BEŞ DUYUMUZ NASIL ÇALIŞIR? VE
ALGILAR (25 DAK) FİLMİN ÖZETİ
(Alan Araştırması Proje Dersi Ödevi 2008 Güz)
Göz, kulak, burun, dil ve deri
olmak üzere beş duyu organımız vardır. Belirttiğimiz organların sırasına göre
görevlerini ifade edersek; görme, duyma, koklama, tat alma ve dokunmayı
algılarlar eğlenceli bir şekilde bu organlarımızın nasıl çalıştığını
öğrenebiliriz. Örneğin ok atmaya çalışan ve gözlerinizin yeteneğini fark edin;
hayvanlar, taşlar vb. şeylere dokunun ne algıladığınızı düşünün. Bir müzik
çaları açın ve önce sesli, sonra da sesi kapatarak dinleyin, sessiz dinlemek
(!) ve önce sesli, sonra da sesi kapatarak dinleyin. Size ne hissettirdi? Bir
meyve salatası hazırlayın önce koklayın, sonra yiyin, ne hissediyorsunuz?
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
BÖCEKLERDE TEDAVİ VE SITMAYA
NEDEN OLAN SİVRİSİNEĞİN HAYAT DÖNGÜSÜ (70 DK.)
FİLMİN ÖZETİ
Artık tıbben hiçbir şeyin
yapamadığı durumlarda kurtçuklar devreye girer. Bu kurtçuklar sivrisineğin
larvaları şeklinde çoğalırlar. Bu tedavide bu kurtçuklar canlı dokuya
karışmadan ölü dokuyu yiyip beslenirler. Bu ölü doku bittiği zaman artık yere
düşer ve ölürler. Motosiklet kazalarında birkaç tarafı kırık olan kişinin
tedavisinde kullanılır. Çünkü doktorun bıçağı azı ölü dokulara ulaşamadığında
bu kurtçuklar ölü dokuya ulaşırlar. Yani minik cerrahtırlar. Bunlar sürekli
hareket ederek kabuk oluşumunu ve salgılar ile yaraları dezenfekte
ederler.
Sıtmaya neden olan
ise dişi sivrisineğin Anafelis arasis
tipidir. Bu sivrisinekler yumurtalarını su birikintileri olan yerler, tropikal
geçici yağmurlarda bırakıp yumurtaları larvaya dönüşüp larvalar suyun yüzeyine
çıkarlar. Ve bu sivrisineğin amacı sıtmaya neden olan kanı emip yaşamak değil
kanla yumurta üretip doğaya bırakmaktır. Sıtmanın kaynağı sivrisinekler değil
insanlardır.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
ATOM BOMBASININ GİZLİ HİKÂYESİ
(70 DK.) FİLMİN ÖZETİ
1942 Amerika ve Almanya devletlerinin nükleer gücü için adeta ölümcül
savaşı için yarışmıştır. 20 yıl sonra Yale üniversitesinin araştırmacı
tarihçisi bir araştırma yaparak nükleer kalıntıları üzerinde araştırma yaparak
20. y.y. Amerikan tarihini araştırır. Bu araştırma sonucunda 8 bin km. uzağa
gidebilen 9 megatonluk atom bombasıdır. Sade birkaç blokluk sapma yapar. Bunun
inşasının yapımını araştırarak uygun bir yer buldular. Mühendislerin
araştırmasıyla. En uygun yer Colombia Nehrinin
yakınlarında en uygun yer ve su ihtiyacını karşılamak lazımdır. Bu su
rektörlere soğutma sağlayarak ve buhar sayesinde bu alanın ihtiyacını
karşılayabilir. Eğer kötü sonuçlar olursa bu insanlar bu alanda kendini
koruyabilir. Bu binanın ismine de B Reaktörü adını verdi. Bu binanın içinde interplation yöntemiyle başladı. İnterplation
içindeki protonyomun çekirdekleri zorlamasıyla başladı
ve burada 51 bin kişi çalışıyordu ve niçin nasıl çalıştıklarını bilmiyorlardı.
İlk başta buradaki amaç bir nükleer gücün nasıl oluştuğunu bulacaklar. Bu
reaktörün üç zorlu aşaması vardır. Bunlar;
1. En çabuk ne kadar yükselmesi
Reaktörün gerçekleştiği yer yasak
bölgedir. Bu mühendislerin bahisleri ve hesaplamaları doğru olsaydı.
Fonksiyonel bir bomba hedeflerine ulaşacaktı.
Bu
gerçekleşme reaktörlerin yakıtın doldurulduğu önyüzde başlar. Toprakta bulunan
doğal uranyumun protonyumun 239 insan yapımında yeni
bir madde oluşturmaktır. Doğal cevheri alıp uygulamaya sokulduktan sonra içinde
demiri çıkarıp onu yakıt elementine dönüştürüp bu metal reaktörüne ön tarafına
gidip 2004 tane yakıt tüpleri bulunur. Bu tüplerin içerisinde 32 tane yakıt
elementi bulunur. Yakıt elementleri her biri radyasyon nötronları uyarır. Metal
reaktör açılmadığı zaman Bor elementinden ya da kontrol çubukları tarafından emilir
ve yakıt parçacıkları birbirleri ile çarpışıp zincirleme tepkimesi çok kuvvetli
olması teoriktir. Ama pratiksel olarak zincirleme tepkimesi çok kuvvetli olması
öyle bir sıcaklık üretmeseydi. Sıcaklığı düşürebilmek için bu nehirden
makinelerin içerisine su girip ve bu tüplerde büyük bir basınçla
pompalanıyordu. Bir dakikada 27 bin galon su tüketerek ve bütün tüplere yakıt
doldurarak rektörleri maksimum kapasitelere çalışarak karşılığını buldular.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
HAYVANLARDA DUYGUSAL VE SOSYAL
İLİŞKİLER (55DAK) FİLMİN ÖZETİ
Hayvanlarda insanlar gibi duygusal
ve sosyal ilişkiler içerisindedir. Onların insanlardan farklı yöntemleri
vardır. Hayvanlarda oynama ihtiyaçları temin etme sosyal etkileşim
içerisindedir.
Bilim adamları
yaptıkları bazı araştırmalara göre bazı hayvanlar üzerinde araştırma yaparak
bunları gözlemlemiştirler. Bunlar; filler, köpekler, şempanzeler ve kurtlardır.
