Projenin Adı: Medya Ortamında Bulunan Biyolojiyle
İlgili Çeşitli Bilimsel Filmlerin İncelenmesi
Proje Yürütücüsü; Mesut ÖZKOL
Proje Danışmanı;Prof. Dr. Nasip
DEMİRKUŞ
Proje İçin Harcanması Planlanan
Zaman(toplam ders saati) 14 X4 saat =56 Saat
Giriş; Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği Anabilim Dalı Materyal
Geliştirme Odasında hazırlanan ve Nadidem ve Biyoloji Eğitimi web sitelerinde
halen internette yayınlanan yaklaşık 205,5 Gigabayt (yaklaşık 342
saatlik 500 filimlik arşiv) bilimsel film içinden,
ders hocası tarafından biyolojiyle ilgili yaklaşık 30 saatlik 33 film
seçilmiştir.
Genel Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/video.html
Evrimle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/ev.htm
Teknoloji ve Toplum İle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/fttfm.html
Çevre İle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/cevt/cevfm.htm
Alan Eğitimi ve Araştırma Projesi dersi öğrencileri için;Biyoloji Eğitimi Nesnel ve Sanal Materyal
Geliştirme Odası (http://www.nadidem.net/san/index.htm)
ve Fen Bilgisi Materyal Geliştirme
Sınıfı (http://www.fenbilgisiegitimi.yyu.edu.tr/webfen/index.htm)
hazırlanarak, filmlerin internet ortamında ücretsiz ve rahat izlenerek
özetleri çıkarıldı. Ayrıca filmle öğretim yöntemine (http://www.nadidem.net/ders/omk.html#koylu)
uygun olarak izlenilen filmin derinlemesinde yanıt
bulabileceği sorular dizisi de filme ilave edilmiştir.
Yöntem:Biyoloji Eğitimi Nesnel ve Sanal
Materyal Geliştirme Odası (http://www.nadidem.net/san/index.htm)
ve Fen Bilgisi Materyal Geliştirme
Sınıfı (http://www.fenbilgisiegitimi.yyu.edu.tr/webfen/index.htm)
adresinden tek tek izlenerek özetleri tutuldu.
Sonra izlenen filimim derin içeriklerinde yanıtları bulunan sorular ilave
edildi. Daha sonra her özet bir word sayfasına
yazılarak özet sayfası html uzantılı şekilde hazırlandı. Yaklaşık 33 tane film
için (45’er dk’lık) 30 sayfalık bir özet ve
sorulardan doküman hazırlandı. Bu doküman Macromedia Dream
Weawer programı kullanılarak html uzantılı
dokümanların her birisine ait olduğu filmin internetteki linki atılmıştır.
Daha sonra tüm filimler ders hocası tarafından öğrencilere Biyoloji Materyal Geliştirme Odasındaki
filmlerin hazır flash uzantılı dökümanları
tek tek açılarak Macromedia flash
sanal aracı ile her filmin görsel ekranına film özetinin linki atılmıştır.
Böylece 30 tane filmin her birisi için birer sayfalık html uzantılı dosyaları
ve film isimleri üzerine link atılmıştır. Aynı zamanda her filmin flash dosyasındaki görsel ekranına da film özetinin linki
atılmıştır.
Sonuç ve Öğrencinin Kazanımları;
Öğrencilerin 5 yıl boyunca gördüğü biyolojik bilgilerin bir kısmını, izlenen 30
saatlik uygulamaya yönelik bilimsel biyolojik filmlerin hayattaki
karşılıklarıyla ilişkilendirme, filmlerin pratikteki karşılıklarının belli bir
kesimini muhakeme etme, öğrencilerin biyolojinin uygulama alanlarına yönelik
bilgileri güncellemiştir. Aynı zamanda öğrenciler filmlerde öğrendiklerini
özetleyerek bilgilerini pekiştirmiştir. Ayrıca öğrencilerin Macromedia Dream Weawer ve Macromedia flash programlarını kullanmayı öğrenmeleri amaçlanmıştır.
Bütün bu dokümanın hepsi http://www.nadidem.net
ve http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr
web sayfalarında yayınlanmıştır.
Derin Deniz
Canlıları ve Vanpirotetisin Etolojisi (Yaşayan Fosil
Canlı)
Üstünde yaşadığımız gezegenimizin büyük
bölümü suyla kaplıdır? Okyanusların ortalama derinliği neredeyse 4000 metreyi
bulmaktadır. Denizler dünyadaki yaşam alanının %97’den fazlasını kaplamasına
rağmen en son teknoloji sayesinde deniz yaşamını ancak şimdi görebiliyoruz.
Deniz altında yaşayan canlıların belki de en ilginci neredeyse milyonlarca
yıldır hiç değişmeden varlığını sürdüren bir yaratık cehennemden gelen vampir
mürekkep balığıdır. Bu belgesel beş yıl süren aramalardan sonra bulunan ve en
gizli bazı sıralarını kameraya açıklayan cehennemden gelen vampir mürekkep
balığının öyküsü.
Dr. Rabidson
dünyanın önde gelen derin deniz biyologlardan biridir. Dr. Rabidson
ve araştırma ekibi derin deniz su araştırmaları sayesinde birçok inanılmaz
buluş gerçekleştirmiştir. Dr. Rabidson ve ekibi on
yıldan daha uzun süredir araştırma yaptığı Montere
Körfezinin ortasına doğru gidiyor. Burası baki ve hiç araştırılmayan bir
bölgedir. Yüzeydeki su inanılmaz derin ama ulaşılması kolay dev bir kanyonu
gizliyor. Burası neredeyse
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Derin Deniz
Canlılarının Etolojik Davranışları
Dünyadaki beş okyanus gezegenimizin üçte
ikisini kapsar ve en zorlu yaşam alanı da burasıdır. Okyanusların içinde
dünyanın en yüksek dağlarını ve en derin vadilerini görmek mümkün. Burada
hayret verici canlılar her türlü derinlikte gezer. Bu hayvanlara keskin dişleri
ile avlarını parçalayan hayvanlarda dâhildir. Dünyanın en tehlikeli köpek
balıklarından biride boğa köpek balığıdır. Bu ismi güçlü görünümüyle hak eder.
Boğa köpek balığı sığ sularda ve insanların gezindiği yerlerde dolaşır.
Herkesin korkuttuğu bu balık öldürme oranı ile bu kötü şöhreti hak ediyor.
Ancak okyanuslarda ölümcül çeneye sahip tek balık köpek balığı değildir.
Okyanuslardaki diğer ölümcül çeneler büyük baraküdalardır.
Derinlerdeki diğer devasa öldürücü çene ispermeçet balinasıdır. Bunlar sadece
tek ortak noktaları olan üç farklı hayvandır.
Dünyanın en güçlü çenelerine sahip
deniz canlılarının bulunduğu okyanuslarda pek çok yaşam formun bulunur. Pek
çoğu zararsızmış gibi görünür. Ancak bunca tuhaf canlının yaşadığı sularda dış
görünüş aldatıcı olabilir. Bu şaşırtıcı avcılardan biride torpil balığıdır.
Okyanustaki tehlikeler sadece köpek balığı dişleri ve elektrik şokları ile
sınırlı değil. Kimi hayvanlar ölümcül zehir enjekte eder. Okyanustaki hayvanlar
güçlü çeneler, iğne gibi dişler ve küçük kollar yardımıyla zehirlerini enjekte
edebilirler. Okyanus farklı yaşam formları ile dolup taşar. Tehlikelisinden
hassa olanına kadar birçok canlı okyanuslarda bulunabilir. Bu canlılara
dünyanın yırtıcı iki hayvanı daha da dâhildir. Bunlardan biri dünyanın en büyük
sürüngeni olan tuzlu su timsahlarıdır. Bir diğer en büyük yırtıcılardan biride
devasa bir vücuda sahip katil balinalardır. Timsahlar ve katil balinalar
türlerinin en irileri ve en güçlüleridir. Okyanus ölümcül silahlarla avlanan
avcılarla doludur. Kimileri göründüğü kadar tehlikelidir. Ama diğerleri ölümcül
becerilerini gizlemeyi iyi bilir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
S.1
Boğa köpek balığını ne kadar tanıyorsunuz?
S.2
İspermeçet balinaları avlarını nasıl tespit eder?
S.3
Torpil balığı kendisini nasıl savunur?
S.4
Okyanuslardaki en hızlı balık hangisidir?
S.5
Fok balıklarının ölümcül tehlikeleri varımıdır?
S.6
Altın yılan balığı nerde yaşar?
S.7
Köpek balıklarının en gelişmiş duyusu hangisidir?
S.8
Baraküdaları tanıyor musunuz?
Derin
Deniz Kalamarları Ahtapot ve Mürekkep Balığını Hayat Döngüleri Ve Etolojileri
Deniz; görkemli, kudretli ve son derece
acımasız bir yer. Açık denizleri tüm dehşetiyle yaşamış kişilerin, gelmiş
geçmiş en cesur insanlar olmaları birazda bu yüzdendir. Okyanusun yüzeyi
yeterince korkunç değilmiş gibi yüzeyin altında kalanlarda yüzyıllar boyu
denizcileri dehşete düşürmüştür. Homeros Odissea
destanında skillanın dokunaçları ile Homeros’un
adamlarını yiyişini anlatır. İskandinav denizcileri ise canavarlar canavarına Kraken adını takmışlar. Bu kurnaz yaratık insanları da,
gemileri de tutup denizin derinliklerindeki mezarlarına çekebilecek güçtedir.
Bu türden efsanelere esin kaynağı olan yaratıkların çoğunun ürkek ve zararsız
olduğu sonradan anlaşılmıştır.
Ama günümüzde yaşayan canavarlardan birinin
öylesine korkunç bir şöhreti vardır ki, derinliklerde onunla yüz yüze gelmeye
çok az kişi cesaret edebilir. İşte bu adam onlardan biridir. Sualtı kameranı Baok Chamst denizin
derinliklerinde kızıl şeytan olarak da bilinen Humbolt
Kalamarının yanında dünyadaki herkesten çok vakit geçirmiş. Resiflerin ve deniz
tabanının sakinleri arasında sayılan ahtapot ve mürekkep balıklarının aksine Humbolt Kalamarı açık denizlerde açık denizlerde yaşayan
olağanüstü zarif bir hayvan. Bilim adamlarına göre bir şeytandan çok, bir
hayaleti andırıyor. Önceden kestirilemez biçimde ortaya çıkıyor. Bazen
derinliklere inerek yıllarca ortadan kayboluyorlar. Çok hızlı hareket ettikleri
içinde doğada incelenmeleri çok zordur.
Kalamarın mürekkebi acele ile kaçışını kamufle etmesi için yeterli, içindeki melanin
adlı madde, insan cildini bronzlaştıran pigmentin aynısıdır. Bir kalamar size yaklaşıyor mu, yoksa sizden
uzaklaşıyor mu, işte bunu anlamak zor. Dev gözleri ile kafası gövdesinin tam
ortasındadır. Bu gözler insan gözünün iki katı büyüklüğünde olabiliyor. Keskin
ve papanınkine benzer bir gaganın bulunduğu doymak bilmez ağzını çevreleyen
sekiz kol ve iki dokunaç var. Yaratığın büyük bölümünü kalamarın iç organlarını
koruyan manto adında kalın bir kas örtüsü oluşturuyor. Mantoya tutturulmuş
üçgen biçimli iki yüzgeç yüzmeyi ve suda süzülmeyi sağlıyor. Bu zarif tasarım
omurgasız ölçütlerine göre iri sayılabilecek bir beyni de barındırıyor. Humbolt Kalamarları fırsatçı birer öğütme makinesi.
Avladıkları yaratıkların işini bir çırpıda bitirecek donanıma sahipler.
Kalamarı doğada incelemeleri zordur. Okyanusta sürekli hareket ediyorlar.
Çiftleşmek ya da beslenmek amacıyla kalabalık sürüler halinde toplandıkları
ender zamanlarda, onlar izlenebilir. Okyanuslara dağıldıklarında yerlerinin
bulunması ve üzerlerinde gözlem yapılması çok zor…
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Mürekkep
balıkları ortalama yaşı ne kadardır?
2.
Kalamarların farklı renkte ışık gösterilerinin anlamı nedir?
3. Humbolt Kalamarları iletişimi nasıl sağlarlar?
4. Kalamarların
incelenmesi için araştırma istasyonu mevcut mu?
5. Humbolt Kalamarlarına niçin kafadan bacaklılar denir?
6.
Kalamarların incelenmesi için nasıl bir bilimsel araştırma yapılmış ki, izlenmş?
7.
Kalamarlar su içinde ne kadar hız yapabilir?
