Fagositoz |
Bir
maddenin hücre içine alınması işlemidir. Sırasıyla;hücreye tutunma, hücre içine alınma, fagozom oluşumu
ve sindirim kademelerinden oluşur. |
2.Hücre
zarından geçemeyen büyük katı moleküllerin
yalancı ayaklarla hücre içine alınmasıdır. |
3.
Bakteri ve yabancı cisimlerin akyuvar gibi bir hücre tarafından yalancı
ayaklar çıkararak hücre içine
alınması. |
4.
Büyük parçacıkların (besinlerin veya yok edilecek olan yabancı
maddelerin), yalancı ayaklar yardımıyla hücre içerisine alınması. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Fagozom |
Fagositozla alınan maddenin
oluşturduğu vakuol. |
|
Faj |
Kelime
anlamı "yiyen" demektir. Mikroorganizmaları infekte eden virüs olarak
tanımlanır. Sadece faj denildiğinde bakteri fajları (bakteriyofaj)
anlaşılır. Fungusları infekte edenlere ise mikofaj denilir. Bazı tipleri
klonlama vektörü olarak kullanılan, bazıları litik (T4 fajı), bazıları da
bakteri içinde lizogenik şekilde (bakteriyofaj lambda) çoğalan, kalıtım
materyali DNA (T serisi fajlar, Lambda fajları, M13 gibi) ya da RNA (tütün
mozaik virüsü) olan virüslar. |
Faktör: Çözeltinin kesin normalitesinin hesaplanması için
yaklaşık normalitenin çarpılması gereken sabit sayı. |
|
Fakültatif Aerob |
Aslen
anaerob olup, atmosferik oksijen varlığında da gelişebilen
mikroorganizmalar. Ayrıca bakınız; aerob, anaerob, mikroaerofil,
aerotolerant, fakültatif anaerob. |
|
Fakültatif Anaerob |
Hem
oksijenli hem de oksijensiz ortamda solunum yaparak gelişebilen. Koli
basili olarak da bilinen Escherichia coli tipik bir fakültatif anaerob
bakteridir. Ayrıca bakınız ; aerob, anaerob, mikroaerofil,
aerotolerant |
|
Falkat: Oraksı. orak biçiminde. Ayası orak şeklinde kıvrık olan
basit yaprak. |
|
Falsifoveat: Sahte çukurlu. Çukurun kenarları eşit derinlikte
değil. Bir tarafı daha az derin. |
|
Familya |
İlgili
cinslerden oluşan biyolojik grup. Familyayı oluşturan kelime aceae soneki
ile biter. Örneğin, Enterobacteriaceae. |
|
Farinks (Y. Pharynx-boğaz) : Yutak. Sindirim sisteminin solungaç
keseleri ya da yarıklarını meydana getiren bölümü. İleri omurgalılarda
farinks, ön tarafta ağız ve burun boşluğu ile, arka tarafta özofagus ve
gırtlakla birleşir. |
|
Farinks(yutak):Ağız ve burun boşluklarıyla,gırtlak ve yemek
borusu arasındaki boşluk. |
|
Farinks: Ağız ve burun boşluklarıyla, gırtlak ve yemek borusu
arasındaki boşluk, yutak. |
|
Fasikulat: Küçük demet. Demet şeklinde olan. |
|
Fauna:
1.Belirli bir coğrafî alanda bulunan
hayvan türlerinin tümü. |
2. Belirli bir
ortamdaki hayvan türlerinin tümü. |
|
Favulariat: Yüzeyi incecik damarlı. Damarlar birbirinden zigzig
oluklarla ayrılır. |
|
Faz:
Homojen