Filler en sosyal ve en duygusal olan
hayvanlardır. Bu hayvanlar da, birbirlerini dinleme, yardım etme, anlaşma toplu
şekilde yaşarlar. Bunlar birbirlerine sesleri dahi gitmeseler yine de
birbirlerini dinleyebiliyorlar. Duygularını uzun süre unutmazlar. Ve zamanda gözlerinde temparin
adlı bir salgı bezi salgılarlar. Baskın olan bir dişi filin en yakının
kemiklerini buldukları zaman kafatasının kemiğini koklayıp ve diğer arkadaşları
ise kaburga kemiklerine basıp büyük bir üzüntü duyarlar.
Şempanzelerde ise; en fazla yüz
ifadesi ile belli ederler. Yani duygularını ölçme yolu da yüz ölçmedir. Yüksek
primatlar; korku, iğrenme, mutluluk, şaşkınlık, öfke evrelerde oluşur.
İnsanların genleri ile şempanzelerin genleri %98’i aynıdır. İçlerinde sürü
lideri olması için baskın erkek olması gerekir. Karşılıklı yardımlaşma ve
servis yapma vardır ve onlarda minnettarlık duygusu vardır.
Hayvanlarla insanlar arasında en
yakın bağlar bulunan hayvanlar ev hayvanlarıdır. Ve bunların başında köpekler
gelir. Amerika’da 37 milyon köpek evde beslenir. 2 milyon köpeği yatağın
üzerinde yatırıyorlar. Onların doğum günlerinde özel yiyecekler verir.
Yılbaşlarında özel ilgilenirler. Ama eğitimli köpekler, depremlerde herhangi
bir canlıyı ölmüş görürlerse onlarda üzülürler.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
KALBİN ÖNEMİ, ÇALIŞMASI KALP
KRİZİ VE KALP HASTALIKLARI KALP NAKLİ (60 DAK) FİLMİN ÖZETİ
Kalp, kanı atımlar halinde aralıklı olarak arteriyel
sisteme pompalayan organdır. Kalp dört boşluktan oluşur. Üsttekiler
kulakçıklar, alttakiler karıncıklardır.. sağ ve sol olmak özere de ikiye ayrılır. Sağ kulakçık ile
sağ karıncık arasında trieüspit kapak vardır. Sağ
karıncıktan pulmoner arter çıkar. Kalbin otomatik
çalışması sağ kulakçıkta bulunan sinoetriat düğüm,
his demeti ve purkinje ağı kalbin iletim sistemini
meydana getirir. Kalbin her sistolü sırasında kan ortaya atılırken oluşan
basıncı dolaşım sistemdeki arter duvarlarının genişlemesi ile dengelenmeye
çalışılır.
Kalbin önemi: Kalp evrende insan
ve hayvanların ayakta kalması ve de asırlar boyu nesillerini devam ettirmeleri
için çok önemli bir organdır. Kanı pompalayarak bir yandan temiz kan gelmesini,
bir yandan da kirli kanın çıkışını sağlar. Bundan dolayı canlıların hemostasizini dengeler.
Kalp krizinin
sebepleri
Kalp Nakli
Kalp nakli
gerçekleştirilmesi beklenen hasta ilk önce uygun kalp bulunana kadar kalbe benzeyen
fakat makine düzeneğinde olan ve kanı pompalayan bir araca bağlanılır. Burada
hasta daima taze kana ihtiyaç duyar. Bağışıklılık sistemi daha iyi çalışı ve
antikor düzeyi öncesine kadar daha çok artar. Bundan dolayı vücut kolay kolay kalp naklini kabul etmez. Kalp naklinin
gerçekleştirilmesi için, verici ve alıcının kalbinin genetik olarak birbirine
benzemesi ve de çaplarının aynı olması gerekir.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
ÇEŞİTLİ SORGULAMA YÖNTEMLERİ
İLE BİLİMSEL YALAN NASIL DEŞİFRE EDİLİR? (30 dk.)
FİLMİN ÖZETİ
Şüphelilerin sorgulanması her türlü cezai soruşturmada kritik önem
taşır. Şüpheli doğru söyleyebileceği gibi yalan ifade de verilebilir. Sorgulama
aslında yüksek riskli bir oyundur. Baskı yapılırsa suçsuz ir insan suçu
üstlenebilir ya da suçlu dışarıda gezebilir. Yeni teknolojik aletler vücudumuzu
tarayarak yalanın izini sürebilir. Psikolojik bulgulara göre konuşma kalıpları
ve vücut dili yapanları ortaya çıkarabiliyor. Sorgu bilimi iki videoya
kaydedilen cinayet zanlısının nasıl ifrat etkilerinin açıkça göstermektedir.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da vardır:
İŞKENCE ÇEŞİTLERİ
(45 DAK ) FİLMİN ÖZETİ
İşkence yapanların birçoğu iyi eğitim görmüş, üniversite mezunu ya da
eski hükümlü olduğu düşünülmektedir. İşkence insanların acıdan kurtulmak için
her şeyi söylemelerine neden olur. İlk işkence aletlerinden olan elektronik
felç edici aletler 1970’lerin başından itibaren; polis, gardiyan ve askere
verilmiştir. Günümüzde yasal olarak kullanılıyor.
Sığır gütme, sopası; 1930’larda güney Amerika’da sığırlar için
kullanılan bu alet 1960’larda isyan kontrol aracı haline gelmiştir. Korkutarak
bilgi almak için modern işkence aletleri iz bırakmazlar. Ama antik olanları
böyle değildir. Mısır kralı Ramses; Asurları,
Yunanları, Romalıları vahşice işkence yapmışlardır. Bu işkenceler daha çok
muhalif yada devlet otoritesine karşı gelenlere
yapılmıştır.
Bunlar halkın önünde yapılır ve devlet otoritesine karşı korku
salınırdı. Son yüzyıla kadar Avrupa’da bu ilkel işkence yapılmıştır. Ancak BM
(Birleşmiş Milletler) bütün devletlerin hiçbir şekilde işkence yapmasını
yasaklamıştır. İspanyada krallık enginizasyonda
dinsizler denen halka karşı akıl almaz işkencelere başladılar. Enginizasyon denince kilise akla gelir. Kiliselerde devlet
işkence yapmıştır. Cenava Antlaşmasına göre işkence
İngiltere’de ilk kez yasaklandı.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
HER TÜRLÜ SAVAŞ BOMBALARINI
YAPIM HİKÂYELERİ (55 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Gelişen savaş teknolojisi bomba yapımını geliştirmiştir. Bir aracı yok
etmekten bir şehri yok edecek büyüklüğe kadar ve etkiye sahip olan bombalar
geliştirilmiştir. Amerikan ordusu bu konuda başta yer almaktadır. Irak ve
Afganistan’da bu bombalar fazlasıyla kullanılmaktaydı.
