5.A-Genel Olarak Aklın
Hüneri Liyakat,
Ruhun
Hüneri Samimiyet, Zekanın Hüneri Nesnel Kökenli Hızlı ve Doğru Kavramak, Nefsin Hüneri;Hayvani Siyaset,
İnsanın
Hüneri Cehalet
ve Kişiliğin
Hüneri Tercihtir. Önermesini
eleştiriniz.
İpucu;Tüm
insanlar İslami fıtrat üzerine doğması nedeniyle insana verilen Ruh
Allah.CC’HUN emanetidir. Ruh her şeyin insandaki anlayış, ilim ve mantık
aynasıdır. Olay olgu, varlık, süreç, enerji halleri, yaşanmışlar, yaşanacaklar
ve yaşanacakların her şeyin özü ve ilmi onda vardır. Bu nedenle her şeyi
anlamaya düşünmeye kavramaya, yoruma..vb olanağımız
vardır.
-Aklı zekadan ve nefisten ayıran en önemli özelliği ve
özgünlüğü Ruha dayalı olarak liyakatli mantık aynasına sahip oluşudur. Yani
liyakatli öncelikli düşünür ve karar yargısına varır.
-Zekayı akıldan ve ruhtan ayıran en önemli özelliği ve
özgünlüğü nefise dayalı siyasi mantık aynasına sahip oluşudur. Yani siyasi
öncelikli düşünür ve karar yargısına varır.
-Sanal ve nesnel nefsimizin hüneri doğal, yabani, gayri insani veya vahşi
oluşudur. Yani doğaya meyilli ve samimiyetsizliktir. Zeka
işletim sistemi ile çevreye icabet eder.
-İnsan dünyaya gelişinden kişiliği olgunlaşana kadar mazlum cahil ve doğaldır.
Olgunluk aşamasına doğru kişilik gelişir ve özel olarak akıllı eğitilmezse
cahil kalır. Yani aklını ve ruhunu harekete geçirecek akıllı eğitim verilmezse
bu asır ki bazı insanlar gibi modern bir tarzan olur .
-Kişilik olgun bir insanın iradesi ölçüsünde kendi tercihlerini belirleyen
sorumlu egosudur.
Çıkarsama;Gelişmiş
bir insan kişiliği herhangi bir şey konusunda karar verirken iradesi ve
olanakları ölçüsünde;aklına, ruhuna, nefsine,
zekasına…vb nesnel ve sanal araçlarına dayalı olarak ortaya bir tercih çıkarır.
Yani insanlar
doğal kavimlerine tabi olarak sorumluluk taşımazlar. Tercihlerinin
toplamının kıblesine dayalı sorumluluk taşırlar ve kavimlerini belirlerler.
İnsanların kalitesin;olanakları, fıtratı ve iradesi
dahilindeki liyakatli tercihleri belirler.
C.5 Ruhun mekânı kalptir. Kalp
samimiyetin ve hakkın diyarıdır. Akıl kalpteki ruhun kalpteki nurun ruha
yaptırdığı ve yön verdiğidir. Zekâ aklın bedendeki hızıdır. Nefis bendin ruha
isyanıdır. İnsan yaratılışın yoğrulmamış ve şekil verilmemiş hamurudur. Kişilik
ruhun dıştan izlenimi liyakatlilik aynasıdır. Ali Galip ERCİK
C.5 İki yüzlüler
safları hapishaneye ve dürüstleri hastaneye gönderenler olur. Ali Rıza SERTKAYA
C.5 Bence iyi derecede önemli bir
önerme. Bir insanın karakteri, kalitesi; dünya ile hayat hakkındaki düşünceleri
ile bu insanın ruhuna, aklına, zekasına, nefsine…v.b
dayanarak verdiği kararlarla, iradesi dahilindeki tercihlerle ortaya
çıkar. Nazmiye YARGI
C.5 Önermeye olumlu yaklaşıyorum ama
bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Kişiliğin hüneri tercihtir diyoruz ama ülke
olarak yine de doğal kavimlerimize göre kişilik belirleniyor. Toplum olarak ta
buna kendimizi inandırırsak çok iyi olur. İrfan
BAHARLI
C.5İnsanlık ve fıtrat garibesi olan bizler için biraz zor…HABİP KAYA
C.5)burada akıl kendisine uygun olanı
seçer. Ruh samimiyeti simgeler. Zekâ doğruyu kavrar. Nefis hayvani istekleri
simgeler. İnsan cahilliği fıtratın özelliği ise seçimdir. Bunların
eleştirilecek bir yanı yok bence. Hepsi doğru açıklamalar. GÖKHAN BOZDOĞAN
C.5 Bence bu önerme mantıklıdır. Dilek KURT
C.5 Aklın hüneri liyakattir, akıl hiçbir
zaman doğru karar vermemizi sağlayan ruh ve mantık kavramlarından sıyrılamaz.Liyakatli davranmak yani mantıklı hareket etmek
nefsani duygularıyla değil insani duygularıyla hareket eden insanların
göstereceği bir olgunluktur.
Her şeyin
ilmi ve özü ruhta var olduğundan, ruhumuzdan hiçbir şeyi saklayamayacağımızdan
ruhun hüneri samimiyettir.
