Abaksial: Gövdeden, merkezden veya
eksenden uzak olan yüz. Yaprakların alt yüzleri v.b. gibi. |
Abaksial: Gövdeden, merkezden veya eksenden uzak olan yüz.
Yaprakların alt yüzleri v.b. gibi. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Abdomen: Karın, böceklerde vücudun son bölümü. |
|
Abiyogenez: Canlıların cansız maddelerden meydana geldiğini
savunan görüş. |
|
Absisyon Tabakası :
Yaprak sapının dip kısmında yer alan, birbiriyle gevşek olarak bağlantılı, ince duvarlı
hücrelerden oluşan özel bir tabaka. Bu hücre
tabakası, yaprağın bağlantısını zayıflatır ve yaprak dökümüne
olanak verir. |
|
Absorbsiyon : Bir maddenin enerjiyi veya diğer bir maddeyi
emebilme, soğurma yeteneğidir. |
|
Absorbsiyon
: Enerji ya da diğer bir maddeyi emebilme,
soğurma. |
2.Bir maddenin enerjiyi veya diğer bir maddeyi emebilme, soğurma
yeteneğidir. |
3. Bir maddenin deri ve sindirim
kanalı mukozası tarafından alınması. |
|
Absorpsiyon spektrumu : Işığın bir maddeden geçerken emilen özel
dalga boy larının enerji miktarı için bir ölçü. Her molekül kendine özgü
bir absorpsiyon spektrumuna sahiptir. |
|
Acoelomata:
Sölom boşluğuna sahip olmayan canlılar. Endoderm ve ektoderm arası tamamen
mezoderm ile doludur. |
|
Açık
Demet: Odun ve soymuk boruların arasında kambiyum bulunan demetlere açık
demet denir. |
|
Açık dolaşım: Kanın damarlardan dokular arasındaki özel
boşluklara yayılıp, madde alış verişi olduktan sonra toplayıcı damarlarla
kalbe dönmesine denir. |
|
Açık
Tohumlu Bitki: Tohum taslağı açıkta olan, gerçek çiçek ve tohum taslağı
bulundurmayan, çiçeğe karşılık gelen kozalakların bulunduğu, iğne yapraklı
ağaç ve çalılardan oluşan bitkilerdir. |
|
Adaksial: Gövdeye, merkeze veya eksene yakın olan yüz. |
|
Adaptasyon
(Uyum) :1. Bir canlının kendi çevresine uyması, uymayı gerçekleş tiren olaylar, canlının
çevresi içinde yaşamasına olanak veren özellik. |
2.Canlıların yaşama ve üreme
şansını artıran çevreye uyumunu sağlayan ve kalıtsal olan özellikler. |
|
Adaptif Dallanma :
Bir atasal türden farklı habitatlarda yaşayan türlerin evrim leşmesi. |
|
Adenin (Y. Aden-bez ) : Enerji iletiminde önemi olan nükleik
asit ve nükleotid lerin adenozin tri fosfat(ATP), adenozin di fosfat(ADP),
adenilik asit(AMP) bileşeni. |
|
Adenin : Nükleik asitlerin yapılarında bulunan azotlu bir pürin
bazıdır.Adenin yapısına katıldığı bazı moleküller ; ATP, ADP, AMP, NAD,
NADP vs. |
|
Adenovirüsler : Çift zincirli DNA molekülüne sahip virüslere
denir.Boyutları 70 - 80 nm olup hayvanlarda bazı tümörlere neden olur. |
