Çin’in Sichuan
Bölgesini Vuran 7,9 Şiddetindeki Depremin Sonuçları Ve Bilimsel Çözümleri 45 dk
Çin’de 12 Mayıs 2008 tarihinde 7,9
büyüklüğünde SİCHUAN bölgesinde olmuştur. Bu deprem 3000 atom bombasına ve 50,000
ton dinamite eşdeğer bir şiddette bir sismik enerji açığa çıkmıştır. 120
saniyede 100,000 kilometrelik alanda yıkım etkisi yaratmıştır. Bu depremde 5
milyondan fazla bina tahrip oldu ve 5 milyondan fazla insan evsiz kalmıştır.
Yaklaşık 90000 can kaybı yaşanmıştır.
Eşi benzeri olmayan bu depremi incelemek için dünyanın farklı yerlerinden
farklı bilim adamları gelmiştir. Bu bilim adamları topluluğu Jeolog, Sismolog
ve Mühendisler çalışmalara başlamışlardır.
Bu bilim adamlarından biri;
Dr. Elizabeth
HAUSLER’ dir. Hayatını afet bölgesine ayırmış bir
afet mühendisidir. Sert ve kırılgan yapıdaki bu binaların yıkılmasının nedeni
merkez üssünden yayılan ‘ S ‘ ve ‘ P ‘ dalgalarıdır. P dalgaları ses
dalgalarıyla eşdeğerdir. S dalgaları aşağı yukarı, sağa sola doğrudur. ‘ S ‘dalgaları
binalardan geçerken binalarda ‘ X ‘ harfi şeklinde çatlaklar bırakmaktadır.
Prof. SUN BAİTAO bir deprem mühendisidir. Bu yıkıcı depremde yıkılması
gereken fakat yıkılmayan binaları denetliyor.
Fakat bu SİCHUAN depremin 11 kademede gerçekleşen bir depremdir. Prof.
SUN BAİTAO’ ya göre küçük odalı yapılar büyük odalı yapılara göre daha
dayanıklıdır. Çünkü odaları ayırmak için kullanılan ek kolonlar yapıya
dayanıklılık katmıştır. Bir ikinci düşünceside yüzü
faya dönük olan yapılar faya dik açıyla konumlanmış yapılara göre daha
dayanıklıdır.
Prof. XU DİANG bir jeoloji mühendisidir. Depremden sonra ikinci felaket
olan toprak kaymasını incelemiştir. Depremden sonra ilk toprak kaymasında 1600
insan göçük altında kalmıştır. Yaptığı araştırmaya göre bu felaketi oluşturan
iki çeşit kaya bunlar; KİLLİ YAPRAK TAŞI ve KİREÇ TAŞI’ dır.
Bu şehri harabe eden kaya çeşidi KİLLİ TOPRAK TAŞIDIR. Bu kanıya laboratuar
ortamında yapılan deneylerle varılmıştır. Bu deneylerde KİLLİ YAPRAK TAŞI
basınca dayanamayıp parçalandığı ve KİREÇ TAŞLARININ sismik enerjiyi emerek
çatladığı ortaya çıkıştır.
Bilimsel olarak insan kaynaklı depremlerin oluştuğu kanıtlanmıştır. En
büyük örneği ZİPİKBU barajıdır. Bu barajı tam fay hattı üzerine kurulmuş bir
barajdır. Barajların depremi iki şekilde tetiklediği düşünülmektedir.
Prof Lİ YONG yaptığı araştırmaya göre çarpışan levhalardan birinin diğer
levhanın üzerine çıkmasına BİNDİRME DEPREMİ adı verilir. Diğer bir
araştırmasına göre bu deprem 1000 yılda bir gerçekleşen bir depremdir. Başka
bir araştırmasına göre SİCHUAN depremi tek faydan oluşmadığını düşünmektedir.
Bu faylar EJDER dağında üç fay hattı bulunmaktadır. Bunlar dağın önünde,
üstünde ve arkasındadır. Bu faylar paralel olarak
uzanmaktadır. Bu fayların birlikte toplam uzunlukları
Prof. ERİC FİELDİNG ‘in yaptığı araştırmalara
göre SİCHUAN bölgesinde bir fay olsaydı 6,5 şiddetinde olduğu tahmin edilirdi
bu bölgede gerçekleşen deprem 7,9 olduğu için burada birden fazla fay olduğu teorisisini güçlendirmektedir.
Erken
uyarı sistemleriyle deprem tahminlerine yaklaşılmaktadır. Bu tahminler
insanların güvenli bir yere gitmeleri için gerekli zamanı oluşturabilir
araştırmacılar depremi meydana getiren ‘P’ ve ‘S’ dalgaları olduğunu testip etmiştir, bu dalgalardan ‘P’ dalgaları daha hızlı ve
ölümcül olmayan dalgalardır ‘P’ dalgaları ‘S’ dalgalarından önce oluştuğu için
‘P’ dalgaları ölçülerek yıkıcı ‘S’ dalgalarından kaçılabilinir.
Çin’in Sichuan bölgesinde gerçekleşen deprem büyüklük bakımından kayda
geçmiş en büyük depremdir. Sichuan bölgesini yerle bir eden son yılların en
büyük ve trajik depremidir.
Depremde
yaklaşık 90bin insan yaşamını yitirmiş ve bazı yerleşim birimleri haritadan
silinmiştir. Kıtasal levhaların birbirini sıkıştırdığı bölgede yer alan Çin,
dünyanın en büyük depremlerinin olduğu bir ülkedir. Bu özelliğine birde uygun
olmayan binalar ve halkın yoksulluğu eklenince trajik sonuçlarla karşı
karşıya kalan bir ülke konumundadır.
Binaların yıkılmasına neden olan faktörlerden bazıları yapım malzemesi,
esneklik özelliği, fay hattına göre konumu.. vb. faktörlerdir.
Depremler kırılgan toprakları parçalayarak büyük toprak
kaymalarına neden olur, buda önüne geçilemez devasa bir felaket doğurur.
Vadilerde set oluşturan heyelan, suyun birikmesiyle büyük tehlikeli deprem
göllerine dönüşür. Bu da ileriki zamanlarda çamur sellerine yol açar. Ayrıca,
baraj göllerinin fay hattı üzerinde kurulması ağırlık ve sudan dolayı deprem
yaratabilir. Kıtasal levhaların birbirini sıkıştırmasıyla yer kabuğunda oluşan
çatlaklara fay denir. Fay hatlarına yakınlık ve yapıların sağlamlığı, depremde
ölecek kişi sayısını etkiler. Uydular yer kabuğunun devamlı fotoğrafını çekerek
depremlerin yer kabuğunu değiştirmesini kaydediyor. Böylece bilim adamları
depremlerin riskli olduğu bölgeleri takip ederek insanlara bilgi verir. Artçı
şok dalgaları büyük depremleri tetikleyebilir. Artı şokların izlenmesi olası
depremlerin habercisi olabilir.
Aşağıdaki soruların cevapları filmin
ayrıntılarında vardır;
RÜFHAT
YEŞİLBAĞDAN - EĞİTİM BİYOLOJİ - 3.
SINIF -
2010