, insanın sanal dünyasıyla ilgili bu yetersiz altyapı ve envantere sahip olmayan inanç sistemleriyle eşdeğer siyasi alış veriş cazibesi ve gafleti tarihte affedilmez sonuçlar ve vebali üstlenmek anlamına gelebilir. Bazen tükürdüğünü yalamanın arkasında o kadar tatlı bir erdem var ki;"40 katırın, kırk satır kazığından insanı azat eder". Siyaset dini aşamadığı için; dinleri siyasete malzeme (menfaat farzları için kullanmak) yapmak siyaseti ve devleti kanserleştirir. (Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik/ayet/kuşatmayı düşünün. Din kimsenin malı değil sadece Allah (CC.)'ın tekelindedir. Bilimsel yöntemlerdeki kurallar da olduğu gibi, dinde de kurallarına titizlikle-samimiyetle uyulursa verimli sonuç alınır, aksine tam tersine sonuç alınır. Dinden: fıtratları zorlamayan;toplumsal yaşantı kurallarını ortaya çıkarmak veya liyakatli -akıllı insanlar-vatandaşlar-toplumlar ortaya çıkarmak için yararlanılır.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, Öğrenci Yanıtları

330.Eski dinler bilimin felsefesine ilaç olamadılar ve laiklikle safdışı(egale) edildiler. Önermesin sakatlığını 2- 3 cümle ile ispatlayınız. Öğrenci Yanıtları




2008 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI

A-Derin devlet(gizli) nedir? Eskiden derin devletin boşluğunu kimler doldururdu?
İpucu;Eskiden felaketlerde, önemli devlet kararlarında veya zorunlu nefsi müdafaa savaşlarına gidilmeden önce ... Vb durumlarda;devletin zerre lokmasından uzak ve tenezzül etmeyen alimlerin duası ve fikri alınması için eziklik hissedilerek vebali bedelinde güç bela görüş alınırdı. Yoksa bugünkü gibi sözüm ona alimlerin gönlünü almak için cebinden değil de!!! devletin kapısında bir lokma yemek yedirip İslam'ı eksik bilen islam cahilleri görgüsüzlerine ihtilal yaptıran İslam cahillerinin tarihe geçişini düşünün. belki de büyüklerimizin yaptığı her üç eylemlerininde cahilce olabileceğini düşünün!! Davet eden, davet edilenlerin ve ihtilal yapanların tüm tepkileri cahilce olabilir!!!
          Toplum ve devletin dininden hayır görenlerden yararlanması-hayır görmesi için;statik laikliği değil, dinamik laikliği yani büyük laiklik (makro laiklik) ve küçük laiklik (mikro laiklik ) sistemini diriltmemiz ve revize etmemiz gerekecektir. Ferde özgü laiklik (mikro laiklik) işe yaramaz fertlerin inançlarının (inanç sahibi münafıkların, yaramaz insan münafıklarının, kapitalistlerin ve din-bilim-insan cahillerinin) afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır. Makro laiklik ise batıl işe yaramaz inanç sistemlerinin afatından devlet ve toplumun kurtulması için uygulanmalıdır.Kısaca Vahşi ve Doğal Laiklik sistemi;İnsanlığın, devletlerin… Vb hayırlı bekası için işe yarayanlardan uzak işe yarmazların suçlarına ve günahalarına liyakatli yakın tuzak olmalıdır. Demirkuş 2008.0, 1, 2, 3, 4, 5 -1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14,15,16
     B-Dinde siyasi, düşünsel ve/veya nesnel mazoşistler kendini şişleyenlerdir. Önermesinin eksiğini tamamlayınız.
     C-siyasi, düşünsel ve/veya nesnel mazoşist ve siyasi, düşünsel ve/veya nesnel sadistler iman ederse dini kurallara çerçevesinde kendi nefislerini nasıl belli ederler?
İpucu;
kendini dağlayan, şişleyen sözde inanç ehlini düşünün, Boks maçında kan revan içindeki insanlarımızı keyifle izleyen sözde inanç ehlini düşünün.Öğrenci Yanıtları

58.Devletimizin ve tüm insanlığın hayırlı bekası için;bilinçli, basireti açık, adil ve liyakatli laikliği fert, toplum ve sistem-yönetim bazında hangi kurallar sistemi ile uygulamaya koyardınız. İpucu;işe yaramaz yönetim, eğitim ve dinlerin devletten uzak tutmak. Cahil insan, din cahili, din-insan-millet münafıklarını egale eden, bunların tam tersi fert ve toplumları yeşerten-ön plana çıkaran ve motive eden laiklik kurallarını geliştirmeyi düşünün.Öğrenci Yanıtları
İpucu:zorunlu nedenlerden dolayı laiklik batıda eski dinlerin ortaçağ uygulamaları; bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yakasını batıl dinden/lerden kısmen de olsa kurtarmıştır. Bu gün bu eski dinlere görülen din tehlikelidir revası İslam'iyete iftiradır. Bundan emin olabilirsiniz. O dinlerin yönetimi veya şemsiyesine ya da işbirliğine bir daha bilimin emanet edilemeyeceğini düşünün. Çünkü siyasiler ve bilim insanları o acı sonuçları yaşamışlardır. Bu dinler bu gün İslam'iyete tutunarak bilimi metriksine alma çabalarını olabileceğini düşünün. Bilimin dinden uzak tek başına hareket etmesi halinde;kendisine kara delik olabilecek haklı, geçerli ve güçlü inanç kesiminin olurunu yanında bulmasının avantajını insanlığın geleceği açısından düşünün.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13


81. Gereksiz toplumsal ve bilimsel süper egolar(istemler)ın (toplumsal hukuk kanunları- kuralların) yani bilimsel ve yararlı olmayan toplumsal hukuk kanunları- kuralların ilahlaştırılmasına bilimsel alternatiflerle  karşı koymayı öğrencilerimize öğretim, öğrenim ve eğitimle aşılamalıyız. Önermesinin eksiğini tamamlayınız
İpucu;
halkının fıtratını zorlayan; devrimler, liyakatsiz; rejim, sistem ve  laiklik;mahiyetindekilerin akıbetini;somon balıklarının akıbetinin kıblesine çevirir. Öğrenci Yanıtları.


82.Sadece  sanal, soyut ve somut gerçekler, doğadaki yasalar, ayetler ve gerçek hadisler öğrencilerimizin idlerini, idollerini ve yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarını oluştursa ne olur?
Sadece süper egolardan ya da süper ego öncelikli; kimlik (id), idoller (putlar), inanç değerleri ve toplumsal değere sahip bir toplum oluşturursanız, belki de bilimsel açıdan toplumsal tufan olur. Neden?
1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9
İpucu;
Vahşi ilişki, savaşların deneyim ve güç ürünü olan: dünyadaki;anayasaları, demokrasileri ve laikliğin bilimsel gerçeklere aykırı olarak kimin/lerin menfaat farzlarına hizmet ettiğini düşünün.Öğrenci Yanıtları


85.Dinin,külli ilimin, evrimin, laikliğin, bilimin metriksinin ;avukatlığını ve bekçiliğini yapmakla; olanaklar ölçüsünde bunların metriksini aşıp, yaşamak ve kullanmak arasındaki farkları örneklerle yazınız. İpucu;
Dinin ve külli ilmin metriksini aşamazsınız!! ama diğerlerini aşabilirsiniz neden!!Öğrenci Yanıtları

94. I-Din siyasete malzeme  olamaz siyaseti dine malzeme yapanlar vardır. Önermesini gerekçeli çürütünüz.
İpucu;Hiç bir olgu veya süper ego (toplumsal kural) dinin metriksini aşamaz veya dini metriksine alamaz önermesi kesindir. Dini aşamazsınız  (Hadis vardır). Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik/ayet/kuşatmayı düşünün. Dindeki münafıkları laikle elemekle,doğru eğitimle cahillere yararlı olmakla, dini laiklik deresiyle ayırtıp potansiyel tehlike görmenin kavram ve tatbik/uygulayış tepki yanılgısı ve cehaleti olabilir mi? Neden?
II- Siyaset nedir? Bilim nedir? Din nedir?
Bu üç olgunun tanımını ve uygulamalarını dikkate alarak;
A-Din siyasete malzeme olacak kadar; zavallımı, dokunulmaz bir mabut mu, müzelik mi, tabu veya olgumudur?
B-Din siyasete alet edilmez bahanesiyle siyasetle de dini kemirmek ne demektir?
C-Neden dini siyasetle kemirmek değil de, eğitimde ve öğretimde ondan yararlanmamız gerekir.
D-Kuramsal olarak:bir kavim;bir dini kendi kültürel ve toplumsal değerlerine asimile edip ya da tevhit edip sonra laikle egale etmeye kalkışılmış olsa sonuç ne olur?
İpucu;Siyonizmi düşünün. Dindeki tarihi, yaşayan ve gelecekte ki bir yere sığdırılamaz muazzam düşünsel potansiyel gücün metriksini düşünün.Öğrenci Yanıtları


