BİLMEMİZ
GERKEN GERÇEKLER (BİLMİYORDUM)YOLLAR
Her erkek, kadın
veya çocuk her yıl yolların ortalama 10,900 kilometresini kat ediyor ve
Britanya’daki karayolu ağında her yıl 474 milyar kilometre yolculuk yapılıyor. Buradan
çıkaracağımız sonuç bu yolların düzgün malzemeyle yapılması gerektiğidir. Yollarımızın
hemen hemen tamamı iki ana malzemeden yapılıyor.%90 ile %95’i agrega adı
verilen bir malzemeden oluşur. Agrega parçalanmış kayalardan ve çakıllardan
oluşur. Diğer ana malzeme ise zifttir. Ham petrolden diğer şeyleri çıkardığımız
zaman geriye kalan siyah yapışkan tortuya zift denir. Agrega yolun büyük bir
kısmını oluşturuyor ve zift onu kullanışlı hale getiriyor. Ziftin yollarda
kullanılmasını sağlayan özelliği üzerinden geçen arabaların uyguladığı kısa ve
keskin basınca karşı katı bir yüzey gibi davranması ve aynı zamanda altında
sürekli hareket halinde olan toprağın küçük değişimlerine ayak
uydurabilmesidir. Agrega ve zift bir araya geldiğinde oluşan bileşime asfalt
denir. Asfalt yollar çok sağlam ve dayanıklıdır. Asfalt yol su geçirmez ve su
ancak yollar çok eskidiğinde ona zarar verir. Yanıcı da değildir.
Peki günümüzde
kullanılan asfalt nasıl oluşturuluyor? Öncelikle kaya madenlerinde patlatma
yoluyla kayalar büyük damperlere yüklenir. Sonra bu kayalar doğruca devasa ezme
makinalarına getiriliyor. Burada büyük parçalar çakıllara ya da sanayide
bilinen adıyla agregaya dönüştürülüyor. Agrega temizlenip ısıtıldıktan sonra
bir elevatör yardımıyla kulenin tepesine gönderiliyor. Burada koca bir mikserin içine dökülüyor ve mikserde asfalt haline gelmesini
sağlayan zifte bulanıyor. Asfaltı yol yapım çalışmalarının olduğu yere götüren
kamyonlarda ısı yalıtımı bulunmalıdır. Aksi taktirde
asfalt soğur ve sözgelimi kamyon bozulur veya trafik sıkışırsa kamyonun içinde
sertleşebilir.
Tipik bir yolda en
az 5 katman bulunur. İlk önce yolun yapıldığı zemin mümkün olduğunca
sıkıştırılır. Sonra üzerine bir kat kuru agrega dökülür ve tekrar sıkıştırılır.
Ardından bir kat kaba asfaltla zemin hazırlanır. Daha sonra üstteki katı zemine
yapıştırmak için yüzey asfaltı dökülür. Asfaltın ilk kullanıldığı yer
Paris’teki Şanzelize Caddesi’dir.
Peki
modern yollar neden bu kadar sessiz ve pürüzlü yollardan iyi tutar? Önceleri
yollar pozitif doku denilen bir şekilde yapılıyordu. Taş parçaları düz yol
yüzeyinin üstüne çıkıyordu. Bu tekerleklerin yolda daha iyi tutmasını sağlıyordu.
Ama bu tutulma tekerlerin daha fazla ses çıkarmasına yol açıyordu. Çünkü yolun
yüzeyi düz ve katıydı. Ses yoldan geri yansıyordu. Günümüzde kullanılan ince
asfaltsa negatif dokuya sahip yani düz yol yüzeyinin üzerinde bir sürü oyuk
var. Böylece tekerlekler fazla ses çıkarmıyor ve çıkan sesin büyük bir kısmı
yol tarafından emiliyor.
Ayakkabılarımızın Test Edilmesi
Pek çok
ayakkabı üreticisi ayakkabılarını zorlu testlerden geçirir. Bir çift ayakkabını
kullanıma elverişli damgası alabilmesi için 3 zorlu testten geçmesi gerekir.
1.Basınç Testi: Ayakları nasıl sardıklarını
anlamak için botların içine elektronik sensörler yerleştiriliyor ve yürüyüş
başlıyor. Sonuçlar bir dizüstü bilgisayara aktarılıyor ve laboratuvarda analiz
ediliyor.
2.Su Testi: Mekanik miller yardımıyla
botlar su içinde 2 saat hareket ettiriliyor. Su sızıntısı veya su geçirme gibi
bir durumun olup olmadığı kontrol ediliyor.
3.Aşırı Soğuk Testi: Bunun için laboratuvar
asistanının ayaklarına sıcaklık ve nem sensörleri bağlanılıyor. Bu sensörler
botların temel özelliklerini test edecek ve asistanın ayağındaki sıcaklığın
tehlikeli sınırlara ulaşıp ulaşmadığını gösterecek. Son olarak asistan iyice
giyinip dondurucuya giriyor ve test başlıyor.