Zeka
olayların sadece görünen boyutlarıyla ilgilendiğinden ve somut gerçekleri
mantık açısından değerlendirdiğinden zekanın hüneri nesnel kökenli hızlı ve
doğru kavramaktır.
Nefsimiz
doğal, yabani, gayri insani ve vahşidir.Yani doğaya
meyilli olup samimi değildir.Bu nedenle nefsin hüneri hayvani siyasettir.
İnsanın
hüneri cehalettir. insan dünyaya gelişinden kişilik olgunlaşana kadar mazlum
cahil ve doğaldır.Olgunluk aşamasına doğru kişilik
gelişir ancak kişi özel olarak akıllı eğitilmezse cahil kalır.Bu durumda birey
modern tarzanlardan biri halini alabilir.
Kişilik
olgun bir insanının iradesi ölçüsünde kendi tercihlerini belirleyen sorumlu egosudur.Tanımda belirtildiği gibi irade ölçüsünde
yapıldığından bireyin kişiliğini yapmış olduğu tercihleri belirler.REMZİYE ERDOĞAN
C.5.Aynen katılıyorum. Yusuf KESKİN
C.5insanın en büyük sermayesi sermaye ama ne kadar kullanılıyor ve
birbirimize karşı ne kadar samimiyiz yaptığımız tek şey kendi nefsimizin bize
söyledikleri ve yanımızdaki insanı duymaz hale geldik. Düşünebiliyormuşuz bu
konuda şüpheliyim…FEYYAZ KARA
C.5 Akıl kişiye Allah’ın lütfettiği en
önemli olgulardan biridir. Aklın marifeti doğruyu ve yanlışı çıkarsama veya
bulma, bunları birbirinden ayıra bilme, hakikati kavraya bilme, Kısacası doğru
ile yanlış arasındaki ilişkilendirmeyi yapabilmektir.
Ruh, Akıllı
insanların sahip olduğu uhrevi bir kavramdır, Ruhani dünyada bedenimiz
bulunmadan sahip olan tek gerçektir. Kıyamet gününe kadar ölmeden diri duran
varlıktır. İnsanlar için ruh, Allah’ın bize kendi ruhundan üflediği, Allah’ın
samimiyeti ve yüceliğini içimizde hissetmemizi sağlayandır.Ruhlar
aleminde yalan ve riyakarlık yoktur.Her şey samimi bir şekilde söylenir,
yapılır. Yalana yer yok.
Zekâ; bir
sorunu veya olayı kavramamızı anlamamızı sağlar. Zekânın hüneri de söylendiği
gibi doğruyu ve gerçeği en hızlı şekilde kavramak olmalıdır.
Nefis;
bizim yapmamızın doğru olmadığı şeyleri bize doğru gibi gösteren ve yapmaya
bizi ikna eden veya etmeye çalışan, Hayvani bir dürtümüzdür. Nefsimizin bizi
doğrudan ve gerçeklerden uzaklaştırmak veya saptırmak olmuştur. Nefsin
eğitilmesi kolay değildir. Herkes de yapamaz. Buna karşı irademizi kullanarak
karşı çıkmak gerekir. Nefis bizi hayvani bir siyasete bunu yapmaya sürükler.
Gelmiş
geçmiş tüm insanlar, gerçekleri ve doğruları bulmak için çeşitli girişimlerde
bulunmuşlardır. Çeşitli alanlarda, çeşitli sahalarda, çeşitli görüşlerde,
çeşitli sapkınlıklarla ilgili birçok veri toplamışlardır. Fakat halen Gerçek
bir sır gibi görünmeden ve çözülmeden kalmaktadır birçok kişide. Cehalet
böylece süre gelen hayatımızda devam etmektedir belli bir kesimde.
Kişiliğimiz;
fikir ve görüşlerimiz doğrultusunda geliştirdiğimizi yaşam şekli ve tarzını
oluşturduğumuz egolarımızdır. Bizim tercihlerimizi belirler. Doğrularımız veya
yanlışlarımız kişiliğimizin aynasıdır. Melin KARAN
C.5Aklın hüneri liyakattir. Ruhun
hüneri samimiyettir. Nefsin hüneri hayvani siyasettir. İnsanın hüneri
cehalettir. Kişilik olgunlaşana kadar cahildir. İnsan geliştikçe olgunlaşır.
Her şey eğitimle olur. İyi bir eğitim almayan insan cahil kalır. Seyfettin SEYHAN
C.5.Mantıklı düşünmek akılla, duygusal
düşünmek ruhla gerçekleşen kavramlardır. Hayvani istekler ise nefisle
alakalıdır. GİZEM SARI
C-5 insan, İslam fıtratıyla doğar.