|
Adenozin Tri Fosfat (ATP) : Adenin, riboz ve üç fosfat grubu
içeren bir organik maddedir. Biyolojik sistemlerdeki enerji iletiminde
birinci derecede önemlidir. |
|
Adenozin trifosfat (ATP):Canlıların doğrudan kullandığı hücresel
enerji molekülü, biyolojik enerji. |
|
ADH : Metabolik faaliyetler sonucunda oluşan alkolleri, keton ve
aldehit gruplarına çeviren enzimlerden birisi. |
|
Adipoz (L. Adiposis-yağa ait) : Yağın depolandığı doku ya da
yağ. |
|
Adrenalin:
Böbrek üstü bezlerinin öz bölgesinden salgılanan hormondur.Kan damarlarını daraltır
ve tansiyonu artırır. |
|
Adventif Kök (Ek kök) (L. Ad-ya+Venire-gelmek) : Normal olmayan
bir yerden (gövdeden) çıkan kök. |
|
Aerob organizma : Ancak oksijen varlığında yaşayabilen
organizmalara denir (tam tersi "Anaerob"). |
|
Aerob: Yalnızca oksijen varlığında yaşayabilen. |
|
Aerobik (Y. Aero-hava) :Canlı yalnız moleküler oksijen bulunduğu
zaman gelişme ya da metabolizleme. |
|
Aerobik solunum: Hücrede yalnız moleküler oksijenin kullanıldığı
bir solunum şeklidir. |
|
Afaziya (Y. A-yok+Phasis-konuşma) : Beyin merkezlerinin
hastalanması ya da zedelenmesi sonucu olarak bazı sembolleri (Yazı ve söz
olarak) tanıyamama durumu. |
|
Aglütinasyon (L. Agglutinare-bir şeyi yapıştırmak) : 1.Bir sıvı içinde dağınık halde bulunan hücre ya da
parçacıkların kümeleşmesi. |
2. Bazı hücrelerin (kan hücresi,polen gibi..) antikorlarla etkileşmesi
sonucu çökelmeleridir. |
3. Kan hücrelerinin kümeleşerek
pıhtılaşması. |
|
Agnata (Y. Anathos-çene) : Çenesiz balıklar. Lampetra sp.,
Mirine sp. ve bir çok sonu gelmiş türü içeren omurgalı sınıfı. |
|
Agregat: Tek çiçekten meydana gelmiş, çok sayıdaki
yumurtalıklardan oluşan yalancı meyva. Etlenmiş çiçek tablasında çok
sayıda etli meyva bulunmaktadır. |
|
Akaulesent: Gövdesiz. |
|
Aken: Kapçık meyva. Kuru, küçük, bir tohumlu ve kendiliğinden
açılmayan meyvalar. |
|
Aklamideik: Periantı bulunmayan, periantsız. |
|
Akondroplaziya (Y.
A-değil+Chondros-kıkırdak+Plasscin-oluşturmak) : Yeter siz kemik oluşumuna
ve cüceliğe neden olan kemik gelişim ve olgunlaşmasında kalıtsal
bozukluk. |
|
Akrodrom: Damarların yaprak ayası tabanından bağımsız çıkıp uca
kadar dallanmadan ve birbirlerine aşağı yukarı paralel olarak
bulunmaları. |
|
Akromegal : Erişkinde hipofizin ön lobundan salgılanan hormonun
aşırı çalışmasından meydana gelen hastalık. |
|
Akromegali (Y. Akron-kol ve bacaklar+Megalo-büyük) : İskelette
kol ve bacaklar, burun, çene, el ve ayak parmaklarının fazla büyümesi.
