Obdeltat: Ters eşkenar üçgen şeklinde.
Yaprak sapı üçgenin uç noktasında bulunan basit yaprak. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Obdiplostamenli: Çift halkada dizilmiş olan stamenlerin, dış
halkada-kilerin petallerin, iç halkadakilerin ise sepallerin önünde
bulunması. |
|
Obje: Nesne. |
|
Obkordat: Ters kalp, ters yürek şeklindeki basit yaprak. |
|
Oblanseolat: Ters mızrak şeklinde, ters mızraksı. Taban kısmı
ince uca doğru gittikçe genişleyen ve ucu sivri, uzunluğu genişliğinden
daha fazla olan basit yaprak. |
|
Oblik: Karşılıklı olmıyan. Stamendeki tekaların karşılıklı
olmayıp birinin diğerinden daha aşağıda olması. |
|
Oblong: Dikdörtgensi. Uzunluğu genişliğinden daha fazla ve
kenarları orta kısımlarda birbirine az çok paralel olan basit yaprak. |
|
obovat: Ters yumurta şeklinde, ter yumurtamsı. Sapı yumurta
kesiti şeklindeki yapının dar tarafında bulunan basit yaprak. |
|
Obtus: Küt uçlu. Sivri yada keskin olmayan yaprak ucu. |
|
Ocellus
(çoğulu= Ocelli): Bazı omurgasızlarda ve diğer basit yapılı organizmalarda
görülen, mercek de taşıyabilen basit göz, nokta göz. |
|
Odd pinnate: eş anl. İmparipinnat. |
|
Odun boruları: Bitkilerde çeşitli hücre tiplerinden oluşan, su
iletimi ve destek görevini yapan doku. Ksilem. |
|
Odun
Borusu: Bölünür doku hücrelerinin zamanla çekirdek ve stoplazmalarını
kaybedip, hücre kenarlarında odun özü birikerek kalınlaşması sonucu oluşan
ve hücreleri arasındaki enine zarların eriyerek kaybolduğu iletim
dokularıdır. |
|
Odunlu Perennial Bitkiler : İki yıldan çok yaşayan ve bir mantar
tabakasıyla kaplı odunlu gövdeye sahip bitkiler. Çok yıllık odunlu
bitkiler. |
|
Okratoksin |
Penicillium
ve Aspergillus cinsine giren
türler tarafından oluşturulan metabolit. . |
|
Okrea: Boğum. kını. Kulakçıkların kaynaşması ile gövdeyi halka
şek-linde saran kın. |
|
Oksidasyon
(Yükseltgenme): Elektronların bir atom yada molekülden ayrılma
işlemi. |
|
Oksidatif Fosforilasyon : Mitokondrilerin elektron taşıyıcı
sisteminde, elektronların aktarılmasıyla bir arada yürüyen reaksiyonlar
tarafından inorganik fosfatın, ATP’nin enerjice zengin fosfatına
dönüşmesi. |
|
Oksidatif:
Oksijen ile, oksijen alarak, havanın tesiri ile. |
|
Oksijen borcu : Yoğun vücut çalısması sırasında kaslarda laktik asit birikimi. |
2.
Elektronların bir atom ya da molekülden ayrılmasını sağlayan kimyasal tepkime. |
3.Oksijen ile birleşme. |
|
Oksin: Bitkide büyüme, gelişme hormonu. |
|
Oksin:Bitkide büyüme, gelişme hormonu. |
|
Oksinler (Y. Auxe-artış) : Uzama yoluyla bitki gelişmesini
sağlayan hormona benzer maddeler. |
|
Oksotrof |
Yabani
(doğal) suşlardan gelişmeleri için ilave besin maddesi gereksinimi ile
ayrılan mikroorganizmalar. |
|
Oksotrof : Ana ve babanın genlerinde bulunmasına karşın
kendi büyümesi için gerekli molekülü sentezleyemeyen mutant
mikroorganizma. |
|
Olfaktör (L . Olfacere-koklamak) : Koklama işlemine ait. |
|
Ommatidyum (Y. Omma-göz) : Petek gözün, mercek ve retinası tam
olan elemanlarından bir tanesi. |
|
Omnivor:
Hem bitkisel hem de hayvansal besinler ile beslenebilen canlılar. |
|
Omurilik : Omurga içerisinden geçen sinirsel doku. |
|
Onkovirüslar |
Retrovirüslere
dahil tümör oluşuna yol açan bir grup virüs. |
|
Ontogeni (Y. On-varlık,oluş+Gennan-meydana getirmek) : Bireysel
bir organizmanın tüm gelişimsel geçmişi. |
|
Onychophra (Y. Onyx-tırnak+Phoros-taşıyan) : Ender bulunan,
tropikal bölgede yaşayan tırtıla benzeyen hayvanlar.Yapı bakımından
Annelida ve Arthropoda arasında geçittir. Bir Annelid gibi boşaltım sistemi, bir böcek gibi