olmayan
sistemlerde
gözün
görebildiği
her bir kısım. |
|
Feçes |
Dışkı. |
|
Fekal |
Dışkı ile ilişkili. |
|
Femur: Uyluk kemiği. |
|
Fenokopi (Y. Phanein-göstermek+L . Copia-bolluk, sayı) :
Çevredeki fiziksel ve kimyasal etkilerden doğan ve başka bir genotipin
ırasal özelliklerinin taklidi olan bir bireyde gelişim seyrinin değişerek
farklı genotipteki bireyin ırasının taklit edilmesidir. İnsüline bağlı
şeker hastaları normal bireylerin fenokopisidir. |
|
Fenoloji : Çiçek açma, üreme, göç gibi iklime ve çevre
koşullarına bağlı, periyodik biyolojik olayların incelenmesi ve kaydı. |
|
Fenotip (Y. Phainein-göstermek+Typos-tip) :1.Bir organizmanın kalıtsal yapısının dıştaki görünür
ifadesidir. |
2.Bitkinin genotipe bağlı olarak
ve ortam koşullarının etkisiyle oluşan dış
görünümü. |
3.Genotipin dışa yansıması veya
canlının dış görünüşü. |
|
Fermantasyon :(Mayalanma)1. 02'siz solunum. |
2.Organik bir bileşiğin bir
enzim sistemiyle anaerobik olarak
parçalanmasıdır. Açığa çıkan enerji, hücrenin diğer olayları yürütmesinde
kullanılır. |
3.Bazı
mikroorganizmaların ürettiği enzimlerin etkisiyle organik maddelerin
uğradığı değişiklik. |
|
Ferment (enzim) : Organizmadaki kimyevi reaksiyonlarda katalizör
olarak görev yapan bileşikler. |
|
Feromon (Y. Phorein-taşımak) :1. Bir organizma tarafından
çevreye salgılanan ve aynı türün öteki
üyelerinin davranış ve gelişmesine etki eden bir maddedir. |
2.
Alan belirlenmesi, topluluk içinde hiyerarşik düzenin sağlanması ve üreme
döneminde eşlerin birbirini bulması gibi durumlarda etkili olan, "dış
hormon" olarak da adlandırılabilen kimyasallar. |
|
Fetüs:Embriyonun üçüncü aydan doğuma kadar tüm organ taslakları
oluşmuş hali. |
|
Fibril:Telcik(miyofibril=Kas telciği; nörofibril= Sinir
telciği) |
|
Fibrin:
Kanın
pıhtılaşması
esnasında meydana gelen iplikler. |
|
Fibrinojen:
Kanımızda protein
yapısında bir madde. |
|
Fibriolat: Küçük saçaklı, saçakcıklı. |
|
Fikoeritrin (Y. Phykos-deniz yosunu+Erythros-kırmızı) : Kırmızı alglerde bulunan kırmızı renkli
kromoprotein. |
2.Kanın pıhtılaşmasıyla oluşan
ipliksi, ağsı yapı. |
|
Fikoloji |
Alg bilimi, Algoloji |
|
Fikosiyanin (Y. Phykos-deniz yosunu+Kyanos-mavi) : Mavi-yeşil
alglerde bulunan mavi renkli kromoprotein. |
|
Fiksasyon: Tespit
etme. |
|
Filamanlar:
Parçacıklar, bölümler. |
|
Filament: İplikçik. Erkek organın başçığım (anter) taşıyan
sap. |
|
Filiary:
İnvolukrum'u meydana getiren pulsu yaprakların bir tanesine verilen
ad. |
|
Filiform: İpliksi; iplik şeklinde ince ve uzun olan. |
|
Filloklat: Fotosentez işlevi gören yaprak şekline dönüşmüş
gövde. |
|
Filogenetik |
Bir
türün ya da yüksek taksonomik grupların soy gelişimi ve evrim
