27.Alimlerin birinci derecede görevleri, asrın değişen
koşullarında İslam dininin kurlarını hayatına uygulayıp değişen koşullara
geliştirdikleri uyum, kıyas ve tepkileri dindeki gerçeklere dayandırarak
hepsinin kıblesini İslamiyet’e ve Kuran-i Kerime bağlamak ve çevirmektir.
Önermesini eleştiriniz.
C.27. Her ne kadar alim de olsa
kimsenin Kuran’ı kendi kafasından ,öznel yargılarıyla
değiştirmesi gerekliliğine katılmıyorum. Ebru
YOLCU
C.27.
İslam dini zamana ve insanlara göre değişmez. İslam dini değişen koşullarda
insanlara uydurulmaz. İnsanlar dine uymak zorundadır,din
insanlara uymak zorunda değildir. Büşra Hafize BORA
C.27.evet gerçektende zaman değiştikçe
bazı dini haki katları asra uyarlamakta asrın anlayışına odakta etmekte güçlük
çekiyoruz. Bu zaafımızda alimlerin entegre edici
tespit ve görüşleriyle açıyoruz. Salih
ARSLAN
C.27.Bunun yanında bilimsel gerçekleri de
içine katmalıyız. Pelin GÜMÜŞ
C.27)- Allah asırda
bir müceddid gönderip dini halka anlatmalarını
sağlar. Bunun yanında bir sürü alim var. Bunlar dinin
kurallarını hayatına uygulayarak çevresinde olanlara örnek olurlar. Erdal SALDUZ
C–27 Bence en doğrusu bu şekilde olur.
Yoksa âlimlerin kalkıp da, dini değişen şartlara uydurması, bid-a
olurdu. Bu da dini yozlaştırmak olurdu. (Ali AYDIN)
C:27) Bence yapılan şey gerekli ve
doğrudur. Çünkü din belli bir zaman diliminde gelip kıyamete kadar devam
edecektir. İslamiyet inanan insanlar hangi zaman diliminde yaşarlarsa yaşasın,
yaşam tarzını İslamiyet göre şekillendirerek değişen koşuları dinin kurallarına
yorumlayan âlimlerin görüş ve fetvalarına ihtiyaçları vardır. İlyas SÜNMEZ
C:27)Verilen önerme de alimlerin birinci
görevlerinin içinde bulunduğu zamanın değişen koşullarında İslam dininin
kurallarını hayatlarına uygulayıp değişen koşullara geliştirdikleri uyum.kıyas ve tepkileri dindeki gerçeklere dayandırarak
hepsinin kıblesini İslamiyet'e ve Kuran-ı kerime bağlamak ve çevirmek olduğu
söyleniyor.Bence bu son derece doğru bir yaklaşımdır.Çünkü toplumlar yıkılmaya
başladıkları zaman ya da içlerinde bir çürüme durumu meydana geldiği zaman o
toplumun içindeki alimler ya da diğer kişiler çareyi,toplumun tekrar ayakta
durması için İslam in her konuda topluma uyguladığı metotlara yönelirler ya da
bıraktıkları İslami hayat anlayışını tekrar hayata geçirerek toplumu ayakta
tutacaklarını düşünmüşlerdir.Ki bunda da başarılı olmuşlardır.Eski toplumlara
baktığımız zaman toplumda meydana gelen ahlaki,kültürel yozlaşma,ekonomik
durumun bozulması,çürüme meydan gelmesi İslami metotların uygulanmamasından ve İslam
dininin ve kurallarının ikinci plana itilmesinden kaynaklandığını görüyoruz.Ve
bunu gören alimler ve din adamları yaşanılmaya vesile olan yaşayış
biçimini,kurallarını uygulamaya çalışmışlardır.Kİ bunda da başarılı olmuşlardır
Bunun uygulandığı toplumların ne kadar uzun süre ayakta kaldıklarını
görebiliyoruz. Yusuf ACAR
C27- Eleştirecek pek bir tarafı yok gibi.
Baştan sona çok doğru bir önerme. İslamiyet bundan yüzyıllar önce ve daha çok o
zamana uygun şekilde yaşanmış ve inmiştir. Bu değişen koşullar için âlimlere
büyük bir görev düşüyor. Ferdi KODAŞ
C.27: Bunu Hazreti Alinin
bir sözüyle özetlemek istiyorum. “Çocuklarınızı kendi yaşadığınız çağa göre
değil, yaşayacakları çağa göre yetiştirin” . Yani Müslüman olmak irtica olmak
değil, bilakis çağdaş ve inanç çerçevesi içersinde yaşamaktır. M. Nurullah ÖZDEN
C27)Yapılan bütün eylemlerin yönü doğru
bir doğrultu olduğu durumda hep aynı uyduya yönlendirilmesi yanlış bir
izlenimin yanı sıra gereksiz bir etkendir. Şükran GÜR
C.27. İslam dini modern ve bilimsel bir dindir.Söyledikleri şeyler bilime uygundur.Alimlerde İslam’ı
en iyi şekilde idrak ettiklerinde onun belirlediği kuralları gelişen dünyada
uygulamaları lazımdır.İslam kuralları bence evrenseldir. Mehmet SARİBATUR
C.27- Doğrudur. Alimler
bu görev üzerine yetiştirilirler. Hedef İslami eksen olmalı… Cevdet ÇAKAR
C.27. Âlimler
anlattıklarını her zaman kendi hayatlarında uygulayamıyorlar. Hatta bunun için
bir söz söylenmiştir: ‘’ İmamın dediğini yap, gittiği yoldan gitme.’’ M. Ercan KARA
C.27.
