Volkan Fotoğrafçılığının Riskleri

 

1974 Yılında fotoğrafçı Bob Dedın tarihi bir fotoğrafa imza attı. Bu fotoğraf Büyük Hawaii Adası’ndaki   Kilavea yanardağıdır. Çektiği bu fotoğraf, 1975 yılının mart ayında, National Geographic dergisine kapak olmuştur. Bob Dedın, National Geographic tarafından tekrar görevlendirilmiş, yine oraya gidip fotoğraf çekilmesi istenmiştir. Çünkü bu yanardağ o yıldan günümüze hala faaliyeti devam eden, sönmemiş bir yanardağdır. Fotoğrafçının görevi volkana çıkıp fotoğrafını çekmek ve yeteneğini kaybedip kaybetmediğini   görmekti.  Ama yanardağın fotoğrafını çekmek o kadarda kolay bir iş değildi. Çünkü doğru zamanda doğru yerde olmak ve şartlar ne olursa olsun doğru fotoğrafı çekmek gerekliydi. Bu da ancak azimli bir çalışma sonucu olacaktı. Bob’ ta çalışmalarını bazen karadan, bazen denizden, bazen de havadan sürdürerek en doğru fotoğrafı bulmaya çalışıyor.

 

İlk önce 1975 yılında dergiye kapak olan fotoğrafı çektiği yere gidiyor. Ama gittiği yer eskisi gibi değil, çünkü o zamanlar sulak olan bu yerler, şimdilerde sadece kara parçalarından ibaretti. Bunun sebebi fışkıran lavların suya girdikten sonra donmalarıdır. Ayrıca 1974’deki lav kaynağı bir buhar kazanı halini almıştı. 1974’den beri ölü olarak düşünülen bu yanardağ aslında faaliyetini hiç kaybetmemiştir, sadece lavlar eskisi gibi zirveden dışarı çıkmıyordu. Bunların kesinlikle çıktığı başka bir yer olmalıydı. Çünkü lavların kuruması çok uzun zaman alıyor ve soğuması onlarca yıl sürüyordu. Lavların eskisi gibi zirveden çıkmaması fotoğrafçıyı başka yerlere sürüklüyordu.

 

Bundan sonra bir gözlem evine giden fotoğrafçı, burada yanardağdan püsküren parçaları inceliyor. Bunların içinde siyah cam ve saç kılı benzeri birçok cisim buluyor ve bunlarında fotoğrafını çekiyor. Daha sonra helikopterle dağın eteklerine bir yolculuğa çıkıp fotoğraf çekmek istiyor. Ancak bu o kadar tehlikeli bir iş ki bırakın bu lav parçalarını, lavın buharı bile helikopterin motorunu parçalayabilir. Ayrıca bu buhar sülfür dioksit içerdiği için de aynı zamanda zehirlidir. Lavların denize döküldüğü yerin fotoğrafını çekmek istediğinde ise su sıcaklığı çok yüksek olduğu için insan yanabilir. Hatta lavların tam denize döküldüğü yerde sıcaklık 1000 derecedir. Bunun dışında başka bir tehlikesi de lavlar suya döküldüklerinde donmalarından dolayı aşağı doğru düşüyorlar ve su içinde çekim yapan insanı aşağıya, suyun derinliklerine itiyor. Lavlardan dolayı oluşan kayalar da yine çok kırılgan ve dayanıksız oldukları için aşağı doğru çökebilir ya da püsküren lavlar insanı yakabilir. Daha önce bu şekilde fotoğraf çekmek isteyen birçok kişi yanma tehlikesi geçirmiş hatta hayatını kaybedenler bile olmuştur.

 

Sonuçta tüm bu tehlikeleri göze alan fotoğrafçı 1000’in üzerinde fotoğraf çekiyor. Ama bunların yalnızca 3 tanesi seçiliyor.

1.  Fotoğraf, püsküren parçacıklardan dolayı Kilavea’nın gücünü gösteriyor.

2. Fotoğraf, lavların dağın eteklerinden denize doğru dökülürken rengarenk bir nehir gibi aktığını gösteriyor.

3. Fotoğraf ise, lavların fıskiye gibi olduğunu gösteriyor.  Bu fotoğraf yayınlanıyor. Bu 1974 yılında çektiği fotoğrafa çok benziyor.

 

Bu yanardağ hala felaket sinyalleri veriyor. Lavların döküldükleri yerde deniz kalmıyor. Ve her gün yeni karalar oluşuyor. Bu da hayatı her gün biraz daha fazla yaşanmaz kılıyor ve toprağı boğuyor. Her ne kadar heyecan verici bir çalışma sahasıymış gibi gözükse de zorlukları ve sonuçları felaket getirebilir.

 

Aşağıdaki soruların cevapları,filmin ayrıntılarında ve özet içerisin de vardır.

 

 1-  Yanardağın patlaması sonucu meydana gelen felaketler nelerdir?

 2-  Yanardağdan çıkan sülfür dioksitin çevreye zararları nelerdir?

 3-  1974’de ilk çektikleri fotoğrafın yerine gittiklerinde neden her yer kara parçası olmuştur?

 4-  Bu kadar tehlikesi bir işin fotoğrafçısı olmak ister miydiniz?

 5-  Robin 1987 yılında verdiği tezde yanardağ ile ilgili neler söylemiştir?

 6-  Yanardağın faaliyetinin durması neden çok zaman alıyor?

 7-  Lavların denize döküldüğü yerde su sıcaklığı kaç derecedir?

 8-  Fotoğrafçı, yanardağın fotoğraflarını çekmek için ne gibi çalışmalar yaptı?

 9-  Bu işi yaparken azimli olmak ne kadar önemlidir?

10- Yanardağın püskürttüğü lavların arasından ne gibi cisimler çıktı?

11- Havadan ve denizden çekim yapmanın tehlikeleri nelerdir?

12- Okyanusa dökülen lavların, su içinde çekim yapan kişi için tehlikeleri nelerdir?

13- Sonuçta çektiği ve yayınlanan fotoğraflar, fotoğrafçıya göre nelere benziyor?

14-  Lavların çok uzun zaman sonra durmasının meydana getirdiği zararlar nelerdir?

15- Yanardağın patlamasının o çevrede yaşayan insanlara zararları nelerdir?

 

 

Nihal YOBAŞ Biyoloji Öğretmenliği 4. Sınıf