Katalitik Dönüştürücü
Arabanın
egzoz sisteminden bir parçası olan katalitik dönüştürücü egzoz borusundan çıkan
kirleticileri azaltan parçadır. Katalitik dönüştürücünün içerisinde bulunan
katı petek yapı, içi ısıya dayanıklı seramikten yapılmış ve palladyum, radyum
ve platin gibi metallerle kaplanmıştır. Metaller sağlığa zararlı egzoz
gazlarını azaltıyor. Bu parçalı seramik katmanlardan yüzlerce var. Metalden
gelen egzoz dumanları bunun yardımıyla filtre ediliyor ve en kötü
kirleticilerin önemli bir kısmı havaya karışmıyor. Dönüştürücünün içerisinde
hiç hareketli parça yok. Sadece kimyasal tepkimeyle çalışıyor.
Telefonun Tarihçesi
1800
yıllarında insan sesinin telle iletilmesi düşüncesinden yola çıkılarak telefon
icat edildi. 1876 yılında Alexander Graham Bell telefonun patentini aldı. Bu
olaydan sonra ülkenin dört bir yanı bakır tellerle döşendi. Telefonları
operatör kızlar bağlıyordu. Zaman geçtikçe onların yerini Stravber adında müteahhit bir firmanın ürettiği elektronik anahtar aldı.
Telefon konuşmaları artık hem kablolar hem de mikrodalga adı verilen yüksek
frekanslı radyo sinyalleri aracılığıyla iletiliyordu. 1965 yılında ilk iletişim
uydusu hizmete girdi. 1980’lerde telefon sistemimiz dijital hale geldi ve eski
kabloların yerini fiberoptik kablolar aldı. Cep telefonları ise ilk kez
1980’lerde ortaya çıktı.
Boya Kalemlerinin Üretilmesi
Boya
kalemlerinin renkli kısmını yazmamızı sağlayan karışım kavrin, reçine ,renk(boya) ve su karışımıdır. Önce malzemeler iki
bıçaklı bir mikserin içine dökülür.2 saat boyunca
oradan oraya savrularak harmanlanır. Daha sonra oluşan hamurumsu karışım
hidrolik silindirlerle ezilir. Silindir karışıma vakum etkisi yaparak içindeki
havayı alır ve onu sıkıştırarak büyük yuvarlak bir kütle haline getirir.
Hidrolik bir piston santimetrekare başına
Mıknatıslar
Mıknatıslara
her yerde rastlamak mümkündür. Bilgisayarlarda, televizyonlarda, müzik
setlerinde, çamaşır makinelerinde… Mıknatıs demiri çeken ve elektromanyetik
alan oluşturan nesnelerdir. Posta güvercinlerinin gagasında magnetit adı
verilen manyetik bir mineral bulunur. Bu mineral Dünya’nın manyetik alanına
duyarlı olduğu için güvercinler yönlerini kolayca bulabilir. Manyetizmayla
ilgili en ilginç şeylerden biri de elektrikle olan ilişkisidir. Bir mıknatıs
kullanılarak elektrik üretilebilir. Bu olaya elektromanyetik indüksiyon denir. Elektromanyetik
indüksiyonların en şaşırtıcı kullanım alanlarında biri lunaparklardaki
trenlerin frenlerinde kullanımıdır. Yani fren sistemi tamamen mıknatıslar
yardımıyla çalışır.
Rüzgar tarlaları da
dahil olmak üzere pek çok elektrik santralinde enerji
üretmek için mıknatıslar kullanılır. Bunu tersi de yapılarak elektrikten
mıknatıslar yapılabilir. Buna elektromıknatıs denir. Elektromıknatıslar çok
güçlüdür ve çalışmaları için az enerji kullanmaları yeterli olur.
Manyetizma bir
Ferrari modelinin süspansiyonlarında kullanılır. Mühendislerin manteyoreolojik
akışkan süspansiyon adını verdikleri bu süspansiyon sisteminde kullanılan sıvı
içerisinde manyetizma özelliğe sahip metal parçacıklar bulunur. Bu sıvının
yoğunluğu üzerine manyetik bir alan uygulandığında artıyor hatta nerdeyse
katılaşıyor.
Kapıların Test Edilmesi
Pek çok kapı
üreticisi hırsızları ve hava koşullarını dışarıda tutmak için geliştirdikleri
yeni kapıları, kapı kasa ve kilitlerini çeşitli testlerden geçirir. Öncelikle
kapı kolunu ve anahtarlarını kullanarak kapı 50.000 kez özel bir makine
yardımıyla açılıp kapatılıyor. Bu şekilde ortalama bir kapının 25 yıllık ömrü
test ediliyor. Bu testi geçen kapı daha sonra güneş benzeri bir etki yapan
ampullere maruz bırakılıyor. Sonra yarım saat boyunca üzerine su sıkılıyor. Bu
test 150 saat sürüyor. Kapı 6 gün boyunca güneş ve yağmur simülasyonuna
tabii tutuluyor. Burada kapının su sızdırmamasına ve çatlamamasına dikkat
ediliyor. Daha sonra 35 kg ağırlığındaki kum torbası (hırsızı temsil ediyor)
kilitli kapıya belli bir mesafeden çarptırılıyor ve kapının kırılıp kırılmadığı
kontrol ediliyor.