geçmişi. |
|
Filogenetik sıflandırma: Canlıların akrabalık derecelerine göre
sınıflandırılması. Doğal sınıflandırma. |
|
Filogeni (Y. Phylon-ırk+Genesis-döl) : Bir organizma grubunun
tüm evrimsel tarihi. |
|
Filotaksis : Gövde ekseni üzerinde yaprakların diziliş şekli. |
|
Filoviridae |
Kılıflı,
tek iplikli sarmal RNA içeren, Ebola virüsünün de dahil olduğu, 80-14000
nm büyüklüğünde bir virüs familyası. |
|
Filtre: Akışkan olan sıvı yada gazı süzmeye yarayan gözenekli
madde. Akışkandaki asıltı, çamursu ya da katı maddeleri ayırmaya yarar. |
|
Filum(Y. Phylon-ırk) : Hayvan ya da bitki dünyasında, ortak bir
atadan geldiklerine inanılan organizmaları içeren büyük ana bölüm. |
|
Fimbria |
Bakınız, pilus. |
|
Fimbriat: Saçaklı, kenarlarda parçalara ayrılarak saçak gibi bir
yapının oluşması. |
|
Fisyon (L . Fissio-yarmak, çatlamak) : Organizmanın yaklaşık iki
eşit parçaya bölündüğü eşeysiz üreme olayıdır. |
|
Fitoplankton ( Y. Phyton-bitki+Planktos-dolaşan) : Okyanus ya da
göllerde bulunan ve çoğunlukla alglerin oluşturduğu mikroskobik yüzücü
bitkilerdir. |
|
Fitoplânkton:
Çoğunlukla bir hücreli su yosunlarından oluşan, sularda yüzen bitki
topluluğu. |
|
Fitoplankton: Suda pasif olarak hareket eden (yer değiştiren) ve
bitkisel özellik gösteren organizmalar. |
|
Fizyoloji:Canlılardaki yaşamsal olayları (işleyişi)inceleyen
bilim. |
|
Flabelîat: Yelpaze biçiminde, yelpazemsi. yelpazeye benzeyen. |
|
Flagella |
Flagellin
adı verilen proteinden oluşan bakterilere özgü hareket organeli. |
|
Flagella Boyama |
Bakteri
hareket organı olan flagella varlığının gösterilmesi için uygulanan boyama
yöntemi. . |
|
Flagellatlar (L . Flagellum-kamçı) : Bir ya da daha fazla sayıda
ince, kamçı gibi organı bulunan mikroorganizmalardır. |
|
Flamentli Mikrofungus |
Klinik
ve veteriner mikrobiyolojide "mantar" diğer mikrobiyoloji dallarında "küf
(mold)" olarak adlandırılan canlı grubu. "Mantar" deyimi ile kavram
kargaşası yaratmaması için flamentli mikrofungus olarak
tanımlanmaktadır. |
|
Flamentsiz Mikrofungus |
Mayaları
tarif eden deyim. Ayrıca bakınız flamentli mikrofungus. |
|
Flaviviridae |
Eklem
bacaklılarda kopyalanabilen ve insanlara geçirilen, sarı humma ve hepatit
C gibi hastalıklara neden olan, 40-50 nm çapında , tek iplikli RNA içeren
(pozitif iplikli) , kapsidi ikozahedral şekilli, kılflı bir virüs
familyası. |
|
Fleksör (L . Flectere-eğilmek) : Kol ve bacağın kırılmasını
sağlayan kas. |
|
Floem (Y. Phloios-kabuk) : Bitkilerdeki bir tip iletim
dokusudur. Gövde ya da kökte hem yukarı hem de aşağıya doğru organik
maddeleri taşır. |
|
Floem: Bitkilerde organik besin taşıyan, canlı ,iletken doku.