Hipofiz bezinden büyüme hormonun fazla salgılanması sonucu oluşabilir. |
|
Akrozom (Y. Akron-kol ve bacaklar+Soma-vücut) : Sperma
hayvancığının baş bölgesini örten şapka gibi yapıdır. |
|
Aksiyon Potansiyeli : Faaliyette bulunan herhangi bir dokuda bir
kas kasılırken ve salgı yaparken, sinirden impuls geçerken duyarlı bir
aygıtla saptanabilen düşük güçte bir akım. |
|
Akson (Y. Axon-dingil) : Sinir impulsunu hücreden öteye götüren
sinir lifi. |
|
Akson : Sinir hücrelerinin uzun uzantısı. |
|
Aktif Taşıma (Aktif Transport) : Bir maddenin, enerji
harcanmasını gerektiren bir işlemle hücre membranı aracılığıyla, yoğunluk
farkına bağlı olarak içe ya da hücre dışına taşınması. |
|
Aktif
taşıma : Maddelerin az yoğun ortamdan çok yoğun ortama enerji harcayarak
geçmesi olayıdır. |
|
Aktif taşıma: Yarı geçirgen bir zarda maddelerin az yoğun
ortamdan çok yoğun ortama enerji harcayarak geçmesi olayıdır. |
|
Aktif taşıma: Yarı geçirgen zar aracılığıyla ATP harcanarak
gerçekleştirilen .genellikle az yoğun ortamdan çok yoğun ortama doğru
meydana gelen madde taşınması. |
|
Aktin : Kaslarda kasılmayı sağlayan protein yapıdaki ince
iplikler. |
|
Aktin : Kasta bulunan bir proteindir. Miyozinle birlikte kasın,
kasılma ve gevşe mesini sağlar. |
|
Aktin: Kaslarda kasılmayı sağlayan protein yapıdaki ince
iplikler. |
|
Aktinomorf: Işınsal, yıldızsı, ikiden fazla simetri ekseni
bulunan ve birbirine benzeyen bölümlere ayrılabilen. |
|
Aktivatör :
Aktif hale getiren. |
|
Aktivite :
Tesirlilik derecesi. |
|
Akuleat: Yüzeyi, kaidesi kalın, kısa. sert, ucu sivri yapılarla
kaplı olan. |
|
Akuminat: Uç kısma doğru aniden daralarak sivrilmiş olan. |
|
Akut:
Aniden meydan gelen (Akut apantisit gibi). |
|
Akut: Sivri veya keskin uçlu. Yaprak ayasının uç kısmında sivri
olması. |
|
Akyuvar:
(Lökosit)
Mikroplarla
savaşmakla
vazifeli kan hücresi. |
|
Ala: Kanat. |
|
Alarm Renkliliği(Mimikri) : Bazı hayvanların yaşamlarını
sürdürmek için gösterdikleri renk adaptasyonları. Predatörler, parlak,
belirgin renkler taşıyan bu hayvanların zehirli ya da tatsız olduğunu
sanarak onları yemekten çekinirler. |
|
Aldehit:
Yapısında -CHO gurubu bulunduran organik maddeler. |
|
Aldosteron:
Böbrek üstü bezinin kabuk bölgesinden salgılanan hormon. |
|
Alel (Y. Allelon-iki şeyden biri) : Kromozomun belli bir yerinde
(lokus) görüle bilen, bir genin değişik formlarıdır. |
|
Alel: Bir karakter üzerinde aynı yada farklı yönde etkili olan
iki veya daha fazla genden herbiri. |
|
Alerji : 1.Çevredeki bir maddeye karşı saman nezlesi, deri
kızarması ya da astım biçiminde oluşan aşırı
duyarlılık.2.Çiçek tozları,ev tozları veya antibiyotik ilaçların
bağışıklık sistemini uyarması ile oluşan aşırı duyarlılık. |
2.Çiçek tozları veya antibiyotik
ilaçların bağışıklık sistemini uyarması ile oluşan aşırı duyarlılık. |
|
Alg: Sulu ortamlarda yaşayan yosun.2.Gelişme sırasında embriyo
teşkil etmeyen ,iletim dokusundan yoksun olan ve klorofiliçeren büyük
bitki gruplarından biridir. |
|
Algler : Gelişme sırasında embriyo teşkil etmeyen ve iletim