8. Klamarlar birbirine düşkün müdürler?
9. Humbolt Kalamarının nasıl avlandıklarını merak ediyor
musunuz?
10.
Kalamarlara en çok nerelerde rastlanır?
11.
Hayvanlar âlemindeki en uzun sinir liflerine sahip hayvan hangisidir?
12. Kafadan
bacaklıların kamufle etme yeteneğinin sırrı nedir?
Doğada En İlginç
Çiftleşme ve Seks Öyküleri
Şempanzelerin her bir grubu çok öfkeli ve
çok güçlü bir şempanze tarafından yönetilir. Dişi şempanzelerin çiftleşme
mevsimi geldiğinde bu duygularını saklamaları mümkün değil. Grubu yöneten lider
şempanze dişiler arasında istediği dişiyi, istediği zaman ve istediği biçimde
alabilir. Daha alt rütbedeki erkekler eğer sınırı aşıp çiftleşmeye cüret
ederlerse dayağı göze alırlar. Şempanzelerin vejetaryen olduğu sanılır. Ancak
zaman zaman şempanzelerinde menülerine et
bıraktıkları oluyor. Avları genelde erkek şempanzeler avlar. Dişiler ise erkek
şempanzeler avları yedikten sonra arta kalan yiyeceklerden faydalanırlar. Erkek
şempanzeler genelde çiftleşme döneminde avlanırlar. Bu avlanma isteğini
harekete geçiren kana susamışlık ya da açlık değil. Bunun nedeni sadece şehvet
ve çiftleşme arzusu. Erkek şempanze avını avladıktan sonra yanına bir dişi
alarak bir ağacın tepesine çıkar. Dişiye bir parça et vererek karşılığında
çiftleşme olur. İşte sırf bu yüzden şempanzeler daha çok çiftleşme mevsiminde
avlanırlar.
Seksi belli bir mesafeden satabilmek tamamen
farklı bir tutum gerektiriyor. Hedef kitle yayılmış olduğu durumda olduğu zaman
cinsel sinyallerin uzağa çok uzağa ulaşması gerekir. Bu olaya reklam yayını
denir. Amerikan timsahlarının erkekleri sekse susadıklarında gurultu şeklinde
sesler çıkarırlar. Bu sesleri kendilerini tanıtmak için çıkarırlar. Bu gurultu
şeklindeki sesler o kadar güçlüdür ki bazen şimşek sesiyle karıştırılabiliyor.
Bu sesler dişi timsahlar için bir mesaj niteliğindedir. Ses suyun içinde havaya
oranla beş kat daha hızlı yayılabiliyor. Bu gurultulu sesler son derece güçlü
afrodizyaklardır.
Bazı hayvanlar için seksin kokusu seksten
daha önemli bir hal alıyor. Halka kuyruklu lemurların
dişileri seks isteklerini duyurmak için ortama bir koku bırakırlar. Bu koku
erkek lemurlar tarafından hissedilir hissedilmez
erkek lemurlar arasında savaş başlar. Erkekler
arasındaki savaşta kimyasal bir savaştır. Hangi erkek ortama keskin ve güçlü
bir koku yayabilirse bu savaştan o galip çıkar. Doğada hayvanların birbirini
etkilemek için çeşitli etkileme teknikleri var. Bu etkileme sanatları seslerle,
kokuyla, renklerle ve kokuyla olabilmektedir. Doğada seks satmak için birçok
yöntem vardır. Hediye, ses, koku, ışık gösterileri, danslar, bekâr evleri bu
yöntemlerden sadece kaçıdır. Bu reklâm tarzlarının tümü tek bir amaca bir eş
bulamaya ve seks yapmaya yöneliktir.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Teknoloji ile küçültülmüş inasanların doğadaki 23 saatlik yaşamı anlatılmaktadır. Fakat bunun
bir riski var. Bu da fizik kurallarına
göre 23 saat içerisinde eski hallerine dönemezlerse, kalpleri durabilir. Boyutları küçültülmüş üç kişi yanlarındaki teknolojik aletlerle doğadaki küçük canlıları incelemektedirler. Bu üç kişi yarım
santimetreye kadar büzüştüler. Çevrelerindeki herşey onlara çok tuhaf görünüyor.
Normal boyutta iken,
kalbi 60 kez atan bir insan
böyle minnacık olunca kalp atışı
dakikada 3000 kere atmaktadır. Bu boyuttaki
insanlar sesleri çok yüksek frekansta
duyabilir. ilk gördüğü yaprak bitlerine daha yakından bakıldığında canlı zümrüt tanelerine
benzetir. Her bir
yaprak bitinin ucunda özsu bulunuyor.
Bu özsu sadece böcek gübresinin kibarcasıdır. Bu özsu özellikle yazın evlerin ve
arabaların üzerine tonlarca yağıyor. Bizim için baş belası ama hayvanlar
için çok değerlidir. Bir böceğin dışkısı diğerinin yemeği… Siyah karıncalar
yaprak bitlerinin arasından koşup duruyorlar. Siyah karıncalar yaprak bitlerine
zarar vermiyorlar. Tam tersine onları koruyorlar. Çünkü onların özsuyunu
istiyorlar. Küçülmüş olan adamın karşısına çıkan diğer hayvan ise gelincik
böceğidir. İngiltere’de iki çeşit gelincik böceği vardır. Gelincik böceklerini
koruyan kabuk çivi gibi sağlam bir yapıya sahiptir.
Minik olduğun zaman bedenine göre çok büyük
bir yüzeyin oluyor. Isı kaybediyor durmadan insan, hem de güneşli bir
günde. Metabolizma böyle hızlı
çalışıyor. Metabolizma ısıyı arttırarak kişiyi canlı tutmayı sağlar. Burada çok
önemli bir nokta var. Akıl alınamayacak kadar yemek yeme zorunda. Bu
büyüklükteki bir kişinin sağ kalması için
Su böceklerinin ağız çıkıntıları vardır.
Çıkıntılarda iki tane boru var. Biri salya enzimlerini fışkırtmak içindir.
Diğeri de pipet görevi görür. Pipet kısım olan salya enzimleri ile
sıvılaştırılmış besinleri emme işini yapar. Tıpkı bizim dünyamız gibi minyatür
olan bu dünyada günde yirmi dört saat işliyor. Ve burada da karanlıkta ortaya
çıkan sürüyle yaratık var. Minik adam evinin bahçesinde gezerken ölmüş bir
tarla sıçanı leşi görür. Doğanın işçileri olan böcekler çoktan olaya el atmış
ve ölmüş olan tarla sıçanını gömmeye çalışıyorlar. Doğanın işçileri olan
böcekler sadece gece çalışırlar. Böyle böcekler birkaç bahçede ancak
görülebilirler. Bu böceklerin dişileri ve erkekleri birlikte çalışırlar.
Böcekler cesedi toprağın altına gömerler. Cesedi gömdükten sonra üzerine
yumurtlar ve bu böceklerin larvaları bu cesetle beslenerek büyürler. Minyatür dünyada ikinci gün; bedenimizin
küçüldüğü yere gidiyoruz. Evimin
yakınlarındayım. Birkaç cm den azıcık fazlayım. Bir tırnak kadar bir şeyim. Ama
kendimi insanüstü hissediyorum. Minik olmanın en güzel taraflarından biri,
üstün insan kuvvetine sahip oluyorsun. Yani kaslarım eski bedenime göre yüz
elli kat daha güçlü.
Bahçeler
her zaman, insan yapımı diye göz ardı edilirler. Ama benim keşfettiğim gibi, en
küçük bir bahçede bile çok çeşit mikro canlının yaşamı gözlenebilir.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Gelincik
böcekleri etçil olabilir mi?
2. Bir dişi
kurbağa en fazla kaç yaşına kadar yaşayabilir?
3.
Helikopter böcekleri besinlerini nasıl avlarlar?
4.
Helikopter böceklerinin yaşam döngüsünü bilir misiniz?
5.
Helikopter böceklerinin saatte kaç km yol gittiklerini biliyor musunuz?
6. Sümüklü
böcekler nasıl hareket eder?
7. Doğanın
işçileri hangi böceklerdir?
8. Alaca
baykuşları bilir misiniz?
9. Orman
karıncaları avlarını nasıl tespit ederler?
10. Orman
karıncaları birbiri ile nasıl haberleşir?
11.
Kurbağalar hangi tür hayvanları avlarlar?
12. Bir yaban arısının uçuştan önceki vücut
sıcaklığı kaç derece olabilir?
13.
Kendisini korumak için siyanür fışkırtan hayvan hangisidir?
14. Leopar
sümüklü böceklerin özellikleri nelerdir?
15. Soreksler nasıl canlılardır?
16. Yaban
arılarının diğer arılardan farkı nedir?
Doğuştan Yapışık
İkizlerin Nedenleri, Tedavi ve Sorunları
Yapışık ikizlerin tarihinin, erken
dönmelerinden beri var olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Mağara
resimlerinde, eski heykel ve resimler yapışık ikizlere rastlanmıştır.
Meksika’da ve Orta Amerika’da yer alan mezarlarda gömülü bulunan iki başlı
insanlara rastlanmıştır. Dr. Spencer basit bir
sınıflandırma yöntemi geliştirmiş. İkizlerin yapışık olma durumuna göre her
birine bir ad vermiş. Literatür de artık hep bu adlar kullanılıyor. Bütün
adlarda çok kolay anlaşılıyor. Bu sınıflandırma ikizlerin birbirine nasıl
yapışık olduğuna bakılarak yapılıyor. İkizlerin birbirine nasıl yapışık
oldukları doktorların eylem planlarını da etkiliyor. İkizlerin dolaşım
sistemleri birbirine bağlı mı çalışıyor? Organlar birbirine kaynaşmış mı? Kalp
ya da beyinlerinin herhangi bir kısmını paylaşıyorlar mı? Bu soruların
cevapları zor baştan bilinen ameliyatın zorluk derecesini belirleyecek.
Yapışık ikizlerin dünyaya gelmesi hiçte ender
rastlanan bir olay değil. Yapışık ikizlerin doğumu ile ilgili bir oran vermek
hiç de kolay değil. Kız bebeklerin yapışık olarak doğma oranı erkeklerden daha
yüksek gibi görünüyor. Ama bu kesin doğru değil. Siyam ikizlerinin ayrılması
ameliyatlarında eskiden karşılaşılan sorunlardan biride, yeterli doku
bulunmayışıdır. Ama şimdi, dokuyu da kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş da olsa
uzatma imkânımız var. Yapışık ikizlerin geleceği konusunda doktor ve ebeveynler
en zor kararları almak zorunda kalabiliyor.
Çünkü bazılarının içinde bulunduğu koşullar
yaşama şansları yok denecek kadar azaltabiliyor. Birçoğumuz birey olmaya büyük
önem veririz. Kendi kafamızda yapışık ikizleri nasıl bir yere koyuyoruz acaba?
Onları sürekli merak ediyoruz. Onlara gözümüzü dikip bakmamayı, kendi
normlarımızı empoze etmemeyi öğrenmeliyiz. Yargılamak
yerine, yeni deneyimlere açık olmak zorundayız. Çok zor olmasına rağmen bunu
öğrenebiliriz. Yapışık ikizlerin hayatını anlamaya çalışabiliriz.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Kaç çeşit
yapışık ikiz vardır.
2.En sık
rastlanan ikizler hangileridir ve özellikleri nelerdir?
3.hangi
ikizlerin hayatta kalma şansları yoktur?
4.Siyam
ikizlerini tanıyor musunuz?
5.Bilinen
en yaşlı ikizleri tanıyor musunuz?
6.Kafataslarından
yapışık olan ikizleri ayırmak mümkün müdür?
7.Göğüslerinden
yapışık ikizlerin hayata kalmayı başardığı ilk ameliyat ne zaman yapılmış?
8.
Başlarından yapışık ikizlerin hayatta karşılaşabileceği güçlükler nelerdir?
Bir yandan
komutanın bizde olduğunu düşünüyoruz. Kurallarımızın nihai kurallar olduğunu
kabul ediyoruz. Ancak şehir sınırları dışında doğanın tehlikeli kuvvetleri hala
işliyor. Yıllarca vahşi hayvanlarla olan mücadelemizin geride kaldığını
düşünüyorduk. Özellikle de büyük avcılarla olan. O rüyalarımıza girenlerle.