İnsani vasıflar ile programlanmış bir şekilde dünyaya gönderilirler. İnsan
aklını kullanarak melekvari olabileceği gibi nefsinin
kullanarak da en adi hayvandan da adi olabilir. Aklını, ruhunu, nefsini,
hünerini, kişiliğini kullandığı yönde şekillenir ve asıl değerini alır…NAZİFE SAVAŞAN
C.5 Öylesine bir ülkede yaşıyoruz ki
kişiliğin hüneri tercihtir diyemiyorum.Bireylerin
kişiliği ortamdan etkileniyor ve şekilleniyor.Yoksa diğer fikirlere
katılıyorum…BURCU ŞİMŞEK
C.5 Gelişmiş bir kişiliğe sahip olan insanlar
kendi sorumlulukları doğrultusunda tercih yaparlar. Buda kişinin aklına ruhuna
nefsine ve zekâsına bağlı olarak ortaya bir tercih çıkarır. Kişinin kalitesini
ve değerini fıtratı ve iradesindeki tercihler belirler. MEDENİ SAKCAK
C-5 Yaşadığımız ortamda insanlar
istediklerini tercih edemiyorlar.Kişiliğin hüneri
tercihtir önermesine katılmıyorum…ÖZLEM
AKIN
C.5Aklın hüneri liyakattir.Liyakatli davranmak bir
olgunluktur.Ruhun hüneri samimiyettir.Nefsin hüneri hayvani siyasettir.İnsanın
hüneri cehalettir.Kişilik olgunlaşana kadar cahildir.İnsan geliştikçe
olgunlaşır.Her şey eğitimle olur.İyi bir eğitim almayan insan cahil kalır.
Kadir GERGİN
C.5 Akıl ruh zeka nefis ve kişiliğin hüner ve
görevleri farklıdır. Bunlar Yaratıcı tarafından insana verilmiş emanetlerdir.
Bunları kullanırken dikkat etmeli nerde kullanmamız gerektiğini iyi hesap
etmeliyiz. Çünkü bunlar emanettir ve emanet gibi görmeliyiz. Ersin ASLAN
C.5 Bu önermede eksik olabilecek nokta
şudur: nefsin hüneri hayvani siyaset ve insanın hüneri cehalettir. Çünkü bunu
ister matematiksel olarak ister sözel olarak düşündüğümüzde olumlu bir takım
sıralamalardan sonra olumsuz bir yargı sormak aklın zekânın veya ruhun tasnip etmediği bir noktadır. Bilimin dili olmaz, insanın
maneviyatı tutarlılığa sahiptir. FIRAT
ALTUN
C.5 Bence önerme doğrudur, önermeye
katılıyorum. REYHAN YILMAZ
C.5 Akıl, insanın fıtratında var olan
hayvani ve meleği istek ve arzuların muvazenesini kurar. İnsanın en değerli
varlığıdır.
Zekâ nesnel
şeyleri algılayıp ve aralarındaki ilişkileri kavrar. Nefis, isteme arzusunun
kaynağıdır. Haram helal demeden lezzet veren her şeyi ister.
İnsan ise
fıtraten cahildir, her şeyi öğrenmeye muhtaç.
Kişilik ise
iradenin unvanıdır, tercihte bulunur. Aykan AKÇA
C.5 Aklı zekâdan ve nefisten ayıran en
önemli özelliği ruha dayalı olarak liyakatli mantık aynasına sahip oluşudur.
Nefsimizin hüneri doğal, yabani, gayri insani veya vahşi oluşudur. Kişilik
olgun bir insanın iradesi ölçüsünde kendi tercihlerini belirleyen sorumluluk
duygusudur. Ercan IŞIK
C.5Aklın hüneri liyakattir.Liyakatli
davranmak ruhi duygularıyla hareket eden insanları göstereceği bir
olgunluktur.Ruhun hüneri samimiyettir.Nefsimiz doğal,yabani,insani ve
vahşidir.Bu nedenle nefsin hüneri hayvani siyasettir.İnsanın hüneri
cehalettir.Kişilik olgunlaşana kadar cahildir.İnsan geliştikçe olgunlaşır.Tabi
iyi bir eğitimle olur bu.İyi bir eğitim almayan insan cahil kalır. SAMET ÇENŞİ
C.5 Aklın hüneri liyakat. Ruhun hüneri Cenabı Hakk’a ibadet ve kulluk olduğu için
ibadet ve kulluk vazifesinin yerine getirilmesi bu hüneri tamamlayıcıdır.