Gelişen teknolojiyle beraber bütün bir alanı yok eden bombalardan akıllı
bombalara geçilmiş ve bir binayı yada aracı vuracak
kadar hassaslaşmıştır. Yakında bir binanın 3. kat penceresini vuracak şekilde
gelişecektir. Körfez savaşı daha küçük bombaların yapımını hızlandıran nükleer
bomba olmayan ve bombaların anası denilen bir bomba icat edilmiştir. 2. dünya
savaşında Hitler Atom
bombası için ilk adım olan atomu parçalamayı başaran bilim adamlarına sahipti. Ancak
çoğu Yahudi olan bilim adamları Amerika’dan kaçıyorlar. Einstein başta olmak
üzere birçok bilim adamları Rousuelt nükleer programı
konusunda ikna etmiştir. Dünya savaşı o güne kadar görülmemiş bir bombaya
tanıklık etti.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
ŞAŞIRTICI ANLAR, OLAYLAR VE
DAVRANIŞLAR (40 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Bir grup dağcı Amerika’da heyecan ararken bir dağcı inişe geçmeye
hazırlanırken çığ düşer ve çığın altıda kalıyor. Tonlarca karın altından hızla
sağ çıkıyor. İngiltere’de iki Rus gösteri uçağı çarpışıyor ve tamamen yanan
uçaklardan önce fırlamayı başarıyorlar. Benf milli
parkında bisikletiyle uçuruma yuvarlanan David Bell 25 metreden düşer ve kalça kemiği ikiye ayrılır. Yardım
gelince altı ay sonra iyileşir. Bir tabak dolusu akrebe ya da hamam böceğine
dünyanın parası ödenmektedir. Kaşifler kulübü
yemeğinde böyle bir durum söz konusudur.
Güney Kore’de ahtapotun gücü ve dayanıklılığı artırdığına inanılıyor.
Ahtapotun vantuzları yerken insanı öldürme riskine sahipse de oldukça ilgi
görüyorlar. Çoğumuz sıçanlardan nefret ederiz. Ancak Hindistan’da tapınaklarda
farelerde aynı ilgi gösterir. Farelerin atalarının ruhunu taşıdığına
inanılıyor. Yarasaların vampir oldukları gece görüş kameralarından
anlaşılmaktadır. Uygun bir adamın kanını emen yarasalar ağırlıklarının yarısı
kadar kan emebiliyorlar. Kurban kımıldamıyor. Çünkü yarasanın tükürüğünde anestezik bir madde var.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
YAMYAMLIĞIN BİLİMSEL AÇIKLAMASI (30 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Yine başı ve sonu olmayan bir belgesel. her
şeye rağmen aydınlatıcı belgeler ve araştırmalar var. Yamyam kavramı ilk defa Kristof Colomb tarafından ortaya
atılıyor. Dönemin Avrupa’sında politik bir malzeme olarak kullanılmaya
başlanıyor. Bilimsel olarak ilk defa 20. y.y.’da kuru hastalığının Proyan halkında görüldüğünde ele alınıyor. Hastalığın deli
dana hastalığıyla aynı belirtilere sahip olduğu fark ediliyor. Daha sonra Güney
Amerika’nın batısında Anasozi Bölgesinde yamyamların
meydana getirdiği yenilmiş insanların kemikleriyle dolu mezarlar keşfediliyor.
Bütün dünyanın dikkatini üzerine toplayan konu bilim adamlarını ve
tarihçilerini memnun ettiyse de bölge halkını kızdırdı. Kızmak tabii ki yersiz,
bilimsel bulgularla desteklenen bilgi karşısında duyguların hükmü para etmez.
Belgesel bunlardan daha önemli bir şeye dikkat çekti ki biz insanların
atalarının yamyam olma olasılığı yüksek.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
FİLMİN ÖZETİ
Maymunlar da insanlar gibi zeki bir türdür. Yapılan deneyleri başarıyla
geçiyor, düşünebiliyor, iletişim kurabiliyorlar. Sadece kendilerinin değil,
diğer canlıların varlığının farkında ve onları dikkate alabiliyorlar. İnsanlar
gibi alet yapabiliyor, ileriye dönük planlar kuruyorlar. Birbirleriyle
iletişime giriyorlar. Usta-çırak ilişkisi kurabiliyorlar. Yeni şeyler
öğrenebiliyor, ayrıca işbirliği yapabiliyorlar. Ne var ki çıkarcı bir yaklaşım
içindeler birbirlerine karşı. Taklitçi olamadıklarında. İnsanlar gibi adetler
oluşturamıyorlar. Ortak bir kültür yaratamıyorlar. İnsanlar gibi bir konuşma
yetenekleri de yok. Konuşma fax P2 geni tarafından
kontrol ediliyor ve insanlar dışında başka bir canlıda daha yok. İşte maymunlar
aramızdaki küçük ama sonuçları büyük olan farktır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
HAYVANLARDA CİNSEL YOLLA
BULAŞAN HASTALIKLAR (15 DAK.) FİLMİN ÖZETİ
Doğada hayvanlar arasında çok eşlilik görülmektedir. Bu durum türün
devamı için gerekli olsa da ciddi tehlikeler taşımaktadır. Cinsel yolla bulaşan
hastalıklardan korunamazlar. Örneğin, kualalar,
aslanlar vb. canlılarda çok eşlilik görülür. Bu durum kualalar
arasında zatüre, kısırlık, romatizma, klamdire hastalıklarının yayılmasına sebep oluyor.
Hastalıklar ölümle sonuçlanabiliyor ve türün devamı tehlikeye giriyor.
Aslanlarda bunlarla beraber birde HİV virüsü -insanlarda AİDS hastalığı virüsü
ile aynı etkiye sahip virüs- başlamaktadır. Bu hastalık hala önüne geçilemeyen
sonuçlar doğuruyor. Bütün bu hastalıklar bir de tür içi rekabetten kaynaklanan
fiziksel hasarlar da cabasıdır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
EVRİM KAVRAMI NEDİR? EVRİMİN
PRENSİPLERİ NELERDİR? GEÇERLİ KANITLARI NELERDİR? (60 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Evrim teorisinin ifade ettiği gerçeklere arkamızı dönemeyiz.