Kurtlar, dağ aslanları ve ayılar olmadan daha rahatız. Artık bazı bilim
adamları dünya çapında tedirgin edici değişimleri incelerken, bu soruyu
kendilerine tekrar tekrar soruyorlar. Koruduğumuzu
zannettiğimiz ormanlar gizemli bir şekilde yok oluyorlar. Mercan kayalıkları
göz göre ölüyor. Dehşet verici vebalar tekrar yayılmaya başladı. Çalan çanlar,
mercanların yok olmasına, ağaçların azalmasına, ya da acaba avcıların yok
olmasına bağlı olabilir mi? Belki de cevaplar en ücra yerlerde saklı. Tam da
doğal dünyaya yaptığımız en yeni girişimlerin ön cephesinde…
Büyük ve
plansız gerçekleştirilen bir deneyim hikâyesi. Tepe zirvelerinin dağınık
adalara çevrildiği bir hikâye. Sadece en güçlü bitkiler hayatta kalabildi.
Geriye kalanlar ise sıkı bir savunmaya sahiptirler. Dikenleri veya kimyasal
maddeleri var. Bitkiler arasında küçük ve çevik olanlardan, büyük güçlü olan
kadar hayvanlar yaşıyordu. Karmaşık bir toplulukta her birinin mutlaka bir rolü
vardı. Bu ekosisteme hâkim olan güçlü, hızlı ve büyük avcılar vardı. Besin
zincirinin ortasında uluyan maymun gibi hayvanlar bulunuyordu. Bunlar ağaç
tepelerinde yaşar, bölgelerini imza teşkil eden çığlıklarıyla korurlardı. Büyük
avcıların yokluklarında avları yıkım yaratıyordu.
Şehirlerdeki
avcıları ya kovduk, ya da yok ettik. Bundan yüz elli yıl önce dağ aslanları
gibi büyük etoburlar daha yaygındı. Kurtlar geyikleri kovalıyordu. Karadaki
avcılar gibi derinliklerin büyük avcıları da ilkel korkularımızı tetiklemiştir.
Dev ahtapotlar, büyük balinalar, köpek balıkları ister gerçek olsunlar, ister
filmlerde olsunlar kâbuslarımızı süslemeye devam ediyorlar. Ancak deniz
etoburları hakkında karadakilerden daha az bilgiye sahibiz. Onları incelemek
daha zordur. Genellikle daha geniş alanlarda dolaşıyorlar. Ve bizler onları
devamlı gelişen teknoloji ile yok ediyoruz. Okyanusta gizlenmiş birçok usta
avcı vardır. Bizler onların dünyalarına daha iyi bir şekilde erişebildikçe,
çevrelerini nasıl etkilediklerini daha iyi anlayabiliriz. Bu yerler denizlerde
ve karalarda detayları açısından farklılık gösteriyor. Eskiden bizlere karşı
onlar durumu vardı. Eskiden, küçük insan grupları tehlikeli avcılarla kaynayan
ortamlara mağaralardan bakıyorlardı. Bugün ise ibrenin yönü değişti. Artık
büyük avcılar küçük alanlarda ve daralan habitatlarda sıkışıp kaldı. Bir
zamanlar kendimize, onlarla yaşabilir miyiz diye soruyorduk? Ancak onlar
olmadan yaşabilir miyiz diye soruyoruz kendimize?
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Doğu
Venezüella Guri Gölünü ilginç kılan nedir?
2.İgoana adasında hangi tür havyalar bulunuyor?
3.Büyük
avcıların yok olması durumunda ne gibi tehlikeler doğar?
4.Dünyanın
ilk ulusal parkı nerede ve hangisidir?
5.Kurtların
doğaya ne gibi etkileri vardır?
6.Kurtlar,
geyikler ve bitkiler arasında nasıl bir ilişki vardır?
7.
Mercanların özellikleri nelerdir?
8.Balıklar
ve resifler arasında nasıl bir ilişki vardır?
Şempanzeler ilk olarak Kuzey Amerika’ya
1800’li yılların başında geldiği sanılmaktadır. İlk önce insanlara eğlence
olsun diye getirilmişler. Daha sonra hava kuvvetleri dünya sınırları ötesinde
bir deney için yavru bir şempanze kullanmak işlemiş. Afrika da onlarca yavru
şempanze yakalanmış ve Alamonganada’ya gönderilmiş.
En gençleri uzay yolculuğunun etkilerini görmek üzere, biz insanların gitmeye
cesaret edemediği yerlere gönderilmiş. Hava kuvvetleri artık şempanzelere
ihtiyaçları kalmadığına karar verince, şempanzeler diğer tıbbi deneylerde
kullanıldı. Laboratuarlar artık onları istemediği için hayvanat bahçelerine ve
bahçelerindeki kafeslere kapatılıyorlar.
Bununla beraber şempanzeler için bir barınak
oluşturulmuş olur. Bu barınaktaki şempanzelerin çoğu eğlence dünyasında
çalıştırılan şempanzeler. Bu barınaktaki şempanzeler çoğu daha önce bir sürü
tıbbi deneyde kullanılmış. Hatta bu şempanzelerin içinde HİV deneyinde
kullanılan şempanzeler bile var. Şempanzeler için doğal bir ortam
oluşturulamadığı için burada da şempanzeler kafeste yaşamak zorunda kalmışlar.
Bu barınakta 263 şempanze yaşamakta. Büyük laboratuar bütün laboratuar
şempanzelerin için şartların iyileştirildiğini söylüyor. Ama son beş yıl içinde
devletin desteklediği kuruluşlarda ölen üç şempanzeyle ilgili soruşturma
açıldı.
Denek şempanzelerin çoğu artık araştırmalarda
kullanılmıyor. Bugün devletin sahip olduğu laboratuarlarda her şempanzelerin
bakımı vergi mükelleflerine yılda 10.000 $ mal oluyor. Bununla baş etmeye
çalışan temsilciler meclisi ve senato 2000 yılında şempanze yasasıyla bir dönüm
noktasından geçti.
Devletin
sahip olduğu şempanzelerin artık araştırmalarda kullanılmaması ve barınakta
bakılması şart koşuldu. Barınak hem daha ucuz, hem de daha insancıl yasa
tasarısı çok desteklendi. Ancak tartışmalı bir madde eklenmişti. Madde
şöyleydi: şempanzeler bir araştırma için tekrar geri istenebilecekti.
Barınaktan emekli olan şempanzeler, şempanzeler için kurulmuş adalarda özgürce
dolaşabiliyordu, kafesler olmadan.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Şempanzeler
hangi tıbbi deneylerde kullanılmış?
2.Şempanzeler
AİDS olabilir mi?
3.Şempanzeler
neden mükemmel denek haline gelmişler?
4.Uzaya
gönderilen şempanzelerin ismi ne?
5.Şempanzelerin
duyguları var mıdır?
6.ABD’de
puan itibariyle kaç şempanze vardır?
7.Şempanzenin
yarı ömrü ne kadardır?
8.Lua’yu tanıyor usunuz?
Hayvanların
Araçları Kullanmaları İle Hayvani Zeka İlişkisi
İnsanlığın dönüm noktası iki buçuk milyon
yıl önceye dayanır. O zamandan bu yana hayvanlarında bizler gibi alet
yapamadıklarını ve kullanamadıklarını düşünürdük. Ama şimdiki gelişmeler
yanıldığımızı gösteriyor.
Bazı hayvanlar alet kullanma yeteneği ile
doğarken bazıları sadece taklit ediyor. Çok az hayvanda kendilerine alet yapmak
için aklını kullanabiliyor. Türlerin yaşaması evrim dediğimiz çok uzun bir
süreçle ile ilgilidir. Yaratıklar milyonlarca yıl önce iklim değişikliklerine,
yeni çevrelere ve yeni yırtıcılara uyum sağlayarak evrim geçirdiler. Bazı
hayvanlar kendilerine savaşma şansı veren özel organlarla donatılmışlardır.
Madagaskar ormanlarında yaşayan bir hayvan yerliler tarafından şeytani olarak
adlandırılan çok tuhaf bir yeteneğe sahiptir. Gece çalışan ayay
hala çok uzak atalarının ruhunu taşıyor. Ama gerçek şu ki ayay
evrimin kendisine bahşettiği üçüncü parmağının avantajını sevdiği şeyleri yemek
için kullanıyor. Ayayın özel aleti her iki parmağının
arasındaki vida ve cıvataya benzer yapılar yardımıyla sayesinde her yöne
dönebiliyor. Ayay çok ender görünen bir hayvandır.
Nesli tükenmekte olan bu hayvanın aleti evrimin en ilginç yaratılarından
biridir.
Evrimin şempanzelere en büyük nimeti
nesneleri sıkı sıkı tutan bir başparmağın
avantajlarıdır. Şempanzeler her akşam ağaçlarda yuva yapmaya girişirler. Yuva
yapmak için doğru dalları seçmek çok önemlidir. Yuvanın sahipleri rüyalar
ülkesine doğru yola çıktığında dalların altlarından kaymaması gerekir. Şempanze
yaptığı bu sığınakta yerde geceleri ortaya çıkan yırtıcılardan uzak güven
içinde bir gece geçirir. Büyük maymunlar değişik araçlar yapmak için genelde
aynı malzemeyi kullanırlar. Kongo Demokratik Cumhuriyet’inde yaşayan
maymunlarda rahatlığa büyük önem verirler. Yaprakları kullanarak kendilerine
yer yatakları yaparlar. Ağaç dallarından yapılan yatak maymunları neme ve
böceklere karşı koruyucu görev görür. Maymunlar arasında iş kişisel temizliğe
geldiğinde ise yapraklar ve yosunlar en fonksiyonel biçimde maymunlar
tarafından kullanılır. Maymunlar bunları banyo sırasında bir alet olarak
kullanırlar. Maymunlar bu aletleri sabun ve kese niyetine kullanırlar. Büyük
maymunlar arasında aletleri günlük hayta içersinde şempanzeler kadar çok sık
kullanalar yoktur.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Hayvanların
Duygularını Dışa Vuruşları Hayvani Duyguların Davranışsal İfadeleri
Hayvanların kelimeleri olmayabilir ama
dilleri vardır. Hayvanların çağrıları, haykırışları hatta şarkıları ve
anlamları bile var. Yıllar boyunca sadece insanların yüksek duygulara sahip
olduğuna dair bir bilimsel varsayım vardı.
Afrika’daki fillerin duygusal işaretlerini
inceleyen iki araştırmacı inanılmaz görüntülere tanık olmuşlar. Bir fiil
ailesinin fiziksel ve duygusal kriz anında gösterdikleri olağan üstü bağlılık
bu görüntülerden sadece biridir. Olay şöyle oluyor: Filler için oldukça zor bir
dönemdi ve kuraklık başlamıştı. Fiil ailesi yollara düşmüş göç ediyorlardı.
Sular kuramak üzereydi ve her çamur içindeydi. Filler
genelde hortumlarını suya daldırarak su içmeye çalışırlar. Fiil ailesinin bir
üyesi olan yavru bir fiil su çukurundan su içmeye çalışırken su çukuruna
düşüveriyor. Bataklığa dönen su çukuru yavru fiil çamur içine düşer düşmez
yavru kendi içine doğru çekmeye başlıyordu. Anne fiil durumu fark etmiş olacak
ki bağırarak dikkat çekmeye çalışıyordu. Daha sonrasında anne fiil dizlerine
üstüne çökerek hortumunu ve dişlerini yavru fiilin altına koyarak çıkarmaya
çabalıyordu. Anne fiil yavru fiili çıkarmaya çalışırken oradaki başka bir fiil
çukurun kenarını ezerek rampa yapmaya çalışıyordu. Böylece yavru fiil dışarı
çukurdan çıktığında çok kolay bir şekilde yukarı doğru koşabilecekti. Tam bu
sırada etrafta bir bufalo sürüsü vardı. Bazı filler
annen fille beraber yavruyu kurtarmaya çalışırken bazı fillerde etrafta bulunan
bufalo sürüsünü dağıtmaya çalışıyordu. Tam anlamıyla
topluluğun ortak bir çabası vardı. Topluluğu böylesine bir arada tutan şey
sosyal duygular olabilirdi.
Doğada yaşayan canlılar arasında en fazla
ifadesi olan bir yüze sahiptir. Şempanzelerin yüz ifadeleri üzerindeki
çalışmalar duygularını ölçmenin bir yoludur. Çalışmalar şimdiden yüksek
primatlarda tanınabilen en az beş evrensel ifade tanımladı. Korku, iğrenme,
mutluluk, şaşkınlık ve öfke gibi ifadeler tanımlanan evrensel ifadelerdir.
Primat araştırmacıları hangi bireylerin başaralı olacağını belirlemede
arkadaşlığın sertlikten daha önemli olduğunu söylüyor. Şempanzelerin sosyal
sisteminde yüksek miktarda karşılık vardır. Yani topluluk içinde sürekli
karşılıklı birbirine iyilik alışverişinde bulunuyorlar. İnsanlarda karşılılık
gözeten canlılardır. Bu da hayvanlar âlemi ile insanlar arasında bir
paralelliğin olduğunu gösteriyor.
