Derin Deniz
Canlıları ve Vanpirotetisin Etolojisi (Yaşayan Fosil Canlı)
Üstünde yaşadığımız gezegenimizin büyük
bölümü suyla kaplıdır? Okyanusların ortalama derinliği neredeyse 4000 metreyi
bulmaktadır. Denizler dünyadaki yaşam alanının %97’den fazlasını kaplamasına
rağmen en son teknoloji sayesinde deniz yaşamını ancak şimdi görebiliyoruz.
Deniz altında yaşayan canlıların belki de en ilginci neredeyse milyonlarca
yıldır hiç değişmeden varlığını sürdüren bir yaratık cehennemden gelen vampir
mürekkep balığıdır. Bu belgesel beş yıl süren aramalardan sonra bulunan ve en
gizli bazı sıralarını kameraya açıklayan cehennemden gelen vampir mürekkep
balığının öyküsü.
Dr. Rabidson dünyanın önde gelen derin deniz
biyologlardan biridir. Dr. Rabidson ve araştırma ekibi derin deniz su
araştırmaları sayesinde birçok inanılmaz buluş gerçekleştirmiştir. Dr. Rabidson
ve ekibi on yıldan daha uzun süredir araştırma yaptığı Montere Körfezinin
ortasına doğru gidiyor. Burası baki ve hiç araştırılmayan bir bölgedir.
Yüzeydeki su inanılmaz derin ama ulaşılması kolay dev bir kanyonu gizliyor.
Burası neredeyse 4000 metre derinlikte ve gezegenimizin en
büyük kanyonlarından biridir. Büyük kanyondan iki kat daha derindir. Dr.
Rabidson’un çalışmaları minimum oksijen seviyesi olarak bilinen 600 – 900
metre arasındaki katmana odaklanıyor. Oksijen azlığına rağmen bu kadar
derinlikte bile hayat olduğu söyleniyor. Hatta bu derinliklerde inanılmaz
canlıların yaşadığı söylenmekte. Dr. Rabidson ve ekibi derinlerdeki vampir
balığını canlı gören ilk insanlardır. Vanpirotetis yaklaşık bir futbol topu
büyüklüğünde ve yüzgeçlerini yavaş hareket ettirerek derinlere uyum sağlamış
bir hayvan. Vanpirotetis’in mücevhere benzeyen gözleri, hayvanlar âleminde
boyuna oranla en büyük olduğu sanılır. Vanpirotetis ilk olarak yüz yıl önce
Antarktika ile Hint Okyanusu arasında kapsamlı bir araştırma yapan alman
araştırma gemisi tarafından keşfedildi. Gemi mürettebatı Afrika sularında 1400
metre derinde sıra dışı bir yaratık çıkarmıştı. Yaratık siyahtı ve gözleri
kırmızı olan ahtapotla mürekkep balığı arası bir şeye benziyordu. Şaşırtıcı
görüntüsü yüzünden cehennemden gelen vampir mürekkep balığı adı verildi. Sonra
Japonya kıyıları açıklarında başka bir örnek bulundu. Bu kez yaratığın
yaratığın garip bir özelliği insanların dikkatini çekti. Kolları arasında
ipliğe benzeyen iki organ ya da uzantı olduğunu fark ettiler. Bu uzantılar ve
diğer fosil kalıntıları vanpirotetisin mürekkep balığı ya da ahtapot değil daha
ilkel bir yaratık olduğunu gösteriyor. Dokunaçlarını uzatıp nerdeyse tamamen
hareketsiz duran vanpirotetis çok az oksijen kullanır. Bu yöntem avlanmak için
enerji gerektirmeyen etkin bir yoldur. Sonra dokunaçlarına küçük bir balık ya
da karides takılınca vanpirotetis hemen avının üzerine atlıyor ve zarını
kullanarak avını sarıyor ve yutuyor.
Aşağıdaki Soruların
Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.
1. Ventana nedir?
2. Dr. Rabidson vanpirotetisi görmeyi
nasıl başarmış?
3. Taraklı denizanalarının özeliği
nedir?
4. 200
metre derinlikte canlılar hayatta kalmayı nasıl başarıyor?
5. Monterey Körfezinde bu kadar çok
çeşit canlının yaşamasının nedeni nedir?
6. Dünyanın en deniz yosunu kaç metre
olabilir?
7. Biyo aydınlatma nedir?
8. Biyo aydınlatma ne için kullanılır?