İspatlanamayan hipotezleri aynı anda çürütülememektedir. Darwin’in
tezi siyasi alanlarda ırkçı eylemleri tetiklediyse de evrim teorisi tamamen
bilimsel bir araştırma ürünüdür. Genetik biliminde birçok araştırmanın asıl
problemlerini sunan kaynaktır. Evrim teorisinin dayandığı üç temel prensip neredeyse
tamamen ispatlanmış durumda. Yüz binlerce yıllık fosiller ve günümüz
canlılarındaki genler ile genlerin işleyişleri bunun doğruluğunu ispatlar
niteliktedir. Evrimle ilgili filmin sunduğu övgü dolu sözlerinin dışında bu
teorinin kanun olamayışının sebebi olarak itiraf ettiği gerçek; türler
arasındaki geçiş formlarının
bulunmaması bu görüşü sekteye uğratmaktadır. Filmin hatası;
filmde sadece evrim teorisini benimsemiş kişiler bulunmaktadır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
GENETİK YAPI VE SUÇA YETKİNLİK
İLİŞKİSİ (55 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Genetik ve yatkınlık ilişkisine kadar genetiksel olarak olsa da o kadar
çevresel etkilerde önemlidir. Bilim adamları bazı suçluların suçtan zevk
aldıklarını tespit ederek genlerinde olan bir olgudur. Suça bağımlılık; aynı
alkolizm ve uyuşturucu gibi suçluların aileden gelen bir özellik olduğunu
kanıtlamıştır. Bir araştırmacıya göre; cezaevine düşen suçlular üzerinden
yapılan bir araştırmaya göre bu suçlar aileden gelmektedir. Bu suçluların cazip
hale gelmesinde ise sürekli heyecan olduğunu ve bu heyecanın da sürekli
adrenalin hormonunu salgıladığı ve salgılandığı zaman da dopumin
etkisi oluşturur. Para cazibesinden daha değerli olur. Bir kısmı ise
çevremizden kaynaklanır. Bunlarda arkadaşlarımız, hayatımızdaki kişiler ve
yaşadığımız duyumlardır. Stewe Dadge
adında bir bomba uzmanının küçüklükten beri polisleri sevdiği ve polislerden
duyduğu hazdan dolayı büyüdüğü zaman da bir bomba uzmanı olur. Babası da büyük
bir şirkete cam silici olarak çalışmakta ve bu çevresindeki gördükleriyle
yapmaktadır. Ve bu bomba uzmanının kararlılıkla korkuyu yenerek her türlü
bombayı etkisiz hale getirir. Bu korkuları yenmek en büyük başarıdır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI
VE TAKSONOMİ NEDİR? (120 DK.) FİLMİN ÖZETİ
İnsanoğlu çevresinde gördüğü canlı ve cansız varlıkları her zaman bir
sınıflandırma eğilimi içindedir. Yani insan sınıflandırarak algılayan bir
türdür. Farkında olmasak dahi çevremizdeki canlıları bitkiler ve hayvanlar ya
da suda ve karada yaşayanlar, tehlikeli-tehlikesiz gibi ayrımlarla
sınıflandırırız.
Taksonomi; sözcüğü Yunanca kökenli olup sıramla anlamına gelen “taxis” ve isim anlamına gelen “nama” sözcüklerinin
birleşmesiyle oluşmuştur. Canlı türlerini belirli bir düzene sokmaya çalışı ve
bu amaca yönelik ilkeler geliştirir. Taksonomi; canlıları tanımlayan, anlatan
ve adlandıran bilim dalıdır. Canlıların tanımlanmasını ve anlatımını taksonomi
bilimi yapar.
Sınıflandırma ise; taksonomiden farklıdır. Sınıflandırmanın çalışma
konusunu yalnızca canlıları gruplandırmak ve bu grupları derecelendirmek
biçiminde özetlenir. Sınıflandırma, yaşayan ya da yokolmuş
canlıların gruplar halinde sıralamasıdır. Sistematik ise; taksonomi ve
sınıflandırmadan farklı olarak ve çok daha kapsamlı olarak, canlıların
birbirleriyle evrimsel akrabalık ilişkisini, benzerlik ve farklılıklarını
inceleyen bilim dalıdır. Bilimsel adlandırma ise; sistematiğin bir alt dalıdır.
Yani canlıların belirli kurallara bağlı olarak adlandırılması ile ilgilenir.
Sınıflandırmanın temeli Aristo’ya kadar uzanır. Aristo özellikle deniz
canlılarını incelemiş, hayvanların dış görünüşlerine, hareketlerine yaşam
şekillerine ve vücut özelliklerine göre bilimsel şekilde sınıflandırmıştır. Ama
sistematiğe ışık tutmuştur. Yenidünyanın keşfiyle, tanımlanması ve gruplandırması
gereken çok sayıda canlı türü ortaya çıktı. Bir süre sonra bu canlıların
öğrenilebilmesi ve düzenli olarak ortaya çıktı. Bir süre sonra, bu canlıların
öğrenilmesi ve düzenli olarak ortaya çıktı. Bir süre sonra, bu canlıların
öğrenilebilmesi ve düzenli olarak çalışabilmesi için bir sisteme gerek duyuldu.
Bunun sonucunda da türlere iki sözcükten oluşan adlar verilmeye başlandı. İlk
adım birbirlerine benzer özellik gösteren türlerin gruplandırılması ve onlara
dış görünüşlerini yansıtan adlar buldu. İsviçreli Doğa Bilimci Conrad Van Gesners bu konuda
çalışan ilk araştırmacıdır. Gesner’in gözlemlerini ve
tanımlamalarını içeren “historiae Animalsum”
adlı ansiklopedi hayvanlar aleminin ilk resmi
katalogudur. “Tür” kavramını ilk kez İngiliz doğa bilimci John Ray
kullanmıştır. Bitkiler ve hayvanlar konusunda önemli çalışmalar yapmıştır.Taksonomide gerçek anlamda devrim yaratan bugünkü
anlamını şekillendirmeyi başaran bilim insanı Carl Van Linne
olmuştur. Linne “sistema naturea” adlı eserinde doğayı üç gruba ayırmıştır. Bunlar,
mineraller, bitkiler ve hayvanlardır.Linnecus,
sınıf-takım- cins, tür ve varyete olarak 5 sınıflandırma derecesi kullanmıştır.
Bu çalışmalardan sonra insanoğlu doğayı daha iyi betimlemeyi başarmıştır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
MARSTA HAYAT VAR MI?
GEÇMİŞTEKİ DÜŞÜNCE YANILGILARI GÜNÜMÜZDE VARILAN BİLİMSEL AÇIKLAMASI
(60 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Mars adını Roma savaş tanrısından alır. Mars yeni kurulacak olan en
uygun yer hem de dört bin yıllık biyolojik sırların kaynağıdır.
Güneş sistemimizin dışında bir yerde yaşanacaksa en uygun yer Mars’tır.
Mars’la dünyadaki bazı yerler arasında benzerlikler vardır. Örneğin
güney Kaliforniya’daki Mahlebe Çölü gibi.