Bazı insanlar ve hayvanlar arasında öyle bir
arkadaşlık hatta yakınlık vardır ki aralarındaki engelleri yok eder. Bu
ilişkiler paylaşılan duygularla zenginleşen bir dünyayı gözler önüne serer.
İnsanlar ve hayvanlar arasındaki en belirgin bağ ev hayvanlarıyladır.
Hayvanlarda insanlar gibi keder duygusu bilen canlılardır. Hayatta kalabilmek
için sürekli başkalarını kurtlar, aileleri içinden biri öldüğünde gösterdikleri
davranışlarına bakarak acı çektikleri sanılmaktadır. Yapılan gözlemler ve
kurtların hal hareketleri bunu ispatlar niteliktedir.
Hayvanlarla ilgili başka ve daha akıllıca
bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim dünyamızdan eski bir dünyada onlar tam ve
eksiksiz olarak yürüdüler. Bizim çoktan kaybettiğimiz ya da hiç sahip
olmadığımız geniş algılarla donanmış bizim asla duyamayacağımız seslerle
yaşadılar. Onlar kardeşlerimiz değil, bizden aşağı değiller onlar başka bir
ulus. Hayatın, zamanın ve anın birlikte yakaladığımız dünyanın görkemine ve
sancılarına birlikte tutsak olduğumuz yol arkadaşlarımız.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Hayvanların
İlginç Anları Kamerada 90 Dakika
En iyi amatör ve profesyonel
görüntülerden oluşan kayıtlar daha önce hiç görülmemiş gerçekleri gün yüzüne
çıkarıyor. İlk hikâyemiz okyanusların en ölümcül yırtıcılarından birine ev
sahipliği yapan Güney Afrika kıyılarında geçiyor. Burada yaşayan köpek
balıklarını görmek isteyen insanlar bir dalış şirketi sayesinde bu istekleri
gerçekleştiriliyor. Müşterilerini açık denizlere götürerek onlara güvenli bir
uzaklıktan köpek balıklarını izleme fırsatı tanıyor. Köpek balıkları genelde
insan avlamazlar. Hatta kaydedilen saldırıların çoğu köpek balıklarının
insanları birer fok sandığı için saldırdıkları sanılıyor.
Afrika dev hayvanların topraklarıdır. Bu
topraklarda gezen iki kişinin kamerasına iki gergedanın dövüşü takılıyor. Bu
kaçınılmaz an kameraya alınmaya değer bir görüntü. Bu topraklarda rastlanan
diğer hayvan ise yeryüzündeki en uzun hayvanlar olan zürafalardır. Boyları en
yüksek ağaçlardaki besinlere ulaşmak için onlara avantaj sağlar. Aynı zamanda
uzun boyları ve sert kafaları onlar iyi birer silahtır. Yetişkin bir zürafa
boynuyla çok sert kafa darbeleri vurabilir. Afrika’daki ulusal bir parkta gezen
bir grubun kameralarına muhteşem bir görüntü daha takılıyor. Afrika’nın en iyi
avcısı kendi cinsine savaş açıyor. Kendi cinsine savaş açan bu hayvan bir
aslan. Dört aslan birden iki aslana saldırıyor. İki tane olan aslanlardan biri
kaçmayı başarıyor. Fakat diğer aslan dört aslanın arasında kalıyor. Çok korkunç
ve çok gergin bir andı. Aslanların kükremesi bile insanların korkmasına
yetiyor. Bu kavgaya yol açan nedenin bir iktidar kavgası olabileceği
düşünülüyor. Her ne kadar zalimce görünse de aslanlar bu sayede aralarındaki
zayıf olanları eliyor. Ve böylece aslan nüfusu her zaman güçlü ve formda
kalıyor. Bu olay görüntülenmeye ender olaylardan sadece biri.
Bazı türlerde hâkimiyet konusundaki
tartışmalar yalnızca erkekler arasındaki birebir kavgalarla çözülmez. Bazen
işler daha vahşi daha dramatik bir hal alabilir. Dünyanın en büyük
kertenkelelerinden biri kaya kertenkeleleridir. Bu hayvanların en büyük
düşmanları etobur kuşlardır. Savaşçı kartallar Afrika’daki en büyük avcı kuşlardır.
Savaşçı kartallar genelde kertenkele ve tavşanla beslenirler. Normalde kartalın
avına sırtına saldırmasıyla o ilk anda yarattığı etki bile avını öldürmeye
yeter. Vahşi doğada büyüklük önemlidir. Büyük av peşinde koşmak peşinde koşmak
ustaların işidir. Afrika’nın vahşi topraklarında kameralara ilginç bir olay
daha takılıyor. Bir zürafanın etrafı kalabalık bir aslan sürüsü tarafından
sarılmış ve kaçış yolları tutulmuştu. Zürafa ölümcül tekmelerine rağmen
aslanlara av olmaktan kurtulamadı. Böylesi destansı mücadelelere çok az
rastlanıyor ve nadiren görüntülenebiliyor. Bazı hayvanlar bölgeleri konusunda
pek kuralcı değiller. Ama aslanlar için bölge demek her şey demektir.
Vahşi hayatta her şey hızlı hareket eder.
Doğal hayatı kameraları ile kaydetmek isteyen profesyoneller zorlu yerlerde
çalışır, gözlem yapar ve mükemmel kareyi yakalamak için beklerler. Azimleri
sayesinde nefes kesici görüntüleri çekerek ödüllerini alırlar. Hem
profesyonellerden hem de amatörlerden elde edilen en iyi görüntüler vahşi yaşama
yeni bir ışık yakıyor. Aslan Afrika’nın en meşhur yırtıcı hayvanıdır. Tüm dünya
üzerinde bu haşmetli canlılar ormanın kralı olarak ün yapmışlardır. Başka
hayvanların yaşam alanına girmek insanlar açısından da son derce tehlikelidir.
Her hayvanın bir ülkesi, zaman içinde alıştığı bir bölgesi vardır. Bir timsahın
yaşadığı yer Afrika’nın en büyük nehirleridir. Bir insanın iki katı
uzunluğundaki bu dev sürüngenler sudaki yaşama mükemmel bir şekilde uyum
sağlamışlardır. Afrika kıtasındaki en tehlikeli hayvanlardan biri de bizondur.
Bizonları avlayabilecek güç ve azim sadece aslanlarda bulunabilmekte. Afrika
kıtasında yaşayan diğer bir hayvan ise sessiz, çevik ve içten pazarlıklı
leoparlardır. Bu gibi hayvanların hepsinin inanılmaz görüntüleri bazen kameralara
takılabiliyor. Bu anların yakalanması hem güç hem de profesyonel bir çekim
ister.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Hayvanların Şaşırtıcı
Davranışları ve Sıra Dışı İlginç Olaylar
Japon bal arılarının en büyük düşmanı dev
eşek arılarıdır. Japon arılarının eşek arılarına karşı farklı bir savaş planı
vardır. Yüzlerce Japon arısı yuvalarına giren eşek arısına karşı bir araya
gelerek onu yaydıkları ısıyla kızartmaya çalışırlar. Japon bal arıların çok
stratejik yöntemleri vardır. Bir araya gelen bal arıları vücutlarını titreterek
çevrelerindeki ısıyı yükseltirler. Bu yayılan ısı arı kovanını yakıcı bir
fırına dönüştürebilir. Bu arılar eşek arılarına göre ısıya daha dayanıklıdırlar.
Isı 46 ºC ye ulaştığında eşek arısı ölür.
Yılda bir kez binlerce kişi binlerce kişi
gelgit dalgasını görmek Çin’de toplanıyor. Normal bir yılda gelgit dalgası
harika bir görüntü yaratıyor. Bu dev gelgit dalgalarının boyu 2,5 metreden daha
fazla olabiliyor. Normal olmayan bir yılda gerçekleşen bu olay meydana gelerek
beraberinde otuz insanı sürüklemiş fakat hiçbir insan ölmemiş. Doğanın en
olağan dışı olaylardan biri de büyük volkanik patlamalardır. 1991 yılının mayıs
ayında Filipin adalarından birinde bir yanardağ 400 yıldır ilk kez patlamak
üzereydi. Yetkililer toplu tahliye emri veriyorlardı. Binlerce kişi evlerini
terk etmek zorunda kalmıştı. Aslında evlerin boşaltılması çok büyük bir riskti.
Eğer yetkililer yanılıyorlarsa ilerde yapacakları uyarılar dikkate
alınmayacaktı. Ama yetkililer yanılmadı ve bölgedeki son insanlarda tahliye
edildikten hemen sonra yanardağ patlaması gerçekleşiyor. Atom bombalarından
bile daha güçlü patlamalar dağın yamaçlarına yağan çok sıcak dumanlar
yaratıyordu. Yanardağ lavları yolunun üstündeki her şeyi yakarak ilerliyordu.
1960 yılında hava kuvvetleri pilotların
yeryüzünden
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Hindistan Vahşi
Hayvanları Hindistanlıları Avlıyor
Hindistan kadar büyük olan çok az ülke
vardır. Ülkenin kurak bölgelerinde, verimli ormanlarında ve sarp dağlarında
dünyanın en öldürücü yaratıkları bulunur. Bunların arasında dünyanın en büyük
üç sürüngeni olan timsah, kral kobra ve piton yılanı bulunmaktadır. Bu üç
hayvanın hepsi eşsiz büyüklükte olan hayvanlardır. Bu öldürücü yaratıklar
gücünü kullanarak öldürür. Yetişkin erkek bir timsahın uzunluğu 7 metreye
ağırlığı ise
Hindistan’ın tüyler ürpertici olan iki
hayvan türü insanlara saldırmaz. Fakat bu hayvanlar köşeye kıstırıldıkları
takdirde öldürücü olabilirler. Bunlardan biri küçük ve göze çarpmayan bir
hayvandır. Avını zehirleyerek öldürür. Diğeri ise büyük ve gürültücüdür. Bu
hayvanlar akrepler ve ayılardır. Bu hayvanlar Hindistan’ın vahşi görüntüsüne
ayrı bir renk verir. Akrep küçüktür kolay fark edilmez ve zehirlidir. Tembel
ayı ise büyüktür, gürültücüdür ve öldürücü bir güce sahiptir. Hindistan çok
sayıda öldürücü ve olağan üstü avcıya ev sahipliği yapar. Fakat buranın en
büyük öldürücü hayvan türü fildir. Hindistan da 12 türden oluşan seçkin bir
hayvan grubu bulunur. Bunlar doğanın ihtişamını ve gücünü sergiliyor. Bu
hayvanların hayatta kalma becerileri ve korunma yöntemleri çok çeşitlidir. Bu
hayvanlar Hindistan’ın öldürücü çoğunluğu.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
İnsan ve
Hayvanların Yaşam ve Avlanma Alanlarını Çakıştığı Yerlerdeki Facialar
Benf milli parkı, Canada’da Rocky dağlarının
ortasında bulunan Kuzey Amerika’daki el değmemiş doğa harikalarından biridir.
Park kıtadaki en korkunç yırtıcıları barındırmaktadır. Dev ayılar dağa
aslanları, hatta kurtlar burada yaşar. Bu yüzden Canada’nın
en sık ziyaret edilen turistik bölgelerinden biride Benf
parkıdır. Her yıl yaklaşık beş milyon kişi bu parkı ziyaret ediyor. Bu kadar
insan ile bu kadar çok hayvan aynı mekânda olunca karşılaşma kaçınılmazdır.
Dünyanın her yerinde milli parklar ve koruma
alanları bu sorunla karşılaşmakta. Koruma altına alınan bölgeleri ziyaret eden
insan sayısı arttıkça, vahşi doğa daha çok tehlikeyle karşılaşma olasılığı da
artmaktadır. Hem bekçiler hem de ziyaretçiler için, Benf’teki
en büyük sorun kara ayılar ya da boz ayılar olmuştur. Ayılar sadece vahşi
doğada insanın karşısına çıkmıyor. Yollar, kamp alanları ve yazlık evler
yaparak ayıların yaşam alanlarını işgal ediyor ve tehlikeli durumları kendimiz
yaratıyoruz. Ayılar ve insanlar karşı karşıya kaldığında kaybeden taraf
genellikle ayılar oluyor.
Dünyanın her yerinde insan nüfusu artıyor.
