Hayatta kalmak için sadece irade yeterli
değildir. Sindirim sistemine ihtiyaç vardır. Yaşam var olmak için enerjiye
ihtiyaç duyar. Neredeyse bütün hayvanlar enerjilerini bu yola sağlarlar içeride
kurulmuş bir güç fabrikasıyla yiyeceği enerjiye dönüştüren sindirim sistemiyle.
Bütün türlerde bu ihtiyaç hiç değişmemiştir yaşam için yeryüzünde ki organizma
enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Sindirim sisteminin evrimleşmesi yaşam tarihinin
önemli bir parçasıdır. Hayvanların en eski atalarında mide veya ağız yoktu.
Enerji için birbirini emen mikroorganizma onlardır. 65 milyon yıl önce devasal
bir asteroit dünya ya çarptı. Bu olayı takip eden felaketlerde tripleks ve diğer dinozorlar korkunç bir kıtlıkla baş başa
bıraktılar. Asteroit dünyaya çarptığında ve beslenmek için bütün hayvanlar yok
olduğunda tiranzorlar çaresiz kaldılar. Büyük
hayvanlardı bir yanda da ete ihtiyaç vardı yiyebileceği hiçbir şey yoktu. Büyük
tiranozorlar yok oldular. Ancak büyük affet bütün
hayvanları yok etmediler küçük memeliler yer altına saklanarak hayatta
kaldılar. Yeraltından çıkmaya başladıklarında dinozor avcıları yoktular. Ancak,
yalnız ve güvende değildiler. Memelilerin ilk yıllarında cömert gıda
kaynaklarından yararlanan bir çeşit kertenkele gelmişti. Avının peşinden
koşturmuyordu bacakları yoktu ve yerde kayarak ilerliyordu soğukkanlıydı ve
yavaşça hareket ederek beslenmeye karşı yepyeni bir yaklaşım geliştirmişti.
Yılanlar yiyeceklerini çiğnemezler. Bu iş için yapılmış çeneleri ve dişleri
yoktur. Bunun yerine yılanlar kurbanlarını bütün olarak yutarlar. Bu ölçütsüz
beslenme stratejisini nasıl geliştirdiler? Yılanların sindirim sisteminin
neredeyse vücutlarının %90 ini oluşturuyor. Kesinlikle uzun bir sindirim
sistemine sahiptirler. Yılanlar dışarıda çok sakin görünüyorlar ama içerde güçlü
bir motor çalışıyor. Yılanların midesi pepsin ile birlikte çok sayıda
hidroklorik asit üretiyor. Yiyeceklerini de asıl parçalayan şey hidroklorik
asittir. Asitler ve enzimler ortada hiçbir şey kalmayana kadar her şeyi
parçalamayı aralıksız sürdürecektir. Yılanlar yuttukları yiyeceği bir hafta
sonra enerjiye dönüştürürler ve artık uzun bir süre yiyecek almalarına gerek
yoktur geviş getiren hayvanlarda sindirim sistemi çok karmaşıktır. Geviş
getiren hayvanların yiyecekleri sindirmede bakteriler yardım etmektedir.
Bakteriler otları parçalamaya yarar. Mikroplarla iş birliği içerisinde 4
parçadan oluşan bir mide yapısına sahip olan inekler ve kuzenleri otları
egemenliği altına alıyorlar.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da vardır
1-
Sindirim sistemimiz nasıl bu kadar karmaşık hale geldi
açıklayınız?
2-
Yaşamın ne zaman büyüdüğü hakkında bilgi veriniz?
3-
İlk sindirim sisteminin görünüşü bu gün itibari ile hangi
canlı türüne benziyor?
4-
Bakteriler bütün hayvanların sindirimi için neden
gereklidirler?
5-
Yılanlar yuttukları yiyecekleri nasıl enerjiye
dönüştürüyorlar?
6-
Beslenme davranışı niçin bu kadar karmaşıktır?
7-
Bizi insan yapan nedir? Açıklayınız?
8-
Beynimiz çalışmasını sağlayan enerjiyi nerden sağlıyoruz?