115.Darwin; Teobiyolog dur (biyolojidin bilgini)1, Einstein Teofizik kaşifidir (din fizik kaşif alimidir. Dinsiz ilim...ilimsiz din..), Mendel Teogenetikçidir (Dingenetik bilgini),Leonardo da Vinci Teofensanatteknolog mücit-kaşiftir.  Edison tenoloji mühendisi mucittir, Mevlana  doğa-din ve insan alimidir (Teofensosyologu filozofu dur), İbrahim Hakkı Hazretleri doğa-din ve insan alimidir. Hacı Bektaş Veli Din ve İnsan alimidir. Haci Bayram Veli din alimidir. Yunus Emre;dil ve ahlak alimidir. Önermesini bizdeki laiklik anlayışı ile bir arada düşünün ve eksiğini tamamlayın ya da eleştiriniz. Öğrenci Yanıtları


116.Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) din fobisi, Laiklerin din fobisi, inanç sahibinin bilim ve laiklik fobisi, kapitalistlerin fakirlik ve açlık fobisini, şovenitslerin, Siyonistlerin halk olma- evrenselleşme fobisi, milletlerin halk olma-evrenselleşme fobisini kırmak veya evrenselleştirmek için nasıl bir yol ve eğitim politikası izlemek gerekir?
İpucu;İnsanların zihinsel ve bedensel olarak: pozitif, nötr, negatif ve varyasyon aşamazlarına/aşılmazlarına ulaşmanın yolu; var olanların hepsini aşmasından/aşmaktan geçer. Ulaştığı bu aşmaz, aşılmaz hudutlardan kavradığı, sağladığı bilgileri asrına güncelleyerek; geçmişini, zamanını ve geleceğini razı edip rahatlattıktan sonra; geleceğe yönelik çözüm ve yollar açar. Tam tersi bilim insanlarını ve insan tiplerini düşünün. Farkı eksik fark  edeceksiniz!!
     
En azından bazı bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?): bu fobileri; cehennem bile olsa tersini denemeye, can kulağı ve yüreği ile;aptallığın, mantıksızlığın, yarı deliliğin, serseriliğin, yalanın,….istenmeyen negatif süper ego ve kötü-istenmeyen insanı sıfatların hazinelerindeki ışığı keşif edip-öğrenip mubah olduğu yerde/lerde, toplum menfaatleri için kullanmaya-uygulamaya değer ya da en azında cahili olmayacak kadar öğrenmek ve belli bir süre drama etmeleri gerekir.Ya da bu insan sıfatlarını ve negatif süper egoları(istemleri) en iyi ve en kötü uygulayanlarla flört edip sonucu izlemeye değer.
     Bu görüşleri;önce Müsrif Teknoloji, Patojen (öldüren), fosil ve ilkel teknolojik yönden doğayı-insanları az hortumlayan ülkelerin bilim insanlarına güncelleyin (evrim, bilim ve laikliğin avukatlığını düşünün)
     Sonra veto imparatorluğu ülkelerin (Müsrif Teknoloji, Patojen (öldüren), fosil ve ilkel teknolojik yönden doğayı-insanları çok hortumlayan) bilim bilgini (bilim insanı?!) dahi şahinlerine ve dahi aslanlarına güncelleyiniz( parayı veren düdüğümü çaları düşünün). Günümüzdeki ifrat ve tefrit ortamına/larındaki askeri, politik, sivil toplum örgütlerinin teknolojik yönden doğayı-insanları az ve çok hortumlayan ülkeleri karşılaştırmayı düşünün. Öğrenci Yanıtları


118.Bu asır, sanki insanların bir kısmı;ifrat ve tefritle ayrılmış gibidir.
I-
Bedensel ve zihinsel olarak hayvanlarla kenetlenmiş olup doğa yasalarının evrimsel metriksini aşamadığı için doğal ahlakla doğanın bir parçası konumundadır.
II-
Bunun tam tersi olarak bazı insanlarda ruhbanlaşmıştır.
III-
Liyakatsiz laiklikle birbirinden ayrılan dünyevi ve uhrevi (ahraet) çizgiler arasında; münafıklar, kapitalistler ve çok yüzlüler cirit atıyor. Kısaca cahillere; mahiyetindekilere karşı sözde laiklik ve demokrasi bekçiliğini yaptırarak, dünya besin piramidinin tepesinde münafıklar, kapitalistler ve çok yüzlüler cirit atıyor. Önermesinin Eksiğini yazınız.
İpucu
;toplumların fıtratını zorlamayan her iki tarafın halinden-fıtratından anlayan, tek-çok yüzlü derin münafıkların, cahillerin (kendin ve çevresini bilmezleri), liyakatsiz radikallerin menfaatlerini sabırla deşifre eden ve cahillere yararlı, güçlü evrensel insanlara (insan, doğa ve din alimi insanlara ) gereksinim vardır.Öğrenci Yanıtları


119.Nasyonalist Lider Kimdir? Evrensel Lider Kimdir?  Sosyalist Lider Kimdir? Önder Kimdir? Âlim Kimdir? Bilgin Kimdir? Peygamber Kimdir? Bunlardan hangisi/leri aşılabilir hangisi/leri aşılamaz neden?

İpucu;gerçek dini aşamazsınız/İslam'ı (seni âlemlere rahmet olarak gönderdik/ayet/kuşatmayı düşünün), sindirmeye kalkışırsanız Siyonistleşir;ya toplumsal lösemi veya kangren olursunuz, Laikle uzak durayım derseniz dini kötüye kullananlardan emin olmazsınız.Buda bizi laiklik bekçiliğine iter. Belki de liyakatli laikle dinden yararlanma mesafenizi ya öğrenecek veya bileceğiz ya da baracağız(otokonrol).
   
Lider kimdir? Kavimlere yaşam döngülerinde özellikle beşeri olaylarda, olgularda ve süreçlerde öncülük yapan, yol açan ve yaşayarak örnek olan koşulların ürünü başat kişilerdir. Kavimlerin Önderi Kimdir? Bir kavimde herhangi bir sahada veya çok sahada zor koşullarda en ön safta, çarpışan, yol açan koşuların ortaya çıkardığı kişidir. Lider ve önder evrimin (koşulların) ürünüdür. Peygamber ve alimler kimdir? Ahlak,eylem ve yaşam biçimi itaat ettiği kitabı vardır ve rabbi Allah C.C.'HUDUR.önermesinin safsataların eleştiriniz.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15 .Öğrenci Yanıtları


122.
A-
Evrimin, tarihin, ecdadımızın, büyüklerinizin, bilimin, ekonominin, laikliğin, liderlerimizin, siyasetin ... Vb metriksilerini; gerçekçi argümanlarla kendimizi donatıp aşmazsak ve onları liyakatli yerlerine oturtmazsak, bu metriksilerin içinde argümanız demektir. Bu metriksileri aşan birileri bizi kullanıyor demektir. Önermesini ülkemize güncelleyin ve eksiklerini yazınız. İpucu;dini, ilmi ve peygamberleri aşamazsınız neden?