dokusundan yoksun olan ve klorofil içeren büyük bitki gruplarından
biridir. |
|
Alkalilettirme :
Baz ilave etmek. |
|
Allantoyis kesesi: Yumurta içindeki metabolik artıkların
depolandığı embriyonik kese. |
|
Allontois (Y. Allas-sosis+Eidos-şekil,biçim) : Sürüngen, kuş ve
memeli hayvan ların embriyo örtülerinden biridir. Sindirim kanalının son
kısmından gelişen ve embriyonik sidik kesesi ya da koryona giden ve çıkan
kan damarlarının kaynağı olan kese. |
|
Allopatrik: Türler veya populasyonların ayrı coğrafik alanlarda
bulunmaları. |
|
Alternat: Almaşık, almaşlı dizilişde olan. Her nodyumda bir
yaprak ve yapraklar arasında belirli bir açı bulunan yaprak dizilişi. |
|
Altglumella: Lemma. |
|
Alveol (L . Alveus-içi boş) : Torba biçiminde küçük boşluk ya da
genişlemiş kısımdır. |
|
Alveol : Akciğerlerde, genişlemiş küçük hava kesecikleri. |
|
Alveolat: Balpeteği gibi oyuk. |
|
Alyuvar: (Eritrosit) Vücutta oksijen ve karbondioksit
taşımacılığında görevli kan hücresi. |
|
Amebosit (Ameboid): Amip benzeri hücreler. |
|
Amensalizm : Biri ötekinden olumsuz olarak etkilendiği halde
ikincisinin birin ci türün bulunmasından zarar görmemesi durumudur. |
|
Amentum: Tırtıl, kadicik, sarkık başak. Erkek ve dişi çiçekleri
tek eşeyli ve genellikle periantları bulunmayan, ana ekseni eğilme
yeteneği olduğundan sarkık duran spika (başak) çiçek durumu. |
|
Amfitrop: Yatay tohum taslağı. Tohum taslağının 90 derece
dönerek fo-nikulusun taslağa yandan bitişmiş gibi göründüğü tohum
taslağı. |
|
Amilaz: Nişastayı parçalayarak şekere çeviren enzim. Tükürükte
bulunan haline “Pityalin" adı da verilmektedir. |
|
Amilaz: Pankreastan salgılanan ve nişastanın (Karbonhidrat)
sindiriminde rol oynayan enzim. |
|
Amilopektin :
Dallanmış yapıda nişasta çeşidi. |
|
Amino asit :Proteinlerin temel yapı taşı olan madde. |
|
Amino asit: Proteinlerin yapı taşıdır. Bir amino asit, amino
grubu (NH2) ile bir karboksil grubu (COOH) taşıyan bileşiklerdir. Çok
sayıda amino asit birleşerek proteinleri oluşturur. |
|
Aminoasit : Bir amino (-NH2 ) grubu ile bir karboksil (-COOH)
grubu içeren bir organik bileşiktir. Aminoasitler, proteinleri oluşturmak
için peptid bağlarıyla zincir biçiminde birbirine bağlanabilir. |
|
Amipsi Hareket (Y. Amoibe-değişme+Eidos-form) : Bir hücrenin
yalancı ayak lar yoluyla yaptığı hareket. |
|
Amitotik
bölünme: Hücrenin boğumlanarak ikiye bölünmesi, amitoz bölünme |
|
Amniyon (Y. Amnion-kuzu) : Sürüngen, kuş ve memeli hayvanların
embriyo örtülerinden biridir. Embriyo etrafında su dolu kesedir. |
|
Amoeboid
hücreler: Belirgin bir şekilde olmayan ve başka hücrelere farklılaşma
potansiyeline sahip olan hücreler. |
|
Amonyak (NH3): Protein metabolizması sonucu oluşan azot ve
hidrojen bileşimi olan keskin kokulu bileşik. |
|
Amplexikaul: Gövdeyi tamemen saran. Sapsız yapraklarda, yaprak
tabanındaki kulakçıkların gövdeyi sarması. |
|
Anabolizma (Y. Anamole-atma) : Enerji depolama, yani hücresel
madde yapımı nı ve büyümeyi sağlamak üzere basit moleküllerin karmaşık