Zekânın hüneri nesnel kökenli, hızlı ve doğru kavramaktır. Nefsin hüneri
hayvani siyaset değil; insanın iman mertebelerinde mesafe kattetmesi
için insana yardımcı olmaktır. İnsanın hüneri liyakatli davranmakla neyi nerede
ve nasıl kullanacağını bilmektir. Kişiliğin hüneri doğru tercih yapmaktır. Turgut KIYICI
C.5 Zekâ: Zekâ birçok zihinsel yeteneğin değişik durum ve
koşullarda kullanılmasını içerir. Hızlı kavramaya yöneldiği için bazen doğru
karar vermeyebilir. Akıl kişiliğin tercihte bulunması kendisini bir yerlerde
oturtmasıdır. Ahlaki davranışların göstergesidir. Ruh her şeyin insandaki anlayış, ve mantık aynasıdır. Idban KUDAY
C.5 Aklın hüneri liyakattir.Liyakatli
davranmak ruhi duygularıyla hareket eden insanları göstereceği bir
olgunluktur.Ruhun hüneri samimiyettir.Nefsimiz doğal,yabani,insani ve
vahşidir.Bu nedenle nefsin hüneri hayvani siyasettir.İnsanın hüneri
cehalettir.Kişilik olgunlaşana kadar cahildir.İnsan geliştikçe olgunlaşır.Tabi
iyi bir eğitimle olur bu.İyi bir eğitim almayan insan cahil kalır. FIRAT KADIRHAN
C.5 Önermesini destekliyorum. BARIŞ SAVAŞ
C.5 Önerme çok güzel düşünülmüştür. Akıl,
ruh, nefis ve kişilik bunların hepsi bir insanda toplanmıştır ve denilene
bakılırsa insanın hüneri cehalettir. Evet, bu doğrudur. İnsan dünyaya
gelişinden kişilik kazanıncaya kadar hatta bu kişilik olgunlaşıncaya kadar
cahildir. Ancak insan denen varlıkta öyle bir hüner vardır ki işte bu
düşünebilme kabiliyetidir. Bizleri diğer varlıklardan ayıran en önemli
hünerlerimizden biri düşünmek değil midir? Elbette öyledir. Doğru veya yanlış
bir düşünmenin üzerinde durmuyorum. Tabi ki akıllı eğitimle, insan düşünme
hüneriyle tarzan değil kahraman olur. İdris
ÇELİK
C.5 Allah insanları özel bir düzende
yaratmıştır. Onlar akılları vasıtasıyla hayvanlardan ayrılırlar.
Doğada her
şey zıttı ile beraberdir. Ak-kara gibi… İnsan yaratılışında da zıtlıklar
vardır. Bu zıtlıklar bir arada bir denge oluştururlar. İşte akıl ve zekâ; nefis
ve ruh zıt kutuplardadırlar. İşte bu zıt kutuplar insanın dengeli ve verimli
düşünmesini sağlar. Verimli ve dengeli düşünüldüğü için de doğal ve doğru ahlak
ortaya çıkar. Bu zıt kutuplardaki sanal ve nesnel araçlarımız bizi biz yapan araçlardır.Funda AKDOĞAN
C.5 Akıl insanın elindeki en önemli sermayedir ama biz insanlar nefsimizi
kendi egomuzu ön plana alarak birbirimize karşı ne kadar samimi davranıyoruz ve
insanlar akıllarıyla ne kadar da cahil kalmakta biz bu kadar şeyi düşünme
özelliğimiz olmasına rağmen yapmaktayız ya düşünemeseydik…ŞEYHMUS UTLİ
C.5 İnsan çok yönlü bir varlıktır. Tek tek parçalardan bir bütündür. Bu parçalar; akıl, ruh, zekâ,
nefis, kişilik… v.b.dır. İnsanı oluşturan bu her bir
parçanın işlevi farklı ve kendine özgüdür. İnsan ne sadece iyi ne de sadece
kötüdür. Bizi meydana getiren bu parçaların bazısı iyi bazısı kötüdür. Bizde bu
parçalarımızı kullanma oranımıza göre konumlanırız ve onları dengeli
kullanabildiğimiz sürece ayakta kalabiliriz.Seda
CEMAL
C.5 Genel olarak katılıyorum. Sadece
insan hünerini cehalet olduğunu düşünüyorum. Ki Kur’an
indirildiğinde ilk ayet “oku”dur. Yani bilinçli
bilgilenmedir. AYTEN YILDIZ
C.5 Kişiliği oturmuş bir insan her
hangi bir konuda karar verirken iradesi ölçüsünde aklına,ruhuna
ve dayalı olarak bir tercih çıkarır. Rıdvan
OKUŞ
C.5 İnsan; aklın, ruhun, zekanın,
nefsin terimlerinden bir nevi oluşur. İnsanların bu terimleri oluştururken bazı
şeylerden de taviz veriyor. Ruhunda yalan, zekanda
öznel kavram nefsinde doğruluk terimlerinin bulunması yer verilmiş. Sevil DOĞAN
C.5 Aklın hüneri liyakatlı
oluşudur.Ve ben buna katılıyorum. Akıl zekadan ve
nefisten farklıdır çünkü akıl daha önce düşünür ve karara varır.Ama
zeka ve nefis öyle değildir.Ruhun hüneri samimiyettir.Bence bu da doğrudur
çünkü ruh insanın özüdür. İnsanı insan yapan en önemli noktalardan biridir.Ruh insanın özü olduğu için her şeyden uzaktır ve
doğal olarak samimidir.Zekanın hüneri nesnel kökenli bir biçimde hızlı ve doğru
kavramaktır.Bence bu da doğru bir önermedir.Çünkü zeka burada akıldan ve
nefisten farklı bir işleyiş halindedir.Yani elinde bir mantık aynası vardır ve