B-Metriks;
bir varlığın yaydığı enerjisiyle ulaştığı tüm boyutlar ya da hayat enerjisi ile aşamadığı sınırların içi-iç boyutları onun metriksidir-hayat kefeni-cankefenidir. Ör,dar anlamda su balığın metriksidir.
a-Enerji metriksi>ilim metriksi> Bilim metriksi>Yaratıkların metriksi;farklı enerji döngülerinden oluşan canlı veya cansız sistemlere yaratık denir >İnsan metriksi  Kapsam sırlamsının doğrusunu siz yapın.
b-Evrimin metriksi gelişmiş ve evrensel insanın zihinsel bedeninin ve kalbinin bodrumundadır. İlkel ve doğal insanın zihinsel bedeni ve kalbi evrimin metriksinin içine gömülüdür.
c-Neden alimlerin/bilginerin (doğa,evrim, din ve insan... Vb alimleri) nasyonalist oluşları bir talihsizliktir?Ben Arab'ım ama Arap'lardan değilim (hadis)
d-Nasyonalist âlim veya bilgin Siyonistleşme mahkûmdur. Önermelerini;ya çürütünüz, ya destekleyiniz ya da alternatifler sununuz.
     Yer küresinin kâinatın bodrumunda olması nedeniyle insanın zihinsel bedenine ve kalbine hayvani-meleği doğa ötesi vurgunu etkisi yapar. İnsanın zihinsel olarak hayvani-meleği doğa ötesine inkişafına engel oluyor gibi!!
     Demokrasinin ana kartı ve takılı rejim sistemleri insanları geleceğe taşımakta Doğal kalmıştır, Ör.Bu günkü sayısal Doğal (Vahşi) Demokraside bir delinin, velinin veya sıradan bir kişinin oyu aynı değerdedir?
       Ortaçağ engizisyon mahkemeleriyle ceza ve eza gören bilim bilginleri (bilim insanları?!), Amerika kıtası yerlilerine şeytan gözü ile bakılmasının sonucu toplu katliamlara maruz bırakılması ya da asrımızda iblis avlama ütopyaları ile çoğu bilim insanlarının dine olan güvenleri kayıp olmuştur. Sonuçta fen bilimlerine dalan bu güdük evrensel insanların insanlık miracındaki insani ahlak paftası doğa ve hayvanlar âleminin miracına inmiş ve bu gün buradan nasipleniyorlar. Bu değerli bilim insanları; eski din ahitleri, doğa, hayvanlar âlemi ve teknoloji kefenlerini (metriksini) aşamadıkları ya da doğa ötesiyle ilişkilendirmedikleri için; İslam'a, dine ve peygamber ahlak kurallarına doğru empati/eşduyum duyacak; zihinsel, düşünsel, dinsel, eğitsel alt yapı ve güvenden mahrum oldukları için belki de bu boşluklar Eski Avrupa krallıkları-imparatorlukları ve eski din ehli balkonu güdümünde bodrumda kurulan/kurdurulan doğal demokrasinin siyasileri tarafından bilerek ya da bilmeden cahilce kötüye kullanıldığı için bugünkü dünyevi sonuçlar ve dünya kaos halleri-durumları (kaos konjonktürleri) ortaya çıkmıştır.
    Belki de İmamı Gazali R.A, Said-i Nursi R.A… Vb İslam alimlerinin bahsettiği aşırı fen bilimlerine dalmanın imandan zayıf düşüreceği felaketi; bazı batılı, uzak doğulu, kuzeyli… Vb Bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) kişiliğinde ortaya çıkmıştır.1, 2, 3, 5, 6, 7 Öğrenci Yanıtları


147.Özellikle tarihi gelişim içinde bazı beylikler arasında fıtratı gereği çekişme zafiyetleri olan kavimlerin bu fıtratı zafiyetinden yararlanarak partiler arasına dini-siyaseti, koyup anatgonistik etkileşim, çekişme ve sürtüşme enerjisinde yararlanmaya kalkışma alçaklığı ve bedbahtlığı varsa derhal deşifre edilmelidir.
Dini, rejimi ve laikliği Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) bir uyum içerisinde uygulamak mümkün mü neden?
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?.
İpucu;kuramsal olarak asırlarla boyu hiçbir rejimin şikayet etmediği veya dert yanmadığı hatta tam tersi talep edilen ettiği minnet ve şükran duyduğu bir din düşünün.
Çözüm üretmek amacıyla;
1-Dini liyakatli, doğru uygulamak ve uygulatmak
2-Dini kuralları ve toplumsal yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargıları ve toplumsal kültürel birikimlerini kavime, kavimdeki fertlere veya kavim kültürüne asimile etmek kavimi Siyonistleştirir ve delirtir. Çünkü kavimin özgünlük fıtratını zorlar-dine asimile eder liyakatsiz devrimler gibi. Zaten dini kolaylaştırın da ki maksattan hareketle çok şükür ki sınırlı sayıda mezheplere müsaade edilmiştir.
3-Dini laiklikle siyasetten uzak tutmak insanları dine ve laikliğe bekçiliğe zorlar bölücülüğe zorlar gibi. Hâlbuki din ve rejimin Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) ilişkisine ket vuran;din, millet, halk ve devlet münafıklarını fert, toplum ve kurumları laikle uzak tutmak evladır. 0, 1, 2, 3, 4 Öğrenci Yanıtları

222. Ülkemizde baş örtü meselesine tepkiler; kuruyla berber yaşları da (fidanları da) ateşe atma cehaleti olmuştur. Şimdiye kadar ki cahil tepkilerin karı da bazı şımarık batılılara dinde çok kötü örnek olmuş ve bu konuda çok büyük bir koz vermiştir. Ayrıca mağdur olan samimi insanların bilim ve devletine; güvensizliğine ve küskünlüğüne sebep olmuştur. Buda doğal olarak birilerinin işine yarayan istenmedik doğal sonuçları ortaya çıkarıyor. Geleceğe yönelik antagonisttik toplumsal atmosferde;öz güvensizlikten batı ile işbirliğine gitmenin ilacı-panzehiri (bizim de zehrimiz) oluyor.
 
     Dini siyasete malzeme edenler, din, millet, halk ve devlet;cahilleri, düşmanları ve münafıkları var diye(hep olacaklar); din, devlet, millet, halk terk edilmez, müzeye kaldırılmaz, korunmaz(samimiyetle yaşanır), dine-kitaba tapılmaz ya da olumsuzluklara sitem edilmez-edilemez veya din cahillere-münafıklara emanet edilemez. Bunu önlemenin yolu, dinin kurallarını kısıtlamakla değil; onu kötüye kullananı/ları laikle, özgün-genel oto kontrol titizlikle avlama veya samimi insanlara ve Müslüman'lara gizli veya açık (liyakatli) deşifre etme-ettirme anahtar(din)-kilit(fıtrat) oto kontrol kurallarını geliştirmek ve uygulamaktan geçer.
      Onlar(din, millet, halk ve devlet; cahilleri, düşmanları ve münafıkları);kavim/ler (halk/lar )olarak var olmanın özgünlüğü, peygamber ahlakının ve imanın bağışıklık sistemi/leri-kalitesi için hep var olacaklar. Onlar var diye "kuruyla berber yaşları da (fidanları da) ateşe atmanın" cehaletine girmemek gerekir. Önermeleriine ülkemizin baş örtü sorununu çözüm açısında katkılarınızı ilave ediniz. Ya da alternatif görüşler yazınız. 1, 2, 3, Öğrenci Yanıtları





2009 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI

41.A-Cami nedir? Din ve ilim nedir? Medrese nedir? Nerelerdir? Dinin-ilimin hedefi ve amacı (alimlerin hedefi ve amacı) nedir?
B-Okul Nedir? Bilim nedir? Üniversite nedir? Nerelerdir? Bilimin hedefi ve amacı (bilginlerin, bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) hedefi ve amacı) nedir?
İpucu; alimlerin peygamber ahlaklı insan yetiştirmenin öncelik prensibi ile bilim bilginin (Bilim insanın?!) doğayı doğru anlama, doğru kullanma, toplumsal deneyimlerden doğru çıkarsamalar kazanma ve teknolojiler geliştirmeyi bilimle ilişkilendirmeye çalışın.Din ve bilimin;özgünlüklerini ve tamamlayıcılığının bütünleşik olmasının mutlak gerekliliğini düşünün. peygamber ahlaklı insanların ve peygamber ahlakının hâkim olmadığı her şeydeki felaketleri görmeye çalışın.
C-Dini, bilimi ve yönetim şekillerini alternatif düşünmek büyük bir düşünce,özdeyiş ve kavram yanılgısıdır? Neden?
D-Dini, bilimi ve yönetim şekillerini alternatif düşünmek-uygulamak toplumsal tufanlara neden olur ve amansız-sinsi bölücülüklerdendir.1
İpucu I;
Her birinin özgünlüğü ve liyakatinin ayrıcalığını anlamaya çalışın biri diğeri değildir. Hedefleri, kuralları, istemleri ve amaca ulaşmadaki öncelikleri bakımından çok cüzi alanlarda alternatif olabileceğini düşünün.Neden din ve bilim toplumun/ların büyük kesimince doğru öğretilmedikçe-uygulanmadıkça ya da din ve bilimde toplumun/ların büyük kesimince  doğru yararlanılmadıkça ;bunun boşluğunu hurafe, yanlış doğal ananeler, gelenekler, yanlış veya eksik kavramlar ve düşünceler toplumun inanç ve hayat felsefesi içinde yer alacağını düşünün. Toplum bunun farkına varmazsa zihinsel, toplumsal ve fiziksel tufanlara neden olabileceğini dikkate alınız.