Hayvanların yaşam alanı gittikçe küçülüyor. Bu yüzden hayvanlar aynı toprak
parçası için insanlarla savaşmak zorunda kalıyor. Belki de daha büyük
sorunların kapısı aralanıyor. Bu insanlar kendi istekleri ile gezmeye çıkan
turistler değildir. Aksine çiftliğinde, evlerinde yaşayan insanlar bir zamanlar
yaban; bir ortamda yaşamaya çalışıyorlar. Kenya Afrika’nın muhteşem vahşi
yaşamını görebileceğiniz inanılmaz bir ülkedir. Afrika’nın egzotik canlıları
bitmek, tükenmek bilmez bir vahşiliğin içinde kendi yurdunda gözler önüne
serilir. Ama burada Afrika’nın geniş düzlüklerinde bile insanlar ve hayvanlar
toprak için verdikleri toprak savaşları sürmektedir. Açık düzlükler, köyler ve
çiftlikler kuruluyor.
Her yıl vahşi doğadaki hayvan nüfusunun
yüzde dördünün yok olduğu kaydedilmiştir. Yani Kenya gibi bir ülkede bile,
vahşi hayvanların yaşadıkları topraklara her geçen gün yayılan, artan insan
nüfusu söz konusudur. Bu yüzden doğa tehdit altındadır. Durup düşünürseniz,
filler gibi hayvanları nasıl karanlık bir gelecek bekliyor anlarsınız. İşte bu
nedenle filleri daha rahat yaşayabilecekleri başka bir araziye nakletmek bütün
emeklere değer. Binlerce yıldır dünya üstünde insanlarla, hayvanların beraber
yaşamaları için yeterli toprak hep vardı. Ancak bugün yeni bir yılın eşiğinde
durum değişeceğe benziyor. Vahşi doğa tehlike sinyalleri veriyor. Zamanımız ve
toprağımız azalıyor.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.panterler
avladıkları avlarını ilk önce ne yaparlar?
2.milli
parklarda insanların güvenliği nasıl sağlanır?
3.boz
ayılar insanlara saldırır mı?
4.bir ayı ile
karşı karşıya geldiğinizde yapacağınız en mantıklı şey ne olabilir?
5.Bir fil ne kadar
büyüklükteki bir alana zarar verir?
6.Sweetwaters korunağı nerededir ve burada hangi hayvanlar
bulunur?
7.Meru Milli Parkı nerededir?
8.Bir filin
ağırlığı ne kadardır?
9.Dünyanın
en büyük fil nakil operasyonu nasıl yapılmış ve ne kadar sürede
gerçekleştirilmiştir?
Kalahari Çölünün Hayvan Kümleri Ve Yaşam İlişkileri
Zebra ve antiloplar Kalahari
çölünün kuru ve sulu; kıtlık ve bolluk arasındaki insafsız döngülerinde
yaşıyorlar. Yıllar boyunca aralıklı yağan yağmurlar Boteti
Nehri yataklarını nerdeyse kurutmuş durumda. Bu rağmen Boteti
Nehri kıyısında yaşayan nüfusun can damarı oluyor. Nehir kenarına gelen
antilopları büyük bir sel baskını ya da hevesli timsahlar karşılamıyor. Bu nehrin kıyılarında sadece kum var. Yinede
hayta kalmak için yüzeydeki suya muhtaç olan binlerce hayvan kurak mevsimde gittikçe
küçülen havuzlardan su içmek için Boteti Nehrine
yürümek zorunda kalıyor. Son yağmurlardan sonra bazı hayvanlar kuru nehir
yatağında temiz su bulmak için dâhiyane stratejiler geliştirdi. Mesela bu
hayvanlardan biri olan zebralar tatlı su çıkana kadar toprağı eşeler. Yüzlerce
çöl tavuğu zebra ve antilopların açtığı temiz su havuzlarından faydalanıyor.
Fillerde temiz suya ulaşmak için hortumları ile toprakta derin delikler açarak
suya ulaşmaya çalışıyorlar.
Burada yaşayan sürüler beslenmek için kuru
nehir yatağından kilometrelerce uzağa bir yolculuk yapmak zorunda. Ve tekrar su
içmek için nehir kıyısına gelmek zorunda. Toplanan bulutlar ve uzaktan gelen
gök gürültüsünün sesi ile sürüler bekledikleri anın geldiğini anlıyor. Sürüler
doğuya doğru giderek yüzlerce kilometreyi aşıp otlayacakları yeni çayırları ve
tatlı suları vaat eden yağmurları kovalayacak. Yağmur ile birlikte sayısız
sinyal ortaya çıkıyor. Nem oranında yükselme, sıcaklığın değişmesi ve toprakta
yumuşama gibi bir sürü yeni sinyal ortaya çıkıyor. Köklere ve tohumlara uzun
süren uykularından kalkmalarını söyleyen mesajlar gidiyor. Yağmurun ardından Kalahari canlanırken hayatta bereketleniyor. Kalaharideki bütün hayvanlar zamana karşı bir yarışa
girişiyor. Çünkü canlılar Kalaharideki canlılık
bitmeden kendi ihtiyaçlarını en kısa zamanda temin etmek zorundalar. Yağmurdan
sonra Kalaharideki kurak mevsim sona erdi. Yerini
bolluk ve sulu araziler aldı. Burada yaşayan zebralar su ve ot bolluğunu en iyi
şekilde değerlendirmeliler. Çünkü bu günler geride kalacak ve tekrar susuz ve
kurak günler geri dönecek. Yenilenme mevsimlerinden sonra sürüler tekrar Boteti havuzlarına geri dönüyor. Geri dönen sürüler, tekrar
uzun aylar boyunca zengin otlaklara geri dönemeyecek. Sürülerin ayrılması ile
çayırlar terk edilmiş görünse de orada kalan canlılar var. Burada kalan
canlıların da yaklaşan olumsuz hava şartlarına ve zor günlere karşı kendilerine
göre önlemleri elbette var.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Kıyı Mercan
Resiflerinde; Öldürücü Hayvanları, Mürenler,
Ahtapotlar ve Köpek Balıkları
Mercan resifleri her yıl türlü renklerle
bezeli hayat kaynayan tropik bir cennet. Resifler çok eski bir canlı türüne
yani köpek balıklarına ev sahipliği yapar. Bu katiller ağızlarında her türlü
eti parçalayan keskin dişleriyle insan yiyen acımasız birer canavar olarak ün
yapmışlardır. Ama köpek balıklarının bu ölümcül şöhretlerinin dışında da
özellikleri var. Ekip çalışması, güç ve özel duyu organlarının bir arada
kullanımı köpek balıklarının gerçekten öldürmek için tasarlandıkları anlamına
geliyor. Okyanuslarda yaşayan diğer bir canlı ise jilet gibi keskin dişlere ve
yıldırım hızına sahip olan müren balıklarıdır. Mürenlerin boyu üç metreye kadar varabiliyor. Bedeni
sümüksü bir madde ile kaplıdır. Sümüksü ve ince olan bedeni kayaların dar
girintilerinde yaşamak için tasarlanmıştır. Mürenlerin
görme duyusu oldukça zayıftır. Zamanının çoğunu bir kaya yarığının içinde avını
tuzağa geçirmek için saklanarak geçirir. Mükemmel koku alma duyusu görme
duyusunun açığını kapatır.
Ahtapotlarda mürenler
gibi küçük kaya yarıklarını kullanırlar. Ahtapotlar mükemmel görme duyuları ve
inanılmaz renk değiştirme yetenekleri sayesinde tehlikelerden uzak
durabilirler. Ahtapotlar mürenlerin oldukça sevdiği
bir yemektir. Resiflerde yaşayan diğer bir tür ise salyangozlardır. Bahçelerde
yaşayan salyangozların aksine acımasız birer katildirler. Denizlerdeki büyük baraküda jileti andıran dişleri ile iri bir balıktır. Hız
yapmak için yaratılmışlardır. Orak şeklinde bir kuyruk yüzgecine, uzun
hidrodinamik bir gövdeye sahiptir. Baraküdaların
dişleri yakalamak ve çiğnemek için değil. Kesmek ve parçalamak için
tasarlanmıştır.
Resiflerde bunların yanında denizyıldızı
ve denizkestaneleri de yaşar. Denizyıldızları tüp şeklindeki yüzlerce küçük
ayak üzerinde hareket eder. Bu ayaklardaki emme mekanizması bir
denizkestanesinin kabuğunu yararak açabilecek güçtedir. Uzaylı yaratıkların
sadece uzaydan geldiğini zannederiz. Ama resiflerde gerçektende bu dünyadan
değilmiş gibi görünen tuhaf bazı yaratıklar vardır. Mürekkep balıklarının
bilinen seksen türü bulunmaktadır. Mürekkep balıkları çarpıcı bir şekilde renk
değiştirerek gövdesinin dış görünüşünü tamamen farklılaştırabilir. Mürekkep
balıkları derilerindeki kromotofor denilen renk
hücreleri ile oynayarak derilerinin pigment dağılımını değiştirebilirler. Bu
değişim kamuflaj amacıyla hayvanın saklanmasını
sağlar. Resif gözümüze cennet gibi görünebilir. Ama burada bile can alıcı bir
kural hâkimdir. Yaşamak istiyorsanız öldürmek için tasarlanmış olmak
zorundasınız.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Köpek
balıkları avlanırken hangi duyu organlarını kullanırlar?
2. Köpek balıkları
karanlıkta görebilir mi?
3.
Ahtapotlar tehlikeli bir durumda kendilerini nasıl korur?
4. Müren kendini ahtapottan nasıl kurtarır?
5. İskorpit
balığı nasıl bir avlanma stratejisi gösterir?
6. Miğfer
kabukları denizkestanelerini nasıl avlar?
7. Denizde
yaşayan kaplan varımıdır?
8. Elektrik
üreten balık hangisidir?
Ormanlar neredeyse yeryüzünün üçte birini
kaplar. Bizde bu karmaşık ekosistemle ilişki içindeyiz. Ormanlar dünya
genelinde yeryüzüne düşen yağmurların yarısını artırarak bize hayat kaynağımız
olan temiz suyu sağlıyor. Sadece yeryüzünde bir milyar insan hayatı ormana
bağlıdır. Bunun yanında yeryüzünün en yırtıcı hayvanlarının da yaşam alanıdır.
İnsanlarla en yakın akraba olan şempanzelerdir. Genlerimizin %98 i
şempanzelerle aynıdır. Bazı şempanzelerin boyu bir metreyi geçebilir.
Ağırlıkları da
Dünyanın en ölümcül yılanı olan Afrika ağaç
yılanı güçlü hemotoksik zehri baş ağrısı ve mide
bulantısına neden olur. Hemen müdahale edilmezse iç kanamaya sebep olur ve
ölümle sonuçlanır. Afrika ağaç yılanı yaşamının büyük bir kısmını ağaçlarda
geçirir. Boğa yılanı yaşayan en büyük yılanlardan biridir. Uzunluğu
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Öldürmeye
Programlanmış Böceklerde Hayat Döngüleri ve Avlanma Yöntemleri
Zamanın başlangıcından beri bir savaş
sürmekte. Doğanın en küçük askerleri makro gladyatörlerin arasındaki savaş dört
milyon yıldır sürmekte. Bakteriden böceklere bu canlıların yaşadığı her şeyi
göreceğiz. Bu canlılar boyutlarının küçüklüğünü sayıları ile telafi ediyorlar.
Ordular halinde yaşayan bu canlılar dünyadaki en kalabalık, vahşi ve saldırgan
yaratıklarındandır. Karıncalar karşılaştıkları her hayvana savaş açmaktan
korkmayan bir ordu gibidir. Farklı birimlerden oluşan bu ordu vücuttaki
hücreler gibi bir arada çalışır. İskoçya’nın kırlarında karıncalara eş değer
başka bir makro gladyatör daha yaşar. Burada yaşayan makro gladyatörler tahta
karıncılarıdır. Tahta karıncalarının yaşadıkları koloniler ordu karancılarına
göre daha küçüktür. Bunlarda ordu karıncaları gibi koku kullanır ve birlikte
çalışırlar. Doğadaki üç canlıdan biri böcek familyasındandır.
Tank benzeri makro gladyatörler dünyanın her
yerinde olabilirler. Tank böcekleri kaya gibi sert zırhlarını avlanmak için
kullanmaz. Bir dişiye sahip olmak istediğinde açtığı savaşta kullanır. Bu
karıncaların içinde köpek balığı gibi avlanan böceklerde bulunur. Bu böceklere
topaç böcekleri denir. Topaç böcekleri gökyüzünü ve suları izleyen iki farklı
loba ayrılmış gözlere sahiptirler. Birçok böcek avını yakalamak için tuzak
kurar. Bu sanatın ustası karıncaları unutmamak gerekir. Karıncalar avlarını
yakalamak için görünmemek için çukurlara saklanırlar ve avlarını beklerler.
