Bütün evreni kavrayabilmek
için fiziğin temel yasalarını kırmak zorundayız. Uzay ve zaman hayatın
kendisidir.Evren büyük bir boşluktur.En yakın yıldız bizden 40 trilyon km
uzaktadır.Evrenin gerçek sakinleri olmak için fiziğin imkansız dediği bir şeyi
yapmak zorundayız yani ışıktan daha hızlı hareket etmeliyiz.Dans eden
kıvılcımlar nasıl oluşuyor katı görünürken nasıl gözden kayboluyor. Işık hızı
sesin hızından bir milyon kat daha fazladır bu da dünyanın çevresini bir
saniyede yedi kez dönmesine eşittir.
Arabanın hızı bir cismin hızını
değiştirebilir ama araba ışık hızını değiştiremez.Işığın nasıl hareket ettiğini
A.EİNSTEİN tarafından araştırma sonucunda bulunmuştur.A.Einstein uzay ve
zamanın sabit ve kesin değil bağımlı ve görecelidir bunun sonucunda E=mc2
formülünü bulmuştur. Işık hızına yaklaşabilmemiz için sonsuz miktarda enerjiye
ihtiyaç duyarız ama daha fazla hız elde edemeyiz.Meksika da bir fizikçi olan Migeel alkuby Eğme sürüşü denen
bir fikir ortaya attı. Eğme sürüşü normalden yaşadığımızdan farklı bir yerden
başka bir yere gitmemizi sağlar.Eğme sürüşü sadece gizemli bir güçle
gerçekleşebilir o güçte negatif enerjidir.Negatif enerjiyi de Migel tarafından labaratuvar
ortamında araştırma sonucu bulduğunu iddia ediyor.Atom fizikçisi olan STİLE
göre negatif enerjinin çevremizde yani evrende olduğunu iddia ediyor.Fizikçi Stiphen denge ve dengesizlik kavramlarından etkilenir.Bunlar
borsadaki değerler ya da solucan deliğidir.Solucan deliğinin yaratmanın
kuralları Einstein’in uzay esnek bir kağıt olsaydı
onu nasıl şekillendirirdik diyen görecelik teorisinden başlar. Solucan deliği
evrende üç boyutludur.Bizde evrende üçüncü boyutta yaşadığımız için solucan
deliğinin açıklığı bir baloncuk gibi olacaktır.Kozmik bir mühendis solucan
deliğinin iki ağzını birbirine bağlar. Sonra bu ağızlardan birini ışık
yıllarınca uzağa taşır ama iki ağız arasındaki tünel uzayımızın bir parçası
değildir ve çok kısa olabilir. Bu basit bir fikir ama solucan deliğinin ağzını
ve tünelini açık tutmak ve kontrolden çıkmasını engellemek için çok fazla
negatif enerjiye ihtiyaç vardır.Bir solucan deliğini sabitlemek çok zor.Bütün
solucan delikleri bildiğimiz kadarıyla genel görecelikten ve yabancı bir şey
olan negatif enerji gerektirir. Negatif enerji
sabitlenebilir mi? Matematiksel olarak negatif enerji sabit değildir. Sabit
olmayan bir solucan deliğine dokunduğumuzda patlar.(baloncuk gibi ) Bazı teorisyenlere
göre boş uzayda pek çok mikroskobik deliklerin var olduğuna inanıyorlar . Büyük
patlamadan kalmış ya da kozmik bir şekilde sadece kendisine bağlanacak kadar
kısa solucan delikleri olabilir. Bunlar kuantum solucan delikleridir.Kuantum
solucan delikleri 10m (-35)m ye kadar inanılmaz derecede küçüktürler. Mikroskobik
solucan delikleri uzayda kuantum dalgalanmalarını yaratır görünür kaybolur ve
yeniden görünürler. Kuantumla ilgili olan her şey bulanıktır.Doğası gereği
rastgele ve tahmin edilemezdir.Eğer bir kuantum deliğindeyse sarsılabilir ve
