17- A- İnsanda;yukardan aşağıya;Allah’ın
vekili, insan ( beyin devleti) gemisi vekili, Ümmet gemisi (kalp devleti), halk
(göbek devleti) gemisi vekili, Millet (soy devleti) gemisi vekili, parti
(...devleti) gemisi vekili, beylik (....devleti)
gemisi vekili, sülale-aşiret(devleti) gemisi vekili,
kurum-kuruluş-dernek-belde-bölge (devleti) gemisi vekili. İnsan makamına
ulaşmanın yolu genellikle sırasıyla yukarıdaki aşamalara aşağıdan yukarıya
geçmeyi gerektirir. Ancak, kalpten yukarısı hüsran, aşağısı heyelan makamı
gibi gözükmektedir. Bu önermeye göre ülkemizin konumu nedir sizce?
İpucu;uygulamada parti devletini, parti vekilini
aşamamış kavimleri düşünün Ör;Nazi Almanyası
nasyonal, Sovyetler ve Çin’deki komünist parti devletini/lerin
düşünün. Sözüm ona halk ve proleter devleti. Demokrasi adı altında veto
imparatorluğundaki lobi ve eski din ehli aslan devletlerini ve finolarını düşünün.Bilimsel ve toplumsal fıtrat gerçeklerinden yoksun,
süper egolara dayalı mevcut rejim ve siyasetin; bilim ve
çevreci insanları, yoksul halkları ve bilimsel envanterleri-hasılatların nasıl
hor kullandığını ve talan ettiğini düşünün
Osmanlı devletinin sanal bedeni yıkılınca;
sanki ilik devletileri (milliyetçi devletler) ve
kemik devletleri (millet devletleri) öne- ortaya çıkartıldı, halk yani toplumun
beden eti kemikten ayrıldı, yenildi veya çürütüldü.
Kemik iliği (hücre çekirdeği) kavimin
milliyetçileri, kemik kavimin milleti, et kavimin halkı, kan kavimin
mahiyetindeki halklar gibidir.
"Sağduyulu Evrensel İnsan Devletin"e
ulaşmanın yolu partiden/lerden, millete, milletten
halka, halktan halklara halklardan insan devletine doğru doğal ve yapay
inkişafla yol almaktır
B-Ben kimim? Ya ben kimim? Ene
çatışması yukarıdaki (71. sorudaki) hangi rejim-yönetim tiplerinde ortaya
çıkar?
Önermelerinin eksiğini tamamlayınız. Uygulama
bakımından veto
imparatorluğu aslanları, finoları ve ülkemiz bu gemi silsilesinin neresindedir.Öğrenci Yanıtları
C.17. İnsanların gruplara, makamlara göre
değerlendirmek yanlıştır. Allah CC bütün insanları eşit olarak yaratmıştır. Hiç
kimse kimseden üstün değildir. Makamları ne olursa olsun herkes eşittir.
Türkiye de ise maalesef milleti çeşitli gruplara ayırıyorlar. Milliyetçilik,
aşiretçilik, dinci gibi gruplar vardır. Ve bunun için çeşitli kurum ve kuruluş
kurmuşlardır. Herkes bir şeylerin arkasına sığınmaktadır. Önemli olan Allah CC
katında hangi makamda olmaktır. Dünyadaki makamlar geçicidir. Kalıcı olan ahret
makamıdır. Barış TURAN
C.17) OHHHHHH Maşallah herkesin bir
vekili var. Birçok yönden eksiğimiz var biz Türkiye olarak verilen görevleri
yerine getirmiyoruz bu da devletin eksiğidir. Para için neler yapmazlar yapmaz
devletimiz birçok devletten geri birçok görevden yoksun verilen görevlerde tam
yerine getirilmiyor şahıs devletinde vekili olmayan Allah’tır.
C.18) Salih AYTEKİN
C.17 Ramazan DEMİRDÖĞEN
C.17AÜlkemizin geçmişine bakacak olursak
kalp devleti şeklinde ortaya çıktığını fakat daha sonra kalbi besleyen koroner
damarlardan meydana gelen bozulmalar neticesinde göbek devleti haline geldiğine
ve yavaş yavaş aşağılara indiğini görüyoruz. Şu anda
ise ülkemiz ilik devleti ve kemik devleti arasında gidip geliyor. Daha doğrusu
ülkemizin kemiğinin içine hapsetmeye çalışılıyor hâlbuki İslam’dan uzak
bırakılmaya çalışılması düşünülemez. Vücudun enerji kaynağını besleyen
damarları kesmenin sonucu oluşmuş bir devlettir ülkemiz.