daha hızlı düşünür ve daha hızlı kararlar alır.Bu nedenle bu önerme doğru bir
önermedir.Nefsin hüneri;hayvani siyaset.Aslında bir bakıma doğru çünkü nefsimiz
bizleri bir yabaniliğe,hayvanlığa doğru çekmektedir.Yapmamız gereken şeyleri
bizlere yaptırır.Ve bu da genellikle insana yakışmayacak davranışlardır.Nefis
bazen zekayı ve aklı devre dışı bırakır.İnsanı samimiyetten uzaklaştırır.Bu da
bize biraz daha doğal olmaya,hayvani olmaya yönlendirir.İnsanın hüneri
cehalet,kişiliğinin hüneri tercihtir.Ben burada ilk önermeye katılmıyorum çünkü
insanlığın hüneri,becerisi sadece cehalet olmamalı,akıl ve mantık olgusuna
dayalı bir çok hüneri vardır.İnsan cahil olabilir ama bu zamanla eğitim
sayesinde ortadan az da olsa kalkabilir.Kişiliğin hüneri ise tercihtir.Bu
önerme bana göre doğrudur çünkü gerçekten kişilik bir tercih meselesidir ve
tercih kişisellikten gelir. Kişi tercih ettiği seçeneklerin sonucunu yaşar. Bu
da zaten kişisellikten kişisel bir seçimden öteye gitmez yani kişiliğin hüneri
tercihtir önermesi doğru bir önermedir.Oktay BARAN
C.5İnsanlar
doğal kavimlerine tabi olarak sorumluluk taşımazlar.İnsanın
kalitesini tercihleri belirler.Hakan
ALTUN
C.5 İnsan genel olarak karar verirken akılına, ruhuna, nefsine ve zekâsına
bağlı olarak karar verir. Bu kararlar bazen liyakatli bazen de liyakatsiz
olabiliyor. İnsan doğası gereği eksik yaratılmıştır. Yapabilecekleri
sınırlıdır. Bu durum onun yanlış tercihler yapmasına neden olur. Ama bu demek
değildir ki; insan yanlış yapmaya odaklanmış. Eksikler var. Ama insan bu
eksiklerine rağmen liyakatli ve güzel bir hayat kurabilir. İbrahim AKKOYUN
C.5 İnsan nötr olarak dünyaya gelir. Doğarken
akıllı ya da cahil değildir. Yaşadıkları sonucunda elde ettiği deneyim ve
bilgiler sayesinde kişilik bir tercihte bulunmak zorunda kalır. Bu tercih
insanı ya nefsin etkisinde bencil bir tavra sürükler ya da ruhtaki iyilikten
kaynaklı olarak zekâ ve aklın becerisi ile doğaya yönelir.Ramazan ERGÜN
C.5 Akıl: doğru düşünüp, doğru karar
vermek için, yüce Allah tarafından insana verilen en iyi ve insan için olmazsa
olmazlardan olan organdır. İnsanın işletim sistemidir. Bu yüzden hüneri
liyakattir.
Ruh: Bedenden ayrılınca da varlığını devam ettirebilen lâtif bir
cisimdir. Tüm insani vasıfları üstünde barındırır. Bir insanın
canlılığının sona ermesi demek ruhunun vücudundan ayrılması demektir. Bu yüzden
insanı insan yapan emanetlerden biridir.
Zekâ: Zekâ
birçok zihinsel yeteneğin değişik durum ve koşullarda kullanılmasını içerir.
Hızlı kavramaya yöneldiği için bazen doğru karar vermeyebilir.
Nefis: İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Daha sonra kötü arkadaş
ve şeytan gelir. Kötü arkadaş ve şeytanda nefse tesir ederek insana zarar
vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, emarelikten temizlenmesi gerekir. Çünkü
nefis, kâfirdir, daima Allah teâlâya isyan etmek
ister.
İnsan;
yaratılışından bugüne dek, hep liyakatsiz davranışlarda bulunmuştur. Ya
bildiğinin cahili ya da öğrenmediğinin avukatıdır.
Kişilik:
İnsanları birbirlerinden farklı kılan, kendisi ve çevresindekilere bakış
açıları, onlarla kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli
ortamlarda kendini gösteren bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir.
Kişilikli insan iyiyle kötüyü, yanlışla doğruyu birbirinden ayılabilir. Adnan YILMAZ
C.5 Akıl kişiliğin tercihte bulunması
kendisini bir yerlerde oturtmasıdır. Ahlaki davranışların göstergesidir. Zekâ
ise insan nefsini id ve egoların alanlarıdır. Bu
yüzden bu iki kelimeyi aynı keseye koymak doğru olmayacaktır. Bilge TÜRKER
C.5 İnsanlar akıllarıyla
karşılaştıkları kavramları doğru yere oturur. Ruhuyla bu kavramlara duygu
yükler, zekalarıyla kavrar, nefsi ve kişiliğiyle
değerlendirmeye tabi tutarak tercih eder. Semra
DAĞ
C. 5Akıl hakkı
bâtıldan, iyiyi kötüden, faydalıyı
zararlıdan ayırt etmek için yaratılmıştır. Akıl bir ölçü aletidir. Akıl güzel
ahlak, paylaşma, zayıflara yardım etmek gibi liyakatli işleri yapılmasını
sağlayan bir sanal araçtır. Çünkü ruha dayalı liyakatli mantık aynasına
sahiptir.