Mars; dünyaya çok benzemesine rağmen bazı jeolojik özelleri dünyayı
geride bırakıyor. Geceleri sıcaklık -1000 C˚’ye
kadar inebiliyor ve çok fazla kum fırtınası çıkıyor. Dünyaya olan uzaklığı 55
milyon km’den fazladır. Mars dünyanın yarısı
kadardır. Buna rağmen yüzyıldan fazladır ilgi çekiyor.
Bilim adamlarının ilgisini çeken asıl unsur Mars’ın kutup noktasından
donmuş haldeki sudur. Mars’ın bilim adamları bu kez tabakasının okyanus
olabileceği konusunda aynı fikirdeler. Mars’ta su olduğuna dair spekülasyonlar yüzyıldır konuşulmaktadır. 1984’te Antarktika’da
bulunan bir göktaşı parçası Mars’ta yaşam olduğuna dair kanıtları yeniden
gündeme getirdi. Bulunan kaya parçası Mars’a aittir. Bugün iki gezici uzay
aracı çalışmalarına devam etmektedir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
GEÇMİŞTEN BUGÜNE SOVYET DONANMASININ
BİLİMSEL HİKÂYESİ (20 DK.)
FİLMİN ÖZETİ
Rus donanması çar I. Petro zamanında kurulmuştur. Petro Kara ülkesinden Rusya’nın
büyümesi için Avrupa’yla ticaret yapması gerektiğine inanıyordu. Bunun için ilk
gemileri yaptı. Rus donanması bu yüzden fazla gemi ve denizaltıyla Avrupa’nın
en iyi beş donanmasından biridir.
Danimarka-İsveç savaşında Danimarka’ya yardım etti ve Baltık denizine
girdi. Avrupa’nın yüzyılı aldığı yolu çeyrek yüzyılda almıştır. Rusya Akdeniz’e
açılmak zorundaydı. Bunun için Osmanlı devletiyle savaştı. Çeşme savaşında yeni
bir teknikle büyük zafer kazandılar.
Katerina ve Nikolay
zamanında Petro’dan kalan donanma güçlendi. Bolşevik ihtilalinde saraya ateş
açacak kadar devrimciydiler. Ancak yeni yönetimin demir yumruğundan rahatsız
olmuş Bolşevikler tarafından katlettiler ve 2. Dünya savaşına kadar Stalin
donanmayı güçlendirdi.
Fakat 2. dünya savaşından sonra Rusya- Amerika arasında soğuk savaş
döneminde Amerika’nın yaptığı hamlelere cevap veren Rusya devasa bir deniz gücüne
sahip oldular. Denizaltılar başta olmak üzere her tür savaş gemisi icat etti.
Amiral Cnnoc kow.
Yönetimindeki Sovyet Donanması BM’ye rekabet edecek düzeye gelmiştir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
EŞ SEÇİMİNDE, SEVMEDE VE AŞIK OLMADA BEDENİMİZDE MEYDANA GELEN FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK
DEĞİŞİKLİKLERİN BİLİMSEL AÇIKLAMASI (60 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Eş seçiminde filmde de belirtildiği gibi erkek için önemli olan
görsellik olup kadında karaktere önem verir. Bu konuda erkeğin bir kadından tam
ne istediği ve yapılan ankette dört farklı resmi ve sadece bu resimlerde
yapılan farklılıklar, bel, kalça oranı uyumlu olan kadınlar daha fazla ilgi
çekici geliyor. Ayrıca bu tipteki kadınların daha az düşük yaptığı ve sağlıklı
çocuk doğurduğu anlatılmaktadır. Bilim ve teknolojik ilerleme artık eskisi gibi
olmayıp hergün gelişmekte olup cinselliğin geçici olduğu
artık hormonal düzeltme hem erkek hem de kadınlarda
yapılabiliyor. Tabii ki güzellik her şey değildir. ilişkilerde
güvenirlik ve sadakatte önemlidir. Kadınlar özellikle erkeklerde statü arar. Kadınların
bakıştan fazla anlamadığı kadınlarda hipokomus
(davranışla ilgili hafıza haritası) denilen bölgede kan akışı hızlı olur.
Burnumuzdan insan karakterini belirlemede yardımcı olduğu ve filmde de görülen
erkeklerin ter attığı basket maçı sonrası formaları laB.A. götürülüp burada
kadınlar tarafından koklandığı ve bağışıklık sistemi kendisinden farklı olan
erkeğin kokusunu tercih ettiği görülmektedir. İlişkilerde en ideali farklı
bağışıklık olanıdır. Ayrıca yüzleri simetri olan erkeklerin özellikle adet
döneminde kadınlara daha çekici geldiği anlatılmaktadır. Yüz biçimlerimiz de
bağışıklığımızı açıklar.
Ayrıca aşık olan insanlar hormon seviyesinin
arttığı ve kan akışının hızlandığı yapılan deneyler sonucu görülmüştür.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
FELAKET ABD’Yİ VURAN VE ACİZ
BIRAKAN KATRİNA KASIRGASI (55 DK.)
FİLMİN ÖZETİ
Katrina
kasırgası doğal bir afet olmasına rağmen ama maalesef bir insan felaketine
dönüştü. Kaza geliyorum gibi olmuştur. çünkü
insanların hatasından dolayı gerekli tedbirleri almayıp, önlemini almak doğal
olmayan bir afete dönüşür. Peki ABD bir süper güç
olduğu halde neden tedbirini alamıyor. Ya da almak istemiyor. Gerekli
politikalar içinde olabilir bir düşünelim ki onları kurtarmaya gelecek onlar.
Onlar kendi başının çaresine bakamıyorlar. Bilim adamları bilgisayarda bir simülasyon yapıp her şeyi ortaya çıkardığı halde sel suları
dalga kıranları aşıp şehri bataklığa ya da yok olmasına götürecek şekilde
bildirmesine rağmen tüm iletişim bağlantılarının kesilmesi ile olduğu halde
hiçbir önlem alınmıyor ve hiçbir şey olmamış gibi oradaki yöneticiler kendi
havasında oluyorlar.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
KÖPEKLERİN DEHASI
(40 DK.)FİLMİN ÖZETİ
Biz insanların en yakın dostları olan köpeklerin birkaç özel yeteneğini
biliyoruz. Davranışsal ve yeteneklerinin yanında zekasının
da olduğu bir çok insan tarafından kabul gören yetenekleri arasına girdi.
Onların zekasını anlamaya ve davranışlarını incelemeye
çalışan bir köpek bilimi var artık. Şu ana kadar yapılan deneylerde elde edilen
veriler köpeklerin sadece güdüsel davranmadığını, çevreyi tahlil ettiğini ve
bunlardan elde ettikleri bilgilerle davranışlarını geliştirdiklerini ispatladı.