molekülleri oluştur masına neden olan kimyasal reaksiyonlar. |
|
Anaerob:
Canlı yaşamı için oksijen varlığına gereksinim duymayan. |
|
Anaerobik (Y. An-yok+Aero-hava+Bios-yaşam) : Yalnız moleküler
oksijenin yokluğunda gelişme ya da metabolizleme. |
|
Anaerobik solunum: Hücrede moleküler oksijenin kullanılmadığı
bir solunum şeklidir. |
|
Anafaz (Y. Ana-yukarı, geri, tekrar+Phasis-evre) : Mitoz ya da
mayoz hücre bölünmesinde metafazı izleyen ve kromozomların kutuplara doğru
çekilmeye başladığı evre. |
|
Anaflaktik Şok (Y. Ana-yukarı, geri, tekrar+Phylaksis-korunma) :
Organizmanın yabancı protein ya da başka maddelere karşı normalin üstünde
aşırı reaksiyonu. |
|
Analiz : Ayırma |
|
Analog (Y. Analogos-orana göre) :1.Görünüş ve işlerde benzer
fakat köken bakımındanfarklı yapı ve organlardır 2.Görevleri benzer fakat
kökenleri farklı organlar. |
|
Anatrop: 1.Ters tohum taslağı. Tohum taslağının fonikulusa göre 180° dönmüş olması. |
2.Tohum taslağını plesentaya
bağlayan sap olan funikulusa göre 180 derece dönmüş, ters tohum
taslağı. |
|
Androdioik: Bazı bitkiler erkek çiçekli ve bazılarının erdişi
çiçekli olması. |
|
Androfor: Stamenlerin hepsini birden taşıyan sap. |
|
Androginofor: Üzerinde stamenler ve karpeller bulunan sap. her
ikisini birden, taşıyan sap. |
|
Androjen (Y. Andros-insan+Gennan-üretmek) :1.Testesteron ya
da öteki erkek eşey hormonlarından biri gibi
erkek özelliğini veren herhangi bir maddedir. |
2. Erkek eşey hormonlarının
genel adı. |
|
Androkeum: Erkek organlar kümesi. Çiçekteki erkek organların
(stamen) hepsine birden verilen ad. |
|
Andromonoik: Bitkide erkek çiçekler ile beraber erdişi
{hermafrodit) çiçeklerin bulunması. |
|
Androspor: bak. Mikrospor. |
|
Androsporangiyum: Androsporları oluşturan yapı. |
|
Anemi : Kansızlık. |
|
Anemofil: Rüzgarla tozlaşan. |
|
Anestezi:
Duyu giderilmesi. |
|
Anestezik :
Aneztezi uyandıran (Eter gibi). |
|
Anfetamin : Merkezi sinir sisteminde güçlü bir uyarıcı etkisin
olan uyuşturucu madde. |
|
Angiospermler: Gerçek çiçekli trakeofitler,çiçek ve meyveye
sahip,morfolojik olarak ot,çalı,ağaç gibi çok değişik formları
bulunan,tohumları kapalı bir ovaryum içinde bulunan bitkilerdir |
|
Angulat: Açı şeklinde. Yaprak kaidesi, yaprak sapında dar açı
meydana getirecek şekilde daralmış. |
|
Anhidrobağlar (Peptit) : İki molekül arasında su çıkması yoluyla
oluşan bağlardır. Örneğin, bir molekülden OH, ötekinden H iyonu
çıkarak. |
|
Anizogami: Farklı şekil, büyüklük ve yapıdaki gametlerin
birleşimiyle yapılan eşeyli üreme şekli. |
|
Anjin :
Bademcik yumuşak doku iltihabı |
|
Annual: Bir yıllık. Yaşam dönemlerini bir yıl içinde tamamlayan
bitkiler. |
|
Anter (Y. Antheros-çiçeklenme) : Çiçekli bir bitkide erkek
organlardan biri, için de haploid spor ya da polen taneciklerinin oluştuğu
polen keselerini (mikrospo rangium) içeren stamen kısmıdır. |
|
Anter: Başçık, ercik başı, çiçek tozu keseleri. Çiçek tozlarının
(Polen) o-luştuğu bölüm. |
|