İpucu II:
Dinin Hedefi;Din hemen her konu açısından kümülâtiftir. Yaratıkların; gelecek, geçmiş ve yaşantı biçimleri ile ilgili olarak insana hitaben kurallar koyar ve örneklerle bilgi verir. Peygamber ahlakının benimsemesi için:hemen her enerji seviyesine ve haline hitaben yani her seviyedeki aklı baliğ kişinin giriş yapabileceği veya açılış yaparak nefes alabileceği (bir şeyler öğrenip veya öğreneceği) özgün kabin seviyeleri vardır. Akıllı kişilerin fıtratı ve bilgisi ölçüsünde ileriye yol alabileceği yazılı ve eylem bütünlüğü taşır. Dinde öncelikle istenen hedefe ulaşmak için ahlak prensiplerini uygulatarak (farz ve sünnetlerini) peygamber ahlaklı insan yetiştirmektir. Doğanın bereketli hudutlarından yararlanmayı ilk hedefe bütünleşik verir(israfı... Vb ret eder). Dinin içinde çok sayıda yönetim biçimleri çıkartıla bilir. İslam'iyet (Müslüman'lar) tarihte hemen her türlü rejimle yaşamayı başarmış tek dindir. Bu asır batıdaki dinlerin ortaçağ fobisine tepki olarak ortaya çıkan Laiklikten İslam'iyet hak etmediği iftiraya uğramıştır.

Yönetim Şekillerinin Hedefi;kendisi ve/veya toplumun yaşamı ve hayırlı gördüğü bekası için;koyduğu hukuk kurallarına toplumun uymasını amaçlar ve icraata koyar.

Bilimin Hedefi;bilimsel yöntemlerle doğayı ve tüm yaratıkları düzenli öğrenip doğru deşifre etmek ve insana-diğer yaratıklara-çevreye yararlı olacak şekilde edindiği sonuçları hayata doğru uygulamaktır. Öncelik hedefi doğayı ve tüm yaratıkları deşifre ve ondan/lardan yararlanmaktır.
Öğrenci Yanıtları

60.Devletimizin ve tüm insanlığın adil ve hayırlı bekası için;bilinçli, basireti açık, adil ve liyakatli laikliği fert, toplum ve sistem-yönetim bazında hangi kurallar sistemi ile uygulamaya koyardınız. İpucu;işe yaramaz yönetim, eğitim ve dinlerin devletten uzak tutmak. Cahil insan, din cahili, din-insan-millet münafıklarını egale eden, bunların tam tersi fert ve toplumları yeşerten-ön plana çıkaran ve motive eden laiklik kurallarını geliştirmeyi düşünün.
İpucu:zorunlu nedenlerden dolayı laiklik batıda eski dinlerin ortaçağ uygulamaları; bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yakasını batıl dinden/lerden kısmen de olsa kurtarmıştır. Bu gün bu eski dinlere görülen din tehlikelidir revası İslam'iyete iftiradır. Bundan emin olabilirsiniz. O dinlerin yönetimi veya şemsiyesine ya da işbirliğine bir daha bilimin emanet edilemeyeceğini düşünün. Çünkü siyasiler ve bilim insanları o acı sonuçları yaşamışlardır. Bu dinler bu gün İslam'iyete tutunarak bilimi metriksine alma çabalarını olabileceğini düşünün. Bilimin dinden uzak tek başına hareket etmesi halinde;kendisine kara delik olabilecek haklı, geçerli ve güçlü inanç kesiminin olurunu yanında bulmasının avantajını insanlığın geleceği açısından düşünün.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14,15 Öğrenci Yanıtları

86.Bilimin ve İslam'iyetin ortak paydada örtüşmesi ve paydaki özgünlükleri açısında hiçbir çelişkisi yoktur. Önermesi Doğru mu, Neden? 2-3 önemli cümle ile; kanıtlamaya, çürütmeye ya da ilişkilendirmeye çalışınız.
İpucu;Gönderilişinden bu yana İslam'iyetin uygulanışında çelişkiye düştüğü rejim/ler var mı? Ya da ne/lerle ile çelişkiye düşmüştür? Örneklendirin. Orta çağ döneminde laikliğin ortaya çıkışına neden olan engizisyon vakalarına benzer vakaların İslam'iyet'te var olup olmadığını düşünün. Şimdiye kadar dine aykırı davrananlara gösterilen tevazu ve hoş görüyü düşünün. Ör. İbni-Sina bile onca doruklarda kişilerin muhalefetine rağmen Galileo muamelesi görmemiş ve bilim üretmeye devam etmiştir. İslam'iyete dayalı rejimlerde tarihte bilime teşvikleri ve matbaanın kabul edilmemesindeki cehaleti ve gizli fitneleri düşünün.Dini yanlış uygulayanların istenmeyen sonuçlarının dine iftira olduğunun farlınadalığını fark edin ve dine sinsi iftiraları düşünün Ör. Kerbela olayını düşünün.0,1 Öğrenci Yanıtları

115.
A-Din korunmaya muhtaç ve ahrete göç için müzelik araçmıdır?   

B-Din mi yoksa dini kötüye veya cahilce kullananlar mı rejimler için tehlikeli potansiyeldir?
C-Varsa tarihte İslam'iyeti  potansiyel tehlike gören devletlerin isimlerini yazın. Dünyada potansiyel tehlike olarak rüştünü ispatlayan dinlerin içinde İslam'iyet yoktur bundan emin olabilirsiniz. Önemli olan samimi inanç sahiplerinin devlete-topluma yararları hizmetlerini hürmetine, dini potansiyel tehlike olarak menfaatleri için kullananlara(radikaller ve dini devletleştirmek isteyenler... Vb)başat fert ve toplumlar yetiştiren eğitim, öğretim ve rejim sistemleri geliştirmektir. Önerilerini eleştiriniz.1, 2, 3, 4, 5
İp ucu; Din korkunç ve tartışmasız birpotansiyel. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis)veya dine engel olmak hudutlanmak imkansızdır. Yararlanacak şekilde sıcak temas daha hayırlıdır. Önemli olan rejime dinde hayat buldurmaktır.toplumsal bazda uygulamada zaten din ve rejim sıcak temastadır. Asıl olan dini kötüye kullananları egale etmekse neden dinin rejimle sıcak temasından korkuluyor?  Önemli olan dinle rejim sıcak temasta hayat bulurken her ikisini de kötüye kullananları (fert, kurum, din, devlet) laiklikle engel olmaktır.
   belki de insan ve devlet için;asıl olan değişen geleceğe doğru uyum için;peygamber ahlak kurallarını ön planda yaşatıcı olacak şekilde  sistemlerin farzlarını bölücü değil bütünleştirici ve peygamber ahlakı ön planda yaşatıcı dizayn etmektir. Değişmek yok olmak değildir, yeniden hayat bulmaktır Demirkuş 2008.
Devleti gelecekte yaşatmak veya uzun ömürlü kılmak için; asıl olan din ve rejimlerin farzlarını bölücü değil toplumun doğru yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına uyumlu bütünleşik yaşatıcı kılmaktır. Devletin daha liyakatli uzun ömürlü olması için doğru zamanda değişen geleceğe devletleri yıktırıp toplumu ve halkı zelil etmeden;devletleri farzlarını toplumun istemlerine daha uyumlu olmak gerekir. Değişimin düsturu ve istemleri diğer indikatör dünya devletleri olabilir.Öğrenci Yanıtları

117.Din ve devlet arasında statik laiklikten çok dinamik laiklik toplum için daha yaşatıcıdır. Önermesinin eksiğin tamamlayınız veya çürütünüz.1, 2, 3, 4 Öğrenci Yanıtları