Soymuk borusu. |
|
Floem: Soymuk boru. Bitkide organik madde taşınımında iş gören
iletim elemanları. |
|
Floem:Bitkilerde organik besin taşıyan, canlı, iletken doku,
soymuk borusu. |
|
Flora |
Bir
bölgenin bitki örtüsü topluluğu. Mikroflora ise bir ortamda bulunan
mikroorganizmalar anlamındadır. |
|
Flora:
Belirli bir alanda bulunan bitkilerin tümü. Bakteriler için de flora
kelimesi kullanılır. |
|
Flora: Belirli bir coğrafî alanda bulunan bitki türlerinin
tümü. |
|
Floresans : Farklı dalga boyunda radyasyon absorbe eden bir
maddenin ışık salması, eksite edilmiş singlet durumun temel duruma
bozunması sırasında meydana gelir. Isıya bağlı olmayan çok hızlı bir
olaydır. |
|
Folik asit: |
B9 vitamini. |
|
Folikul: Apokarp ginekeumlu çiçeklerde, her biri bağımsız pistil
taşıyan ve boyuna yarılarak açılan kuru meyva. |
|
Folikül (L . Folliculus-küçük torba) : Memeli ovaryumunda
olgunlaşmış yumurtayı taşıyan küçük bir hücre kesesidir. |
|
Folikül:
Küçük kese şeklindeki yapıların genel adı. |
|
Folikül:Memelilerde yumurtalıkta bulunan ve olgunlaşmış
yumurtayı taşıyan kesecik. |
|
Folikül:Yumurtalıklarda, yumurta oluşumunu sağlayan hücreler |
|
Foramen Ovale (L . Forare-delmek) : Sağ ve sol atriumlar
arasında bulunan oval pencere fötüste bulunur. Bunun aracılığıyla sağ
atriuma giren kan ciğerlere uğramadan aorta geçebilir. |
|
Foraminifera (L . Forare-delmek+Ferre-taşımak) : Kalkerli ve çok
odacıklı kabuk salgılayan ameboid protozoa. Odacıklar üzerindeki
deliklerden hayvan ayaklarını çıkarır. |
|
Fosfataz : Bir molekülden su kullanarak fosfat grubunu ayıran
enzim. |
|
Fosfodiester
bağı:DNA'daki fosfat ile şeker arasındaki bağ. |
|
Fosfolipid : |
Fosforlu yağ bileşikleri. |
|
Fosfoprotein : Protein sentezlendikten o proteine
proteinkinazlarla fosfor eklenmiş hali. |
|
Fosforesans (Y. Phos-ışık+Phorein-taşımak) : Bir molekülün
triplet durumundan temel durumuna bozunması sırasında belirli bir ısısı
olmaksızın ışık çıkarması. |
|
Fosforilasyon (Y. Phos-ışık+Phorein-taşımak) : Bir fosfat
grubunun organik molekül içine girişi. |
|
Fosforilasyon: ATP üretimi. |
|
Fosil (L . Fossilis-kazmak) : Yer kabuğunda korunmuş olan
organizma kalıntısı. |
|
Fosil:
Günümüzde yaşamayan canlıların eski devirlerden kalma, taşlaşmış
kalıntıları. |
|
Fosil: Milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların korunarak bugüne
kadar gelmiş kalıntıları. |
|
Fotofosforilasyon |
Işığı
enerji kaynağı olarak kullanarak ATP gibi yüksek enerjili fosfat
bağlarının sentezi. |
|
Fotoheterotrof |
Işığı enerji, organik maddeleri
karbon kaynağı olarak kullanan organizma. |
|
Fotoliz (Y.Phos-ışık+Lysis-kayıp) : Işık altında bir molekülün
ayrışması. Örneğin klorofil tarafından absorbe edilen ışın enerjisiyle
fotosentezde suyun ayrışması. |
|
Fotometre : |
Görünen ışığı ölçen alet. |
|
Fotometri : |
Fotometre ile yapılan miktar tayini metodu. |
|
Foton (Y. Phos-ışık+Ton-dilim) : Elektromanyetik radyasyon
partikülü, bir kuantumluk ışınsal enerji. |
|
Fotonasti:
Bitkilerde ışık etkisiyle görülen hareketlerdir. |
|
Fotootofof |
Işığı enerji, karbon dioksiti
karbon kaynağı olarak kullanan organizma. |
|
Foto-ototrof:
Işık enerjisini kullanarak, ihtiyacı olan organik besin maddelerini
üretebilen canlılar. |
|
Fotoperyodizm : (Y. Phos-ışık+Peri-ışık+Hodos-yol+İsmos-durum) :
Hayvan ve bitkilerin ışık ve karanlık değişimlerine karşı gösterdikleri
fizyolojik tepki. |
|
Fotoreseptör:Işığı algılayabilen duyu hücresi, ışık almacı. |
|
Fotosentez |
1-Işık enerjisi kullanarak;karbon dioksitten, karbohidratların sentezi.2-Bitki hücrelerinde klorofil tarafından tutulan ışınım enerjisinin kullanılmasıyla su ve karbondioksitten karbonhidratların sentezlenmesi olayıdır.3-Klorofil taşıyan hücrelerde görülen, ışık enerjisinin kullanılmasıyla su ve karbondioksitten organik madde sentezlenmesiyle sonuçlanan tepkimeler zinciri.