Anteridyum (L. Antera-çiçekten yapılan ilaç+Y. İdion-küçülmüş son) : Çiçeksiz bitkilerde spermlerin
oluştuğu erkek organdır. |
2.Çiçeksiz bitkilerde ve
mantarlarda erkek gametleri oluşturan kısa,
silindirik yapıdaki kese. |
3. Spermleri oluşturan yapı. |
|
Anteriyör: Ön, ön tarafta bulunan. |
|
Anterozoid : Mantarlarda hareketli eşeysel hücre. |
|
Antiasit: Asit
giderici |
|
Antibadi : Böbreklerden suyun geri emilmesini denetleyen ve
hipofizin arka lobundan Sal gılanan hormon. |
|
Antibiotikler (Y. Anti-karşıt+Bios-yaşam) : Mikro organizmalar
tarafından mey dana getirilen ve seyreltik çözelti halinde bakterilerin ve
başka mikroorganizma ların gelişmesini engelleme, ya da onları tahrip etme
yeteneğine sahip maddeler dir. İnsan, hayvan ve bitki hastalıklarının
tedavisinde geniş ölçüde kullanılmıştır. |
Antibiyotik: Bakterilerin üremesine mâni olan sentetik (sun'i)
veya tabii şimiotera-patikler. |
|
Antidiüretik : Hormon (ADH) İdrarın böbreklerden dışarı
atılmasına mâni olan hormon. |
|
Antidiüretik Hormon (Y. Anti-karşıt+Diuretikus-sidik meydana
getirmeyi teş vik) : Böbrek borucuklarında suyun geri emilmesini
denetleyen ve hipofizin arka lobundan salgılanan hormondur. |
|
Antidiüretik hormon: Böbreklerden suyun geri emilmesini sağlayan
ve hipofizin arka lobundan salgılanan hormon. |
|
Antidiüretik hormon: Canlı vücuduna dışarıdan giren ve antikor
oluşmasını sağlayan yabancı madde. |
|
Antijen (Y. Anti-karşıt+Gennan-meydana getirmek) :1. Bir
organizmada özgül antikorların yapılmasını
başlatan protein ya da protein+polisakkarit bileşiminde bir yabancı
maddedir. |
2.Canlı vücuduna dışarıdan
giren ve antikor oluşmasını sağlayan yabancı madde.Antikor .bağışıklık
maddesi. |
|
Antikoagülan: Kanın pıhtılaşmasını önleyen madde. |
|
Antikodon:1.tRNA'daki üçlü baz dizilişi. |
2. Lökositlerin salgılamakla
görevle olduğu, vücudun müdafaa maddeleri. Organizmada mikroplarla savaşan
vücudun askerleri. |
|
Antikor (Antibodi) : Kan ya da dokularda bulunan bazı yabancı
maddelere karşı tepki olarak oluşturulan proteindir. |
|
Antikor:
Vücuda giren yabancı maddeleri yok etmek için vücudun ürettiği savunma
maddesi |
|
Antimetabolitler (Y. Anti-karşıt+Metabollein-değiştirmek) :
Normal fizyolojik işlev için gereksinim duyulan maddelere sıkı yapısal
benzerlik gösteren maddeler, esas metabolitin kullanılmasını engelleyerek
ya da onun yerini alarak etkisini gösterir. |
|
Antioksidan •
Oksidasyona mani olan madde |
|
Antipetalus: Petallerin karşısında olan. Petaller ile almaşlı
olmıyan. |
|
Antisepalus: Sepallerin karşısında olan. Sepaller ile almaşlı
olmıyan. |
|
Antitoksin (Y. Anti-karşıt+Toxicon-zehir) : Bakteri tarafından
salınan toksine (genellikle protein) karşı meydana getirilen bir
antikor.(Antibodi) |
|
Antosiyanin (Y. Antho-çiçek+Kyanos-mavi) : Kırmızı, mor ve mavi
çiçeklerde ki bir renk maddesidir. Hidrolize olunca antosiyonidin ve şeker
meydana getiren glikozitler oluşur. |
|
Antrofil: İnsanlarla tozlaşan. |
|
Antropojen: Doğal bitki örtüsünün insanların çeşitli
etkinlikleri sonunda özelliklerini yitirmesiyle ortaya çıkan yeni bitki