120.En bedbaht, geçersiz ve kötü rejim ve dinler;kendi kurallarına iman eden (inanan) insanların veya kitlelerin fıtratlarına doğru empati/eşduyum duymadan veya duymadığından, onların her nefesini başka yaratıklara, doğaya ya da doğa deryasına yem-besi yeri yaparak parçalatmasıdır. Önermesinin eksiğini tamamlayınız.1, 2, 3, 4
İp ucu;ortaçağ dönemi bilim ve siyaset insanlarının çaresizliklerini, doğaya kaçışını, çözüm arayışlarını ve laikliği icat ediş nedenlerini düşünün.Her insanı özgün ve zatına münhasır bir âlem olarak düşünün ve fıtrat çeşitliliğini anlamaya çalışın
     Ortaçağ engizisyon mahkemeleriyle ceza ve eza gören evrensel insanlar ve özellikle bilim bilginleri (bilim insanları?!), ya da asrımızda iblis avlama ütopyaları ile insanlığın; siyasi, bilim ve din insanlarına olan güvenleri kayıp olmuştur. Amerika kıtası yerlilerine şeytan gözü ile bakılmasının sonucu toplu katliamlara maruz bırakılmışlardır veya insanla şeytan kavramları karıştırılmıştır.
      Sonuçta ortaçağ din ehilleri tarafından(eski din ehilleri) ümmet makamından laiklikle kovulan ve işe yarmaz ilan edilen evrensel insanlar (bilim insanları?!);fen bilimleri aracı ile dünyaya- doğaya dalarak ya da bilimi doğayı hortumlama sanatı edinerek, dünyanın ve insanlığın dengesini bozacak kadar olmuşlardır. Bu cahil evrensel bilim insanları ve kendilerini tasdik eden tebaa ile bir zamanlar kendilerini laikle ümmet makamında kovanlara başat olmuşlardır. Bu sefer rejim şemsiyesi altında laikliği karşı güç olarak din ehillerine karşı kullanmaya başlamıştır. Bilimi ve fenni; dünyayı-doğayı hortumlama yarışı, sanatı, mantığı haline getiren bu evrensel cahil insanlar; bu sefer bir birlerine hüküm ederek I., II. sıcak dünya cehalet savaşları ve III. yarı sıcak-yarı soğuk dünya cehalet savaşıyla veto imparatorluğu doruğuna ulaşmışlardır. Velhasıl insanlık miracındaki insan ahlak paftası; doğa ve hayvanlar âleminin miracına inmiş ve bu gün buradan nasipleniyorlar ve dünyaya hüküm ediyorlar.
     Bu değerli bilim insanları; eski din ahitleri, doğa, hayvanlar âlemi ve teknoloji kefenlerini (metriksini) aşamadıkları ya da doğa ötesiyle ilişkilendirmedikleri için; İslam'a, dine ve peygamber ahlakı kurallarına doğru empati/eşduyum duyacak; zihinsel, düşünsel, dinsel, eğitsel alt yapı ve güvenden mahrum oldukları için belki de bu boşluklar Eski Avrupa krallıkları-imparatorlukları ve eski din ehli balkonu güdümünde bodrumda kurulan/kurdurulan doğal demokrasinin siyasileri tarafından bilerek ya da bilmeden cahilce kötüye kullanıldığı için bugünkü dünyevi sonuçlar ve dünya kaos halleri-durumları (kaos konjonktürleri) ortaya çıkmıştır. Belki de bu gün yönetim boşluğunu; evrimleşerek ya da kılık değiştirerek siyasileşen ortaçağ eski din ehilleri gizli dünya devletleri kurarak/kurdurarak kaybını kazanca dönüştürme gayretiyle bilimi ve insan kitlelerini kötüye kullanıyorlar. 1, 2, 3
        
Belki de İmamı Gazali R.A, Said-i Nursi R.A… Vb İslam alimlerinin bahsettiği aşırı fen bilimlerine dalmanın insanlığı vahşileştireceği (0,1, 2, 3,4) ya da peygamber ahlakından ve imandan zayıf düşüreceği felaketi;batılı, uzak doğulu, kuzeyli… Vb evrensel insanların ve bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yaşantısında ve kişiliğinde ortaya çıkmıştır bu asır.1, 2, 3, 4,6, 7 . Öğrenci Yanıtları



124.Haklı ve iyilerin hatırına ve hürmetine dinler, kanunlar, rejimler ve sistemler vardır. Haksızları engelleyim derken haklıların haklarını gasp eden çok şey mantıksız ve akılsız ileri sürülmüş veya uygulamaya konmuş şeylerdir. Kısaca insanlıkta (insanlığın) geçmişteki ataerkil cehaletin mayalandığı mihrakları çağrıştırır.1, 2
A- Fert ve toplumlarda; siyaseti, dinden, bilimi, siyaseten, rejimi dinden ayırarak ve fertleri eğitim alanında bu anatagonist (yok edici) kaos denklemine bekçilik içinde sınıfta ders yapması veya eğitimde rahat tatbik/uygulayış yapmanın güçlüklerini yazınız.

B-İnsanların haklı ve geçerli inanç değerlerini kötüye kullananlar var diye samimi insanları rejime ve bilime parçalatmak ne demektir?
C-Bu inanç değerlerin insanlık için iyiye kullananların hayırlı bekası için, kötüye kullananları egale etmek için kök hücre mantığı ile önlemler ve oto kontroller getirmek olasıdır.
İpucu A-; belki de;dini, bilimi, siyaseti ve rejimin kurallarını sadece menfaati için veya cahilce kötüye kullananlar vardır veya ortaya çıkacaktır diye, bu denklemi;insanlık, ülke ve devletinin bekası için doğru ve hayırlı kullananların haklarını gasp etmiş oluyoruz. Önemli olan bu denklemi kötüye kullananları hedef alan otokontrol sistemleri geliştirilebileceğini düşünün. 1
İpucu B;evrim ve laiklikle ilişkilendirip köklü çözümler önerin.0, 1, 2, 3, 4, 5 -1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14,15,16,17
İpucu C; siyaset size, dininize, biliminize verdiğiniz derse karışacak siz siyasetle dini-bilimi karıştırmama bekçiliğini yapmakla mükellef olacaksınız. Bu, münafığı,haksızı, cahili ve kötüyü egale etmek için haklının, dinde hayır görenlerin, alimlerin, bilginlerin haklarını uçuruma yuvarlayan-yollayan mantık gerçekten güdük verimsiz hatta zararlıdır. Bunun yerine laiklikle; din, bilim, siyaset içi içe ve aralarında bir aşure hercai mantığı ilişkisi denklemi olmalıdır. Bunu bulamaç mantığı denklemleri ile karıştırmamak gerekir. Ancak bu tatlı denklemi kötüye kullanan fert, toplum, kurum, din… Vb istenmeyenleri için laiklik ulaşılmaz bir zirve ve akıbetlerine uçurum tam tersi olanlar içinde sarsılmaz bir köprü ve geçit olabilecek otokontrolü dizayn denklemi/leri ile devletle daha tutarlı hayat bulabileceğini düşünün.Kısaca Vahşi ve Doğal Laiklik sistemi;İnsanlığın, devletlerin… Vb hayırlı bekası için işe yarayanlardan uzak işe yarmazların suçlarına ve günahalarına liyakatli yakın tuzak olmalıdır.Demirkuş 2008
İpucuD;Bir öğretim üyesi olarak ülkemizin ve insanlarımızın hatta insanlığın gelecekteki yararı için; Bir zamanlar kız çocuklarını okula emanet etmekten çekinen bu ülkenin insanlarının fedakarlık yaparak değişerek vardığı noktada baş örtü konusundaki gördüğü tepki/ler düşündürücüdür. Bu insanlarımızın bu fedakarlıklarını dikkate alıp güvenlerini kazanarak el ele ve kol kola imece usulü kâinatın bodrumlarına kadar tüm yaratıkların hayrına bilim yapma fırsatını geri tepmeyelim. Dinde bazı alimlerin haklı gerekçelere dayalı olarak doğa ilimlerine fazla meyilleşmek insanı imanda zayıf düşürür savlarına rağmen. İslam'iyet kurallarına itaat eden insanlar için kavimlerin ecdatlarının bir nefesini bile doğadaki evrim mekanizmalarına kaptırtmayan parçalatmayan eşsiz ve alternatifsiz tekamül ettirilen (önceki Allah (C.C). dinlerin kavimlerin –fıtrat ve bilinç seviyesine uygun yaşanarak vardığı doruk sistem) bir dindir. Bir lokma iftar yemeği için ihtilal yaptıran büyüklerimizin cehaletine düşmememiz gerekir. Belki de uygulanan edepsiz siyasetle ve türbana cahilce tepkilerle, İslam'iyet ve ülkemiz insanları adına kıyamete kadar acı ve anlımızda çok geç silinecek hilkat garibesi cahilce kara leke açısından dünyaya kötü örnek açılımı ve Veto Emperyalizmine deccalı malzeme oluyoruz. Hintli bir keşiş. Avrupalı bir rahibe, Takkeli bir Haham, Ortadoğulu veya Afrika'dan her türlü insanı Üniversitemizde çalışmasından ve derslerimize girip dinlemesinden gurur ve onur duymalıyız.
Yani laiklik ve devletin halkta hayat bulması için olaylar, istemler arasında değişmez farzların bir deresi değil, ilerici ve veya gerici (evrim çok yönlü işler-hep ileri işlemez. Yaşamak için değişmek-uyum sağlamak zorundayız) toplumsal sorun ve istemleri dinamikleri çözen farzlar gibi olmalıdır.
Toplumsal sorunlarımızı çözen laiklik; işe yaramaz;fert, toplum, devlet, kurum, insan, sistem, din, tarikat (Ör.ABD'deki örnekleri var) … Vb maksatlı, kötü niyetliler için tehlikeli bir uçurum, tam tersleri için aşure mantığı hercai tatlısı bir köprü (bulamaç değil) olmalı ki;cahil, ateist, radikal dindar, evrensel vatandaş… Vb haklı insanlar tarafından kusursuz destek görsün ve devlette bunda hayat bulsun.
   Vatandaşlık sıfatlarını taşıyan aile çocuğu/ları hiçbir insanı insan makamında(dünyevi en büyük makam) tecrit edemeyiz . Eğer böyle bir dayatma varsa, mağduriyetlerine mutlaka alternatif çözüm üretilmeli.
    Hayvanların, hatta hayvanlardan daha aşağılık (aşağı seviyede) her türlü insanın eğitilip tedavi gördüğü evrensel insan makamı üniversitelerden, baş örtülü insanların tecrit edilmesi, cehaletin mayalandığı nüveyi hatırlatır gibidir. Öğrenci Yanıtları


