EVRENİN ÖTESİNDE
KUANTUM MEKANİĞİ FİZİĞİ VE TEKNOLOJİK GELİŞİMLERLE İLİŞKİSİ
Bilim adamları binlerce yıldır evrenin nasıl işlediği ile
ilgili gizemi çözmeye çalışıyorlar, Ve bunca yıldır gayet iyi işler başarmışlar.
Gezegenlerin,galaksilerin,yıldızların net ve kesin hareketlerini ifade
eden kanunlar ürettiler yalnız artık başlangıç aşamasındaki şeylerin çok daha
bulanık olduğunu biliyorlar çünkü devrim
niteliğinde yeni kanunlar keşfettiler.
Kuantum mekaniği
hepimizi içindeki en ufak parçaya hükmediyor Kuantum seviyesindeki minik
alanlara hükmeden yasalar bilindik yasaların hükmettiği bilindik günlük
yasalardan çok farklıdır ve bunları gördükten sonra dünyaya aynı gözle bakmazsınız
Bin yıl önce
ışığın sıra dışı özelliklerini açıklamaya uğraşırken her şey bilim adamlarına
çok mantıklı geliyordu örneğin cam bir tüpte
ısıtılan gazdan çıkan ışık gibi
Bilim
adamları bu ışığı bir prizmadan gözlemlediklerinde hayatlarında görmedikleri
bir şeyle karşılaştılar.gazı ısıtıp bir prizma aracılığıyla bakarsanız çizgi
şeklini alıyor.masanızın üzerinde cam parçasıyla gördüğünüz kesintisiz görüntüler
gibi değil ama çok net çizgiler renkler görülür.
Gökkuşağı ışığı gibi bir bulanıklık oluşmuyor. Çok belirgin renklerde
ince uzun ışık huzmeleri oluşuyor ve buna nasıl devam ettiği bilinmez bir
gizemdir.
Gizemli renk
çizgilerinin açıklanması 20.yy başlarında fiziksel dünyanın temel yapısı ile
boğuşan radikal bilim adamları tarafından öne sürülüyor. Ve en şaşırtıcı
kavramlardan biri masa tenisi üzerinde yeni fikirler hakkında tartışmaya
başlayan ünlü fizikçi bohr geliyor.
Bohr gizemi çözme yolunun maddenin kalbinden atomun
yapısından geçtiğine inanıyordu. Atomların küçük güneş sistemlerine
benzediğini, elektron denilen çok daha küçük moleküllerin güneş etrafında dönen
gezegenler gibi çekirdek etrafında döndüğünü düşünüyordu. Fakat bohr’a göre elektronların güneş sisteminin aksine herhangi bir yörüngede
değil belirli yörüngelerde dönebildiğini ileri sürdü
Bohr atom ısıtıldığında elektronlarının uyarlana bileceğini
ve sabit bir yörüngeden diğerine sıçrayabileceğini söyledi. Her bir sıçrama
ışık formunda çok belirgin frekanslarda ışık enerji yayabilir ve atomların çok
belirgin renkler üretmesinin sebebi
budur.Ve Kuantum sıçraması tabiri buradan geliyor .
Kuantum sıçramasın bu kadar şaşırtıcı kılan şey elektronu
bir yörüngeden diğer bir yörüngeye direk geçmesiydi. Ve aradaki boşlukta hareket etmemesiydi. Mars
kendi yörüngesinden çıkmış jupitere gitmiş gibi.
Bohr,
Kuantum sıçramasının atomların içindeki elektronların özelliklerinden
kaynaklandığını öne sürdü. Tüm enerji tekrar bölünemeyen belirli minimum miktarlarda Kuantum denilen
farklı parçalardan geliyordu.Ve bu yüzden elektronlar farklı yörüngeleri işgal
edebiliyor.
Anlaşılması
zor olan kanıtın hızlıca birleşmesi Bohr’un haklı
olduğunu gösterdi. Elektronlar gezegenlerden ya da masa tenisi toplarından daha
farklı bir şekilde hareket ediyor.
Kuantum mekaniğe
göre dünya başlı başına bir şans oyunudur. Evrendeki bütün cisimler kesinlik
değil olasılık kurallarına göre yönetilen atomlardan ve atomu oluşturan
moleküllerden meydana gelmiştir doğa olasılık kuramıyla tanımlanmıştır ve bu
oldukça mantık dışıdır.
Einstein gerçekliğin
temelinde şansın yattığına inanamadı.Fakat diğer fizikçilerin çoğu olasılıktan
çok fazla rahatsız olmadı.Çünkü Kuantum mekaniği denklemleri onlara atom
guruplarını ve ufak moleküllerin davranışlarını çok net bir şekilde tahmin
edebilme gücü veriyordu.Çok geçmeden bu güç çok büyük buluşlara öncülük etti.
Einstein ve bohr arasındaki sorunu nasıl çözüleceğini kimse bilmiyordu.
Bu, bu sorulara bilim değil felsefi açı dan bakılmaya başlandı.
John Clauser Bohr ve Einstein
arasındaki sorunlara çözüm getirebilmek
için keşifler yaptı. Clauser deneylerine devam etti
daha sonra Fransız fizikçi alen aspey,Bohr ve Einstein arasındaki münakaşasının kalbine gidecek
daha geliştirilmiş bazı testler geliştirdi.Aspey
deneyinde diğerini etkileyen moleküllerden birine ölçmenin tek yolu bir birini
arasında ışık hızında daha hızlı bir yolculuk yapan sinyalde geçebilirdi ki
Einstein bunun mümkün olmadığını bizzat gösterdi.Kalan tek açıklama hayali bir
olaydı.Bu nedenle Aspey’in deneyi bütün kuşkuları
ortadan kaldırdı.Bu sonuçlar Kuantum mekaniğinin matematiğinin doğru olduğunu
gösterdi
AŞAĞIDAKİ SORULARIN CEVAPLARI FİLMİN
AYRINTILARINDA VARDIR.
1)Kuantum kanunları neye hükmediyor?
2)Bohr ve Einstein arasında
ki münakaşanın kalbine gidecek testler geliştiren fizikçi kimdir?
2)Kuantum sıçraması tabiri nereden geliyor?
4)Kuantum sıçramasını şaşırtıcı kılan şey nedir?
5)Bohr gizemini çözme yolunu
nelerden geçtiğine inanıyordu?
6)Kuantum mekaniğine göre evrendeki bütün cisimler
nelerden meydana gelmiştir?
7)Kuantum mekaniğine göre doğa hangi kuramla
tanımlanmıştır?
8)Dalga denkleminin ne anlama geldiği konusunda yeni ve
devrim niteliğinde fikiri ortaya ata fizikçi kimdir?
9)Bohr’a göre atomların çok
belirgin renkler üretmesinin sebebi nedir?
10)Bohr ve Einstein arasındaki
sorunlara çözüm getirebilmek için keşifler yapan fizikçi kimdir?
11) Einstein olasılık kuramına inanmazken diğer fizikçilerin
birçoğu neden bu olasılık kuramından rahatsız olmadı?
12)Bohr’a göre olabilirlik
dalgası nedir?
13)Bohr’un kuantum mekaniğine
yaklaşımı nasıldır?
14)Einstein göre dolaşıklık nedir?
15)Kuantumun günlük hayatımızda ki yeri fark edilir mi?
16)Gizemli renk çizgilerinin açıklanması hangi radikal
bilim adamı tarafından öne sürülmüştür?