|
|
4-Yeşil bitkilerin, güneş enerjisi ve klorofil pigmenti yardımıyla CO2 ve H2O'dan besin maddelerini üretmesidir.5.Klorofil taşıyan hücrelerde görülen, ışık enerjisinin kullanılmasıyla su ve karbondioksitten organik madde sentezlenmesiyle sonuçlanan tepkimeler zinciri. |
Fototaksi |
Işığa
doğru (pozitif fototaksi) veya ışıktan uzağa (negatif fototaksi) doğru
organizmanın hareketi. |
|
Fototaksi: Işığa bir cevap olarak yapılan yönlenme hareketi. |
|
Fototrof |
Işığı
enerji kaynağı olarak kullanan organizma. Ayrıca bakınız; fotoototrof,
fotoheterotrof. |
|
Fototropizma (Y. Phos-ışık+Tropos-dönüş) : Organizmanın ışığa
karşı büyüme tepkisi. |
|
Fototropizma:
Bitkilerin ışığa doğru gösterdiği yönelme hareketidir. |
|
Fovea (L . Fovea-küçük çukur) : Bir organın yapısı üzerindeki
küçük çukur. Özellikle retinanın merkezinde bulunan çukur yalnız konileri
içerir ve net görüntüyü sağlar. |
|
Foveat: Çukurlu. Yüzeyin çukurlarla kaplı olması. |
|
Foveolat: Çukurcuklu. Küçücük çukurlu. |
|
Fötüs (L . Fetus-verimli) : Embriyonik gelişimini büyük ölçüde
tamamlamış fakat doğmamış yavru. İnsanda gebeliğin 3.ayından doğuma
kadar. |
|
Frigana: Bodur ve kurakçıl bitkilerin oluşturduğu vejetasyon
tipi. |
|
Fruktoz : Genellikle meyvelerde bulunan ve yapısında 6 karbon
atomu içeren bir çeşit şeker molekülü. |
|
Fukoksantin (L . Fucus-kaya likeni+Y. Xanthos-sarı) : Diatome,
esmer alg ve dinoflagellat’larda bulunan kahverenkli pigment. |
|
Fundus (L . Fundus-dip) : Bir organın dip kısmı ya da tabanı.
İçi boş organın ağza en uzak kısmı. |
|
Fundus: Midenin genişlemiş kısmı. |
|
Fungusit |
Fungusları
öldüren kimyasal maddelerin genel adı. Fungus üzerindeki etki
konsantrasyon ve süreye bağlıdır. |
|
Fungusit: Mantarla mücadele ilaçları. |
|
Funikulus: Tohum taslağı sapı. Tohum taslaklarını plasentaya
(eten) bağlayan sap. |
|
Furkat: Çatallı, çatal biçiminde ikiye ayrılmış. |
|
Fusarium |
Yaygın olarak bulunan
bir küf (mantar) türü |
|
Fusiform |
İğ
şeklinde ortası şişkin, uçlara doğru inceleni Beyzbol topu gibi şekli
olan. |
|
Fusiform:
İğimsi, iğ biçiminde. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|