örtüsü. |
|
Anyon (Y. Ana-yukarı+İon-giden) : Negatif yük taşıyan iyon. |
|
Apandis: İnce bağırsak ile kalın bağırsağın birleştiği yerde
parmak şeklinde bir çıkıntı. |
|
Apandisit : Apandisin iltihaplanması. |
|
Apandisit:
Kör bağırsak iltihabı |
|
Apeks: Uç, tepe, herhangi bir şeyin ucu, en uç noktası. |
|
Apetal: Taç yapraksız, korollasız. Taç yaprakları veya korollası
bulunmayan çiçek. |
|
Apikal Meristem (L. Apex-tepe+Y. Merizein-taksim etmek) : Kök ya
da gövde ucunda bulunan farklılaşmamış embriyonik doku. |
|
Apikal: Tepesel, uçsal. Bir organın tepe veya uç kısmı.Ovül
ovaryum tepesine sarkık olarak bağlıdır. |
|
Apîkulat: Dar tepeli. Yaprağın uç kısmında ani bir daralma ile
meydana gelen parça. |
|
Apoenzim (Y. Apo-den+En-içinde+Zyme-maya) : Enzimin protein
kısmıdır. Tam işlevsel enzim haline gelmek için özgül bir koenzime
gereksinim duyar. |
|
Apoenzim: Enzimin koenzim olmadan etkinlik gösteremeyen protein
kısmıdır. |
|
Apokarp: Karpellerin birbirinden ayrı olması. Dişi organ
kümesindeki, iki veya daha fazla karpelin birbirine bağlı olmaması. |
|
Apopetal: bak. Dialipetali. |
|
Aposepal: bak. Dialisepali. |
|
Apotojen :
Hastalık etkeni olmayan |
|
Araknoid: örümcek ağı gibi. Örümcek ağı görünümünde karmaşık
uzun tüylerle kaplı olması. |
|
Arboretum: Doğru biçimde etiketlenmiş odunsu ve otsu bitkilerin
teşhisi ve bilimsel araştırmalar amacıyla bir araya getirilip
yetiştirildiği ortamlar. |
|
Areolat: Yüzeyin, ince hatlarla sınırlanmış (çevrilmiş) yuvarlak
şekillere bezenmesi. |
|
Arillus: Döllenme sonrasında, bazı tohumların üzerinde oluşan ek
örtü. |
|
Arillus: Tohumun çevresini saran yapı. |
|
Aristat: Kılçıklı, aristalı. Yaprak ucunda bulunan uzun, sert
dik duruşlu bir yapı. |
|
Arjantimetri :
Ayarlı
AgN03 çözeltisi ile yapılan, titrasyonun bitiş noktasında çökelek meydana gelme esasına dayanan miktar tayini metodu Aroma: Hoş, maddenin kendine has
kokusu Arter: Atar
damar• |
|
Arkegonyum (Y. Arche-başlangıç+Gonos-döl) : Çiçeksiz bitkilerde
yumurtanın oluştuğu dişi organ. |
|
Arkegonyum: Arkegonu oluşturan yapı. Arkegon: Eşeyli
bitkilerdeki yumurta hücresi. |
|
Arkegonyum:
Genellikle şişe biçiminde, bir sıra verimsiz hücre tabakasıyla çevrilmiş
boyun, karın kanal hücreleriyle yumurta hücresinden meydana gelmiş üreme
organı. |
|
Arkenteron (Y. Arche-başlangıç+Enteron-bağırsak) : Gastrulanın
ortasında endodermle sarılı boşluk, ilk bağırsak. |
|
Arkenteron:
Embriyodaki ilkin bağırsak tüpü. |
|
Arkeosit:
Süngerlerde, besin depolayan amoeboid hücrelere verilen ad. |
|
Arter : Kanı yürekten vücudun çeşitli bölgelerine götüren kalın
esnek duvarlı damar. |
|
Arteriol (Y. Arteria-atardamar) : Kılcal damarın ucundaki küçük
atar damar. |
|
Artropod (Y. Artrhon-eklem+Pous-bacak) : Böcek ya da krustase
gibi eklemba caklı bir omurgasız hayvan. |
|
Asabi Hastalık :
Sinirlerle ilgili hastalık. |
|
Asepal: Çanak yapraksız. Çanak yaprakları veya kaliksi
bulunmayan çiçek. |
|
Asetilkolin : Organik bir baz olan kolinin asetik asitle