Dişli Kutusu
Motordan
gelen güç dişli kutusunu çalıştırır. Şaft doğrudan dişli kutusunun içine bağlıdır.
Farklı büyüklükteki dişlilerden oluşan 2 dişli çark seti belirli konumlara
gelecek şekilde hareket edebilir. 1.vites için 1. kol ve böyle devam eder.
Vites kolunu hareket ettirdiğimizde dişlilerin konumu değişir. Farklı
büyüklüklerdeki dişliler arasındaki ilişki tekerleklere iletilen motor gücü
miktarını değiştirmeye yarar.
Elmaslar
Endüstriyel
elmaslar hayatımızın her köşesinde yerinin almıştır. Yüksek kaliteli doğal
elmaslar binlerce sterlini bulur. Ama sentetik elmaslar çok ucuzdur. Sanayide
kullanılan elmasların çoğu sentetik olarak elde edilir. İnsan yapımı elmaslar
ilk olarak 1950’li yıllarda yüksek basınç ve karbon kullanılarak yapılmıştır.
Aslında doğru koşullar sağlanırsa yanmış ekmek de dahil
her tür karbondan elmas üretilebilir. Aşındırıcı olarak kullanılan elmasların
çoğu bu şekilde üretilir. Testereler ve matkap uçları böyle elmaslarla
kaplanır. Kimi yüzey aşındırıcılarında elmas bulunur ve bazı göz cerrahları
elmas bıçaklar kullanır. Çünkü gerçekten çok serttir. Sertliği ölçmek için
‘Mohs’ adında bir ölçek kullanılır. Sentetik elmaslar çok sert olduğu için
Venüs’e giden bir uzay aracının camı olarak da kullanılmıştır. Elmaslar ısıyı
çok iyi iletir (Bakırın 5 katı kadar). Elmaslar ayrıca bor elementiyle
kaplanarak elektrik iletkeni olarak kullanılabilir.
Cipslerin Üretimi
İyi bir cipsin
sırrı patateste yatar. Nişastası ne kadar iyi olursa tadı ve dokusu da o kadar
iyi olur.
Patates yolculuğa
beslenme hunisinden başlıyor ve kondeyür bandından ağır ağır geçtikten sonra
paslanmaz çelikten yapılmış silindirin içinde savrularak içindeki büyük çamur
parçalarından ve filizlerden kurtulur. Sonra büyük bir haznede yıkanıp
üzerindeki toprak ve kirin temizlendiği yüzdürme havuzuna getirilir. Yeni
temizlenmiş patatesler kesme makinesine gönderiliyor. Patatesleri kesen
silindirler pirinç kaplı ve 8 keskin bıçaktan oluşur. Patatesleri 1
santimetrenin 1/1000’i kalınlığında kesiyorlar. Cipsler ne kadar ince olursa o
kadar gevrek olur. Bu nedenle bıçaklar 2 saatte bir değiştiriliyor ve cipslerin
aynı incelikte olması sağlanıyor. Cipsler dilimleyiciden çıkıp içinde 160
santigrat derece sıcaklıkta 15000 litre Ayçiçek yağı bulunan bir teknede 8-10
dakika boyunca kızartılıyor. Çarklar çalışarak cipsi yağın içine karıştırıyor
ve hepsinin eşit olarak pişmesini sağlıyor. Pişen patatesler fritözden çıkıp
üzerindeki fazla yağın alınması için titreşen bir bandın üzerine alınıyor.
Sonra gıda kontrol bölümünde cipsler gözle kontrol edilip standartlara
uymayanlar alınıyor. Cipsler titreşimli banttan geçerken üstlerine aroma serpiliyor. Ardından kanallara taşınıp tartılacakları
hazneye dökülüyorlar. Hazneye bir poşeti dolduracak kadar cips biriktiğinde
paketlerin hazır beklediği makinaya düşüyorlar ve paketleniyorlar.
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin
Ayrıntılarında Vardır.
1.
Asfaltın temel bileşenleri nelerdir?
2.
Asfalt ilk olarak hangi yolda kullanılmıştır?
3.
Tipik bir yol en az kaç katmandan oluşur? Bunlar
nelerdir?
4.
Posta güvercinlerinin yönlerini bulmasını
kolaylaştıran özelliği özellik nedir?
5.
Karbon içeren her maddeden elmas üretilebilir
mi?
6.
İyi bir cipsin hangi özelliklere sahip olması
gerekir?
7.
Ayakkabıların kullanıma elverişli olup olmadığı
anlaşılmak için hangi testlerden geçirilir?
8.
İlk iletişim uydusu hangi yıl hizmete girmiştir?
9.
Renkli tahta kalemlerin boyanmayı sağlayan kısmı
hangi maddelere sahip bir karışımdır?
10.
Kapılar doğal sebepler göz önüne alınarak hangi
testlerden geçer?
11.
Elektromanyetik indüksiyon nedir?
12.
Katalitik dönüştürücü ne işe yarar?
YILMAZ AKYOL
FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ 4. SINIF
08010004017