de solunum sistemi ve ucu çengelli kısa bacaklara sahiptir. |
Oocyst:
Etrafı koruyucu bir kılıfla çevrili, olumsuz çevre koşullarına karşı
dayanıklı yapıda olan yumurta hücresi. |
|
Oogami : Genellikle büyük hareketsiz dişi gamet ile küçük
ve hareketli erkek gametin birleşmesi. |
|
Oogenez (Y. Oon-yumurta+Genesis-üretim) : Yumurtanın
olgunlaşması. |
|
Oogenez:Yumurtanın meydana gelmesi olayı. |
|
Oogonyum (Y. Oon-yumurta+Gono yaradılış) : Ovaryumdaki yumurtayı
oluşturan öncül hücre, büyüyerek primer oositi yapar. |
|
Oosfer: Yumurta hücresi. Dişi gamet. |
|
Oosit : Dişi eşey organında eşey hücrelerinin oluşması
sırasında oogonyumdan değişen ve iki mayoz bölünmesi geçirecek olan
hücre. |
|
Oospor : Oomiset mantarlarda, alglerde ve protozoonlarda
döllenmiş oosferde gelişen kalın duvarlı zigot. |
|
Oospor: Yumurta hücresi. |
|
Opak |
Donuk, şeffaf olmayan. |
|
Operatör Bölgesi : Operon denetimini açıklamak üzere ileri
sürülen bir birlik. Operatör bölgenin operondaki yapısal genlere bitişik
olup repressör moleküllerin
bağlandığı DNA bölgesi olduğuna inanılır. Böylece bitişik operondaki
genlerle m RNA sentezlenmesi durdurulur. |
|
Operatör gen : Bakteri yada virüs genomunda repressör
(baskılayıcı) proteini bağlayan ve yanındaki genin transkripsiyonunu
kontrol eden gen. |
|
Operkulat kapsula: Kapaklı kapsula. Tohumlar kapsülün
tepesindeki deliklerden (por) atılmakta ancak deliklerin üzerinde bir
kapak bulunmaktadır. |
|
Operon : Şifreleri tek bir m RNA molekülüne yazılan tek bir
repressör denetimindeki genler. |
|
Oportunistik
İnfeksiyon |
Oportunistik
patojenler tarafından oluşturulan infeksiyon. |
|
Oportunistik Patojen |
Normal
koşullarda hastalık yapamayan ancak, o mikroorganizmaya karşı vücut
direnci azaldığında hastalık yapabilen mikroorganizmalar. |
|
Oportünist |
Fırsatçı |
|
Opposit: Karşılıklı. Her nodyumdan bir çift yaprağın karşılıklı
olarak çıkması. |
|
Optik Yoğunluk Tayini ile Sayım |
Standarda dayalı
indirek bir sayım yöntemi.
. |
|
Optimum |
Bir
organizmanın tam gelişmesi için en uygun bir seri çevre faktörü. |
|
Optimum
sıcaklık : Enzim
faaliyetinin
maksimum
olduğu
sıcaklık. |
|
Orbikular: Daire şeklinde. Yaprak ayası daire şeklinde olan
basit yaprak. |
|
Orbital (L . Orbitalis-tekerlek izi) : Yörünge. Bir elektronun
atom çekirdeği çevresindeki dağılımı. |
|
Organel (Y. Organon-organ) : Hücrede özelleşmiş yapılardan
birisi. Örneğin mitokondri, golgi aygıtı. |
|
Organel :
Sitoplazma
içinde
bulunan,
mitokondri
golgi gibi yapılara verilen isim. |
|
Organel: Hücre içinde belirli bir görevi yapmak üzere özelleşmiş
ve zarla çevrili yapılar. Çekirdek, mitokondri, kloroplastlar gibi. |
|
Organel:
Hücrenin içerisinde bulunan ve her biri farklı görevlerden sorumlu olan,
daha küçük alt birimler. |
|
Organik
asit:
Yapısında
karboksil
(—COOH)
bulunan
asitler. |
|
Organik madde : Doğal olarak bulunmayıp canlı organizmalar
tarafından senezlenen maddeler. |
|
Organizatör : Embriyonun bazı kısımlarını etkileyen ve onların
histolojik ve morfolojik farklılaşmasını yöneten bir embriyo parçası. |
|
Organogenez:Embriyo tabakalarından organların meydana
gelmesi. |
|
Orijin :
Çıktığı yer, kaynağı, yapıldığı yer. |
|
Ornithofil: Kuşlarla tozlaşan. |
|
Orthomyxoviridae |
Grip
virüslerinin dahil olduğu, 80-200 nm büyüklüğünde, çok iplikli sarmal RNA
içeren, kılıf üzerindeki çıkıntıları kırmızı kan hücrelerinin
aglütinasyonuna neden olan bir familya. |
|
Ortogenez (Y. Orthos-doğru+Genesis-üretim) : Belirli bir yöndeki
evrimsel ilerleme. Düz hatlı evrim. |
|
Ortotrop: eş anl. Atrop. |
|
Osein: Kemik dokunun ara maddesi. |