BBu gibi benliğe ait sorular millet
devletlerinde ortaya çıkar. Çünkü bu tip devletlerde hangi ırktan milleten
geldiği önemi taşıdığından ve farklı ırklar ve farklı ayrıcalıkların olduğundan
kişi bir bulanıma girer ve benlik çatışması yaşar.
BUKET ÖZÇELEBİ
C.17.A_Kuruluş, dernek, belde,
bölge, gemisi vekili konumundadır.
B_ Ben kimim? Sorusuna verdiğimiz
cevaplarda netlik ve samimiyet vardır. ...
İyi bir yönetim sistemi de,
yönetici konumundaki kişilerin öncelikle kendine değer... Kişinin kendi, güçlü
ve zayıf yönleri, potansiyeli ve yetkinlikleri ile ilgili farkındalık
düzeyi, kendine olan saygı düzeyi, kendini ifade etme düzeyi, kendini koruma
düzeyi, karar verme ve kararını uygulama düzeyi, kendini sunma becerisi,
farklılık, şimdi ve burada olma halinin gelişmişlik düzeyi hepsi güzel şeylerin
göstergesidir. Cansu KAHİLOĞULLARI
C.17 A- İnsan ALLAH’IN vekili, ulaşma,
parti, ümmet, halk, devlet vekili aşamalardan geçerek bir makama ulaşır.Öncelikle kişi kendisini halkını milletini ırkını
örnek olarak belirli bir makama ulaşır.İnsanın belirli bir yer edinmesi için
bir takım bilgileri öğrenmelidir.Bu yüzden elinden geldiği kadar okumaya önem
vermelidir.İnsan okudukça makam derecesi sürekli artar.İlkellikten çağdaşlığa
adım atar.
B- bu kendinde oluştuğu yasalara uymayan doğru, dürüst
davranmayan milletlerde görülür. Bu milletler neyin ne olduğunu anlamayan,
kendi soyunu bilmeyen, nereden gelip nereye gideceğini bilmeyen cahillerden
oluşmuştur. Deniz BÜYÜKERTAŞ
C.17. A- Ülkemizin
bulunduğu konum daima sabit aşağıdan yukarı değil güçlülerin elinde istediği
gibi kullanmaktadır. Yani pek değişim yoktur. Bütünüyle haksızlık ve Siyonist
bir düşüncenin içindedir.
çıkar,
çünkü insan özgür olduğu zaman kendini tanımaya çalışır. Komünist rejim
insanların kendini tanımasına olanak vermez. Ersin DEMİR
C.17 Ülkemizde din,dil,ırk
kavramlarına göre gruplaşma var.İnsanlar tek bir değere önem veriyor.Daha
doğrusu kendi değerlerine önem veriyor yalnızca.Diğer insanların değerlerine
önem verilmiyor. Ülkemizde bir çok din ve ırktan insanlar var.hepsinin
farklı değerleri var.Fatma DURUŞ
C.17.A. Önermenin
geçerliliği konusunda hiç şüphem yok ancak bizim ülkemizde bunu uygulamak imkansızdır.
B. Kimim ben sorusu aslında her
mercide sorulması gereken sorudur. Ben kimim? Neyden geliyorum? Neden varım?
Kime tabiyim? Dünyaya gönderilmişim ama
bunun sebebi nedir? Acaba ölünce nereye gideceğim? İşte aslında tüm bu
soruların tamamını kapsayan soru “kimim ben?” sorusudur. Ve sonuçta üzerinde
iyi düşünüldüğünde tek cevap vardır o da Yaradan’ın takdiri.Gani KISACA
C.17 A) Ülkemizin durumu bence iyi.
Cumhuriyet’in olduğu her yerde en iyi yaşam şartlarının olduğunu düşünüyorum. ( M. Onur YILDIRIM)
B) Benlik çatışması sağlam olmayan
rejimlerde görülür. Bu açıdan ülkemiz iyi bir durumdadır.
( M. Onur YILDIRIM)
C.17 Ülkemizde şu an baskıcı bir sistem
uygulanmaktadır. Siyasi partilerin birçoğu devleti kendi menfaati için
kullanıyor. Bu zaman diliminde demokrasinin uygulanması güçtür. Çünkü menfaat
daha ağır basıyor.