İnsanların yeni şeyler öğrenme davranışlarından biri olan zihinsel haritalama
yöntemini onların da geliştirmiş olduğu ispatlandı. Yani köpeklerde meroz söz konusu olduğunda araştırma yapabileceğini ve yeni
şeyler öğrenebileceğini ispatladılar. Birgün gelecek
ve çizgi animasyonlar gerçek olacak. İnsanlar uzaya çıkacak. Köpekler profesör
olacak.
Aşağıdaki Soruların Cevapları
Filmin Ayrıntıların da Vardır:
HRİSTİYANLIĞIN DOĞUŞU (40 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Film tam Hıristiyanlığın doğuşunu ve yayılışını bu filmden anlamak
mümkün değil. Belgesel filmin ne başı ne nede sonu filmde anlatılan:
Hıristiyan olmak için Yahudi olmak veya sünnet olmak gerekmiyor. Vaftiz
gerekli ve yeterli oluyor. İncilin gidilip öğretilmeye çalışılan yerlerde halka
değil de oranın ileri gelenlerine verildiği açıkça söyleniyor. Hıristiyan
şehirlerde Hıristiyan olmayanlardan vergi toplanılıyor.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
MIKNATISIN KULLANIM ALANLARI
(45 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Dünyanın iç katmalarından kaynaklanan manyetik kutupları vardır. Daha
küçük mıknatıslar kuzey-güney yönleri doğrultusunda doğrulmaya çalışır. İlk
pusulalarda bu basit kuraldan faydalanarak yapılmıştır. Mıknatıs bunun dışında
elektrik üretiminde, ağır yükleri kaldırmada, fren sistemlerinde ve
süspansiyonda kullanılır. Geleceğin teknolojisi süper iletkenler ve manyetik
parçalardan oluşacaktır. Şuan var olan hızlı trenler mıknatıs ve elektrikle
çalışmaktadır. Maliyeti fazla olduğundan yaygın değilse de gelecekte bunların
üretimi hatta uçan taksiler ve hatta uzay gemileri üretimi olacak, artacaktır.
Mıknatısın metalleri (demir/nikel) çektiğini biliyoruz. Bunun dışında da bir de
organik maddeleri itme etkisinde sahip kim bilir, belki ileride basit bir
elbise ile araçlara ihtiyaç duymadan –uçarak ve çok hızlı bir şekilde bir
yerden bir yere yolculuk edebiliriz.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
ÖMÜR UZATAN KİMYASALLAR
(50 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Belgesel filmde iki yıl incelendi. Birincisi, SCS denilen ilaç diğeri
ise diyet yapmak SCS promocini canlı vücudundaki
serbest radikallerinin eylemini azaltmak, radikalleri yok etmek için
kullanılacak bir ilaçtır. Bu madde farelerde ve de özellikle nematot solucanlarında olumlu sonuçlar vermiştir. Ömrü
40-120 oranında uzatmayı başarmıştır. Diyet yöntemi ise, canlıda kullanılan
oksijen miktarını azaltmaya yönelik bir metottur. Fareler, maymunlar üzerinde
olumlu etkileri olmuştur. %30’a varan ömürde uzama sağlamıştır. İlk olarak
1930’lu yıllarda denenmiştir. Ancak bu görüşü savunan bilim insanları bile bu
yöntemin uygulanabileceğinden emin değiller. Bunun yerine besinin vücudunda
alımı azaltılacak ilaçlar üretmeyi savunmaktadırlar.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
OKUL ÖNCESİ ÖĞRENCİLERİNDE
TAKLİT YAPMAYI GELİŞTİRME VE UZATAN EĞİTİM (30 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Okul öncesi eğitim çağındaki
çocuklara doğadaki sesler dinletilip o sesler gibi ses çıkarmayı öğretiyorlar.
Örneğin; at sesi, eşek sesi videolardan gösterilip dinletilip, eğlenceli bir
şekilde bir öğretmenin göstererek çocuklara bu hayvanları taklit etmeyi nasıl
öğrettikleri anlatılıyor.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da Vardır:
ALBERT EİNSTEİN’İN HAYATI (42 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Albert
Einstein dindar bir ailenin çocuğuydu. Üniversitede tanıştığı Milleva çok güzel bir kadındı. Kadın bir fizikçiydi ve o
dönemin başarılı fizikçilerinden biriydi. Einstein’in
ilişkisi vardı. Einstein olmasaydı, Mileva o zamanın
ünlü fizikçilerinden bir olurdu. Bunlar evlenmek istediler. Fakat Einstein’in annesi Milleva’nın
Sırbistanlı olması nedeniyle onu kabul etmedi. Mileva,
Einstein’den hamile kaldı. Bir erkek dünyaya getirdi, daha sonra
evlendiler evlendikten sonra Mileva ev kadını oldu.
Einstein onunla ilgilenmez oldu. Matematiği araştırdı. Einstein Mileva’yı kuzeni Elsay’la
aldatmaya başladı. Mileva’yı boşayıp Elsoy’la aldattı. 1. Dünya savaşında “Genel Görecelik”
kavramını geliştirdi. Uzayda
yer çekimi kanunuyla uğraştı. Güneş tutulması olunca realite
görüşü kanıtlandı. Evrenin yasaları hakkında öngörülerde bulundu. İzafiyet
düşüncesi hakkında deneyler gerçekleştirdi. Hitler in soy kırımından kaçarak Amerikaya yerleşti. Dünyanın en zeki insanı diye ün yaptı.
Amerika da Atom bombasını üretti. Ve bunu yaptığında çok pişman oldu.