Karıncaların bir türü aslan solucanı geometrik bir çukur kurarak tuzak kurar.
Hiçbir makro gladyatör sekiz bacaklı örümceklerden korkunç olamaz. Örümceklerin
farklı tipte birçok ağı vardır. Örümcekler arasında bir tür olan karadul akrebi
bile etkisiz hale getirebilir. Akrepler karadul örümcekleri için birer avdır.
Makro gladyatörler içinde bulunan eşek arıları larvalarını korumak için
çamurdan odalar yapar. Bazıları da yumurtalarını canlı bir tırtılın ya da
kelebeğin üzerine yumurtlarlar. Canlı tırtılın üzerine konan yumurtalar
kurbanlarını içerden yiyerek gelişimini tamamlarlar. Bu katil eşek arılarının
larvaları kurbanlarının canlı olmasına aldırmazlar. Dünyada yaşamın oluştuğu
ilk günlerden beri yaşanan savaş artık kontrolden çıkmış durumda. Makro
gladyatörler her yerde bulunabilir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Öldürmeye
Programlanmış Deniz ve Çöl Canlılarında Avcıların Tuzakları ve Et Obur Bitkiler
Gezegenimizin her yerinde katillerin
saklanacakları yerler var. Dünyamızın çeşitli dokuları yaratıkların görülmeden
görmesi için sayısız fırsat sağlar. Kurallara göre hazırlıksız yakalanmak ve
kurnazlık, yaşam ile ölüm arasındaki farkı belirleyen stratejilerdir. Bu
stratejinin bir örneği olan Güney Afrika’nın Atlantik kıyısındaki Namidya çölünde de yaratıkların iyice uzmanlaşmış olması
gerekir. Namidya çölü dünyanın en eski çöllerinden
biridir. Bu çölde yaşayan birçok canlı var. Namidya
çölünde namidya yandan çaplı yılanı çölün 65
derecelik kızgın kumunda uygun biçimde hareket edebiliyor. Yılan bir yerde
fazla kalsa yanma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bir defada vücudunun
sadece iki boğumu yere temas eden yandan çaplı yılanın, vücudunun büyük bölümü
hareket esnasında kuma değmiyor. Böylece sıcakla etkileşim azalıyor ve hareket
olanağı kazanıyor. Namidya yandan çaplı yılanı çölde
hayatta kalma sanatını mükemmel bir hale getirmiş. Kızgın kumlarda neredeyse
susuz yaşamaya çok uygun.
Mercan resiflerinin su altı dünyası hem avcı
hem de av için zorlu bir ortamdır. Labirente benzeyen bu karmaşık ortam oyuklar
ve yarıklarla dolu olan bir yer. Burada başarı çoğunlukla en iyi saklambaç
oynayanın oluyor. Dereler ve tatlı su göllerinde adeta bilim kurgu filminden
çıkmış gibi görünen çok sıra dışı bir katil gizlidir. Doğaya en iyi uyum
sağlamış avcılardan biri de tatlı su polipleridir. Tatlı su poliplerinin beyni
yoktur. Sadece sinir hücrelerinden oluşan bir ağa sahiptirler. Temel sinir
sistemleri olmamasına rağmen dokunuşa tepki verirler. Katil deyince aklımıza hemen
bitkiler gelmez. Ama bitkiler en iyi kamufle edilmiş
katillerden biridir. Güçlü ve hızlı koşan katiller olmayabilirler ama çiçekleri
birer katil etoburlardır. Sürahi çiçeklerinin çekici renkleri, kokuları ve
nektarı kurbanları kendilerine çeker. Bazı sürahi çiçeklerinde diğer çiçeklere
benzeyen ültraviyole desenler bulunur. Sürahi
bitkilerinin ağız kısmında bol miktarda nektar üretilir. Anacak nektara ulaşmak
için bitkinin kaygan kenarına basmak şart. Buradan kayan böcekler daha aşağıda
bulunan ve sindirim salgılarından oluşan bir havuza düşer. Etobur bitkiler
mevcut yetersiz besin kaynaklarına katkıda bulunmak için bu gibi yaratıcı
yöntemler geliştirmiştir.
Gizli katillerin dünyasında kamuflaj sayesinde kurbanlar avcıları görmekte zorlanıyor.
Saklanacak çok az yer bile olsa ölümcül avcılar yetenekleri sayesinde gizlice
iş başında.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Öldürmeye
Programlanmış Okyanus Biyomundaki Canlıların Hayat
Döngüsü
Deniz
sürprizlerle dolu olabilir. Pasifik’in ortasında bir dizi ada uzanır. Eğer bir
Albatrossanız burası çocuk yetiştirmek için iyi bir yer. Değişik deniz kuşları
farklı uçuş tarzları için tasarlanmış. Pafin gibi
bazılarının çevik uçuşa uygun kısa kanatları var. Sümsük kuşu gibilerinse
dağılmak için kanatları arkaya katlanıyor. Oysa Albatrosun dev kanatları havada
süzülmek için tasarlanmış. Rüzgâr hızlanınca bu genç Albatrosların kanatlarını
ilk kez deneme zamanı da geliyor. Ebeveynleri çoktan gitti. Bu genç deniz
kuşları için ilk zorlu sınavdı bu. Açık denizlere gitmeden önce uçmayı öğrenmek
zorundadırlar. Şu an yapmaları gereken ilk şey, kanatlarını kuru tutmak için
sudan uzak durmak. Ancak uçmayı yeni öğrenirken suya düşmek kaçınılmaz oluyor.
Eğer suya düşerlerse kuru toprağa varmak için ellerinden geleni yapmalı ve
tekrar denemeliler. Her yıl aynı yerde üremenin kötü tarafları var. Avcılar bu
mevsimde bol bol genç ve kolay hedefler olduğunu
öğreniyor. Kaplan köpek balıkları yemek konusunda fazla seçici değildir.
Albatroslar uçmayı öğrenirken, köpek balıkları da saldırı tekniklerini
geliştiriyor ve yavrularını yakalamakta gittikçe ustalaşıyor.
Denizlerdeki
fırtınaların suyun altında dramatik etkileri olabilir. Bazı hayvanlar için
kıyıya yakın türbülanstan kurtulmanın en iyi yolu daha
derin ve sakin sulara gitmektir. Güneş denizin üst kısmını ısıtır. Denizde
yaşayan birçok katil avlanmak için bu bölgede dolaşır.
Okyanuslar
bu gezegenin en büyük doğal özelliğidir. Onlar olmazsa yeryüzünde hayatta
olmazdı. Uçsuz bucaksız denizlerde şaşırtıcı hayvanlar bu sulu dünyanın
zorlukları karşısında hayatta kalmak için evrim geçirdi. Kamuflaj, hız, takıma
çalışması, şaşırtıcı avlanma teknikleri bütün bunlar dünyadaki okyanus
yaratıklarının öldürmeye programlandırıldıklarını gösteriyor.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Plankton
nedir?
2.
Planktonları hangi hayvanlardan beslenir?
3.
Yeryüzündeki en büyük yaratık hangisidir ve özellikleri nelerdir?
4. Deniz
kaplumbağalarının özellikleri nelerdir?
5. Köpek
balıklarının en zayıf noktaları nelerdir?
6. Balinalar
hangi yolla nasıl avlanırlar?
7. Yunuslar
nasıl avlanırlar?
8. Melek
köpek balığını bilir misiniz?
Savanada
Hayvanlar Konuşuyor ve Sürü Kümeleri Çocuklar İçin
Savanada hayvanlar konuşuyor. Leny ilgiye aç, veronika sadece aç, savanlarda işler her
zamanki gibi yürüyor. Bir su aygırı her zaman gibi suyumuzu tüketiyor. Domuzlar
kendi aralarında konuşuyor. Bir su aygırı her zaman olduğu gibi su banyosu
yapıyor. Domuzlardan biri dünyadaki sular tükenince ne olacak? Hepimiz
susuzluktan öleceğiz karşılığını verir.
Diğer domuz da karşılık verir. O zaman bu durumla ilgili hayvanları
toplayalım ve bir toplantı yapalım der. Savan sakinleri toplamaya karar veren
domuzlar, herkesi çağıracaklarını bildirirler. Aslanları çağıramayacaklarını
söylerler. Çünkü aslanlar toplantıya katılan bütün aslanları yer. Su kıtlığı
ile ilgili toplantıya hayvanları çağırmaya başlayan domuz, hayvanlardan olumlu
yanıt almayınca: toplantıya katılanlara
pasta vereceğim demesiyle, çoğu hayvan toplantıya katılacağını söyler.
Akbabalar bu toplantının kendileri için fırsat olacağını düşünerek aslanlara
haber verirler. Çünkü bu toplantıya katılan hayvanların çoğu aslanlar için
güzel bir ziyafet olacak bu kadar hayvanın bir arada olması aslanlar için kolay
bir av demektir. Aslanlardan arta kalanlar ise leş yiyiciler için bulunmaz bir
fırsattır. Su kenarında su kıtlığıyla ilgili toplantıya çoğu hayvan katılıyor.
Domuzun siyasi kariyeri için bu önemli gelişmedir. Domuz toplantıya katılmak
için çoğu hayvana çeşitli vaatlerde bulunmuştu. Toplantı da bu vaatlerini
yerine getiremeyince çoğu hayvan domuzun bu tavrını beğenmedi. Domuz toplantı
esnasında kendini dinleyen hayvanlara kaba davrandı. Bu yüzden hayvanlar,
toplantıyı terk etmeye başladılar. Bu toplantının onlar için bir fırsat
olduğunu düşünen aslanlar toplantıya katılan hayvanlara saldırdılar. Bu
beklenmedik gelişme domuzu zor durumda bırakmıştı. Ailesi domuzun su kıtlığı
için hayvanları su kenarında bir toplantıya çağırmanın doğru bir karar
olmadığını söyleyerek domuzu teselli etmeye çalıştılar. Siyasi kariyeri yerli
bir oluştu domuzun. Bu gelişmeler yaşanırken maymunlar da çiftleşmelerinde,
görülen kavgalar güçlü olanın kavgada galip çıkmasıyla kavga son bulur.
Maymunlar birbirlerinin sırtındaki parazitleri ayıklarlar. Savanların bu
bölümde hayvanları üstünlük savaşlar, yaşam mücadelesi, hayatta kalma
savaşlarını göreceğiz. Savan olimpiyatlarında hayvanların mücadelesine sahne
olacaktır. Bu alanda her türlü etkinlikler vardır. Erkek aslanlar genelde
tembeldir. Avlanan genelde dişi aslandır. Dişi aslanlar, yavruların eğitini
üstlenirler. Çok çeşitli avlanma yöntemleri vardır. Demir foklar deniz kıyısında dinlenirler.
Yüzme ve sörf yaparlar. Müsabaka başlıyor. Müsabakalar çetin geçiyor. En hızlı
olan müsabakayı kazanıyor. Müsabakalar diğer hayvanlar arasında da devam
ediyor. Çeşitli hayvan türleri arasında görülen rekabet, grup liderliği ve
çiftleşme amaçlıdır. Antiloplarda, geyik vb. hayvanlarda görülen rekabet
çiftleşme ve grup liderliği içindir. Müsabakayı kaybeden hayvan gurubundan
atılır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
S1. Yabani
kedilerin özellikleri nelerdir?
S2. İklim değişikliği sonucunda savanda meydana
gelecek olası değişimler nelerdir?
S3.
Kertenkeleler ne ile beslenirler?
S4. Savanda en çok su tüketen canlı hangisidir?
S5. Savanda
yapılacak toplantının güvenliğini hangi hayvan sağlayacaktır?
S6.
Fillerin besin kaynakları nelerdir?
S7.
Aslanların avlanma teknikleri nelerdir?
S8.
Fillerin ağırlığı yaklaşık kaç tondur?
