H1N1
Domuz Gribi Virüsü Küresel Salgın Haline Nasıl Geldi 45'
2009 son baharı, yirmi birinci yüzyılın ilk
virüsü, domuz gribi diğer adıyla H1N1 virüsüdür. Bilim adamları bu yeni virüsle
nasıl başa çıkacaklarını düşünüyorlar? Onaylanmış vakaların ve ölümlerin sayıları
artıyor. Çocuklar ve gençler daha fazla risk altındadır. Bu virüsün dünyaya
nasıl yayıldığını ve içimizde neler yaptığını öğreneceğiz. Bu virüsün ilk aşısı
bir gönüllü bir aile tarafından yaptırılıyor. Çoğumuz mevsimsel gripten
korkmayız. Her yılda bir şiddetli bir grip türü ortaya çıkar. Doktorlar domuz
gribi virüsünden korunmanın çok zor olduğunu söylüyor. Bu virüsün kurbanları
genelde çocuk ve gençlerdir. Yapılan araştırmalar sağlıklı yetişkinler için tek
doz aşının yeterli olabileceği yönündeydi. Üretilen aşı son derecede beklenen
sonuçlar veriyordu. Aşı test aşamasında iken bazı aileler gönüllü olarak
yardımcı oldular daha önceleri ortaya çıkan domuz gribinden dolayı aşı olan
insanlarda komplikasyonlar ortaya çıkmıştı. Buda bazı
insanların sinir sistemini etkileyerek felce neden oldu. Felç kalıcı ya da
geçici olabilirdi. Ulusal aşı kampanyası başladı. Bu virüsün ortaya çıktığı
yerde binlerce insan bu virüse yakalandı. Hükümet bu virüsü frenlemek istese de
bu virüs çok hızlı bir şekilde yayıldı.
Çok kısa bir sürede salgın tamamen dünyaya yayıldı. Çoğu grip virüsü iki
genetik unsur içeriyor ama bu domuz gribi, dört adet genetik unsur içeriyor. Bu
virüs kuş gribi ve insan gribini taşıyor. Bu yeni bir birleşim içeriyor. Bazı
bilim adamları virüslerin Çin den yayıldığını söylüyor. Domuzlar iki gribi bir
arada taşıyabilirler. Salgınlar direkt hayvanlardan insana geçmesi biraz zor
olur. Bu hastalığımızı bulaştıran ilk hastamız genç ve sağlıklı bir kadındır.
Bu kadın kasaptan et almaya gidiyor. Ortalama bir hapşırık yüz bin civarında
bir viral parçacık bulaştırır. Sadece küçük bir miktar enfeksiyonu
başlatmaya yeterlidir. Kasabın hapşırmasıyla süper virüsü kapan hastamız bu
virüsü çoğu insana bulaştıracak virüsün yayılmasıyla ilgili varsayımsal
düşüncemiz budur. Enfeksiyonu kaptıktan birkaç saat sonra virüsümüzü yaymaya
hazır olan hastamız, arkadaşıyla yemek yerken virüsü arkadaşında bulaştırıyor.
Virüsler inanılmaz bir şekilde öldürüyor. Akciğerleri kan ve sıvı ile
dolduruyor. Hastalar yataklarında boğuluyor. İspanyol gribi bir günde iki yüz
bin insanı öldürebiliyor. Virüsteki viral RNA zehir kodunun bir parçasıdır.
Hücrenin biyolojik yazısını yeniden yazar. Hücre kontrolüne girer girmez virüs
yenisini üretir. Makro faşlar vücudun çöpçüleri gibidir. Mikroskobik atığı bulup yutarlar. Ancak süper
grip virüsü için bir makrofaj ele geçirilecek bir hücre gibidir. Makrofajlar
ölürken diğer savunma hücrelerini çağırır. İspanyol gribi milyonlarca insanın ölümüne
neden oldu. İspanyol virüsü yayılımı iki yılda dünyanın çoğu ülkesine bulaştı.