|
Osel (L . Oculus-göz) : Omurgasız hayvanların birçok farklı
tipinde bulunan basit bir ışık reseptörü. Nokta göz. |
|
Oselat: Göz şeklinde. iki değişik renkte ve nokta şeklindeki
beneklerin üst üste bulunması. Ortadaki daire şeklindeki benek ve onu
etrafındaki yuvarlak benek değişik renktedir. |
|
Osmoregülasyon: Bazı sucul organizmaların, vücutlarının osmotik
basıncını, yaşadıkları ortamın osmotik basıncına bağlı olmadan
ayarlamaları. |
|
Osmoz (Y. Osmos-itme) : İki çözelti, çözünen molekülleri
geçirmeyip, çözücüyü geçiren seçici geçirgen bir zarla ayrıldığında çözücü
moleküllerin az yoğundan daha yoğun alana doğru geçmesidir. |
|
Osmoz:
Az yoğun ortamdan çok yoğun ortama suyun geçmesi olayı. |
|
Osmoz:Suyun yoğunluğunun çok olduğu yerden az olduğu yere doğru,
yarı geçirgen zardan geçmesi. |
|
Ossein:Kemik dokunun ara maddesi. |
|
Osteomalozi:
Kemiklerin yumuşaması ve eğilmesi belirtileri gösteren bir
hastalıktır. |
|
Osteosit:Kemik dokuyu oluşturan kemik hücreleri. |
|
Otoimunite |
Vücudun
kendi antijenlerine karşı yanıtsızlık halinin bozulması ve immün yanıtın
oluşmasıdır. |
|
Otoklav |
Sterilizasyon
için genellikle 121 C 'da (15 psi) kullanılan, basıncı ve/ veya sıcaklığı
ayarlanabilen yüksek basınç ve sıcaklığa dayanıklı cihaz. |
|
Otoklavlamak :
Otoklava koymak. |
|
Otolit:Kulak taşı. |
|
Otoliz |
Kendiliğinden lize. |
|
Otopsi : Vücut organlarından parça alınması. |
|
Otopsi parçası :
Alınan parça. |
|
Ototrof:
Işık enerjisi veya kimyasal enerji kullanarak, inorganik maddelerden kendi
organik besinini üretebilen canlılar (kendibeslek). |
|
Ototrof: Kendi besinini kendisi yapan canlılara denir. |
|
Ototrofluk (Y. Autos-kendi+Trophis-Beslenmek) : Kendi beslerlik,
inorganik hammaddeden organik besinsel madde üretme. |
|
Otozom (Y. Autos-kendi+Soma-vücut) : Eşey kromozomlarından başka
herhangi bir kromozom çifti. |
|
Ovaryum (Yumurtalık) : İçerisinde, yumurta hücrelerini
bulunduran, dişi organ kısmıdır. |
|
Ovaryum: Dişi
eşey organı, yumurtalık. |
|
Ovaryum: Yumurtalık. Dişi organda stilusun alt tarafında bulunan
ve bir veya daha çok sayıda tohum taslağı taşıyan şişkin parça. |
|
Ovaryum:Yumurtalık. Yumurtanın meydana geldiği yer. |
|
Ovat: Yumurta şeklinde, yumurtamsı. Yumurtanın boyuna kesiti
şeklinde olan ve sapı bu yapının geniş tarafında bulunan basit yaprak. |
|
Ovidukt: Yumurtaları, yumurtalıktan dışarı taşıyan kanal,
yumurta kanalı. |
|
Ovipar: Yumurtasını vücut dışına bırakarak çoğalan. |
|
Ovipozitor: Yumurtaları yerleştirmeye yarayan yapı, yumurtlama
borusu. |
|
Ovovivipar: Bir plasenta oluşumuyla anne-yavru arasında bağlantı
olmaksızın, yumurtası vücut içinde gelişen ve yavruyu yumurtadan çıktıktan
sonra vücut dışına bırakan, yalancı doğum yapan. |
|
Ovul (L . Ovulum-küçük yumurta) : Tohum taslağı. Bir ya da daha
fazla integumentle örtülü tohumlu bitkinin ovaryumu içinde bulunan bir
megasporangium. |
|
Ovulasyon (L . Ovulum-küçük yumurta+Atus-ürün) : Ovaryumun graaf
folikülünde olgun yumurtanın atılması. |
|
Ovül: Tohum taslağı. Döllenmeden sonra olgunlaşıp tohumları
oluşturan yapı. |
|
Ovül: Tohumlu bitkilerde, döllenmeden sonra tohumu meydana
getiren yapı. |
|
Ozmofil |
Yüksek
şeker konsantrasyonu seven. Daha çok mayalar için kullanılan bir deyimdir.
Bu tip mayalar Glikoz Broth %50 besiyerinde geliştirilir. Saccharomyces
rouxii tipik bir ozmofil mayadır. Ayrıca bakınız; ozmotolerant. |
|
Ozmotolerant |
Yüksek
şeker konsantrasyonuna dayanıklı. Daha çok mayalar için kullanılan bir
deyimdir. Ayrıca bakınız ; ozmofil. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|