Bu belki de gezegen bilimin
kutsal hikâyesidir. Evrende yalnız mıyız? Bu cevaplayabileceğimiz en büyük
sorulardan biridir. Aslında elimizde bir yaşam tanımı yok. Ama onu keşfettiğimde bileceğim hayal birçok
değişimlerden geçebilir. Sanırım en iyi yani başka yerlerde bulabileceğimiz
çeşitliliktir. Yoksa dünyanın dışında bir hayat var mı? Çığır açan bu
Astrobiyolojik alanının üyeleri sürmekte olan bu gizemli çözmek için güçlerini
birleştiriyor. Evren, Astrobiyolojik yaşam evrenimizde nadiren mi görülüyor.
Yoksa galaktik bir hayvanat bahçesi olan uzay her çeşit canlıyla mı dolu.
Herkesin uzaylılarla ilgili bir belli bir bakış açısı vardır. Büyük gözlü,
küçük burunlu, küçük gri adamlar olmaları bekleniyor. Belki ama öyle sanmıyorum
uzak gezegenlerde hayat belki böcek gözlü mikroplar ya da maltalatozu gibi
bilimsel, galaktik deniz canavarlarından oluşuyor olabilir. Diğerleri ise
biyolojik bir makine karışımı olan sperme tik organizmalara ev sahibi yapıyor
olabilir. Kalabalık uzay fikri ile başa çıkmanın yolu kendi geleceğimiz ile
ilgili olasılıkları düşünmek gerekir. Belki makine destekli insanlar, şimdi
makine ile karışmış olduğumu hissedebiliyorum.
Yani her yere götürebileceğim dizüstü bilgisayarım var sanki beynimin
üçüncü yarısı gibi… Vücudum bile dizüstü bilgisayar kullanabilen bir insan
halini alıyor. Evrenin canlılarla dolu olması muhtemel olsa da elimizde bir
kanıt yok o yüzden onları arıyoruz. İş uzaylı aramaya geldiğinde gezegen
bilimci ve müzisyenler başka telden çalıyorlar. Dünya dışı yaşamda müzik ve
müziğe benzer bir şey var mı? Merak ediyorum. Müzik temelde dalga ve ritimden
oluşur bu bir anlamda evrenimizin doğasıdır. Bütün o titreşimlerde, dalgalarda,
ritimlerde belli bir müzikalite vardır. Farklı bilim adamlarıyla konuştuğumuzda
astrobiyolojinin değişik yönlerini bulursunuz.
Fakat belli bir konuda fikir birliği vardır Astrobiyolojik alanında
başka yerlerde yaşam aramanın temelinde yaşamın dünyada nasıl evrimleştiğini
bulmaktır. Dünyada hayatın nasıl başladığı anlamaktır. Dünyada yaşanılabilir
yörünge alanındadır. Güneşte yeterince olabilmemiz gereken uzaklıktayız.
Böylece okyanuslarımız buharlaşmıyor. Sıcaklıklarımız çok sıcak yada çok soğuk
olmuyor. Atmosferimizde oksijen olduğu için nefes alıp verebiliyoruz. Dünya her
çeşit canlı için kozmik bir cennet alanıdır. Bakteriler gibi tek hücreli
organizmalarda, insan gibi çok hücreli büyük memelilere kadar yaşamların
sürmektedirler. Gezegenimizin yaşamı ortak bir mikro bir alandan geldiğine
inanılmaktadır. Yaklaşık olarak 34 ile 38 milyon yıl önce nasıl ortaya
çıktığının gizemini korumaktadır. Bunun cevabını araştırmanın bir yolu da antik
taşları incelemektir. Burada mikropların
yaşamına dair izler bulunabilir. Batı Avrasya bölgesinde ki parla bölgesinde ki
gezegenimizde ki eski kayalara ev sahibi etmektedir. Burada ki kayaçlar yaklaşık
3,5 yıl yaşındadır. Dünya gezegeni yaklaşık olarak 4,6 yaşındadır. Ancak özgün
yüzeyinin birkaç kısmı levha tektoniği ve erozyonlarla aşıldı. Stramatolit adı
verilen kayaçlar 3,5 milyar yıl önce canlı fosillerden oluşmuştur. Stramatolit
kayaçlar mikro organizmalardan oluşmuştur. Stramatolitler deniz dibinde uzun
bir süre sonra oluşan ve çeşitli şekiller almış kayaç türleridir.