128.
A-Üniversiteler;sanki insanı olgunlaştırma, bakım, yetiştirme-disipline yuvaları veya eğitim-öğretim kurumları gibidir.  İnsanın hayvani-nefsi-vahşi-doğal (etolojik) ve ruhsal-meleği (psikolojik) davranış ve düşüncelerinin pozitif kurallara göre disipline edildiği kurumlar olmalıdır. Geniş anlamda, üniversiteler:istisnalar hariç;çoğu şeyin hakkında teorik-uygulamalı bilgi edinilen-üretilen ve fertlerin sıra dışı her türlü düşünce, fikir, eylem ve davranışlarının; akıllı, zeki, mantıklı, ilimsel ve bilimsel kurallarla disipline edilip tarafsızca uygulandığı;özerk-özgür-özgün öğretim ve eğitim kurumları olmalıdır. . Bu icraat;evrensel devlet ve evrensel üniversite yöneticileriyle olanaklıdır. Aksi durumda;kuramsal olarak üniversiteler parti siyasetinin ve parti siyasetçilerinin;çok yönlü akÂdemik aygır ve beygirlerinin arena malzemesi, olmaktan kurtulamaz. Önermeleri doğrumudur? Değilse doğrusunu siz yazın?1,2

B- Üniversiteler; hasta, deli, anormal canlılar… Vb özel haller hariç her türlü yaratığın girebileceği birimlerin bulunduğu ve eğitim–öğretimin yapıldığı kâinatın bodrumundaki evrensel makamlardır. Türbanlı ve baş örtülü yaratıklar girmez diyenlerin cehaleti ya da başörtü ve türban duvarını örenlerin cehaleti; bilime, ilime, rejime, devlete, batıya, diğer milletlere, gençliğe, komünistlere, emperyalistlere, kapitalistlere, insanlığa, İslam'iyeti iyiye veya kötüye kullananlara mal edilemez. Sadece iktidarların, rejimlerin, bilimin, ilimin, yürütme ve yasama erglerini elinde bulunduran, insanlık düşmanlarına bilerek ya da bilmeden malzeme olan ve değişmek istemeyen cahillerin… Vb himayesinde olmanın ürünüdür. Özelilikle bu malzeme cahil tipi(tek yönlü yenilikçi cahil); dine girse, dinde de olsa aynı zararı yaşadığı topluma verir. Yani bu tip malzeme cahiller inandığı dinde olmayan ya da inandığı dine ait olmayan insanlara bu korkunç zararı verir.
     Bu cahil tipi(tek yönlü yenilikçi cahil) bir zamanlar padişahım çok yaşa matbaa gelirse din elden gider diyip devletin yönetim erginin 400 yılını şaşırtıp cehaletlerine kurban eden zihniyetin ta kendinsin kılık ve el değiştirmiş versiyonlarıdır. Dün matbaa için ellerine tutuşturulanları iddia ve inat ederek avukatlığını yapanlar; bu gün bilim ve rejim elden gidiyor diyip; evrim bilimini evrim teorisi kabuğu içine giydirip kabulleniş -sunuş biçimlerini ve laikliği daha mükemmelleştirilemez veya değiştirilemez devlet farzı olarak görenlerdir.Tarih boyunca yönetimden yana yaranmak isteyenlerin(samimileri tenzih ederim) tepki cehaleti hep aynı olmuştur. Dün din ve devlet elden gidiyor bu gün rejim elden gidiyor diyenlerdir. Dün matbaa gelirse din elden gider diyenler, bu gün ya evrim teorisi, avukatlığını yapan ya da evrim bilimini dine düşman görmeyi denklik kabul edenlerdir.Önermelerini;ya çürütünüz, ya destekleyiniz ya da alternatifler sununuz.

C-Belki de, insanın ve hayvanların öğretim, öğrenim ve eğitim makamı olan üniversiteler;Patojen ve özel gerekçeler hariç; her türden insana ve hayvana açık olmalıdır. Vatandaş olarak hüküm ettiğiniz ve vergisini aldığınız insanlarınızı; insanlık makamındaki öğrenme ve öğretme haklarından tecrit etmeğe hiç kimsenin, toplumun veya kurumun haklı gerekçesi olamaz bu şimdiye kadarda dünyada duyulmamış hilkat garibesi bir cehalettir. Bu tip durumlarda tecrit edilen insanlara çözüm üreten alternatif öğretim, öğrenim ve eğitim kurumu sumak zorunluluğu ortaya çıkar.

İpucu ;Bu asır, kapitalizmin ince bir oyunu da;özellikle kurallara en sadık ve bağlı!! fert ve toplum bazında insanların cehaletinden, zayıf ve hassasiyetlerinden yararlanarak onları biri birbirine düşürmek, Allah'ın yasakladığı hududuna/larına ve dinin kesin yasaklarına (gizli-açık şirke/lere ... Vb) sürükleyip;Allah'a, dinine ve inananlara düşman etmektir
          Veto İmparatorluğunun (hâkim Güçlerin) Bu Asır ki Taktiklerinden Birkaçı;
         
0-Halklara ve bilim bilginlerimize (bilim insanlarımıza) bebek kuntakinte karıncaları muamelesini yapmak(burs,proje ve kredilerle, yuvasında köleleştirmek) Filmi izleyin
          