Pozitivizm akımıyla ilgilendi. Küçük oğlu akıl hastası büyük oğlu ise fizikçi
oldu.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
ATOM BOMBASI VE JAPONYA’NIN
TESLİMİ (40 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Amerika yüz binlerce asker ile
Japonya’nın güneyini istila etmesi ile Amerika 200 000 askerini Japonya’ya feda
edeceğini kabul etmiştir. Saldırının zor olacağını ve çok kayıp verileceğini düşünerek
savaşmıştır. Gönderdiği donanmayı geri çevirmek istemedi ve istilasını yaptı. Yeni korkunç bir silah. Japonları teslim olmaya zorladı. 2
milyon dolarlık bütçe ayırıp atom bombası üretimine başladı. Dört yıl sonra
atom bombası tamamlandı. Japon hükümeti uyarıldı. Japonya teslim olmayı kabul
etmedi. 1945’te saat 09:31’de Amerika Hiroşima’ya atom
bombası attı. Bu saldırı sonucunda 140 bin Japon ölmüş ve bir o kadar da gerek
bombanın etkisi gerekse radyasyondan yaralanmıştı. Atom bombasının çevresinde yarattığı
sıcaklık 2900C˚ den fazlaydı. Japonlar yine de teslim olmayı kabul
etmediler. Bir sonraki saldırı Nagazaki’ye oldu. Atom bombası burada 18 bin
hanenin yok olmasına,70 bin kişinin ölümüne sebep oldu. 10 Ağustos 1945 yılında
Japonya bir ulusun yok oluşunu kabul etmek istemediklerini söyleyerek teslim
oldu. Ve ültimatomu kabul etti.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
GÜNEŞ SİSTEMİMİZ NASIL OLUŞTU
VE ÇALIŞMA SİSTEMİ MANTIĞI (60 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Emonvel
Kont daha önce nebulaları araştırarak Dünya’nın nasıl
oluştuğunu bulmaya çalışmıştır. Araştırmalar sonucunda kitaplarda yazmış fakat
bu yine de güneş sistemimizin nasıl oluştuğu hakkında bize yeterince bilgi
vermemiştir. Günümüzde de bilim adamları keşfettikleri Nefruş
ışığıyla dünya sistemini incelemeyi daha kolay başardılar. Nefruj
ışığı sayesinde yaptıkları araştırmalarla günümüzden 416 milyar yıl önce
güneşten koptuğu soncuna vardılar. Uzaydaki yıldız parçacıklarını toplayıp
inceleyebilmek için ilk önce yıldız parçacıklarının toplanabileceği bir jel
buldular daha sonra bunun içerisine giren yıldız parçacıklarını buldular. Bunun
üzerinde meteorlar üzerinde yaptıkları araştırmalar sonucu dünyanın güneşten
büyük bir patlamayla kapan bir nebuladan oluştuğu
sonucuna vardılar. Yerçekiminin dünyanın oluşumunda çok önemli olduğu tespit
edilip dünyanın bir yörünge etrafında dönmesiyle kopan parçanın yuvarlaştığı
ortaya çıktı. Bu filmde diğer gezegenlerin de gazların sıkışmasıyla nasıl
oluştuğu anlatılıyor?
Aşağıdaki Soruların Cevapları
Filmin Ayrıntıların da vardır:
DUBAİ DENİZİNDE PALMİYE ADASI
İNŞASI (65 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Arap dünyanın en zengin ülkelerinden
biri olan Dubai altının ticaretini ve petrolün merkezi haline gelen bir yerdir.
Dönemin kralı 2016’da ülkenin petrol rezervinin tükeneceğini düşünüp ülke için
başka alternatif seçmeler düşünmüş ve sahil şeridini genişletip deniz üzerinde
Palmiye ağacı şekline benzeyen bir ada yapılmasını sağlayan bir yapı var. Bunun
için yaptıkları çalışmaları ve bu adanın üzerinde yapmış olduğu dünyanın en
lüks otelini villaları restoranları anlatıyor. Buradaki binalarda 120 bin
insandan fazla insanın oturduğunu ve dünyanın en zengin insanlarının bile
Dubai’deki Palmiye adasında kendilerine ev satın aldıklarını anlatıyor.
Kısacası, dünyanın devasa mega yapıtı burada
oluşturulmuş ve bunun yapım aşamasının bulunduğu görüntüler ve Palmiye adasının
görüntüleri bulunmaktadır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
AFRİKA’NIN DOĞAL KAVİMLERİNDEN
RENDİLERDE EVLİLİK ÖLÜM VE SERAMONİ GELENEKLERİ (50 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Rendiler; kuzey Kenya da yaşarlar. Deve
sütünden beslenerek yaşadıkları köyün adı. Gobi’dir. Ölen kişinin mezarından
kurban kesilip kurbanın sakatatları ölüye hediye olarak bırakılır. Tanrıya
yağmur getiren anlamına gelen “vaha” ismini kullanıyorlar. Kendilerine has
dansları ve şarkıları vardır. Evlilikleri ise, evlenecek olan kişiler önce
nişanlanırlar. Nişanlık dönemini kız erkeğin evinde geçirir ve birbirlerine
uygun olup olmadıklarını anladıktan sonra evlenmeye karar verirler. Tanrılarını
memnun etmek için kurban kesiyorlar. Kurbanın kanıyla kızlar kutsanır. Ayın
yarım halini yılbaşı olarak kutlarlar. Törenler düzenlerler yağmuru tanrılardan
hediye olarak kabul ederler. Yağmur için şükür ayini yaparlar.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
DÜNYANIN GLOBAL GELECEĞİNE YÖN
VERMİŞ VE YÖN VEREBİLECEK VOLKANLAR VE VOLKANİK PATLAMALAR (70 DK.) FİLMİN
ÖZETİ
Dünyanın tüm güçleri arasında en
yıkıcı güçlerden biri yanardağlardır. Mağmanın
yeraltında sıcaklık ve basınç etkisi altında yerin üstüne kendine bir yer
açarak yeryüzüne püskürtmesiyle volkanik oluşur. Bunlar dünyanın en verimli
arazilerini oluştururken en büyük yıkımları da beraberinde getirir.
National geographic. Araştırmacısı Ege denizinde Tera
volkanının Santori Adasını nasıl yok ettiğini
araştırır. Minoolar santori
adasında yaşayan bir medeniyeti ve bu medeniyetin nasıl yok olduğu
bilinmiyordu. Ta ki araştırmalar yapılana kadar. Araştırmacılar deniz dibine
inerek denizin dibinde bir yanardağ olduğunu görüyorlar. Ve bu adanın ve
medeniyetin nasıl yok olduğunu buluyorlar. Tera
gibi medeniyetleri tehdit eden diğer yanardağlar Sn Helens
Dağı, Pina Tuba Vezüv
volkanı anlatılır.
1991’de uzandığı Japonya’da yıllarca
püskürdü. Bilim adamları bunu görmek için dağın üstüne çıktılar. Ve 43 kişi
öldü. Bazı insanlar Kızıldeniz’i ikiye bölen tsunaminin
ve göç kitabında yer alan mısır felaketinin gerçek sebebinin bu olduğunu
söylüyorlar.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
YASAK ŞEHİR ÇİN UZAKDOĞU BİLİM
VE KÜLTÜRÜ (ORTAÇAĞ) (60 DK.) FİLMİN ÖZETİ
Dünyanın en büyük saray kompleksi o kadar büyük ki bu saray başlı başına bir şehir
buraya bu yüzden yasak şehir ismini vermiştir. Çünkü bu saraya görevliler ve
hadım olmuş erkekler dışında hiç kimse giremiyor. Çine gelen turistler bile
sadece çok az bir bölümünü görebiliyorlar. Buranın inşasında 1 milyon işçi çalıştı.
