Sonsuza
Dek Yaşam (Ebediyet) Mümkün Mü?
Hayatın sona ermesi bizi hem korkutan hem de motive eden
bir gerçek. Artık bilim insan’ın ömrünü uzatmak gibi önemli bir görev üstlenmiş
durumda. Bazıların cevapları biyolojide yattığı düşünüyor bazıları da
beynimizde olduğu inanıyor bir kısım insan da ölümsüzlüğün insanlığın sonu
olduğuna idea ediyor. Ölüm hep
kaçınılmaz mı olacak yoksa sonsuza kadar yaşaya bilecek miyiz? .Uzay zaman
hayatın kendisi şimdi evrenin sırları: SONSUZA KADAR YAŞAYA BİLİR MİYİZ?
Zaman tünelleri hızla akıyor. Ölüm
aşağılayıcı bir gerçeklikle hayatın geçtiğini hatırlatıyor ama ya hayatın sonu
yoksa. Son 200 yılda ortalama yaşayama süresi 2 ye çıkarak 40’tan 80’e
yükseldi. Kaydedilen ilerlemeler Biyolojik ve Fizik ölümsüzlüğü idrak
edebilmemize sağlayacak daha iyi ya da daha kötü şuan da bile bunu okuyanların
çoğu yaşlanma ve ölümün geçmişte kaldığı günü görecek kadar yaşayabilir. Şuan
ki yaşam süresini alıp 5 ya da 10 kat uzattığımızda genliğimiz sonsuz bir yaz
gibi devam etmesi hoş olur ancak yıllar geçtiğinde kırılan kemikler, görülemeyen
gözler ve gittikçe zayıflayan bir hafızayla yaşadığımızı hayal edin ölümsüz
olmak istiyorsak sadece ömrü uzatmakla kalamayız vücutlarımızı genç
tutmalarının sırlarını da keşfetmemiz gerek. Genetik olarak hayata sarılmak ve
ölümden kaçınmak üzere programlanmışızdır. Sonunda ölümsüzlüğün sırlarını
keşfedeceğiz. Ancak henüz o noktada değiliz ölümü şuan da alt etmek için
yaşlanmayı dondurmamız gerekir. Hayat bizi terk ettikten sonra da ölümsüzlüğü
içmeye hazır olmamız gerek. Düşünün eğer kimse ölmezse hepimiz nerde yaşayacağız
gezegenimiz zaten yeterince kalabalık ama belki de bütün bu yüklerimiz olmadan
sonsuza kadar yaşamının bir yolu vardır. Her birimiz uzun bir sure yaşlımı
olacağız fakat bu bilim insanı sadece sonsuz hayatı değil sonsuz genç hayatı
bulmayı çalışıyor. Şairler boşluğun kalpte olduğunu söyler. Ben biliyorum ki
benimkisi beyindedir. Sonsuzluk içerisinde yaşayacaksak belki de bunların
hepsine ihtiyacımız var. Bu gezegende ki hayat milyarlarca yıl gelişiyor. Türlerin
uzun listesinde biz en sonuncuyuz. Ölümsüzlük özlemimiz bir felaketle bitebilir
çünkü ilk ölümsüz varlık insan olmaya bilir ve bu da bizim soyumuzu tükete
bikir. Bilim Adamı Gaarde nano’ya
göre genomlarda ki ufak bir modifikasyonla yaşam süresini uzatmak mümkün
olduğunu söyler. Fizikçi Bilim Adamı Fişiyo koko’ya göre de uzun bir ömrün hata ölüsüzlüğün bile sırlarını
bulmak konusunda bizi engelleyen bir Fizik kuralı yok. Sonsuza tek yaşayan bazı
yaşam formları da mevcut olduğunu belirtmektedir. Evrimde olasılıklar
sonsuzdur. Biyolok bilim adamı Grek weyibik 21.yüzyılda biyoteknolojik
malzemeleriyle insan organların ve dokuların dondurmak böylece yüzyıllarca
zarar görmeden yaşayabilecekler. Cris Wold ve ekibi uzun yaşamanın sırı 2 metre aşağıda olabilir.