Mine
Şen ALTUNTAŞ
C.7. MÜZEYYEN KAPLAN
C.17A) Ülkemiz
demokrasi denen rejimin içindedir. Demokrasi; insanın kendi kendini
yönetmesidir. Peki, durum böyle midir?29 Mart seçim günüydü. Diyelim ki benim
oy verdiğim parti %29 ile seçimi kaybetti. Seçimi %40 oy alan parti kazandı.
Hani benim söz hakkım.%29’un seçimi nerde? Şu an dünyadaki hiçbir rejim ya da
yönetim %100 adil değildir.
B) Ben kimim sorusu tam da eksikleri
olan demokrasi yönetiminde ortaya çıkar.
Neşe ERAY
C 17. A- Bence ülkemiz örnek alınacak bir
sistemle yönetiliyor. Eğer bir karar alınıyorsa birazda milletin vicdanı da
düşünülüyor. Tabi ki eksik yanları da var bunlardan en önemlisi başörtüsü
sorunu bunlarda çözülmeyecek konular değil.
B- benlik çatışması daha çok dini
açıdan zayıf olan toplumlarda sorun çıkartır. Daha doğrusu insanı her şeyden
üstün gören hatta kendi milletinden olmayan insanları kendinin kölesi olarak
gören toplumlarda büyük sorunlar çıkar. Ülkemizde ise bu denli benlik çatışması
bulunmamaktadır.
Oktay YİĞİT
C.17 .Beylik (…devleti) gemisi vekili. Başkaları
tarafından gemi gibi yönetiliyoruz. Pınar
TORAMAN
C.17. A. Bu gidişat vahim. Partiler
didişmekten, itişmekten bunları düşünecek zaman bulamıyorlar. Olan yine gariban
kesime oluyor.
Rıfat AKYAVUZ
B.
C.17. Ülkemizde devletin dine yaklaşımı
giderek yumuşamakta. Devletin kurum ve kuruluşları bu konuda biraz daha esnek
olmakta. Bu insanımızın dinini daha huzurlu ve rahat yaşamasını sağlamaktadır. Salih ERKEN
C.17 A: Hiyerarşi insanların toplu olarak
yaşadığı yerler de gereklidir. Ülkemizde de hiyerarşi belli bir düzene göre
sağlanmıştır. Ve ülke yönetiminde büyük paya sahiptir.
B: Benlik çatışması monarşik
ya da oligarşik yönetim tarzları sergilendiği
toplumlarda görülür. Salih YENİOCAK
C.17A Ülkemizin geçmişinde kalp devleti
fakat kalbi besleyen damarların kopması ile göbek devleti olmuştur.Şimdi
ise vücudun dolaşımını sağlayan damarların kopması ile meydana gelen soy devletidir.
C.17B Bu benlik soruları millet devletinde
ortaya çıkmıştır.Çünkü insanlar ancak millet
devletinde hangi ırktan geldiğini önemserler.Bu devlette her ırkın farklı
ayrıcalıkları vardır. Sema YEŞİLYURT
C.17A Ülkemiz hala aşamaların aşağısındadır.Başka ülkelerin hegemenyası
altında kendini geliştiremedi.Bir Osmanlı Devleti olamadı. Şengül GİYEN
C.17B Ben (ene) çatışması insan (beyin
devleti)gemisi vekili rejiminde ortaya çıkar.İnsanlar
hala kim olduklarının farkında değillerdir. Şengül GİYEN
C.17.A)Ülkemizde şu an Nazilerde
faşistlerde ya da stalinistlerde olduğu gibi baskıcı
bir sistem ile hükmediyor. Hatta incelenince görülecek ki ülkemiz onların
yaptıklarından daha da had safhadadırlar. Ülkemiz de ne yazık ki partiler
işleyişlerinin dışında durumdalar. Osmanlı devletine baktığımızda adalet olduğu
için herkes onların içinde barınabiliyordu.