Ruh Allah tarafından insana üflenmiş, sadece akıllı varlıklarda bulunan,
bedensel ve sanal kalple çalışan, doğa ötesi sanal kişiliğimizdir. Ruh her
şeyin insandaki anlayış, ve mantık aynasıdır. Yani her
şeyin özü ve ilmi ruhta vardır. Zekanın konrölünde olan nefis ruhu etkileyemez. Bu yüzden ruhun
nefis gibi insanları aldatıcı, zarara sürükleyici özü yoktur. Bu yüzden
samimidir.
Zeka sebep ile netice arasındaki bağlılıklar, benzeyiş ve
ayrılışları anlamaktır. Zeka düşünebilme kuvvetidir. Zeka muhitimize uymamızı sağlayan, alet yapmayı sağlayan,
aklın ortaya koyduklarını en hızlı ve kolay şekilde pratiğe dökmeye yarayan
kuvvettir. Hulasa William Stern’in dediği gibi “zeka düşünceyi hayatın yeni şartlarına uydurmaktır”.
Hayvanlara akıl bahşedilmediği için sadece zekalarıyla
iş görürler. Zeka da nefsin yönlendiricisidir. Maalesef aklına kadir olmayan bazı insanlar da sadece zekalarıyla
hareket edip bir hayvani siyaset niteliği sergilerler. Bu durum sadece
fertlerin değil, o fertlerin yaşadığı toplumları, kavimlerin de geleceklerinin
seyrini değiştirebilmektedir.
İnsanoğlunun beyni, dünyaya geldiğinde işlenmemiş bir levha gibidir.
Yaşadıkça, gördükçe doğru veya yanlış ve bir şeyler öğrenir. Bu süreç boyunca
edindikleri bilginin cahili, bilmezi hamalı ya da âlimi olanlar çıkar. Bu da
“insanın hüneri cehalettir.” Önermesini doğrular
İnsanları iradeleri ölçüsünde karar vermelerini sağlayan kişiliktir.
Kişilik verdiği tercihlere göre hayvani-ateist sanal kişilik,
materyalist-ateist nesnel kişilik gibi isimler alır.Gülşen ÇELEBİOĞLU
C.5İnsan akıl, ruh, zeka,
nefsin bütünüyle iş görür. Bunları kendine göre yönlendirmekte özgürdür. AYŞE ÇATAK
C.5 İnsan iradesi kendi elinde olan
kendi hayatını kendi yöneten ve bu konuda özgür bırakılan yeryüzünde ki yegâne
varlıktır. Ancak insanı yaratan varlık onlara kendinden bir parçayı yani ruhu
vermiştir. Doğru karar verebilmesi için aklı ve burada ki bilgiyi doğru
yönetebilmesi için zekâyı vermiştir. İşte aklını doğru kullanamayan ya da hiç
kullanmayan insanlar cehalet kavramının yaratıcısı olmuşlardır. Velat SAYUR
C. 5 Normal insanların çoğu doğuştan; nefsi
zekası itibariyle hayvanidir. Ruhu aklı itibariyle meleğidir. Sanki insan nefsi
itibarıyla primat, ruhu ve aklı itibariyle melek gibidir. İnancımıza göre ruh
insana anne karnındayken üflenir. Beden ruhun bu dünyadaki vasıtası gibidir.
Tam teşekküllü en ince ayrıntısına kadar irdelenmiş kusursun bir araç ve
tamamen ruhun kontrolünde. İnsan akıllanabilir, zekasını
geliştirebilir, cehaletini köreltebilir, sadece kendisine sunulan nimetlerin
farkında olarak yaşayabilsin.
Zeynel PEKEDİS
C.5 İnsanlar doğal kavimlerine tabi
olarak sorumluluk taşımazlar. Tercihlerinin toplamının kıblesine dayalı
sorumluluk taşırlar ve kavimlerini belirlerler. İnsanların kalitesini olanaklar,
fıtratı ve iradesi dahilindeki tercihleri belirler. Şahabettin BALCI
C.5 İnsan aklı her zaman belli kriterleri ölçüt alıp kişinin ve toplumun faydasını gözetir.
Bu yüzden aklın hüneri liyakattır. İnsan ruhu ise her
zaman iyilik eğilimindedir, samimiyeti ölçüt alır. Zeka
ise ‘nokta vuruşu’ tabirini içerir. Yani her zaman doğruyu kavramaktadır. Nefis
ise arzu ve isteklerin her şeye rağmen tahmin edilmesi taraftarıdır. Bu yüzden
hayvanidir. İnsan hüneri cehaleti içerir ama bunda genelleme yapmak yanlıştır.