Bütün vücudumuzu bakteriler bulunur ve bu bakterileri aklınıza gelecek her
hastalığa karşı iyileştirebilecek etkiler sağlamak için programlayabiliriz. Bize
bilimin ve dinin iki zıt kutup olduğunu düşünmek öğretildi. Albert Einstein buna inanmadı ‘Din olmadan Bilim
topaldır ve Bilim olmadan Din kördür .’ dedi. Ölümsüzlüğü başarmanın sırı
sonsuz bir kozmik bilgisayardan insanlığın ve tanrının birleşmesinde yatar. İnsani
değerleri düşünelim pek çoğu hayatın bir biteceği olmasından ileri geliyor. Şuan
insan hakkından ne hissettiğimi düşündüğünde o insanın bir gün ölebileceğini
biliyorum ona karşı olan hislerimi kuvvetlendirende onu kaybedeceğini biliyor
olmamız. İşte bütün bunlar sonsuza kadar yaşayacağımızı bildiğimiz anda
itibaren değişebilir ya da tamamen yok olabilir. 1000 yıl yaşadığımız da
evlilikler ve insanlar arasında ki
ilişkiler ne olacak şimdi bile bu kısa ömrümüzde boşanmalar oluyor.1000 yıl
yaşadığımızda kim bilir kaç kez evleneceğiz.
Hoşlansak ta hoşlanmasak ta her gün
daha fazla bilim insanı bir gün yaşlanmanın, hastalıkların ve ölümün
olmadıkları bir dünya yaşadığımıza sonsuz bir ömür sürmenin sonuçlarıyla baş
etmeyi ve öğrenmek zorunda kalacağız. Mitoloji tanrıların bizim ölümlülüğümüze
kıble ettiğimizi söyler ölümlü olmak hayatı değerli kılar
zamanın baskısı altında büyük işler başarmanın hazını yaşarız bize. İnsanlığımızı
veren belki de ölümlü oluşumuzdur ama ölümlü olduğumuz sürece sonsuz hayatın
hayalini kurmaktan vazgeçmeyeceğiz buda bizi insan yapan başka bir şey.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır
1-Bilim, insanın ömrünü
uzatır mı?
2-Son 200 yılda ortalama
yaşama suresi ne kadar artmıştır?
3-Yaşam suresini 5 ya da 10
kat uzattığımızda genliğimizde bir değişiklik olur mu?
4-Ömrü uzattığımızda
vücudumuzu genç tutmanın sırları var mıdır?
5-Ölümsüzlüğün sırlarını
keşfeder miyiz?
6-Şairler boşluğun
vücudumuzun hangi kısımda olduğunu söyler?
7-Kimse ölmezse hepimiz
yaşayabilir miyiz?
8-Sonsuzluk içerisinde
yaşamak mümkün mü?
9-Sonsuza kadar yaşamanın
bir yolu var mı?
1- Türlerin uzun listesinde
insanlar kaçıncı sıradadır?
11-İlk ölümsüz varlık insan
olmazsa insanların soyu biter mi?
12-Genomlarda ki ufak bir
modifikasyonla yaşam suresini uzatmak mümkün mu?
13-Ölümsüzlüğün sırlarını
bulmak konusun da bir fizik kuralı var mıdır?
14-Albert Einstein ‘a göre
ölümsüzlük konusunda Bilim ve Din nasıl ilişkilidir?
15-Ölümlü olduğumuz sürece
sonsuz hayatın hayalini kurmaktan vazgeçer miyiz?
16- Ölüm hep kaçınılmaz mı
olacak yoksa sonsuza kadar yaşaya bilecek miyiz?
17- İnsan organların ve
dokuların dondurarak yaşam suresini uzar mı?
18- Bakterileri aklınıza
gelecek her hastalığa karşı iyileştirebilecek etkiler sağlar mı?
ZEYNEL EMRE FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ (İ.Ö) A-4
9010054039