B)Ene(ben)çatışması ne yazık ki hala
kurum-kuruluş-dernek-(devleti)gemisi vekili rejiminde ortaya çıkmaktadır. Türkan
ÖZARAZ
C.17.A. Ülkemizin durumunu değerlendirirsek,
vicdan olarak kendisini rahatlatmış, yani kalpten yukarıdaki gelişimini
tamamlamış, yalnız kalpten aşağıdaki bölgelerde vasatı aşamamıştır. Yusuf ERGİN
B. Ben kimim sorusunu kalp devletinden yukarıdaki
bölümlere sorarız. ‘’ Ben kimim ! Nasıl yaratıldım! Nasıl geldim bu dünyaya ! Beni
yaratan kim ! ‘’
sorularının cevabını ararız. Yusuf
ERGİN
C.17.A.Bir
parti liderinin hem milletin hem Allahın vekili olabilmesi için verdiği sözleri
yerine getirmesi insanları kandırmaması ve diğer parti liderleri ile laf
dalaşına girmemesi gerekir.Bizim ülkemizde bu tür
particiler yok denecek kadar azdır.Maalesef insanlarımızı da orada
kullanıyorlar.Azıcık rüşvet verince herkesi susturuyorlar.Particileri bir yana
bırakalım halkımızda sözünü yerine getirmeyen insan olma yolunda ilerliyor.Zehra AKTI
C 17.Ülkemiz kalpten yukarısı değil kalbe
bile varamadı. Heyelan makamında sallanıp duruyoruz. Zehra SEMİZ
C.17.(A)Dünyada tim varlıkları
‘’düşünebilir’’ kılmak imkânsızdır. Çünkü dünya yeni değerler yaratanların
etrafında döner.
Şöyle ki; insan hayvan ile melekler arasında yaratılmış varlıklardır. Hayvanlar
da sadece şehevi duygular vardır, yani akıldan yoksun varlıklardır. Meleklerde
ise tam tersine şehevi duygular yoktur ama akılları vardır. Düşünüşte ilahi
emrin dışına çıkmasına neden olabilecek bir iradeleri yoktur. Ancak insanoğlu
bu iki varlıkta olan özelliklerin tümüne sahiptir. Yani istediği zaman aklını
kullanarak meleklerde daha üstün bir varlık olabilir, isterse de şehevi
duygularının esiri olarak hayvanlardan da daha aşağı tabakada bulunabilirler.
İşte bu değerlendirmeyi temel aldığımızda ülkemizde ki yapı da az çok belirgin
bir hal kazanır. Kimileri menfi çıkarları amacıyla, ülkenin kurum ve
kuruluşlarını kendi amaçları doğrultusunda kullanır, kimileri halkın dini
duygularını sömürerek bundan getirim elde etmekte, kimileri beylik, ağalık,
vekillik kisvesi adı altında insanlara, insanlık dışı muamele etmektedir.
(B) ‘’Ben kimim’’ yada
‘’ ya ben kimim’’ , ‘’ene’’ yani ‘’BEN’’ çatışmasını olduğu yerler, inanç
sisteminde yoksun rejimlerde görülür. Hayatının belli bir zamanın da dilediği
gibi yaşamış, kendi siyasi rejimlerin çıkarlarına göre hayatını sürmüş belli
bir süre sonra kimlik bunalımı geçirip bu türden bir ikilemin içine girerler.
Örneğin; Komünizmin hâkim olduğu topluluklara baktığımız da ya da bu ideolojik
düşüncenin önderliğini, savunuculuğunu yapan insanların hayatlarının son
dönemlerine baktığımızda, kendilerini büyük bir boşlukta hissettiklerini ve
bunu çoğu zaman kendi dilleriyle deklere ettiklerini görürüz. Artık yaşamdan
bir beklentilerinin olmadığını, hayatlarında anlam veremedikleri büyük bir
girdabın olduğunu söylerler. İşte bu türden ideolojik, yani inançtan yoksun
rejimlerde ‘’Ben kimim’’türünden söylemlere sıkça rastlanılabilir. Seyithan GÜNEŞ
C.17
A- Dürüst,adalet,eşitlik vs. gibi insana özgü bu nitelikler elbette insanın
içindekilerden yansımalardır.Çünkü bulunduğu yeri insan,kendine göre
şekillendirir.Herkes kendi çıkarı doğrultusunda ilerlerken ‘demokrasi’ gibi
kavramlar ülkemiz adına söz edilemez.Sosyo-Hukuk devletinden yoksun bir
devletiz.
B- İnsanın kendini bulması,çevre,gen
etkili olduğu kadar,iç dünyasıda ve kalbin yani vicdani duygularıda
etkilidir.Yaptıklarımız bibi dıştan gösterir.ama iç dünyasını keşfettiği kadar
BEN’dir. . Özlem SÜTÇÜ
C.17A Ülkemizde devlet büyüklerinin
egolarını bütün millete ödemesidir.
B Ülkemiz veto imparatorluğu tarafından kullanılan bir
kukladır. Ramazan VARIŞ