Zamanla sars ve kuş virüsü ortaya çıktı kuş gribi nispeten diğer virüslere
nazaran yayılması daha düşüktür. Ama ölüm oranı yüksektir. Hastamız virüsü
bulaştırmaya devam ediyor uçak yolculuğunda bulunan hastamız öksürmesi
sonucunda havaya bulaşan partiküller hızla yolculara
bulaşıyor. Bu uçakta virüsü kapan insanlar bir haftada kırk üç milyon insana
virüsü bulaştıracaktır. Makrofajlardan sonra doğal hücreler gelir. Doğal
hücreler enfekte olmuş hücrelere yapışarak genetik kod enjekte eder. Buda
enfekte olmuş hücrenin kendini parçalamasına neden olur. Ama bu hücrelerin yok
olmasıyla akciğer duvarlarında boşluklar oluşur buda çift yönlü zatürenin
oluşmasına neden olur. Vücudun diğer savunma hücreleri de T hücreleridir. Fakat
T hücreleri gelmeden hasta ölür. Domuz gribine neden olan virüse karşı antiviral
aşılar geliştirildi. Sonuçta aşıların güvenirliği tam anlamıyla test edilmemişsi
de salgını kontrol etmede olumlu sonuçlar ortaya çıktı. Elleri yıkamak
hapşırırken ağzımızı kapatmak salgını önlemek için küçük adımlar olsa da hayati
bir meseledir.
Bir senaryoya göre kuşlardan domuza, domuzdan ise insana
mutasyona uğrayarak geçtiğini iddia ediyor. Solunum yollarına etki eden ve yüzde
on yedi ölümlere yol açan bir virüsten kaynaklandığı tespit edildi. Solunum
sisteminde enfeksiyona neden olan virüsler hastaların solunum yetmezliğinden
ölümüne neden olur. Hastalığın kısa sürede yayılması bütün ülkelerin bilim
adamlarını harekete geçirdi ve iki hafta gibi kısa bir sürede virüs tanımlandı.
Vücudun savunma hücrelerini aşarak solunum sistemindeki hücrelere tutunup
vücuda yayılırlar. Bir virüs bir insandan dünyadaki 40 milyon insana ulaşması
bir haftayı bulur. Çin’de başlayıp çok kısa sürede dünyanın değişik yerlerine
yayılsa da kontrol altına alınabildi. Ulusal aşı kampanyaları ve bazı basit
tedbirler domuz gribi yayılmasını engelliyor. Erken tanımlama, ulusal aşı
kampanyaları ve bazı basit tedbirler domuz gribi yayılmasını engelliyor.
Mikrop salgınlarını
önlemede etkili yöntemlerden en önemlisi ve geçmişte de kullanılmış olan yöntem
karantinaya almadır. Sars virüsünü de bu yöntemlerle kontrol altına alınarak
yayılması önlendi. Solunum yoluyla bulaşan virüsler çok hızlı yayılarak tüm dünyada
birden görülebilir. Sars da bu özelliği gösteren bir virüs olduğundan oldukça
tehlikelidir.
Tarihte kayıtlı birçok insanın ölümüne sebep olan bir çok
salgın görülmektedir. Fakat bu virüslerin çoğunun aşısı bulunmuştur. Sars
virüsünün aşısı henüz bulunmuş değil. Sars virüsü daha önce salgınlara neden olmuş ve kontrol altına alınmış
bir virüs olmasına rağmen hala tehlikeli olabilecektir.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntıların da vardır:
S1. Domuz
gribi ilk ne zaman ortaya çıkmıştır?
S2.Domuz
gribi aşısı sonucunda bazı vakalarda hangi hastalık tablosu görüldü?
S3.Günümüzdeki
domuz gribi vakası nerde görüldü?
S4.Büyük
virüslerin kaynağı genellikle nedir?
S5.
Vücudumuzdaki mukus sıvısının işlevi nedir?
S6. Bir
hastalığın salgın olarak nitelendirilmesinin kriteri
nedir?
S7.İspanyol
gribi salgının da kaç insan öldü?
S8.Domuz
gribinin semptomları nedir?
9.Domuz Gribi Salgını Başlangıcı
Nedir?
10.H1N1 Grip Salgını Nasıl
Yayılır?
11.H1N1 Virüsünün Vücuda Girişi
Nasıl Olur?
12.Sars Virüsü İlk Ne Zaman Çıktı?
13.Tarihte Hangi Salgınlar Oldu?
14.Gripler Ve Korunma Yolları Nelerdir?