Sınırdaki Hayvanları
(Nesli Tükenmek Üzere Olan Hayvanları
)Üretip Vahşileştirme Çalışmaları
Galapagos adasında
dev bir kaplumbağa dünyadaki en yalnız hayvanlardan biri. Bu kaplumbağa
dünyadaki en yalnız hayvandır. Otuz yedi yıl önce araştırmacılar bu
kaplumbağanın geriye kalan son bir hayvan olduğunu buldu. Kendi türleri içinde
hayatta kalan son bir kaplumbağa türüdür. Ama bir açıdan bu yalnız kaplumbağa
hiçte yalnız değil. Bilim insanları günde yüze yakın türün yok olduğu konusunda
insanları uyarıyor. Çin’in nadide hazinelerinden biri dev yumuşak kaplı bir
kaplumbağadır. Çin’in hızlı modernizasyonu bu kaplumbağaların yaşam alanını yok
etti. Aşırı avlanma son kalanlarında ölümüne sebep oldu. Bu kaplumbağanın yani Rafetus kaplumbağasının Çin’de bir hayvanat bahçesinde
geniş bir hayran kitlesi var. Çünkü bu hayvan gezegende bilinen kendi türü
içindeki son dişi kaplumbağadır. Şu an seksen yaşında olan bu kaplumbağa yirmi
dört saat gözetim altında. Rafetus kaplumbağaları
Çin’in yok olan son doğa harikası olması kaçınılmaz gibi görünüyor. Aslında rafetus kaplumbağalarından bir tane daha da var. Bu erkek rafetus kaplumbağası dişiden tam
Endonezya’da da ender rastlanan bir hayvan
için önlemler alınmıştır. Bu hayvan yılda en fazla iki ya da üç kez
görülebilir. Bu hayvan yılda en fazla iki ya da üç kez görülebilir. Bu bir sumatra gergedanıdır. Bu gergedanlar melodik seslerle
iletişim kuran tek gergedan türüdür. Gergedanlar arasında en küçük ve en
tehlikeli olan gergedan sumatra gergedanıdır. Bugün
yaklaşık bin hayvan türü vahşi doğada mevcut. Yirmi yıl önce bir tane bile
yoktu. Her hayvan hayat döngüsünde birer halkadır. Doğadaki her hayvan bu
gezegenin bir parçası şeklinde yaratılmıştır. Bir türün ölümünün, çevresindeki
diğer canlıları etkileme olasılığının yüksek olduğu bilinmekte. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan her hayvan üzerinde
yaşadığımız yaşam destek sistemi için birer tehdit. Suyun saflığı, yediğimiz
besinlerin oluşumu, soluduğumuz hava bizim dünyamız. Hayatlarımız mümkün kılmak
için çok çeşitli canlıların varlığına ihtiyacımız var.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
Vahşi Rusya
Kafkasya’daki Hayvanlar ve Diğer Canlıların Hayat Döngüsü-Özellikleri
Doğu ile batı arasında köprü oluşturan Rusya
on bir zaman dilimi ve iki kıtada uzanır. Rusya’nın nüfusu 140.000.000 dur. Ama
Rusya’nın çoğu yeri yaşamaya veya ulaşıma uygun değildir. Karadeniz ile Hazar
Denizi arasında yaklaşık Kaliforniya büyüklüğündeki Kafkaslar ekim bakımından
eşsiz bir doku oluşturur. Kafkasların yüzey şekilleri dünyanın diğer
bölümlerine meydan okuyabilir güzellikte bir doğaya sahiptir. Kafkasya’nın
kuzeyinde bulunan yeşil tepelerinde sadece buraya özgü Kafkas dağ keçisi yaşar.
Bu hayvanlar engebeli arazide saatte 50 km/hız yapabilir ve 2 metreye kadar
sıçrayabilir yetenektedirler. Geniş yüzeyli akciğerleri sayesinde baş döndürücü
yükseklerde düşük oksijene dayanabilirler. Bu keçilerin yapıları aşırı soğuğa
ve yüksekliğe uyum sağlamıştır. Büyük Kafkas dağlarında görkemli doğal
mucizelerin yanı sıra herkese yetecek kadar otlak ve ormanlık alanlar bulunur.
Kafkas dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarında yamaç yağışlarına bağlı olarak
Ancak Kafkas Dağlarının her tarafı yaşamaya
uygun değil. Kafkas dağlarının orta kısmındaki sarp kayalıklar ay yüzeyi kadar
zorlu ve acımasızdır. Burada bitkiler bile yaşama zor tutunduğundan herhangi
bir hayvanın yaşadığına inanmak zor. Ama bu gibi sarp kayalıklarda bile yaşayan
hayvan türleri bulunabilmekte. Buraya mükemmel uyum sağlamış yaban keçileri bu
sarp kayalıklarda yaşayan bir türü. Kafkas Dağlarının en yüksek zirvelerinde
ise hayat belirtisine rastlamak imkânsız bir durum gibi görünüyor. Yüksek
kesimlerde çoğu zaman kalınlığı yedi metreyi bulan kar gözün alabildiğince
uzanabilmekte. Bu yüksek zirvelerde sessizliği sadece rüzgârın sesi ve çığın
uğultusu bozuyor. Dik yamaçlı Kafkas Dağları Rusya’nın en çok çığ düşen
bölgesidir. Geniş ve gerçek bir vahşi doğa olan Kafkaslar Rusya’nın özünü
oluşturuyor.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Kafkas
Dağları kaç km boyunca uzanır?
2. Kafkas
Dağlarında kaç çeşit bitki yetişmektedir?
3.
Kafkaslardaki yaban domuzları kaç kiloya kadar çıkabilir?
4. Avrasya
vaşakları yavrularını nasıl büyütürler?
5.
Akbabalar kaç yıl yaşarlar?
6.
Dağıstan’daki sosyal kuşlar hangileridir?
7. Hangi
hayvan cam gibi parçalanan bir kuyruğa sahiptir.
8. Yaban
domuzları yavrularını nasıl birbirinden ayırır?
Vahşi
Rusya Kuzey Kutup Hayvanlarının Yaşam Döngüsü Ve Özellikleri
Rusya
dünyanın en büyük ülkesi olan bir ülkedir. Geniş ormanlardan ıssız çöllere,
yüksek dağlardan iç denizlere kadar çeşitlilik içeren yüzey şekillerinin
hepsini barındıran bir yerdir. Kuzey kutupta bulunan Rusya’nın okyanusları buza
dönüşerek kara ve deniz birbirine karışır ve yüzey büyür. Kuzey kutbundaki buz
örtüsü Avustralya’nın buz örtüsünün iki katırdır. Kuzey kutbundaki bu yüzeyinin
hem üstünde hem de altında bu ortamlara uyum sağlamış bin bir çeşit canlı
bulunmaktadır. Bu ortamlara uyum sağlamış hayvanlardan biri de antarktik
fokudur. Normalde yalnız yaşayan binlerce antarktik foku yavrularını dünyaya
getirmek için burada toplanır. Bu foklar yavrularını dünyaya getirmek için buz
yüzeyine çıkar ve yavrularını buraya bırakırlar. Bu foklar kalabalığın içindeki
yavrularını ya sesinden ya da kokusundan tanırlar. Kendi yavrularından başka
diğer yavru foklarla ilgilenmezler. Antarktik fokları yavrularını sadece on iki
gün emzirir. Anne foklar yavrularını terk ettikten sonra yavruların on gün
içinde denize dalmadan önce su geçirmez postlarını oluşturmaları gerekiyor.
Yavru fokların anne tarafından sütten kesilmesi çiftleşme döneminin başladığına
işarettir. Böylece antarktik foklarının döngüsü tamamlanmış olur.
Fokların yanı sıra kuzey kutbunda yaşayan
hayvanlar arasında kutup ayıları da vardır. Kutup ayıları hayatlarının büyük
bölümünü buzların üstünde fok avlayarak geçirir. En kalabalık ayı popülâsyonu kuzey kutbunda bulunan Rengıl
denilen adada toplanmıştır. Kuzey kutbunda bulunan Rengıl
Adası en yüksek biyo çeşitliliğe sahip bir yerdir.
Her mayıs ayında 150.000 çift kar kazı kışı geçirdikleri Kuzey Amerika’dan Rengıl adasına göç eder. Haziran ayının gelmesiyle Rengıl Adsıda değişime uğruyor. Bu adada haziran ayının
gelmesiyle 400 den fazla bitki türü yeşerir. Bitkilerin ortaya çıkmasıyla adada
çeşitli hayvanlarda belirir. Kuzey kutbunda iklim çok çabuk değişebiliyor.
Haziranda bile bazen kar yağabiliyor. Ama yağan kar ağustos güneşine dayanamaz
ve çabuk erir. Ağustos ayında ada çevresindeki buz kütleleri kırılmaya başlar.
Günler kısalıp soğurken adaya misk sığırlarının mevsimi olan sonbahar gelir.
Eylül ayında adanın her tarafında bulunan erkek misk sığırları üstünlüklerini
kanıtlayabilmek için toplanır. Düzlükler seksizleşip sıcaklar düşmeye devam
ederken ada sadece kutup ayılarına kalıyor. Burada ekim ayı ile beraber
sıcaklık hızla düşmeye başlar. Kırık buz sahaları tekrar kıyıya gelip kaynaşarak
donmaya başlar. Isırıcı soğuk ve şiddetli fırtınaların hüküm sürdüğü artik
dünyasında doğa acımasızdır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Birleşik Krallığın yetmiş katı büyüklüğünde
olan ama sadece iki katı kadar nüfusa sahip olan Rusya hala dünyanın en büyük
el değmemiş doğasına sahip bir yer. Dünya kara parçalarının neredeyse %10 unu
Sibirya’yı oluşturuyor. Adı dondurucu soğuklarla özdeşleşmiş olsa Sibirya’nın
bazı yerlerinde sıcaklık kırk dereceye kadar çıkabiliyor. Ama Sibirya denince
akla hemen kar gelir. Sibirya’da hayat kış boyunca durmaz. Sadece bölge
sakinleri için işler biraz zorlaşır. Sibirya’da kuzgunlar sabahı karşılarken
Avrasya kurtları kürkleri ile soğuktan korunur. Bu sosyal hayvanlar sürüler
halinde yaşar ve avlanırlar. Büyükçe bir kurt sürüsü 13.000 km² bir bölgeye
hâkim olabilir. Sibirya’nın kuzeyinde cennetten bir tabloyu andıran Yakutistan yer alır. Burası aynı zamanda kuzey yarım
kürenin en soğuk yeri. Burada sıcaklık − 70 ºC ye kadar düşebiliyor.
Burada yaşayan yakut atları buradaki soğuklarla mücadele etmek zorundadır.
Sibirya’nın bir başka yerinde ormanın gölgelerinde sır dolu hayvanlar saklanmakta.
Sibirya’da yaşayan kuzgunlar hem yırtıcı hem de zeki hayvanlardır. Kuzgunlar
otuzdan fazla ses çıkarabilirler. Burada yaşayan bir diğer hayvan türü ise
kurtlardır. Kurtlar kış uykusuna yatmadıkları için sürekli av peşinde gezerler.
Tayga adı verilen iğne yapraklı orman hattı
Sibirya’yı kuzeyden kuşatır. Dünyanın en büyük ormanı olan bu orman 7.000.000
km² ye yayılmıştır. Ve nihayet ilkbaharda hava ısınıyor ve buz tutmuş nehirler
çözülüyor. Buzun erimesiyle beraber burada yeni canlılar ortaya çıkıyor.
Baharın gelmesiyle Sibirya’daki doğal manzara büyük ölçüde değişiyor.
Sibirya’ya ilkbahar geldiğinde setler açılır. Bin yıl boyunca coşkun sular,
sert kayalar ve çam ormanları yığılmalar getirmiş durumda. Sibirya’nın güney
doğusunda suyun çoğu dünyanın en büyük tatlı su gölü olan Baykal Gölü’ne
dökülür. Bu devasa boyutlardaki dünyadaki tatlı suyun %20 sini barındırır.
Kışın gelmesiyle beraber Baykal sularının yüzeyi yavaş yavaş
buz tutmaya başlıyor. Göl kısa süre içinde yaklaşık bir metrelik bir buz
örtüsüyle kaplanıyor. Kar yeniden dağların ve ormanların üzerini örtmeye
başlıyor. Uzun kış soğuğu boyunca Baykal Gölü düz geniş bir alandan kristal bir
alana dönüşüyor.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
Rusya dünyanın en büyük ülkesi olan bir yer. Avrasya’nın son
büyük vahşi dayarlarından bir yerdir Rusya. Rusya’daki vahşi topraklar nadir ve
sıra dışı hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Rusya’nın vaşi
topraklarında ve ağaçları arasında nadir görülen amur
leoparına rastlamak mümkün. Vahşi doğada amur
leoparlarından sadece otuz tane bulunmakta. Dolaysıyla soyu tükenmeye yakın
olan büyük kedilerden biridir. Bu leopar türü gündüzleri pek görünmezler. Çünkü
bunlar genelde geceleri ortaya çıkar ve avlanırlar. Bu leoparlar avladıkları
avlarını saklayarak depolarlar. Genelde avlarını ya gömer ya da ağaç dalları
ile örterek saklar ve ihtiyaç duyduklarında tekrar gelip çıkarırlar. Amur leoparları nadir görünen dünyanın en büyük
kedileridir. Rusya’nın el değmemiş ormanlık alanlarında nadir görülen bir
hayvan daha yaşamakta. Rusya’nın engin ormanlarında nadir ve ölümcül olan amur kaplanlarına da rastlamak mümkün. Bu kaplan dünyadaki
en vahşi yırtıcılardan biridir. Amur kaplanlarının
vahşi doğada yaklaşık 400 tane kaldığı tahmin edilmekte. Doğada bulunan beş
kaplan av türünün en büyük ve en ağır kaplanıdır. Hint kaplanlarının aksine bu
kaplanlar genelde gece avlanırlar.
