Damak zevklerine baktığımızda
kültür den kültüre farklılık gösterdiğini görmekteyiz. Damak zevkimiz bazı
kültürlerle parelilik gösterirken, bazı
toplumların tükettikleri yiyecekleri görmek bile midemizin yerinden kalkmasına
yetebilir.
Pahama köyünde kızarmış
fareler, yaban domuzu, fırında köpek yemekleri yapılıp tüketiliyor. Tayland ‘
da ise uçan su böceği, böcek larvaları, sivrisinekler vb. böcekler tüketiliyor.
Meksika’ da koşan, yüzen, uçan her şeyin yemeği yapılmaktadır. Kurbağa,
kurtçuklar, tükettiklerinin başında
gelmektedir. Karınca yumurtaları, aslan bacağı, iguana tespih böceği vb.
Kaliforniya ‘ da 1995’ de ölüm
müzesi adı altında bir müze açılmıştır. Bu müze de seri katillerin cinayetleri
sergileniyor. İdam aletleri, ölen kişilere ait kemikler, çeşitli ölüm
fotoğrafları halka sunuluyor.
Amerika’nın Stonehenge’ si
Newhemshayr’ ın güneyin de bir tepede bulunmaktadır. İlk bakışta sadece çeşitli
şekillerde üst üste bırakılmış taş duvarlar gibi görünmektedirler. Fakat bunlar
4000 yıl önce yapılmış eserlerdir. Yapanların taş oymasını iyi bilen ve
astronomi alanında çalışan kişiler oldukları şüphesizdir. Bu taşlar üzerinde çeşitli
yontmalarda bulunur. İnşa da bir odası ve bu odadan dışarıya uzanan konuşma
tüneli vardır. Kâhin odasında konuşan
birinin sesi dışarı da tünelin sonun da duran masanın konuşması şeklinde
duyulur dışarıdan. Burada ki insanlarda tanrının onlarla konuştuğuna
inanabilirlerdi.
Geçmiş zamandan günümüze kadar
farklı şekillerde ve farklı malzemelerden yapılmış evler görmüşüzdür. Fakat
atık malzemelerden yapılmış bir ev ya da gazete kâğıdından yapılmış ev görmemiz
pak olanaklı değildir. Kendini bu işe adayıp atık malzemeleri biriktirip
insanları hayran bırakacak şekilde evler inşa eden insanlar vardır.
Jim Bishop adındaki bir adam
Kolerada ‘da ormanın içinde tek başına bir kale inşa etmiştir. Bu kalenin
yapımını kendi imkânları ve bağışlardan gelen yardımlarla tamamlamıştır.
Ziyaretçiler tarafından en göz alıcı yeri ise ejderha şeklindeki bacasıdır.
Kafatasında bulunan yedi
deliği yetersiz gören bir gurup insan kafatasında yeni delikler açmaktadır.
Eski Mısır uygarlıklarına baktığımızda kafatasını delme işleminde hiçbir modern
alet olmadan bu işlemi başarılı bir şekilde gerçekleştirmişlerdir. M.S 15. Ve
16. yy’ da Peru’ da insanlar kafatası açma işlemini çok başarılı şekilde
gerçekleştirmişlerdir.
1970 yılında artist olan Âmânda
Fealding sağlık ve mutluluk getireceğine inandığı için kendi kafatasını hiçbir
yardım almadan tek başına delmiş ve daha sonra dikmiştir. Kafatasının açılması
ile beyin kan iç hacminde artış meydana gelir. Bunun da akıl olarak o kişiyi
geliştireceğine inanılır.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntılarında Vardır.
1.
Amerika’nın Stonehenge’ sinin
özelliği nedir?
2.
Amerika’nın
Stonehenge’i ne zaman yapılmıştır?
3.
Gazete kâğıdından bir ev nasıl yapılır?
4.
Atık malzemelerden ev yapılabilinir mi?
5.
Jim Bishop kimdir?
6.
Kafatası neden delinir?
7.
Afrika’ da yakın zamana kadar kafatası neden ilkel
yöntemlerle yapılmıştır?
8.
Âmânda Fealding kimdir?
9.
Bir insan neden tek başına bir kale inşa eder?
10.
Pahama köyünün yemek menüsü nedir?
11.
Ölüm müzesi ne zaman, nerede ve ne için inşa edildi?
12.
Eski uygarlıklarda kafatası delme işlemini kimler yapıyordu?
Zehra Semiz 07010002003
/ 5. Sınıf Eğitim Fakültesi Biyoloji
Öğretmenliği