100 bin kişi yetenekli ince detaylarını yaptı. Saraydaki hükümdarlarını
yaratıcılarının oğlu diye kabul ederler. Yaratıcıların oğlunun iyi olabilmesi
için sarayda 9999 oda bulunması gerekir. Çinliler burayı dünyanın göbeği olarak
bilirler. 15 y.y.da büyük Çin ordusu harekete geçti. Güneydeki prens kuzeydeki
bir prensle savaşınca Çin dağıldı. Cudi ile Armada
savaştı. Cudi savaşı terk ederek kuzeyde yeni bir
şehir kurdu. Milyonlarca insan buraya akın edip yerleşince ortaya Pekin şehri
çıktı. Sarayın yapımına da o zaman başlandı. 100’den fazla futbol sahasının
kapladığı alandan daha büyük bir yer kaplar. Bu sarayı Pekinde Çin
imparatorluğunun başkenti olmuştur. sarayda buranın
başkentidir. Fakat 20. y.y. da imparatorluk sistemi yok olmuştur.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
DENİZİN ALTI NEDİR? NASIL
YAPILDI (70 DK) FİLMİN ÖZETİ
Kraliyet donanmasının aşırı sesiz ve çok süratli deniz altlarından
biridir. Silahlarıyla
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
BİR İNSANIN HAYATİ BOYUCA
KULLANDIKLARININ VE TÜKETTİKLERİNİN BİLÂNÇOSU İNSANLIĞIN İZİ (60 DK)
FİLMİN ÖZETİ
İngiltere’de yapılan bir
araştırma sonucu ortalama bir insanın ömrü boyunca kullandıklarının aynı günde
bir araya getirerek ne kadar çok olduğu gösteriliyor. Hayatı boyunca tükettiği
aynı günde kapına gelmesi ne kadar çok alan kapladığı gösteriliyor. İnsanın
kullandıkları bitmez. 3800 adet çocuk bezi, 13800 tane yumurta, yılda 55 somun
ekmek tüketiriz. Günde ortalama 4300 kelime konuşuruz. Ortalama 1700 insan
tanırız. Sosyal ilişkilerimizde 300 insan vardır. Kullandığımız su 1 milyon su
tüketiriz. Tırnaklarımız kesilmezse 286 cm’ye
ulaşırdı. Bir bilgisayar için 240 kilo fosil yakıtı harcanır. 10’dan fazla
mineral ihtiyacımız var. 40 ton çöp üretiyoruz. Günde ortalama 148 dakika
televizyon izliyoruz. Tabiî ki bunlarla her şey bitmiyor.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
ALGIDA DEĞİŞMEZLİK
(EĞİTİM-ANAHTAR, FITRAT-KİLİT YÖNETİMİ) EĞİTİM VE ÖĞRETİM SİSTEMİNİN
KURALLARINI GELİŞTİRMEK İÇİN HAYAL GÜCÜNÜN DOĞRU KULLANMANIN AÇIKLANMASI (35 DK)
FİLMİN ÖZETİ
Luck Nefs efsanesinde
bir gazetecinin gölün içerisinde canavar gördüğünü idea etmesiyle başlıyor.
Gazeteci suyun içerisinde bir nesne bırakıp insanların bunu canavar sanmalarına
sebep oluyor. Bir psikologda algıda değişmezlik ilkesinin denemesini yapıyor.
Turistleri gölün kenarına götürüp sudan bir cisim çıkartıyor. Daha sonra
insanlara ne gördüklerini soruyor. Önceden gölde bir canavar olduğunu
duydukları için insanlar bu gördükleri şeyin de canavar olduğunu söylüyorlar.
Hatta buna daha çok şey ekleyip abartıyorlar.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
BEYİN ORGAN DAVRANIŞ
SİMÜLASYONU VE BİYOTEKNOLOJİK GELİŞMELER (60 DK)
FİLMİN ÖZETİ
Çağımızda insana benzeyen ve insan gibi davranabilen robotlar yapmaya
başladık. Bunları yaparken hep daha ilerisini düşünmek işten değil. Robot
tasarımlarını tıbba uygulayacak el, kol, bacak veya kalpler üretildi. Robot
üretmeye devam ederken onları o kadar kendimize benzemeyi başardık ki bu defa
kendimiz de robotlar gibi görmeye başladık. Vücuda giren bakterileri yok etmeye
çalışıyorduk, şimdiyse vücutta, doğuştan gelişmemiş sinir hücrelerini vücutta
üretmeye çalışıyoruz. Tıpkı fabrikasyon hatası olan bir cihazı tamir etmek
gibi. Bakalım gelecek bize daha neler gösterecek. Eğer bir gün gelir düşünen ve
öğrenen robotlar üretecek olursak; aramızda savaş çıkması olası bir durum. O
zaman kaybedeceğiz çünkü onlar yorulmaz, ölmez, uyumaz ve güçlü olacaklar. Tek
zayıf noktaları enerji bulmamak olacak ki; onunda yolunu bulurlar.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır:
BEYİN; IŞIK HIZINDAN DAHA
HIZLI VE HASSAS DÜŞÜNÜR (20
DK) FİLMİN ÖZETİ
Beyin bunu bilgiyi eşsiz bir biçimde geliştirir. Görevini 100 milyar
hücreye bölüştürür. Bunların her biri elektronikte bir iletişim ağ sayesinde 10
bin diğer hücre ile bağlantı kurar. Bu sistemin nasıl çalıştığını anlamak için;
Telefon ettiğimizi varsayalım. Şimdi de herkese telefon ettiğimizi varsayalım.
Ne kadar süre de gerçekleştiğini ve kaç tane bağlantı olurdu. Bu beynin bir
saniye de gerçekleştirdiği bağlantılara yakın hisseder. Üstelik bunları sessiz
bir şekilde yapar. Beyin duyuları sayesinde uzanıp çevresindeki dünyayı tanır.
Dokunma duyu beyindeki alıcıyı harekete geçirir. Her kılın altında öyle hassas
bir sinir vardır ki en ufak temasta tetiktedir. Bir toz zerresi bile
yeterlidir. İşitme duyusu; başın iki tarafında tasarlanmış iki kıkırdaktan
yararlanır. Böylece sesin ne tarafından geldiği algılanır. Dilin üzerinde ise ise; 9000 kimyasal detektör bulunur. Bir şeyin acı, tatlı,
tuzlu olmasını bu detektörlerin birkaç molekülü yeterlidir. Kokuyu da en az
kokuyu ayırabiliriz. Koku molekülleri sürekli çevremizde dolaşır ve milyonlarca
molekül burnumuzda bulunur. Görme konusunda ise diğer tüm duyulardan fazladır.
Görme özrü olanlar; seslerle onlara tanıtmaktadır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntıların da Vardır: