Sorgulama İle Bilimsel Olarak Yalan Nasıl Deşifre Edilir
Şüphelilerin sorgulaması her türlü
cezai soruşturmada büyük önem taşır. Bir şüpheli doğru ya da yalan
söyleyebileceği gibi masum ya da suçluda olabilir. Sorgulama yüksek riskli bir
oyundur. Çok fazla baskı uygularsanız masum bir insan işlemediği bir suçu
işlemiş gibi itiraf edebilir. Ama gerçek ortaya çıkarılmazsa da bir katil
serbest kalabilir. Peki, bir sorgululayıcı gerçeğe nasıl ulaşır. Yeni teknoloji
ürünü cihazlar vücudumuzu tarayarak yalanın izini sürebilir. Araştırmalara göre
beden dili ve konuşma kalıpları yalanı ortaya çıkarabilir. Yalan söylemek kişi
üzerinde çok büyük bir gerginlik yaratır. Yüksek oranda duygusal ve bilişsel
stres sözlü ve sözlü olmayan davranışlarında gözlemlenir. Yalan söylemenin
yarattığı stres bu insanın beden dilini değiştirir. Volters bu değişimlere
aldatma işaretleri demiştir. Yalan söylediğini kanıtlar görünür en önemli işaretler
yüz etrafındaki inkâr dediğimiz hareketlerdir. Gözleri, burnu, ağzı ve
kulakları örtmek ya da kafayı çok fazla sallayarak aşrı reddetme gibi
hareketler ya da kaçırma gibi bedeni sorgulayıcıdan uzaklaştıran hareketlerdir.
Yalan söyleme stresi kişinin konuşmasını da etkileyebilir. Bu sözlü işaretlerde
bilişsel uyumsuzluk adı verilen bir durum vardır. Zihindeki o aşırı gerilim ve
mesaj iletim esnasında kaybolur. Diğer işaretler inkâr, hafıza sürçmeleri,
ifadeyi aşırı derecede savunma güven bana, inan bana vb işaretleri fazla
kullanma gibi işaretlerdir. Aldatma işaretlerinin tek izi beden dili ve
konuşmadaki bu değişimler değildir. Yalancının karşılaştığı en büyük
zorluklardan biri gerçek duygularını saklamaktır. Bir sorgulamanın iyi planlanması
için üç aşamadan oluşması gerekir. Bunlar;
1.Şüpheliyle yakınlık kurmak
2.Şüphelinin hikâyelerini
açığa çıkarmak
3.Şüphelinin hikâyelerine
meydan okumak
Başarılı bir sorgulamanın ilk
evresinde sorgulayıcı şüphelinin davranışları ile ilgili bir sabit nokta geliştirmelidir.
Sorgulayıcılar şüphelinin hikâyesini yalan söyledikleri konular üzerine deşerler.
Ayrıca şüphelinin anlattıklarına uymayan delillerde ararlar. Sorgulama
teknikleri zorlayıcı yöntemlere başvurmadan ulaşılabilir. Ancak bu yaklaşım
herkes tarafından benimsenmiyor. Zorlayıcı yöntemler uygulanırsa zaman zaman
kişilerde yalan itiraflara sebebiyet verebilir. Ancak insanlar belirli koşullar
altında yalan itiraflarda bulunabilirler. İlk yalan makinesi 1917 ‘de icat
edilen poligraftı. Cihaz insan fizyolojisindeki yalan sonucunda oluşan
değişimleri ölçmektedir. Cihazın doğruluk oranı %50 ile %90 arasında
değiştiğinden poligraftı elde edilen kanıtlar mahkemede nadiren kabul edilir.
Newyorktaki Columbia üniversitesinde ki araştırmacılar yalan söylediğimizde
beyin işlevlerinin değişip değişmediği konusunda bir araştırma yapmışlardır.
Bilgisayar görüntüleri ele geçirildiği zaman kişi yalan söylediği sıralarda
beyninin bu bölgelerinde faaliyet artışı gözleniyor. Beynin bu bölgelerinde sungular
kıvrım vardır diğer adı ise hata düzeltme bölgesidir ve bu bölge yalan söyleyen
kişiye kendine kontrol imkânı tanır.
Aşağıdaki
Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır.
1.Sorgulama
niçin riskli bir olaydır?
2.Suçlu
üzerinde baskı uygulamak kişiye suçunu itiraf ettirebilir mi?
3.Bir
sorgulayıcı gerçeğe nasıl ulaşır?
4.Beden
dili ve konuşma kalıpları yalanı ortaya nasıl çıkartır?
5.Aldatma
teorisi nedir?
6.Kişinin
yalan söylediğini kanıtlayan bedensel hareketler nelerdir?
7.Aldatma
işaretlerinin izi nasıl belli olur?
8.Bir
sorgulamanın iyi planlanması için kaç aşamadan oluşması gerekir? Bunlar nelerdir?
9.Başarılı
bir sorgulamanın ilk aşamasında neler yapılmalıdır?
10.Sorgulama
tekniklerinden zorlayıcı yöntemler niçin herkes tarafından benimsenmemektedir?
11.İlk
yalan makinesi ne zaman icat edilmiştir?
12.Yalan
makinesinin adı nedir?
13.Yalan
makinesinin görevi nedir?
14.Newyorktaki
Columbia üniversitesindeki araştırmacılar insan vücudunda nerede gözlem
yapmışlardır?
15.Beyindeki
sungular kısım (hata düzeltme bölgesi)
görevi nedir?