nerede çıkamayacağımızı bilemeyebiliriz.Kuantum solucan deliklerinin herhangi
bir tahmini veya varış zamanı yoktur bilinmezlerle doludur.Herhangi bir yerde
ve zamanda bitebilir.İnsanların yıldızlara ilk yolculuğu epey uzakta
görünüyor.Eğme sürüşü ve solucan deliklerini gerçekleştirmek en azından bu yüz
yıllar sürer.Ama kozmosluğa gezinmenin başka bir yolu da var;bedenlerimiz
enformasyona dönüştürmek ve enformasyonu bir yerden başka bir yere ışık hızında
gönderebiliriz.Kuantum fizikçileri Cris ve Stile göre
bir bomba patladığında iki şarapnel parçası birbirinden bağımsız olarak ve
birbirini etkilemeden uçar ve sonra bu parçaların içerisindeki atomlarına
bakılır. Biri saat yönünde dönerken öbürü de saat yönünün tersine döner ve
birbirini etkilemezler.Stil ve Cris kubik denilen kuantum enformasyonun mikro dalga radyasyonu
kullanarak ilk adımı yazdılar Stil ve Cris
enformasyonu bir atomdan başka bir atoma başarıyla transfer etti. Başka bir
deyişle atomları ışınladı.Bu şimdiye kadar ışık hızında gerçekleştirilmiş bir
harekettir.Stil ve Cris’e göre insan ışımanın yolu
kuantum karmaşasıyla gerçekleşeceğine inanıyorlar.Einsteine
göre ışık hızının bir milyar olduğu bir evrende yaşadığımızı söylüyor.Evrenin
en sabit temelini elektro manyetik gücü verdiğini anlamış. Fizikte her gücün
belirli bir taşıyıcısı vardır.Bunlar elektro manyetik güç ışık veya fotonlar
tarafından taşınır.Elektro manyetik güç çekirdekten yörüngedeki elektronlara
zıplayan fotonların sabit hareketiyle atomları bir arada tutar.Işık yıldızlar
arası gazları atomlarında geçtiğinde fotonların hareketi ve yörüngesinden
ayrılan bir elektronun darbesiyle engellenebilir.Elektro manyetizmanın gücü
azalırsa ışığın kendi özellikleri değişiyor demektir.Fizik kanunları bir kez
değişirse denklemler yeniden yazılması gerekir.Işık hızı evrenin farklı yerinde
farklı olabilir.
Aşağıdaki soruların
cevapları filmin ayrıntılarında vardır
1-Evrenin bütün
temel kanunlarını öğrenmek için neler yapılmalıdır?
2-Işıktan daha
hızlı hareket edebilir miyiz?
3-En yakın
yıldız bizden ne kadar uzaktadır?
4-Evrendeki maksimum
hız nedir?
5-Işık hızını
değiştirebilmek mümkün müdür?
6-Eğme sürüşü ne
demektir?
7-Negatif
enerjinin var olduğu mümkün müdür?
8-Solucan deliği
ne demektir?
9-Evrendeki
solucan delikleri kaç boyutludur ve bu solucan delikleri sabitlenebilir mi?
10-Boş bir
uzayda mikroskobik deliklerin bulunması mümkün müdür?
11-Kuantum
solucan deliğinin tahmini ve bir varış
süresi var mıdır?
12-Kuantum
karmaşası ne demektir?
13- Kuantum
ışınlaması ne demektir ve gerçekleşmesi mümkün müdür?
14-İnsanları
ışınlamak mümkün müdür?
15-Evrenle
neden ilgileniyoruz sebebi nedir?
16-Barkotlardaki
şeritlerinin kaybolmasın nedeni nedir?
17-Elektro
manyetizma nasıl yayiliyor?
18-Fizik
kanunları değişirse ne yapılmalıdır?
19-Evrende ışık
hızı farklı olabilir mi?
ABİDİN AKSOY FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ (İ.Ö) A-4