Kirliliğin hüneri, erdem olanı seçmektir.Medeni BAYAR
C .5 Akıl doğruyu, ruh samimiyeti, zeka
hızlı ve doğru kavramayı, nefis kötülüğü ister. İnsan cüzi iradesiyle bunları
harmanlar; kişiliğinin, karakterinin ve inancının özelliklerine göre bir tercih
yapar. Kevser SÖYLER
C.5 Kuşağımızın en büyük devrimi,
insanların zihinlerinin içini değiştirerek hayatlarını değiştirebileceklerinin keşfedilmesidir.Hicret OKAN
C.5 İnsan denince akla çok yönlü bir varlık gelir. İnsan,
aklıyla, ruhuyla, zekasıyla, nefsiyle, hünerleriyle
insandır. Dolayısıyla bir bütündür. Bunları birbirinden ayrı kılmak mümkün
değildir. Bütün bu vasıflar kendi içlerinde belli görevleri vardır. İnsan bu
görevleri tanımakla ve yerine getirmekle mükelleftir. Süheyla BÜRÇÜN
C.5 Bir insanda bu kavramlar dengeli bir şekilde bulunmalı. Bir
karar verirken aklına, ruhuna, nefsine, zekâsına…vb.
araçlar kullanılır. Sadece birine yönelen kişi bence kaybetmeye mahkûmdur. Ayşe ARSLAN
C.5 Allah CC ‘HU’ her insana akıl, zeka,
nefis vermiştir. İnsanlar da bu özelliklerle doğayı kavramaya çalışırlar.
Kişiliğin oturtulması için aklını kullanılması gerekir. Ama aklını da doğru
kullanması gerekir. Şayet nefsin arzularını yerine getirmeye çalışırsa yanlış
düşüncelere sahip olur ve sürekli yanlış yapmaya çalışır. Soruda yazmış
olduğunuz söze katılıyorum.Zülfü ERYATAN
C.5 Akıl: doğru düşünüp, doğru karar vermek için, yüce Allah
tarafından insana verilen en iyi ve insan için olmazsa olmazlardan olan
organdır. İnsanın işletim sistemidir. Bu yüzden hüneri liyakattir. Ruh: Emir
âleminden olup, beden ülkesini idare etmesi için kendisine müstakil bir varlık
verilen bir kanundur. Bedenden ayrılınca da varlığını devam ettirebilen lâtif
bir cisimdir. Tüm insani vasıfları üstünde barındırır. Bir insanın
canlılığının sona ermesi demek ruhunun vücudundan ayrılması demektir. Bu yüzden
insanı insan yapan emanetlerden biridir. Ruh,
sonradan yaratılmıştır, ama ebedidir.Zekâ: Kavramlar ve algılar
yardımıyla soyut ya da somut nesneler arasındaki ilişkiyi kavrayabilme, soyut
düşünme, muhakeme etme ve bu zihinsel işlevleri uyumlu şekilde bir amaca
yönelik olarak kullanabilme yetenekleri zekâ olarak adlandırılmaktadır.
Zekâ birçok zihinsel yeteneğin değişik durum ve koşullarda kullanılmasını
içerir. Hızlı kavramaya yöneldiği için bazen doğru karar vermeyebilir.Nefis:
İnsanın en büyük düşmanı nefsidir. Daha sonra kötü
arkadaş ve şeytan gelir. Kötü arkadaş ve şeytanda nefse tesir ederek insana
zarar vermeye çalışırlar. Onun için nefsin, emarelikten temizlenmesi gerekir.
Çünkü nefis, kâfirdir, daima Allaha telâya isyan etmek ister. İnsan;
yaratılışından bugüne dek, hep liyakatsiz davranışlarda bulunmuştur. Ya
bildiğinin cahili ya da öğrenmediğinin avukatıdır.Kişilik: İnsanları
birbirlerinden farklı kılan, kendisi ve çevresindekilere bakış açıları, onlarla
kurabildiği ilişki düzeyleri ve tepkilerini kapsayan çeşitli ortamlarda kendini
gösteren bedensel, düşünsel ve ruhsal özelliklerdir. Kişilikli insan iyiyle
kötüyü, yanlışla doğruyu birbirinden ayırabilir. Mehmet Nuri EŞİN
C.5 inanı insan yapan zaten
bunlardır(akıl, ruh,zeka,nefs)bunları
kullanmak insanın elinde;ama bu hünerleri doğru kullanmak gerekir. Bu hünerler
her insana farklı verilmiştir. Kimisinde zeka,
kimisinde duygusal, kimisine de akıl daha fazla… insanlar
bunları yanlış kullanırsa aciz duruma düşeceği gibi doğru kullanması durumunda
ise toplumda saygın bir birey olur ŞÜKRÜ
NAS
C.5
Akıl mantıklı
olmadır, ruh yaratıcı tarafından verilen samimiyeti insanlara
göstermektir, zeka
görünenlerle ilgilidir, insan nefsi hayvanidir, hayvani istekleri vardır. Bütün
insanlar cahil doğar, insanların kişiliği insanların tercihleridir.Idban KUDAY
C.5: İnsan bir düzen içinde
yaratılmıştır. Şahsiyet olacak kendisinde bulunan varlıkların hepsi düzenin
birer parçalarıdır. Bunlardan aklın fonksiyonu belli olgular arasında düzeni
sağlamaktır, ruh ise insanın aslıdır, insanlar arasındaki ilişkiyi samimi bir
şekilde yaparlar. İnsan zekâsı olayları en kısa zamanda ve net bir şekilde
açıklığa kavuşturur, nefis ise insanı hayvanlıktan kurtarır veya daha aşağı
düşürür.
Kendini bilmiş
bir kimse herhangi bir konuda karar verirken konuyu aklına, zekâsına, nefsine
uydurduğu zaman kararını veren kimsedir.(
Mehmet GENÇ).