1-hâkimiyetini üzerine kesinleştirdiği veya net deşifre fert-kavime/lere mahiyetindeki diğer kavimleri, özendirerek, örnek göstererek veya asimile ettirerek sindirimini kolaylaştırmaktır. Kapitalizm (Karunizm) için yaşamak besi yerlerini (toplumu) kapitallerine dayalı yaşatmaktır Demirkuş 2007.
          2-Hayvanlar âlemindeki;saldırı, sömürü ve hâkimiyet mantık sistemlerini menfaatleri gereği insanlara uygulamak ve uygulatmaktır. Ör,köleleştiren karıncalar veya imparator karıncalar mantığı;geri kalmış toplumların zeki insanlarını menfaat farzlarına( az koyup çok almak) hizmet eri olarak; talan bursları, talan kursları ve talan kredilerle  teşvik ederken, arda kalan kesimini de;yardım adı altında hazıra ve tembelliğe iterek, zengini daha zengin-fakiri daha fakir yaparak, gelir dağılımını dengesizleştirip toplumlarda ekonomik kaosu yaratmıştır.
          3-Devletleri de,etnik(insan için aynı türün azınlığı olamaz),din, siyasi görüş... Vb tabana göre toplumsal doku uyuşmazlığı zemini oluşana-komşularıyla düşman olana kadar müdahale edip bekler.Akıllı-Zeki, kuzey Kore-güney Kore, Âdemin çocukları-maymunun çocukları ya da Âdemiler-Maymuniler, Kuzey Yemen-Güney Yemen, Kuzey Vietnam-Güney Vietnam, Kuzey Irak-Güney Irak, Bilim-İlim, Okul-Camii, Alevi-Sünni, Dindar- Dinsiz, Laik-Antilaik, Evrim-Yaradılış, bayan-Erkek,Doğu-Batı, Eğitim-Öğretim, A Azınlığı- B Azınlığı, A Dini-B Dini, Ak Partili-Kara Partili, Cumhuriyet Hak Partisi-Cumhuriyet Halık Partisi, A Takımlı- B Takımlı ... Vb kuzeyli güneyli, uzaylı-dünyalı!! antagonisttik(birbirini yok eden) topluluklar devletler dünyada çok. Bu gün isteselerde kısa sürede bir araya gelemeyecekleri kadar bölünmüşler.
          4-Ama Berlin duvarını yıkıp ve Kapitalist (Karuniler/Karunizm/Sermaye Kuduzu)-Emperyalistleşme ile toplumları kaynaştırmaya kadir olduğunu da ifade ediyor.Koca süper gücün başı;Kant'ın ebedi barış ninnilerinden, cahil inanç sahiplerinin iblisi avlama tekniklerinden dem vururken kendisini-büyüklüğünün ölçüsünü çok mükemmel tarif ediyor. Afganistan'a barış harekatı ve iblisi orda ararken bizi de yastık yapıyor.
Peki İnsanlık için, Kant'ın görüşünden daha doğrusu ve liyakatlisi nasıl olmalıdır?1, 2
          5-Unutmayalım ki;"Parasız ve zarurete dayalı (reKâbete değil);doğru-haklı-geçerli-kesin yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarınız varsa kapitalizmin ince oyunlarından emin olabilirsiniz. Demirkuş", 2008" Çoğu yabani hayvan;önce hazıra alıştırılarak evcilleştirilip özgürlükleri ve özgünlükleri ellerinden alınmıştır.Zorunlu olmadıkça bedava bile verilse insanların faizli (asalaklı-parazitli) kredi ve faize(asalaklığa-parazitliğe) tenezzül etmemesi gerekir ya da diyetle yaklaşılmalıdır.Emeğe-emek eşitliğine değil;para ve borsa zekâ oyunlarına dayalı olan; Faiz (kapitalist asalak-parazit) (kapitalist asalak-parazit) ve faizli (asalaklı-parazitli) krediyi alan ve veren;fert/toplum/devlet ve insanlarda;zihinsel-bedensel birleştiriciliği (sentezciliği) güdükleştirir, hazıra alıştırırköleleştirir ve bağımlı kılar. Karşılıksız kazanç  veya çalışmadan, emek harcamadan kazanmak hayvanıdır. İnsanı hazırın tiryakiliğine iterken, yanı sıra üreticiliğini öldürür.Ne yazık ki bugün ki dünyanın kapitalist ekonomi metriksinin kuralları faizsiz(asalak-parazit olmayan) ekonomi şekillerinin yaşama olasılığını yok etme sınırına getirmiştir. IMF'NİN puan, beyin ve telkin hipnoz taktikleri;bir taraftan düşük faizli(asalaklı-parazitli) kredi ile kendini beslerken, diğer taraftan da toplumu hazıra alıştırıp kendine bağımlı hale getirip dünya ekonomi metriksinin rotasını elinde bulunduruyor. Faize(asalaklığa-parazitliğe) tenezzül edilmezse ya da boykot edilse dünya ekonomi metriksi ne olur? Ucuz faizli (asalaklı-parazitli)kredi veya faiz (kapitalist asalaklık-parazitlik) kapitalizmin ruhu gibidir. Zengin bir geleceğe sahip bir bebeğin bazı konularda ayakları üstüne kalkıp yürümemesi için (özgün sermayenizin ayakları üstünde yürümemeye alışmamamsı için) ona sürekli mama ve ikramlar takdim etmeye benzer.
          6-Kapitalizm (Karunizm) bir kavmi ele geçirince;son bir taktiği de;kavmi dengede 3-4 (vurcu, beyin, denge ve halkçı güç) noktada böler ve hepsini dener iyice tanır en son vurucu gücüne kavimin başını kovdurur (beyin takımını) sonra vurucu güce beyin olur. Kavim öz beyninden habersiz ve cahil olur.
          7-Kavimlerin düşünsel ve bedensel unsurlarını; doğanın çarkları arasına Ör, güneşin veya nükleer bir reaktörün yenişmeyen halatın etnik unsurları gibi antagonisttik(yeşerdikçe bir birini yok eden) bir yaşam denklemine itip açığa çıkan ekonomik güç ve enerjisinden sadece kendi toplumlarını ve unsurlarını besliyor.Komünistleri hidayetinden sonra kapitalistler; sosyalistleri ve toplumsal demokratları çok sever oldu çünkü onların hayat stilini kendi ahlak ve toplumsal yaşantısını geleceğin toplumuna örnek denge abideleri olarak gösterir. Son zamanlarda demokrasi dalış takımlarıyla halk denizinin zeminine dalışa geçerek; dinlere ve dindarlar bile sempati/eşduyum duyup iktidarlara getirip kadir olduklarını deneme yaparak yeni açılış ve toplumsal formüller geliştirmeye çalışmaktadır.
          8- Kaz gelen yerden tavuk esirgemeyerek;halk ve toplumu direkt veya dolaylı tapılacak veya yegâne baş vurulacak ilahi/peygamberi makam olarak empoze edip icraata koydurtmayı başaran Karunizm (kapitalizm) için aslında halk ve toplum besi yeri olarak değer bulur.
         9-Kuramsal olarak kapitalistlerin bir taktiğini de (nasyonalizmi kullanmak) iç içe kavimleri geri dönüşümsüz düşman etmek için; bir reçete gibi okuyabilirsiniz;
A-Kavime/lere devlet kurdur.
B-İçindeki kavimlerden millet münafıklarını yaratarak bilinçli darama yaptır. Misyonerlik çalıştır. Özellikle kurumların en üst kÂdemelerine cahil yönetici yap, kullan ve sonra günah keçisi göster. Sonra halkı-devleti günah keçisi/leri katili yap-göster malzeme insan hakları mahkemesine malzeme çıkart.
C-Sonra onları ya cahil, ya millet veya din münafığı yap.
D-Ardında geçmişteki savaş ve göçlü bir olaya büyük bir iftira yüklemektir.20.Yüz yılın sıcak ve soğuk cehalet savaşlarıyla ilişkilendirmeye çalışın. Uluslararası arenada gelecek nesiller arasına aşılmaz fitnelik-geri dönüşümsüz düşmanlık tohumlarını legalleştir. Kendi siyasal-ekonomik barbarlığınla günah keçisi barbarlığını resmileştir. Amaç kültür asimilasyonu ile özünden kopardığı yavruları ecdadından koparmak için ecdadını barbar kabul ettirip asimilasyonu hızlandırmaktır. Roma imparatorluğu döneminde bu taktik kısmen maya tutmuştur.
E-Derin menfaatleri için aslını gizleyenlere ne denir? !! “Kara kazan kaynadı;eski ve yeni din ehlinin ulusal şah damarları oynadı/oynatıldı”  Kısaca “Kara kazan kaynadı; şah damarlar oynadı” Niye?
F-Veto imparatorluğunun menfaat farzları için;Avrupa ya global-evrensel kapitalizmi dışınada nasyonalist soğuk savaşı, maşa milletlerin maşasıyla sıcak savaşlar başlatmıştır.
G-Veto İmparatorluğu kapitalizmi ileri ki menfaat farzları için; komünistlileri sermaye hidayetine, İran ve Taliban'ı inanç hidayetine, sosyalistleri de geleceğe erdirdi. Şimdi ise eylemlerine itaatin meyvelerini ve hasadını topluyor. Üstü örtülü rabliğine itaat etmeyenlere veya kabullenmeyenlere tüm bir leşmiş milletleri bile kullanarak sözde asilere ders veriyor eğitiyor hizaya getiriyor-getirmeye çalışıyor. Ne acıdır ki bir zamanlar ülkemizde baş örtü siyasi simge olamaz cehaleti veya münafıklığı arkasına gizlenenlerin belki de kendilerini kullandırmanın ya da kapitalizmin cehalet ürünü olarak zavallı kadınlara çektirdiklerinin acısına doğru empati/eşduyum duymamalarının başına gelenler gün gelir kavimlerin fıtratı ve inancı yapılarına doğru empati/eşduyum duymadan demokrasi ya da çoğunluğun arkasına gizlenen Karunizm (kapitalizm) aynı dersi ve tepkiyi pişmanlıkla içinde yaşayacaktır.
  Öğrenci Yanıtları







2010 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI

14-Din-bilim-yönetim sistemleri arasında; laiklik hangi koşullar ve bedensel-zihinsel eylemlere köprü hangilerine uçurum olmalıdır? Kısaca Vahşi ve Doğal Laiklik sistemi;İnsanlığın, devletlerin… Vb hayırlı bekası için işe yarayanlardan uzak işe yarmazların suçlarına ve günahalarına liyakatli yakın tuzak olmalıdır. Demirkuş 2008.Sorusunun yanıtı yerine doğru ve liyakatli oturtulmadıkça en az evrim kavramı kadar bu kavram insanları bir yerlerine oturtur. "Genellikle bilenlerin bilmeyenlere göre kendilerini yararlı konumlandırışları farzdır".Demirkuş 2008. Yani alimin zalimin halinden, Ehillin cahilin halinden, İnananın inanmayanın halinden anlaması ve çözüm üretmesi daha evla ve doğaldir.
İpucu;din, bilim ve yönetim sistemleri kavramlarını liyakatli ve algıda değişmezlik derecesinde doğru öğrenilmesinin mutlak gerekliliğine inanarak çözüm önerin. Yani Allah dinleri göndermeseydi veya bilim yapmayı yasaklasaydı dünyanın hali bu gün ne olurdu? Dinsiz ve inanç sapıklarıyla kaynaşan bir dünya düşünün. Dinler neden Allah (C.C). Tarafından gönderildi!! Ör.Âdem AS. sabanı, Nuh AS. gemi yaptırmasaydı... Vb yani peygamberlerine bilimle ilgili olan zanaatı ret ettirip bir hırka bir lokma önerseydi ne olurdu?