Rusya’nın yer şekilleri Çin sınırına doğru
değişmeye başlar. Nehirlerin ve ormanların yerini açık bataklıklar alır. Bu
bataklıklarda nadir bitki türleri 340 tan fazla kuş türü yaşamaktadır. Rusya’da
sonbaharın gelmesiyle tepelerdeki ağaçların rengi altın rengine dönüşür ve
muhteşem bir görüntü oluşur. Sonbaharın gelmesiyle burada yaşayan hayvanlar
içinde zaman kısalır duruma geliyor. Kış gelmeden ve kar yağmadan önce
hayvanların yiyecek ve barınak bulmaları gerekiyor. Kasım ayı ile birlikte kış
tüm hızıyla ve şiddetli soğukla gelemeye başlar. Bu zorlu kış şartlarında
yaşamını sürdüren canlılar buraya mükemmel uyum sağlamış canlılardan biri hint sansarıdır. Burada yaşayan amur
kaplanlarının sadece on yıl yaşadıkları ve krallıklarının küçüldüğü göz önüne
alındığında soylarının tehlikede olduğu sonucuna varılır.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Yağmur
Ormanlarının Öldürmeye Programlanmış Hayvanları
Yağmur
ormanlarında dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek kadar çok çeşitli bitki ve
hayvan türü bir arada yaşamaktadır. Ağaçların ya da gölgelerin ardına saklanmış
avlar ve avcılar her yerde olabilir. Güneş ışınlarının sadece yüzde ikisi
yağmur ormanlarının zeminine ulaşır. Ağaçlar, sarmaşıklar ve köklerden oluşan
dolambaçlı labirentte kaçmak, saklanmak ya da pusu
kurmak için sayısız köşe vardır. Tuzak, gizlilik ve şaşırtmaca bir avcının en
iyi silahlarıdır. Yağmur ormanlarında Amerika kıtasının en iri kedilerinden
olan jaguarlarda yaşar. Ağırlıkları
Domuzlar başlarını eğerek yere dökülmüş
yaprakları kurcalarken aynı zamanda birbiriyle yakın temas kurmak zorundalar.
Göbekli domuzlar aralarında yakın teması sağlamak için sırtlarındaki bir koku
bezinden ve çıkardıkları homurtulardan yararlanırlar. Orman, ağaçlar ve uzun
bitkiler yüzünden uzun takipler yapmaya elverişli yerler değildir. Sadece
şaşırtmaca, hız ve güç ile birleştirilmiş gizli bir strateji hayvanların
başarılı bir yağmur ormanı avcısı olmasını sağlar. Ormanın taş örtüsünden
zeminine kadar her yer farklı türde canlılarla doludur. Canlı olan yerde ise
mutlaka bu canlılarla beslenen yaratıklar bulunur. Zemin seviyesindeki katiller
bu canlılar arasındaki en ölümcül yaratıklardır. Bunlar arasında bulunan mızrak
başlı çıngıraklı yılan acımasız katillerden biridir. Bu yılan Amerika kıtasında
insan ölümlerine yol açan. Sürüngenler arasında ilk sırayı alır.
Yağmur ormanları hayvan ve bitki
topluluklarına bürünmüş nazik bir ağdır. Yağmur ormanları o kadar büyüktür ki
kendi iklimini kendi yaratır. Bu ormanlara haklı olarak yağmur ormanları
denmiştir. Yağmur ormanlarının senelik yağış ortalaması
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
Yaşayan Hayvan Cennetleri 90 Dakika
Ant Akbabası leş yiyen ve avlanan kuşlar arasında en ağır
olanıdır. Hava akımlarına karşı saatlerce uçabilmek için genişliği 3 m’ yi dev kanatlarını kullanırlar. Kanatlarını sadece belli aralıklarla hareket
ettirerek havada dururlar. Bu sayede çok değerli enerjisini fazla harcamaz. Bu
tür akbabaların en güçlü yanı teleskopik görüş yeteneğidir. Keşif görevindeki
bir casus gibi harekete geçmeden önce leşini iki gün boyunca gözler. Tarih
boyunca hayatta kalmış olmasının sırrı gücü ya da gizlice hareket etmesi değil
seyir kurnazlığıdır. Akbabalar güvenliğinden emin olmadan asla leşin üstüne
inmez. Akbabalar arasında yiyecek konusunda bir hiyerarşi vardır. En fazla
yiyeceği en yüksek mevkideki erkek akbaba alır. Dehşet verici görüntülerine ve
leşler konusundaki performanslarına karşı küçük gagaları ve güçsüz pençeleri
onları tilki karşısında koruyamaz. Tilki akbabalardan daha küçüktür; ama
dişlere sahiptir. Güney Amerika akbabaları yavruları için her zaman et dolu bir
yutakla yuvaya dönmek zorundalar. Bu akbabalar yumurtadan çıkan yavrularını 6
ay boyunca besler. Yumurtadan çıkan yavruların 6 ay sonra tüyleri dökülecek ve
bu tüylerin yerine gerçek akbaba tüyleri çıkacak.
Patagonya’ nın kıyı
kesimlerinde Macellan Penguenleri yaşar. Bu
penguenler, çıkardıkları sesten ötürü çoğu zaman eşek penguenleri olaraktan
bilinirler. Karla kaplı alanlar ya da geniş buz tabakaları üzerinde değil,
ılıman güney sularındaki yalıtılmış boş sahillerde yaşarlar. Bu hayvanlar, kıyı
kesimine çiftleşmek için gelirler. Bunların çukurlar şeklindeki yuvaları
arasında genelde birkaç metre uzaklık bulunur. Her nasıl oluyorsa erkek
penguenler 6 ay önce bıraktıkları yuvayı tekrar gelip bulabiliyorlar. Bu yuvalar
her yıl gelinen değerli yazlık evlere benziyor. Erkek penguenler bu yuvaları
canı pahasına da olsa korumak zorundadır. Çünkü bu yuva olmazsa çiftleşme
hayalleri de suya düşer. 2 hafta boyunca yuvalar erkek penguenler tarafından
tamir edilecek, temizlenecek ve dişinin gelişine hazırlanmak için yeniden
dekore edilecek. Ve bir yaz sabahı dişi penguenler çıkıp geliverirler. Bu dişi
penguenler Brezilya kıyılarından çıkarak Pategonya
kıyılarına kadar
Pategonya’daki bu çöl 20 milyon yıl önce volkanik
patlamalar sonucu meydana gelen çöküntülerle oluşmuştur. Ant Dağları azgın bir
patlama sırasında
Sade bir güzelliğin ve vahşetin olduğu yaşamı sürekli bir
mücadeleyle zorladığı bir diyar daha var. Bu bölgenin adı Etosha’dır.
Kuraklık mevsiminin zirvesinde Etosha’nın kalbi
yakıcı güneşin altında parçalanır. Sıcaklık 45 dereceye kadar yükselir. Burada
bulunan Afrika göl yatağı çorak bir toprak parçasına dönüşür. Ama burada bu
vahşilik günümüze kadar izlerini yaşatıyor. Göç eden sürüler göl yatağını bir
yol gibi kullanarak umutsuzca su arıyorlar. Bu açıklık yırtıcılara saklanacak
alan bırakmaz ve onların güvenliklerini sağlar. Ama Etosha’da
seraplar bölgesi olarak tercüme edilen yerde su yalnızca bir hayaldir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında
Vardır.
1. Antiloplar kaç metreye kadar
sıçrayabilirler?
2. Şarbon nedir?
3. Etosha nasıl bir yerdir?
4. Afrika’nın filleri kendini güneşten
korumak için nasıl bir önlem alırlar?
5. Yapısının büyük bir kısmı su olan
canlı hangisidir?
6. Dünyanın en hızlı hava avcısı hangi
hayvandır?
7. Kuzey Amerika’nın en büyük kuşu
hangisidir?
8. Ağaçkakanlar meşe palamutları kış
nasıl saklarlar?
9. Sekoya ağaçları kaç yıl yaşayabilir?
10. Su samurları su altında kaç dakika
kalabilirler?
11. Dünyanın en besleyici sütü hangi
hayvanda bulunur?
12. Deniz salyangozları nasıl
çiftleşirler?
13. İnsanlar deniz fillerini neden
avlarlar?
14. Big sur kıyı sularındaki balık
bolluğunun sırı nedir?
15. Pategonya çölünde geceler kaç saat sürer?
16. Bir akbaba yavrusunun tüylerinin bir
yetişkin akbaba tüylerine dönüşmesi için ne kadar bir zaman gerekir?
17. Reya kuşları çiftleşmek için hangi
yöntemleri kullanırlar?
18. Tünel kazan baykuşlar nerede
yaşarlar?
19. Domuz ve yaban tavşan görünümlü
hayvan var mıdır?
20. Bir ton ağırlığında yavrusu olan
hayvan hangisidir?
21. Dünyanın nazik balinası hangisidir
ve nerede yaşar?
22. Doğduktan bir saat sonra insandan daha hızlı
koşan hayvan hangisidir?
23. Akbabalar yiyeceği ne kadar uzaktan
görebilirler?
Zekâsıyla
Bize Benzeyen Hayvanların
Zeki Özellikleri
Vahşi
hayvanların çoğu birbiri ile iletişim kurarlar. Onların konuşma dilini çözmek
kolay değildir. Yeryüzünde hayvanların iletişim becerilerinin çeşitliliği
açısından Afrika ile boy ölçüşecek az yer vardır. Takma adı bal kılavuzu olan
yer belirlici kuşu tanıyalım. Çoğunlukla böceklerle ve özellikle arı
yumurtaları larvaları ile beslenirler. Ama bunları elde edebilmesi için bir
yardımcıya ihtiyacı vardır. Kuş Boran Kabilesinden birilerine bakınır, onların
dikkatini çekmek için şakımaya başlar. Kabile adamları bal kılavuzunun onları
arı kovanına götüreceğini bilirler. Kuş, adamların kendisine yetişebilmesi için
arada sırada durur, bekler. Bu sırada adamlarda kuşun arkasında olduklarını
belirtmelidirler. Kovanın yeri belirlendikten sonra, adamlar öfkeli arılarla
uğraşırken kuş güvenli bir yerde bekler. Kendilerine düşeni yapmak adına
adamlar kılavuzlarına cömert bir bahşiş bırakırlar.
Hayvanların
bir sürü, garip ve harika iletişim şekilleri vardır. Birçok hayvan ani
tehditlere karşı uyarı olarak çok amaçlı bir tehlike çağrısı kullanılır.
Vervet
maymunları, yılan, leoparlar ve kartaldan korunmak için kullandıkları alarm
sistemleri vardır. O halde bu alarm sistemleri, maymunların yılanlar, leoparlar
ve kartallara karşı kullandıkları kelimeler midir?
1970’in
sonlarında bir grup bilim adamı, bunların kelime oldukları kararına vardı. Ama
bunun bir abartı olduğunu düşünen bilim adamları da vardı. Doğadaki bütün
hayvanlar birbiri ile iletişim kurmak için bazı sesler çıkarırlar. Fakat bilim
adamlarının bu sesi anlayacak bir yöntemleri yok. Bu yüzden bu dilin gücüne
sahip başka ifade çeşitleri olduğunu kabul etmez bilim adamaları. Hayvanların
dünyası bize büyük ölçüde kapalı kalmaya devam edecek. Hayvanlar her ne kadar
dile dair becerilere sahip olsalar da, kimse insanlarınki kadar gelişmiş,
zengin bir hayvan dili bulunamadı.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1.Balinalar
bir cümleyi anlayabilirler mi?
2.Acaba
papağanların beyni tekrarlamalar dışında başka bir şey yapabilir mi?
3.bir insan
bir köpek ile iletişim kurabilir mi?
4.Dilin
özellikleri nelerdir?
5.Arıların
bir dili var mıdır?
6.Maymunların
konuşabilmeleri sağlanabilir mi?
7.Maymunlara
bir işaret dili öğretilebilir mi?
8.Bir
maymun bir kelime ile bir nesneyi eşleştirebilir mi?
9.Fillerinin
ayakları yürümekten başka bir işlevi var mı?