İslam dini zamana ve insanlara göre değişmez. İslam dini değişen
koşullarda insanlara uydurulmaz. İnsanlar dine uymak zorundadır,din
insanlara uymak zorunda değildir. Sevda
MUTLU
C27)Burada
sayılan özellikler her yüzyılda bir gönderildiği hadis-i şerifle sabit olan mücedit ve müçtehit in vasıflarıdır. Ubeydullah ERTAŞ
C.27- İslam işlevsel bir dindir. Din alimlerinin de bunu en iyi şekilde kullanmaları gerekir. Serdar AKTAŞ
C.27- Bunu İslamiyet’le ilişkilendirip
bilimselliği de içine katarak insanlığa sunmak gerekir. Serpil ARİCİ
C.27- İslamiyet’i günümüz koşullarına
göre değerlendirirsek eskisine göre daha esnek, daha kolay ve dolayısıyla daha
çok işlevli olabilir. Seyfettin SEYHAN
C.27. Bu Allahın
insanın değişmez doğasına gönderdiği kuranı kişisel menfaatlere uygun hale
getirildiği anlamına gelir Beyrivan GÖKTAŞ
C.27.Doğrudur.Çünkü son din İslam’dır ve her
şey ona göre ve değişen hayat, yaşam koşullarına göre uyum sağlayacak şekilde
yorumlanmalıdır. Sema YILDIRIM
C 27.Bunun yapılması çok doğru olur.Çünkü değişen dünya şartlarıyla insanların nasıl
bilgilendirmesini gerektiği ifade eder.
Mehmet Tahir ELGÜN
C.27-verilen kavram genel itibariyle
doğru sayılır.Ancak dinin verilişindeki kurallar
kesinlikle değişemez.Değişen;toplumun değer yargılarına uygun olarak
,kuralların benimsetilmesi için izlenen yol dur. . Murat YILANLI
C.27. Alimlerin birinci derecede görevi
dini iyi anlamak ve anlatmaktır.Dini kuralları
koşullara göre yumuşatmalıdır.Ama değiştirdikleri tüm davranışlarını dine bağlamak
insanları da yanlışa sürükler.İnsanın dini kuralları yanlış bilmesine sebep
olabilirler. Fatma ALTUN
C.27.günümüzde her sakallı ve bıyıklı
kendini âlim zannederek fetva vermeye çalışıyor. Hâlbuki eskiden Geylani hazretleri âlim olabilmek için on yıl çölde
kalmıştır. Bu yüzden âlim seçeceğimiz kişilere dikkat etmeliyiz. Ersin ŞİMŞEK
C.27-Alimler her değişen koşulu
İslamiyetli bütünleştiremezler.Zaten bu da mümkün
değildir.Özellikle Kur an i kerim İslamcın rotasını belirler ve hersek kur-an’a
uymak zorundadır. Kemal ASLAN
C.27 Doğrudur.Çünkü son din İslam’dır ve her şey ona
göre ve değişen hayat, yaşam koşullarına göre uyum sağlayacak şekilde
yorumlanmalıdır. Gülsüm GÜLTEKİN
(C.27) Aslında zaten İslam dini her asra hitap ettiği için inanan
insanlara bunu anlatmak çok da zor değil ama tereddütleri onlara bunları izah
etmek gerekir.
C:26)
İnsan dışındaki varlıklar akıl,zeka,düşünme
gibi kavramlara sahip olmadıklarından bu varlıkların kainatı aşması
imkansızdır.bunlar sadece Allahın kendilerine verilen görevleri yerine
getirmekle yükümlüdürler.anacak insanoğlu varlıkların en mükemmeli olarak
düşünebilme gibi bir yeteneğe sahiptir.dolaysıyla insanoğlu belki şimdi kainatı
aşmamış ancak belki gün gelir kainatın bütün sırları çözülür. Kerim DURMAZ
C27) Aile reisinin görevleri doğru ve
biraz eksiklik var. Aile reisinin bir başka görevi çocuklarına İslami anlatmak
ve İslam’ı tattırmaktır. (Mehmet ULUS)
C.27: Asrın değişen koşulları İslam dinin
kurallarını değiştiremez. Alimler ise değişen
koşullara geliştirdikleri uyum, kıyas ve tepkileri dindeki gerçeklere dayanarak
hepsinin kıblesini İslamiyet’e bağlamaları ve
çevirmeleri çok zor. Serkan İNAN
27-)
Alimlerin görevlerinden biridir. Değişen dünya
şartlarına uygun dini esnek ve yorumlanabilir konularını günümüze
uyarlayabilirler ancak dinimiz kitabi bir dindir ve değiştirilemeyecek sistemli
kurallar bütünüdür. Metin ERGÜL