C.5 Katılıyorum. Yasin Murat KAHRAMAN
C.4 Haliyle demokrasiyi oluşturan insan
olduğu için demokrasiyi ayırmaya gerek yoktur.İnsanın
eğitimle bilinçlendirilmesiyle sorunların ortadan kalkacağı muhakkaktır. Yusuf AKIL
C.5 Gelişmiş karakter bir konuda karar
verirken iradesi ölçüsünde
akıl ruh zeka nefis nesnel ve sanal gereçlere göre bit seçim
yapar. Yani insanlar topluma göre şekil alır. İnsanın kalitesi fıtrat ve
iradesine göre tercihler yapar. ŞAHİN
KARAN
C.5 Uygun davranışlar bir konuda karar verirken
iradesi ölçüsünde akıl ruh zeka nefis nesnel
ve sanal gereçlere göre bit seçim yapar.Daha doğrusu
insanlar topluma göre şekil alır. İnsanın kalitesi fıtrat ve iradesine göre
tercihler yapar.İbrahim KILIÇ
C.5 Gelişmiş bir insan kişiliği
herhangi bir şey konusunda karar verirken iradesi ölçüsünde, aklına, ruhuna,
nefsine, zekasına. v.b.
nesnel ve sanal araçlarına dayalı olarak ortaya bir tercih çıkarır. Leyla ALTUN
C.4.Bugün yeryüzünde binlerce çeşit
insan ve bir yönetim şekli vardır. Türkiye de yeryüzünde ki doğal devletlerden
biridir. Ancak iktidarı elinde bulunduran güç odakları bu gerçekleri göz ardı
ederek tek dil tek millet sloganları atmaktadır. Milleti meydana getiren en
önemli unsurun dil olduğu gerçeği göz ardı edilmektedir. Ülke yapısını
oluşturan milletler, kültürler, diller, ırklar yani milleti oluşturan tüm
olgular yok sayılmakta insan eliyle yeni bir devlet yeni bir millet yaratılmak
istenmektedir. Velat SAYUR.
C.5 Verilen terimlerle ilgili açıklamalardan haklı
bulduğum sadece ruhun hüneri samimiyettir. Verilen diğer öğelerden ise aklın
hüneri yanlışları doğru yapmak ve doğruyu kavramaktır. Zekanın
hüneri hızlı düşünüp kişiliğe uygun şeyleri yapmaktır. insanın
hüneri düzeni oturtmaktır.
Nazif TEPE
C.5. Akıllı insan işini layıkıyla yapar.
İnsan cansız varlıklardan ayıran ruhudur. Bu ruh insana bir
samimiyet katar.
Zeki diye hızlı ve doğru anlayana deriz.
İnsan kendini eğitimle cehaletten kurtarabilir.
Kişiliği oturan insan kendi kararlarını verir, tercihlerini
yapar.
Leyla TOPÇU
C.5 İnsan denen meçhul bir varlığı
anlamaya çalışmak insanın kendi görevidir. Yani, kainatta
insanı insandan daha iyi anlayabilecek bir başka varlık yoktur. İnsanı; ruh,
zeka, nefis, akıl, kişilik, ve insan yönüyle ele
alırsak, bu özelliklerin kişinin hayatında bazen baskın bazen de çekinik olarak
tercihlerine yön verdiğini görürüz. Yani insan bu yönlerini tatmin etmeye
meyilli olarak yaratılmıştır. Tatmin etmek için de bunları kullanması gerekir. Ali Osman ERAN.
C.5 Aklın hüneri liyakattir.Liyakatli davranmak
bir olgunluktur.Ruhun hüneri samimiyettir.Nefsin hüneri hayvani
siyasettir.İnsanın hüneri cehalettir.Kişilik olgunlaşana kadar cahildir.İnsan
geliştikçe olgunlaşır.Her şey eğitimle olur.İyi bir eğitim almayan insan cahil
kalır. M. Nuri KORKMAZ
C.5Aklı zekâdan ve nefisten ayıran en
önemli özelliği ruha dayalı olarak liyakatli mantık aynasına sahip oluşudur.
Nefsimizin hüneri doğal, yabani, gayri insani veya vahşi oluşudur. Kişilik
olgun bir insanın iradesi ölçüsünde kendi tercihlerini belirleyen sorumluluk
duygusudur. . İbrahim AYDIN
C.5.A Genel anlamda kavramlara yakıştırılan açıklamaları doğru
buluyorum. Fakat; insanın hüneri cehalet olamaz.
Cehalet nefsin hüneri olabilir. Çünkü; insan fıtratı
gereği cahilliğe yatkın değildir, aksine, merak eden araştıran ve öğrenen bir
varlıktır. Salih Sosyal
C.5 Aklın hüneri liyakattir. Ruhun hüneri
samimiyettir. Nefsin hüneri hayvani siyasettir. İnsanın hüneri cehalettir. Kişilik
olgunlaşana kadar cahildir. İnsan geliştikçe olgunlaşır. Her şey eğitimle olur.
İyi bir eğitim almayan insan cahil kalır.
Barış ÖZTÜRK