Stramatolitler canlı değildir, ama canlılar tarafından oluşmuşlardır. Antik
Stramatolitlerin içinde korunmuş fosilleşmiş mikroplar bulunur. Antik
Stramatolitler hayatın kanıtıdır. Ancak Olfud Küba’da ki Stramatolitlerin
biyolojik olduğunu keşfetti. Olfud gezegenimizdeki yaşama dair en eski
kanıtları bulmuş olabilir. Bu Stramatolitler dünyadaki yaşama dair ikna edici
en eski kanıtlardır. Stramatolitlerin sadece sığ su ortamlarında görebiliyoruz
bu fosilleşmiş ekosisteme ve insanoğlunun en eski atası olabileceğine göz
atmamızı sağlıyor. Astrobiyolojideki gelişmeler ve teknikler sayesinde
dünyadaki yaşam en az 343 milyon yaşındadır. Dünyanın tarihi ile ilgili ilk
yarım milyar yıl ile ilgili herhangi bir jeolojik kanıt yoktur. Bu yüzden
birçok şey eksik durumdadır. Fosil kanıtlarında olmayan şey dünyanın nasıl
şekillendiğidir. Biz insanlar yıldız tozunun soyundan geliyoruz. 4.6 milyar yıl
önce yıldızlar güneş sistemi çok büyük gaz bulutları oluşturdular. Gaz
bulutları birbirine yapışan toz parçacıklarını oluşturdular. Sonunda asteroit
ve kuyruk yıldızı denilen taş ve buzdan oluşan büyük kaya parçaları haline
geldiler. Yıllar boyunca bunlar çarpışarak gezegeni oluşturdular ve tabi
dünyayı da. Bu ağır bombardımanda dünya çok sıcak ve zehirli sularla kaplıydı.
Ancak bu değişkenler sırasında okyanus diplerinde hayat başlamış olabilir. Bazı
hipotezlere göre hayat hidro termal bacaların etrafında olduğu yönündedir.
Astrobiyoloji için asıl soru cansız maddeyi canlı maddeye çeviren kıvılcım nerde
oluştuğudur. Yaşamın başlamasıyla ilgili
birçok teori vardır. Buna göre ilk yaşama yol açan organik madde ve dünyadaki
yıldırım boşalmasıyla öğretilmiş olabilir. Alternatif başka bir teori ise,
hayata yol açan organik maddeler dünyada yaratıldı ya da dünyaya geldi.
Örneğin: kuyruklu yıldızlar organik maddenin kaynağı olabilir. Mayısta gelen
meteorlar asteroitler organik kaynağı olabilir. Asıl ham madde dışarıdan geldi.