esteridir. Normal olarak sinirlerin ucundan salgılanır.Sinir impulsunun
sinapstan geçişini sağlar. |
|
Asidik ortam:
Hidroksilden çok hidrojen iyonunun bulunduğu ortam. Asidite: reaksiyonunda oluş. |
|
Asidozi
Vücut: sıvılarının normalden fazla asit alması. |
|
Asidozis : Vücuttan baz kaybı ya da asit birikmesiyle beliren
patalojik durum dur. Yüksek hidrojen yoğunluğuyla belirlenir.(Düşük pH) |
|
Asimetri:
Herhangi bir simetri tipine sahip olmama durumu. |
|
Asimetrik: Bakışımsız. Bir organ veya yapının, ortasından geçen
bir eksene göre iki yanda kalan parçaların birbirine benzememesi. |
|
Asimilasyon Kökleri: Sıcak memleketlerde yaygın olan epifit
bitkilerin gövdelerinden meydana gelen, şerit şeklindeki yassılaşmış
köklerdir. |
|
Asimilatif
Gövde: Kurak yerlerde yetişen bazı bitkilerin yaprakları, pulsu ve zarsı
şekiller olarak(alarak) asimilasyon görevi de görürler. Böyle gövdelere,
asimilatif gövde denir. |
|
Asit (L. Acidus-ekşi) : Molekül ya da iyonlar su içinde hidrojen
iyonlarını (proton) veren bir maddedir. Asitler ekşi bir tada sahiptir,
mavi turnusol kağıdını kırmızıya çevirir ve bazlarla birleşerek tuzları
oluşturur. |
|
Askorbik Asit:
C vitamini. |
|
Askospor (Y. Askos-torba+Sporos-tohum) : Özel bir spor
muhafazası içinde bulunan, genellikle sekiz spordan oluşan dizi. |
|
Asterotrikus: Yıldızsı tüycükleri bulunan. Tabanında yıldızsı
tüycükle-ri bulunan basit tüyler. |
|
Ateliozis (Y. Ateleia-tam olamama) : Hipofizle ilgili
cücelik. |
|
Atenuat: Dışbükey (konveks) kenarların yaprak sapına doğru
yavaşça daralıp içbükey (konkav) duruma gelerek yaprak sapma
birleşmeleri. |
|
Atmosfer basıncı: Atmosferin yer yüzünde bulunan her cisim
üzerine yaptığı basınç. Deniz sevi yesinde,760 mm'lik bir cıva sütunun
1cm2 alana yaptığı basınç "1 atmosfer basıncıdır. |
|
Atom : Elementin kimyasal özelliğine sahip en küçük parçasıdır.
Proton, nötron ve çekirdeğin çevresinde özgül bir yörünge üzerinde dönen
elektronlardan oluş muştur. |
|
Atom Yörüngesi : Atom çekirdeği etrafında bir elektronun
izlediği yol. |
|
ATP(Adenozin trifosfat): Tüm canlı hücrelerin üretebildiği ve
kullandığı enerji veren molekül. |
|
Atreziya (Y. A-yok+Tresis-delik) : Normal vücut deliği, geçit ya
da boşluğunun yokluğu ya da kapalılığı. |
|
Atriyum (Y. Atrion-salon, hol) :1.Bir başka yapı ya da organa
geçme olanağını veren odacık. Venadan kanı
alan ve karıncığa pompalayan yürek odacığı. |
2. Kalbin önde bulunan iki odası
(kulakçık). |
|
Atrop: Dik tohum taslağı. Tohum taslağı düz ve simetrik olup,
döllenme geçidi ile tohum taslağı sapı düşey bir hat üzerindedir. eş ani.
Ortot-rop. |
|
Aurikulat: Kulaklı. Yaprak, brakte veya petal tabanının iki
yanında bulunan yuvarlak veya değişik şekillerde olabilen eklentiler. |
|
Avikularya (L . Avicula-kuş) : Kuş başına benzeyen Briyoza
kolonisinin bir üyesi. |
|
Ayarlı Çözelti (standart çözelti) : 1 ml'sindeki madde miktarının tam
olarak bilindiği faktörü belli çözeltiler. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|