22.
A-Din ve rejimlerin; fert ve toplum için var olması ile fert ve toplumun din ve rejimler için var olması arasında ne fark vardır?
B-Günümüz yönetim sistemlerinde hangi alternatif uygulanıyor.
C-Fert ve toplumun; dini ve rejimi mi olur yoksa din ve rejimlerin; fert ve toplumu olur? Neden?
D-Fert ve Toplumun değişim arzusu ve zorunluluğu söz konusu olunca;rejim, din, kurum.. Vb hangi koşullarda toplumun gereksinimine uyum sağlaması zorunludur.
E-Rejimin dinleştirilmesi ne zaman ve hangi koşullarda gerçek olur?1
F-Rejimin dinleştirilmesi ve hukukun ilahlaştırılması;cehalet tufanına neden olur.
G-21.Yüzyılda bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) din cahili olması toplumsal tufanlara neden olur. Önemelerinin, yanlışını, eksiğini veya daha doğru alternatifini sunun.
Çıkarsayış/Çıkarsama:Rejimlerin hepsi dünyevidir ve yönetim merkezli olarak yaratıklara yaklaşır. Din yaratıklara peygamber ahlakı kurallar ve yapısal uygunluk merkezli mantıkla ya da uygulayışla yaklaşır. Din hem uhrevi (ahraet) hem de dünyevi olduğu için rejimler dinlerin metriksinde kurtulamazlar. Dini aşamazsınız(Din aşılmazdır)(hadis var). İşin ucunda laiklik bile olsa da inanç sahipleri dünyevileri genellikle işletim sistemlerinde uyutmaya kadirdirler. Münafıkların dünyalıkları için namaz kılmaları ve dini icra etmelerin asıl hikmeti burada yatar. Evrimsel olarak dinler rejimlere baskıdır. Rejimlerin ve diğer toplumsal sistemlerin yaşayışları için dindeki yeri, gerekliliği doğru konumlandırış önemlidir. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını Allah (C.C)'HUN ayetleriyle, toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözlerin Peygamberi (Rahmani/İnsancıl)n hadislerine denk tutuşun ötesinde eğitimde kullanılmayışının afat bu asır yaşanıyor. Dünyevi, rejimsel, toplumsal, bilimsel ve doğa yasalarını ayetleştirerek yönetimleri ilalaştırış nedir? Toplumsal deneyişleri, deneyim çıkarsayışları ve Atasal sözleri hadisleştirişle toplumsal kültürleri ve yaşantısal şekilleri cetleştirerek siyoşoven asimilasyon nedir? Ola ki Sistemin a kanunlarını ayetlerle den tutuş ile deyimsel ve Atasal çıkarsayışları peygamberin hadislerine denk tutuşun afatının farkındalığı din-bilim bilginlerini insanlığın ahlaki geleceği açısından korkutur?.
İpucu;
Öğrencilerine, halka ve insanlara eksik empati/eşduyum (duygudaşlık) duyabileceğini, düşünün.1


2011 LAİKLİKLE İLGİLİ BEYİN FIRTINASI VE  NADASI SORULARI
14.Devletimizin ve tüm insanlığın hayırlı bekası için;bilinçli, basireti açık, adil ve liyakatli laikliği fert, toplum ve sistem-yönetim bazında hangi kurallar sistemi ile uygulamaya koyardınız. İpucu;işe yaramaz yönetim, eğitim ve dinlerin devletten uzak tutmak. Cahil insan, din cahili, din-insan-millet münafıklarını egale eden, bunların tam tersi fert ve toplumları yeşerten-ön plana çıkaran ve motive eden laiklik kurallarını geliştirmeyi düşünün.Öğrenci Yanıtları
İpucu:zorunlu nedenlerden dolayı laiklik batıda eski dinlerin ortaçağ uygulamaları; bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) yakasını batıl dinden/lerden kısmen de olsa kurtarmıştır. Bu gün bu eski dinlere görülen din tehlikelidir revası İslam'iyete iftiradır. Bundan emin olabilirsiniz. O dinlerin yönetimi veya şemsiyesine ya da işbirliğine bir daha bilimin emanet edilemeyeceğini düşünün. Çünkü siyasiler ve bilim insanları o acı sonuçları yaşamışlardır. Bu dinler bu gün İslam'iyete tutunarak bilimi metriksine alma çabalarını olabileceğini düşünün. Bilimin dinden uzak tek başına hareket etmesi halinde;kendisine kara delik olabilecek haklı, geçerli ve güçlü inanç kesiminin olurunu yanında bulmasının avantajını insanlığın geleceği açısından düşünün.1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 Öğrenci Yanıtları


59."Kötüler-kötülükler ve işe yaramaz gözükenler;iyilerin-iyiliklerin yararı hatırına yaşatılır". "Kanunlarda bunun için vardır".Demirkuş 2008 Önermesi bu günkü laik uygulamalarıyla örtüşür mü? Neden? Çözüm önerin.
İpucu;12, 3

65.Fert,toplum, devlet… Vb, inanç sistemleri ile yaşantıları ve yaşadıklarını ilişkilendirerek yaşayamıyorsa ya da inancı ile yaşadıkları arasındaki ilişki kopuksa;
1-Ya inancı geçersiz
2-Ya inancının cahilidir
32-Ya inancının haindir
3-Ya hayatın cahilidir
4-Ya yaşadığı sistem onu inanç ve yaşantısı arasında kopuk ilişkili-bölücü düşünmeye zorluyor
5-Ya da başka nedenler vardır.
Farazi dünyada geçerli bir inanç sisteminin var olduğunu düşünün;bunun dışındakilerin hepsi geçersiz veya güdüktür. Laikliği hangi kriterlerle donatırsınız ki insanlar yaşantıları ve inancı arasında liyakatli ilişki kurabilsin?
İpucu;orta çağ engizisyonundaki geçersiz inanç sistemlerinde ve dini yöneticilerden işkence çekmiş insanların laikle yakasını kurtarmalarını düşünün.
Acı bir gerçek;inançlarınızla;biliminiz ve yaşantınız arasında hiçbir çelişki yok ama laiklikten dolayı siz geçerli olan inanç ve biliminizi derste ve yaşantıda ilişkilendirmeniz yasak? Diğer taraftan laikle geçersiz din ve inançlardan yakasını kurtarmış ve yaşantılarını daha rahat düzene koymuş halklar ve bilim bilginlerinin (bilim insanlarının!?) haklılık payını düşünün.Çözümler önerin.
Çıkarsayış;geçerli din, inanç ve yapısal (fıtratı), inançsal, kültürel, kişisel, özel, özgün ... Vb değer yargılarına karşı laikliğin icabetinin yetersizliğini, eksikliklerini ve cehaletini düşünün.

66.Bu günkü uygulamadaki gibi insanlar mı din ve devletin bir birine karışmaması ya da bölük-ayrı durması için her kes her an laikliğe bekçilik yapması gerekir. Sinerjitik (Kuvvetler ayrılığına dayalı Şer'i ve Hukuki Kurallara Uyumlu Liyakatli Birliktelik) laiklik yasalarıyla; dinin/lerin, devletin/lerin, ferdin, halkların… Vb birbirine uyumlu ve destekleyici hayat bulması, çalışması, koruması ve kötüye kullananlara engel olunması desteklenmelidir. Önermelerini ülkemiz koşulları ve sıkıntıları dikkate alınarak yapıcı eleştirniz.
İp ucu;Vahşi ve Doğal Laiklik ilgili; soru, sorun ve çözümlerini inceleyiniz