Hayat burada başladı. Dünyada ki bütün hayat içinde karbon, oksijen, hidrojen
ve nitrojenle birlikte 2 düzine başka bir olduğu temel yapı taşarlından
oluşmuştur. Esas özelliklerin karbon ve su olduğu biliniyor bilim adamlarının
dünya dışı yaşama bulabilmeleri için en iyi şansın güneş sisteminde ki
gezegenlerinde ki karbon ve su izlerini aramak olduğunu söylüyorlar. Merkür ve
Venüs sıvı sistemi oluşturmayacak kadar güneş sistemine yakındırlar. Mars ise
güneşe yakın dördüncü gezegendir. Dünyada ki en erken yaşamla ilgili kanıtlar
mars da ki araştırmalar ilgilidir. Marsın ılık ve atmosferin olabileceğine
ilişkin güçlü kanıtlar vardır. Mars kırmızı bir çöl gibi görünüyor marsın
yüzeyine yakın kısmı su olabilir. Bu bir yaşam belirtisidir. Mars da bulunan
birçok mineral güney Kaliforniya eyaleti olan lesını çevresinde yapılan
araştırmada var olduğu kanıtlanmıştır. 2006 yılında NASA’nın aracı mars kesifi
kırmızı gezegenine ulaşmıştır araç mars içinde yoğunlaştırılmış keşif
spektürmüyle donatılmıştır. Araç görünebilir ve kızıl ötesi ışıkla su izlerini
arayacaktır. Dünyada yapılmakta olan kar araştırmalarında şayet hayat
yaşanılabiliyor olması kanıtlanırsa, Mars da ki soğuk kar kütlelerinin olduğu
noktalarda yaşam olabileceğini söylüyorlar. Bazı bilim adamları biyolojik
çeşitlilik için levha tektoniğinin gerekli olduğuna ve devasal soy
tükenmelerine karşın savunma sağladığına inanılıyor. Levha kaymaları kıtaları
oluşturdu. Kaya parçaları birçok tür evrimleşemezdi. Levha tektoniğini
atmosferde ki kimyasal maddeleri dönüştürerek dünyada ki ortalama sıcaklığı
sağlamaya çalışıyor. Levha tektoniği olmasaydı dünyada ki istikrar olmazdı
NASA’nın 2003 de ki Satürn ’de ki yaptığı çalışmalarda metan ve eten gazların
olduğu söylenmiştir. Astrobiyolojinin alanı gelişen teknoloji ile birlikte
kapsamında artmış. Bilim adamlarının yapmış olduğu çalışmalarda saman yolu galaksisinde
bile 50 milyar belki 60 milyar dünya benzeri gezegen olduğu tahmin ediliyor.
Yani evrende dünya benzeri sonsuz sayıda gezegen vardır. Bu gezegenlerde hayat
için yaşam elementleri olup olmadığına dair önümüzde ki 20 yıl kadar çalışmalar
sürecektir. 3,4 milyar yıl önce gezegenimizde ki tek yaşam tek hücre mikrobik
organizmalardır. Ancak bu ilkel yaşam güneşten enerji aldıkça klorofil adında
ki yeşil pigment üretti. Bu da fotosentezi sağladı. Yani karbondioksit ve suyu
enerji ye çeviren atık ürün olarak da oksijen üreten kimyasal bir süreçtir. Tek
hücreli organizmalar evrimleşerek Siyano bakterilere dönüştü. Siyano bakteriler
okyanusa ve havaya bol derecede oksijen saldılar. Yaşamın çeşitlenmesiyle
birlikte insan oluşmuştu. Eğer fotosentez olayı gerçekleşmeseydi atmosferde
oksijen olmazdı. Yani oksijen dünya için biyo göstergedir. Gerçekte diğer
gezegenlerde yaşam olsa dünyada ki gibi mi olacak… Gezegenimizde ki tüm yaşam
DNA içeriyor. DNA hayatın çoğalmasını ve dallanmasını sağlıyor özellikle yaşam ağacının
yaratılmasıdır. Peki, DNA alternatifi olabilir mi?
Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntıların
da vardır
1-
Müzik temelde neden oluşur?
2-
Atmosfer de yaşamın sürmesini sağlayan organik
bileşik hangisidir?
3-
Stramotolit kayaç ilk oluşumu ve ortaya çıkışı
nasıl olmuştur?
4-
Dünya yaklaşık olarak kaç yaşındadır?
5-
Dün ya nasıl oluşmaya başladı?
6-
Yaşam dair en eski kalıntılar hangileridir, bu
kalıntılar nasıl meydana gelmiştir?
7-
Dünya dışı yaşamı bulmamız için araştırması
gereken yerler neresidir?
8-
Dünyada ki kıtalar nasıl oluşmaya başladı?
9-
Levha tektoniği neden dünyada var da; başka
karasal gezegenlerde yok?
10-
Yaşamın oluşmasında ki ilk yıllarda oksijen
üretip havada dağıtan hücreli canlı hangisidir?