Antik dönemde din eğlenceye karşı rekabet
etmek durumundaydı. Rahipler sihirler ve ilüzyonlara
başvurmaktaydı. Mabetlerin insanları cezbetmek için
büyüklük ve ihtişam sahibi olması önemliydi. Rahipler mabetlerin tanrıların
yaşadığı yer olduğuna inanmak zorundaydılar. Mabet tasarımı yunan klasik
döneminde standart hale getirildi ve sadece yunanda değil Akdeniz boyunca her
yerde görülebilir. Dışta sıra halinde stunlar her iki
ucunda üçgen alınlık olan üçgen şeklinde duvar stunlar
sırasından içeriye girilen kapalı bir bina ve etkileyici bir kapı içeriye
girildiğinde etkileyici olan bir yada iki kutsal
heykel. Antik çağda en muhteşem heykel zeusun olimpiyadaki tanrıların kralının büyük bir heykelidir.
Altın ve fildişi ile kaplı ve özel süslemeleri olan bir heykelidir. Heykel fidias tarafından yapılmıştır. Antik dünyanın 7
harikasından biri sayılan zeus heykelinin amacı
insanda bir huşu duygusu uyandırma ve korku duygusu ve bütün tanrıların
babasının gücünü göstermekti. Mabetten geriye kalan ön girişi süsleyen heykellerdir.
Olimpiusta yapılan birkaç ihtişamlı heykel vardı.
Bunlardan biride heronun yaptığı cihazla çalışan
kanlı gözyaşı döken heykeldi. Antik çağda Heron ve
mabet cihazları yapanlar mucittiler. Bu cihazda kabın üst tarafında ateş
yanıyordu ve bu ateşle ısınan hava genleşip basınç etkisi ile boru içinde
harekete geçerek kanı bulunduğu kaptan diğer boruya iletiyordu ve heykelin göz
çukurlarından kanı dışarı iletiyordu. Kült gruplarından memnun olmayan dindar
insanlar gizemli dinlere yönelebiliyordu. Bunların karanlık sırları, tuhaf
uygulamaları vardı. Tanrılar ve kutsal varlıkların mabetlerine ait kült
grupları vardı. Bunlar garip ayinler yapıyor ve tuhaf biçimlerde
giyiniyorlardı. Bunlardan en garibi kibele
kültürüydü. Çok memeli kibele kültürünün kökleri ön asyaya dayanıyor, gizem ve şiddetle ilişkiliydi. Bu dine
inananlar kan dökmek için birilerini bıçakla kesmekteydiler. Kibele toprağın
tanrıçası ve doğurganlık sembolüydü. Onun onuruna yapılan ayinlerde doruk
noktasında memelerinden süt akardı. Kanlı gözyaşı döken heykelin arkasındaki
mekanik prensip kibeleninde süt akıtmasını
sağlıyordu. 2000 yıl boyunca antik çağdaki insanlar bu cihazlardan etkilenmiş.
Bunlar mabetlere toplanan saf insanlar üzerinde büyük etki yaratmış onlar
tanrıların konuştuklarına ve mucizeler yarattığına inanmış. Antik çağ mabetleri
modern mühendislik ve bilmin temelinin atıldığı
yerlerdi. Manyetizma, düzenekler ve hava buhar basıncı tapınanları şaşırtmak
için kullanıldı. Bu mühendislik becerileri bizim unutulan mucizelere yeniden bakmamıza
ve yeniliğin modern bir kavram olduğuna dair inancımızı yeniden sorgulamamıza
neden oluyor.
07010002009
Özlem Sütçü
BİYOLOJİ
ÖĞRETMENLİĞİ 3.SINIF 2009